Beşiktaşlı olmak, gazete ve gazeteci ayrımı, yerel seçimler ile devlet adamlığı üzerine

Benden ve Beşiktaş Medya Gruptan bekleneni biliyorum. Hangi adayı destekleyeceğimize dair bir açıklama bekleniyor, çünkü bir süredir "Beşiktaş için varız" diyoruz. Evet varız... Çünkü bir hayalimiz var. Beşiktaş'ta bir iletişim ağı kurmak. Beşiktaş'lıyı yönetime dahil etmek, saydam ve şeffaf katılımcı bir model oluşturmak. Bunu yapabilecek kabiliyette bir adaya da sonuna kadar destek vereceğiz.
Beşiktaş markası için bir çok konuda yıllardır çaba sarf ediyorum. Son dönemlerde Beşiktaş'a bakıyorum da, hiç de güzel bir manzara göremiyorum. Gazeteci olarak, şu anda bizim önceliğimiz tüm partilere eşit mesafede olmak, herkese söz hakkı vermek, kamuoyunu aydınlatmaktır. Ancak bizim de bir görüşümüz ve fikrimiz var elbette.. Bunları da haberlerimizde, köşe yazılarımızda ve yorumlarımızda da dile getiriyoruz, getireceğiz. Her fikirden gazetecinin bizlere katkı vermesi, gazetemizde yazması da bir zenginliktir zaten.
Geçenlerde bir açıklama yaptım, kamuoyuna seslendim. Aynı yerdeyim; tavırlarını tasvip etmediğimiz bir elin parmağını geçmeyecek insan ve kurumla bir araya gelmemiz imkansızdır. 
Beşiktaş'ın kurtuluşunun da bu kişilerle yollarını ayırmasından geçmekte olduğuna inanıyorum. 
Onun içinde kökten temizlik şart diyorum, bunun da mücadelesini veriyoruz, ayrıca da vereceğiz.  
Kamu adına görev yapıyoruz ve Beşiktaş'a karşı sorumluluğumuz var. Onun için, yaşadıklarımıza bakıp, yerel seçimler gündeme geldiğinden bu yana dikkat ederseniz, bir duruş gösterip, bu tartışmalı ve soruşturmaya uğramış meclis içinden aday çıkmasının doğru olmayacağını söylüyorum. Ama bakıyorum ki neredeyse herkes aday. Bu meclisi geçtik, görevden alınan başkanın yardımcıları bile var içlerinde. Şaşırmamak elde değil, herhalde arkalarını popüler siyasetçilere dayadılar, izliyoruz.
1980'lerin başından bu yana bu işin içindeyim. 
Gazetecilik, danışmanlık, iletişim, halkla ilişkiler, reklamcılık, ajans faaliyetleri her sektör, her alanda çalıştım. İlkleri yarattım. Ama hep basının içinde oldum. Bizim yolumuz zor ve meşakkatli bir yoldur... İyi yazarsın yalaka, aleyhte yazarsın kötü adam olursun. Herkes kendi penceresinden bakar. Samimi, dürüst insan bulmak zordur. 
Biz Beşiktaş'ın ilk ve tek medya grubuyuz. Gazeteyle, radyoyla, haber sitemiz ve sosyal medya hesaplarımızla yüzbinleri aştık. Bırakın medya olarak sade bir Beşiktaşlı olarak bile sorumluluklarımız var. Yayınlarımızın haberleri başka, benim ve bazı çalışma arkadaşlarımızın fikirleri başka olabilir. Bu gazete ve gazeteci arasındaki fark ve çeşitliliktir. 
Ben her zaman fikrimi söylerim. Doğru bildiğimi yaparım. İçimde saklamam, mutlaka açığa çıkarırım. Her şeyi kamuoyu ile paylaşırım. Bizim işimiz bu... Bu uğurda savaşmaktan da hiç kaçmam. Ne zaman bu mesleği tam anlamıyla bırakırım, o zaman başka iş tabii.. 
Bu durumun birçok kişinin hoşuna gitmediğini biliyorum. Özellikle seçim önceleri homurdanmalar bize karşı kampanyalar başlayabilir. Şaka gibi ama doğru, gazeteci siyasetçiyi eleştiriyor veya haber yapıyor diye siyasetçi de gazeteciye bir şekilde saldırıyı kendinde makbul görebilir. Gazetecinin sesini kesmek için, yollar ve konular bellidir. Çoğu belden altı bile olabilir. Siyaset ve siyasetçi var olduğu müddetçe bu çirkinlikler sürecektir, bizler şerbetli ve hazırlıklıyız.  
Hürriyet'te polis muhabiriydim, haber yapardım, mafya kapıda beklerlerdi. Belediye ile ilgili yazı yazardım, adamlarını yollarlardı. Karakolda hırsız, katil, hayat kadını takip ederdim, tekme tokat girmeye kalkarlardı. 
Son Asala baskınında Kapalı Çarşı'da kaldım, terörist önümde bombayı patlattı korkmadım, şimdi birileri diyor ki; "Sakın yazma haaaa... Yazmak için yazma... Ayıptır ayıp..." 
Silah çektiler, saldırdılar, küfür, tehdit ettiler, iftira attılar, şantaj yaptılar, davalar açtılar, bizi bitirmek için her yolu denediler korkmadım. Bak bundan çok korktum!..
Benim söylediğim ve yazdıklarımın hepsi belgelidir merak etmeyin!..
Eskiden insanlar daha delikanlı idi... Şimdi; çete oluşturmuşlar, kimin ne olduğu belli değil...  
İçerden dışardan bilgi toplamalar, tehdit, şantaj, belden aşağı vurma, mesaj gönderme, ihbar ve muhbirlik teknikleri geliştirmişler...
Gazeteleri batırmak, gazeteciyi susturmak için binbir çaba... Siz bizi bırakın da siyasi rakiplerinizle uğraşın.
Biz de arşiv sağlam, bilgi ve belge yığınla, sesimiz gür çıkar. Gereğini yapar, misli ile karşılık veririz.
Niçin yazdım bunları?.. Benzer olaylar aday adayları içinde olacaktır da ondan... Bize yüksünenler adaylara neler yapmaz ki?.. Daha şimdiden kim kimi destekliyor, takip ediyorlar, akıllarınca bir plan yapıyorlar. Farkındayız.
Birbirlerinin önlerini kesemezlerse ne olur peki? 
Anlaşmayı denerler. Onun için; atın diyorum bir imza anlaşma yok diye?..  Yapamazlar... Bu bir karakter meselesidir... 
Temiz toplum için saygın ve temiz insanlar gerekir. Dürüst mücadele, donanımlı bir beyin ile yapılır.Yerel seçimler gündeme geldiğinden bu yana aylardır başkanlık için bir profil çiziyorum. Öncelikle dürüst bir adayı işaret ediyorum. 
Çünkü; bizim kriterimiz dürüstlük... 
Bu kriterdeki adayı destekleyeceğiz. Herkesin de desteklemesi gerekir. Neden öncelikle dürüstlük?.. Çünkü son dönemlerde gelinen noktayı görüyorsunuz. Belediyenin kasasının tam takır olması bir yana, yaşanan rezaletler anlatılacak gibi değil.  Beşiktaş bir marka şehir diyoruz, Belediye başkanı görevden alınmış durumda. Seçimlerde bunun neticeleri olur mu, sandığa yansır mı tabii ki olacaktır. Ancak dürüst bir profil bu yansımayı asgariye indirir. Onun için dürüst bir aday diyorum. Yoksa genç, dinamik, çalışkan, iletişime açık bir aday da diyebilirdim. Bunlar da olması lazım tabii, ancak belediye başkanı olunca hepsi yerli yerine oturur, önce seçimi almak gerekir. CHP yüzde 77 gibi rekor bir oyla 3 dönemdir seçimi kazanıyor. Yani beni de aday gösterseler kazanırdım. Ancak bu dönem durum biraz değişik, oy oranı düşebilir, şemsiye ters dönmüş durumda, bir anket yaptık yüzde 74/75 memnun değil... Her şeye rağmen,  CHP'nin oyları düşse bile yine kazanacağını düşünüyorum, gerçi bir ara iki dönem ANAP almıştı. Ancak, diğer partiler Beşiktaş'ta pek yok gibiler. Meclis aritmetiği değişir mi? Bak o olabilir...
Pervaneli uçağın Jumbo Jete dönüşmesi için; yapılması gereken tek şey iletişim... 
Beşiktaş'taki ölü toprağının atılması, kafalardaki tereddütün silinebilmesi için bu kesinlikle şart. 
Adaylığı beklemeye gerek yok, aday adayı iken bu yönde yoğun çalışmalı insanlar. Ama görüyorum ki, Ankara'daki ziyaretler ile bazı kişilerin gözüne girmenin her şeyden önce geldiği sanılıyor. Halbuki önemli olan geniş kitlelere yoğun biçimde ulaşmak ve gücü örgüt ve partinin dışında iletişim kanalları ve halktan almaktır.
Bu önlenemez bir güçtür.
Bu samimi ve dürüst yaklaşımın yanı sıra profesyonellerin tercih edeceği bir yol olup, göreceksiniz bu durumu ciddiye alıp, becerebilen kazanacaktır. Kazanacağı sadece seçim değil, Beşiktaş halkının da sevgisi olacaktır. 
Önümüzde yerel seçimler var.
Bizim zamanımızda, 5 belediye başkanı değişti, herkes gitti biz buradayız. Biz herşeyi yakından yaşadık, gördük, biliyoruz. Bu iş ciddi iştir, herkes de bunu bilsin!..

ÖNDER BAKAN'A HERKES DESTEK VERMELİ

Beşiktaş Kaymakamı Önder Bakan ile geçtiğimiz günlerde bir araya geldik. 
Beşiktaş'ın basiretsiz yerel yönetiminden, kavga gürültüsünden, dedikodularından, iftiralarından, hizipleşmelerden, soruşturmalardan, berbat haberlerinden ve siyasi çekişmelerden sonra inanın ilaç gibi geldi, rahatladım.  
Bir devlet adamıyla ciddiyet ve saygınlık içinde zaman zamanda tebessüm ederek gerçek konuları samimi bir şekilde doya doya konuşmanın ferahlığını yaşadım. 
Özetle; son zamanlarda en keyif aldığım sohpet oldu. Nezaket ziyareti 1,5 saati geçti. 
Radyo programlarımda bile uzun zamandır çeşitli konularda böylesine doyurucu konuşmalar yapmamıştım inanın. 
Bu durum nereden kaynaklandı? 
Tabii samimiyetten, dostane ilişkiden...
Ortak konumuz Beşiktaş'tan, Türkiye'den... 
Kaymakan Önder Bakan'ın gerçek ilgisinden, iletişimden yana olmasından, yaptığı işe gönülden bağlı olmasından ve Beşiktaş'ı sevmesinden...
Zaman zaman bir araya gelip, Beşiktaş'a katkı sunma yönünde karar aldık.
Çok memnun oldum. 
Tüm medya gücümüzle kendisine destek vereceğiz. 
Önder Bakan, genç, dinamik ama aynı zamanda tecrübeli... Ülke için devlet için önemli işlere imza atmış bir devlet adamı. 
Beşiktaş için de birçok konuda şans olduğuna kanaat getirdim. 
İnsanları ilk görüşte tanırım. 
Konulara hakim, Beşiktaş'ta yaşananları biliyor.
Yakın zamanda fark yaratacağına da inanıyorum. 
Marka şehir yapmak için fikri ve gücü var. 
Beşiktaş Belediye Başkanı da böyle bir harika profil olur umarım. 
Kentteki insanlarda güvenli,  mutlu bir hayat sürer...