Seçimler kapıda!..
24 Haziran'da sandık başındayız..
Artık herkes eteğindeki taşı dökecek, şapka düşecek, kel görünecek...
Bu nedenle fikirler havada uçuşuyor, analizler, anketler, araştırmalar, söylemler çeşit çeşit.
Seç beğen al misali!..
Kısa kısa şu konuya gireyim;
Kim ne derse desin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu muhalefet görevini başarıyla yapıyor. Haliyle yapılan işlere iktidar kanadı kızacaktır, eleştirilerini yapacaktır, ama son bir aydır CHP'nin yaptığı çalışma kendi acısından önemlidir.
Bir nevi siyasi acıdan partiler ölüm kalım savaşı veriyorlar ve bunda da CHP başı çekiyor!..
Muhalefetin amaçı nedir?
İktidarı eleştirmek, hatta iktkidardan indirmek, devirmek bile denebilir.
Demokrasilerde yapılacak iş budur, sandıkta sonuç almak!..
CHP'de baktı yüzde 25 gibi kemikleşmiş bir oyu var, diğer partilerle ittifak yaptı.
İttifak yolunu açın zaten iktidar partisi, önce Ak Parti ile MHP birleştiler ve ortak açıklamalarda bulundular.
CHP; İyi Parti, Saadet Partisi birleşir mi diyorlar? Birleşebiliyorlar demek ki, ülkenin geleceği için mi, yoksa kendileri açısından mı orasını bilemem?
Zaten bilenler o kadar çok ki memlekette!..
Sonuçta bir birliktelik var artık. Madem böyle geniş bir mutabakat sağlanıyor, o zaman, neden HDP yok?..
CHP muhafazakar ve milliyetçi bir parti ile birleşebiliyor, HDP ile neden birleşmiyor?
Eminim diğer ittifak yaptığı partilerden bir sakınca geldi. Ancak bu kadar farklı düşünceler bir araya geliyorsa, bir farklı düşünce daha bunların içine katılabilirdi? Bu durum da anlatılabilirdi.
Bunun sonuçları olacaktır, lehte mi alehte mi göreceğiz.
Belli ki bir siyasi mühendislik yapılmış ve böyle karar alınmış.
CHP 15 milletvekili vererek, İYİ Parti'nin yolunu açtı, bu hamle akıllıca idi.
Ben her ne kadar, CHP ve İYİ Parti yakınlaşmasını doğru bulmuyorsam da, Meral Akşener 100 bin imzayı geçmiş olmalı. Buna inanması ortak bir çatı aday da karar kılardı!.. İkinci tura kalırsa da CHP'ye destek veririm dedi ama, çekileceğini ve Muharrem İnce'ye destek olacağına da inanmıyorum.
Meral Akşener iddialı bir siyasetçi, Çiller zamanından bu yana aynı çizgi de devam ediyor. Bıraksalar MHP genel başkanlığını bile alacak durumda idi.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye gelince, haber sitemiz üzerinden bir anket yaptık, inanın 4 günde 8.000'iaşkın kişi destek oyu verdi.
Beşiktaş Belediyesi'nin kötü yönetilmesinden ve yolsuzluk iddiaları ile başkanının görevden alınmasından dolayı CHP'nin yerlerde sürünen imajına rağmen 10.000 kişi ankete ilgi gösterdi. Ama diğer bölgelerde ne olur bilemem. İnce birikimli bir siyasetçi, ağzı da iyi laf yapıyor. Güler yüzünle şaka ağırlıklı hitabını öne çıkartarak eleştiri yaptığında da çok samimi oluyor, dinleniyor. Eğer bunu öne çıkartırsa, kabul görür, geniş kitlelerce çabuk benimsenir. Çünkü halkımız böyle liderleri sever, takip eder.
Zira, artık hırçın, kaba saba konuşanlar baş ağrıtıyor, mide bulandırıyor.
Temel Karamollaoğlu son zamanlarda oldukça revaçta, ben Saadet Partisi'nin tek başına 100 bin imzayı geçeceğine inanmıyorum, onun için kesinlikle CHP'lilerden yardın gitmesi lazım. SP seçimlere katkı yapar mı? İmaj açısından getirebilir de götürebilir de... Yani artı eksi, çok az.
Ak Parti lideri Tayyip Erdoğan meydanlara indi. Aynı söylemlerle yoluna devam ediyor. İnsanlar bu söylemleri tekrar dinlemek ister mi, yoksa başka beklentileri mi var tartışılır. Ancak AK Parti lider partisi ve adeta Recep Tayyip Erdroğan'ın gözünün içine bakıyorlar. Kitlesi bir başka düşünüyor onun için analiz etmek bizim açımızdan zor.
Oy oranı ortada, ilk tur mu, ikinci tur mu? o tartışılıyor zaten.
Devlet Bahçeli'nin çıkışları ise yine gündem yaratıyor. Beğenir beğenmeyiz ama her söylediği tartışılıyor. Bu seçimler herkes gibi onlar için de çok önemli. Onun için ön alması doğaldır. Çünkü, barajı aşamazlar diyen bile var, eğer sandıktan çıkacak sonuç da AK Parti'ye katkıları büyük olmuşsa yeni dönemde kimse MHP'yi tutamaz!..
Şu sıralar, dış politika, ekonomi, sanayi, tarım, sağlık, eğitim bir kenara atılmış durumda. Her ne kadar yürüyor olsa da her seçimde bu böyledir.
Piyasa durgun, ne ticaret yapan ne emekçi hakkını alabiliyor.
Ama siyasetçinin derdi başka!..
Hesaplar yapılıyor, araştırmalar yapılıyor, anketler yapılıyor. Sonuç belirlenmeye çalışılıyor. Hangi parti kimden oy çalacak, kimin oyu hangi partiye kayacak?..
İki lafın bir tanesi siyaset, taksi de, otobüste, vapurda, evde, iş yerinde... Yazılı basında, tv'lerde...
Anlayacağınız;
İçimiz dışımız siyaset...
Zemin kaygan!.. Aman dikkat!..
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.