Arif Kızılyalın, Cumhuriyet Gazetesi Spor Müdürü...
CHP içinde de görev yapan bir kardeşimiz...
Sağ olsun beni de sever sayar!..
Her gördüğünde "Abi nasılsın?.." der hal hatır sorar, etrafındakilere de mesleki anlamda bana dair güzel tanıtımlar da bulunur.
Siyaseti tercih eden gazeteciler kervanına o da katıldı ve Kadıköy Belediye Meclisine girdi!..
Geçenlerde sosyal medyada bir paylaşımda bulunmuş...
Şerdil Odabaşı minibüse biniyor diye...
Yani belediye başkanı makam aracı yerine toplu taşıma araçlarını tavsiye ediyor demiş!..
Anladığım kadarıyla...
Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı'nı tanımam etmem, ama boyuyla posuyla nerede görsem çıkartırım!..
"Arif, bu doğruysa helal olsun" diye cevap verdim...
Başkanı kutlamasını istedim!..
Gerçekten helal olsun!..
Neden doğruysa dedim;
Arif, gazeteci kendisine inanırım, ama öyle paylaşımlar var ki algı üzerine, ben onlara rezillik diyorum!..
Ne fotoğraflar, videolar çekiliyor ve kendisine iletişimci diyen sözde sosyal medya uzmanlarınca servis ediliyor.
Sonra cila dökülüyor, mesajlar siliniyor!..
Adamların yalancı olduğu ortaya çıkıyor!..
Geriye bir kandırmaca ve kötü örnekler kalıyor!..
Ama doğru olanlar insanlara örnek oluyor, güzelliklere yol açıyor.
İMAMOĞLU'DA AYNI VURGUYU YAPIYOR
Ekrem İmamoğlu geçenlerde konuşuyor, bu konuda ne kadar israf yapıldığını anlatıyor.
İstanbul Büyük şehir belediyesinde makam araçlarından bahsediyor, kiralanan araçlara milyonlarca lira ödendiğinden bahsediyor. Makam saltanatı, şatafatlı yaşama vurgu yapıyor!...
Doğrudur, altına ben de imza atarım!...
Ama bu sadece AKP'li belediyelerde mi var?..
CHP'li belediyeler de yok mu?
Hepsinde var!..
Örneğin Beşiktaş Belediyesi'nde geçen dönem çıkan haberlere bir bakın, rezilliği görün!..
Görevden alınan başkanı hadi bir yere koyduk. Devletin raporları ortada, yargı sürecinden sonra anlarız neyin ne olduğunu da...
Yerine gelen başkan vekilinin belediye borç batağında diye ağlaşıp dururken bile bu konuda bir adım attığını ben şahsen görmedim.
Borç yapmışlar, kasa tamtakır, iş yapamıyoruz, ödeme yapamıyoruz diye zırlarken bile bu tür işlere devam ettiği ve ihaleler açtığı çarşaf çarşaf haber oldu!..
Hatta VİP minibüslerin içinde televizyonlar, kahve makineleri bile fotoğraflandı!..
Demek istediğim şudur...
Balık baştan kokar!..
İmam ne yaparsa cemaatte onu yapar!..
Kanun kural bir yere kadar!..
Hakkaniyet, vicdan ve insan kalitesi yoksa, ne dersen de, ne kadar algı yaratırsan yarat olmaz!..
Ama güzel örnekler güzelliklere yol açar.
Bu nedenle Şerdil Odabaşı'nın o fotoğrafı ve Ekrem İmamoğlu'nun söylemleri çok önemli....
Umarım her belediye bunu örnek alır!..
Söylediklerini unutmaz.
Bir gün yaptım dediğine, daha bir saat geçmeden halen proje halinde değerlendiriyoruz diye değiştirmez!..
Sonra da kulağının üzerine yatmaz!..
Kimse kimseyi kandırmasın!..
Söyledim daha önce 100 gün...
Yarısı gitti bile...
Bakacağız, kim ne yaptı kim ne yapmadı, kim ne yapıyor!..
Herkes gibi biz de değerlendireceğiz!..
Demem odur ki, doğru adımlar doğru yöneticiler ile atılır!..
Ve bu işin partisi martisi de olmaz!..
SAPLA SAMANI KARIŞTIRMAYIN
Bir fotoğraf daha!..
Beşiktaş Kaymakamı Önder Bakan, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman'ı ziyarete gitmiş.
Sosyal medyada bir fotoğraf paylaşmış Beşiktaş Kulübü'de...
Aman aman...
Altında neler yazıyor.
Başkanın kıyafeti yerden yere vuruluyor.
Bir devlet adamı böyle karşılanır mı deniliyor?..
Ne var kıyafette?..
Oldukça spor...
Pantolon dar ve kısa paça, biraz genç işi...
Başkan zaten genç!...
Ayakta çorap yok, oturunca paçalar dize kadar gelmiş neredeyse, ayakta da spor ama siyah bir ayakkabı...
Ceketin içinde de bisiklet yaka bir T-Shırt...
Genel olarak güzel bir kompin!..
Gerçi bu dar kesim pantolon ve (Slim-fit) dar kesimler artık moda değil ama, biraz geriden de olsa başkan takip ediyor olmalı...
Sevmiş, yakıştırmış, giymiş...
Vay efendim bu kıyafetle bir devlet adamı nasıl karşılanır!..
Bana kalsa ben de karşılamam da; çok da korkunç bir görüntü yok ortada!..
Bu kadar abartmayın, hem başkanı aşağı çekiyorsunuz, hem de kaymakamı!..
Size bir şey söyleyeyim mi!..
Bu mesajları yazan gençlerin hiç biri hatırlamaz, hepsi belki ilkokula gidiyorlardı.
Serdar Bilgili başkanken, şimdi ben de unuttum, ya başbakan ya da Cumhurbaşkanına davetine T-Shirt ile katılmıştı. O zaman sosyal medya yok linci gazetelerden yana yemişti.
Ama güzel bir açıklama yapılmıştı;
" Başkanın giydiği T-Shirt marka ve çok pahalı"
diye...
Yani Başbakan ve Cumhurbaşkanına gereken değeri vermiş biz anlamamışız!..
Gerçi askeri tören kıtasını kısa şortla denetleyen devlet adamı bile gördü bu millet!..
Kulüp başkanları yapmış çok mu?..
Sonuçta sporla uğraşan kişiler bunlar!..
Milyonları temsil ediyorlar, tahsil görmüşler, para pulla oynuyorlar derseniz!..
Ona da bir bu kadar yorum yapmam lazım!...
Boş verin şimdi!..
Çok büyütmeyin!..
Ne dedim;
İmam ne yaparsa, cemaat de onu yapar!..
Tek bir şeye takıldım...
Önder Bakan Beşiktaş Kaymakamı, samimi de dostum...
Sevilen, düzgün bir devlet adamı!..
Çocukla çocuk, gençle genç, yaşlı ile yaşlı...
Hatta belediyedeki rezillikler üzerine, onun karakterinde insanları kucaklayan bir belediye başkanı gelsin bile istemiştim.
Umarım hoş görür onun üzerinden bir değerlendirmeye...
Bir kaç kişi demiş ki;
Kulüp başkanını temize çıkartmak, eleştirileri başka yöne kaydırmak amaçlı herhalde,
Başkanı kıyafetini bırakın da;
Kaymakamın saatine bakın...
Ayıp ya, bu kadar fitne fesat, bunlar insan olamaz...
Baktık,
Ne oldu?..
Normal bir saat!..
Bizim gazetenin altında bir saatçi var, 80'li yaşlardalar.
Orada; saat tamir ettiriyor...
Bunu Kaymakam değil, bana o saatçiler söyledi!..
Kaymakamın saatine bakacağınıza;
Siz kulüp başkanlarının, belediye başkanlarının, yardımcılarının, meclis üyelerinin, hatta bürokratların saatlerine bakın.
İş insanlarına lafım yok;
Ama ben binlerce dolar değerinde saat takanların yanı sıra, Zorlu'nun, İstinye Parkın, Ak Merkez'in o meşhur dükkanlarından marka giyinen muhtar sayarım size.. Valla külliye bile, evlerinin yanında halt etmiş!..
İsim isim açıklatmayın, fotoğrafları yayınlatmayın bana...
Hele hele bazı yazışmalar var ki fotoğrafın altında çok terbiyesizce...
Beşiktaşlılara yakışmıyor!..
Ama sosyal medya bu işte!..
Tamam yerine göre naif eleştiriler, takılmalar, yerine göre sert eleştiriler güzel, hatta doğru...
Sonuna kadar da varım...
Ama;
Öyle bir o yana bir bu yana...
Fırıldaklık yapmadan!..
Doğrunun yanında olmak kaydıyla...
Saygıyla...
Unutmayın;
Bunu yapmaz isek, kendimizle çelişiriz!..
Herkese;
Bir "Abi" tavsiyesi!..
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.