Her buldukları fırsatı kullanmalarını anlayamıyorum şu siyasilerin!..
Son zamanlarda her şey de olduğu gibi ramazan ayının ve iftarların da suyunu çıkardılar!..
Ve ne yazık ki her parti ve her siyasetçi bunu yapıyor!..
Belki bilmediğim görmediğim yerde bunun on katını yapan ancak reklam yapmayanlar vardır!..
Onları tenzih etmek lazım!..
Tebrik de...
Böyle iş olmaz!..
Sen fikirlerini paylaş, projelerinden bahset...
Uygula...
Sadece hizmetini anlat...
Hizmet yap!..
Gerisi gelir merak etme, halk herkesten akıllı!..
Hele hele din üzerinden mesaj vermek ve bunu oya çevirmek o kadar anlamsız ve samimiyetsizce geliyor ki bana!..
Cenazeler, nikahlar, doğumlar, önemli günleri tabii ki hatırlayacağız.
Yardıma muhtaçlar kucaklanır, sarılıp sarmalanır...
İftar sofraları kurulabilir, birlikte de olunur...
Ama o kadar!..
Kime ne sizin yaptıklarınızdan...
İllaki bir menfaat mi sağlamak lazım?..
Ne var herkes yapıyor diyebilirsiniz?..
Lokmalar, aşureler...
Neden olmasın?..
Ama siyaset girdi mi, rant devşirmeler başladı mı?..
Zarar görmüyor mu kutsal değerler?..
Yooo, biz halimizden memnunuz da diyebilirsiniz!...
O zaman devam edin!..
Sadece bir soru;
Her şey bir kenara...
İnsanca bir tutum mu bu?..
İftar sofraları, cami ziyaretleri, yetmedi, cemaatle birlikte selfi yapmak bile artık moda oldu.
Hele hele şu mübarek ayda, iftar sofralarında insanları kendilerini dinletmek zorunda bırakmıyorlar mı?..
Kuruyorlar uzun uzun masaları, her kesin önünde bir erzak torbası...
Sanki bir şey bahşediliyor.
İnsanları poz poz çekiyorlar, sosyal medyalarında yayınlıyorlar.
Bunun adı da iletişim!..
Bir taşla bir kaç kuş!...
Vay anam vay!..
Arkadaş bu insanlardan izin aldın mı, belki çıkmak istemiyor.
Ben size iletişim adına daha cin bir fikir vereyim...
Mesela;
Cami temizlerken, halıları pas pas ederken, elinizde elektrikli süpürgesi makineleri ile poz verebilirsiniz...
Gülmeyin!..
Yapılmışı var!..
Sıra sıra siyasetçi, bürokrat sıralarım size fotoğraflarla...
Önlerine de garibim çöpçü kardeşlerimizi almışlar halde...
Nerede diye sormayın...
Yerin ne önemi var...
Kafa bu oldukça...
Her yerde!..
Dinimizde demeyeyim hadi...
Sosyal hayatta bunlar doğru işler mi?...
Hani bir elin verdiğinden diğer elin haberi olmayacaktı?..
Sakınacaktık!..
Bir başka yönü daha var bu organize işlerin...
Sadece konser, çiçek böcek festivali olacak değil ya;
Ben dağıtılan torbalara kendi ismini fotoğrafını koyanları biliyorum.
Kağıt poşetlerden vazgeçtik, ayranların, suların üzerinde bile kendi reklamları vardı!..
Bir liralık işe 5 lira fatura edip, bunu bile kara çevirenler yok mudur sizce?..
İyice düşünün bu işleri...
Ve yapmayın!..
Zira bu dünyanın ötekisi de var!..
İftar verdim, insanların oruçlarını açmalarında katkı sundum, oylar bize...
Bu ne sevap, ne yarar, ne katkı, ne de insanlıkla bağdaşır.
Fotoğraflara bakıyorum, katılanların, çoğu tepe yöneticiler...
Hepsi de bitse de gitsek modunda...
Garibim halk yemek yiyecek, kaşığı daldırmaya çekiniyor, ne o fotoğrafı çekilecek, bir konuşma yapılacak, filme alınacak!..
Alkışlasa bir türlü, alkışlamasa bir türlü!..
Halbuki bunun ulvi bir tarafı olmalı...
Samimiyet olmalı...
Sevgi, saygı olmalı...
Ramazanın anlamı bu!...
Daha iftarı edip, evime gitmeden, niye bana iftar verenlerin sosyal medyalarına düşeyim ki!..
Veya ben onların bu görüntülerini izleyeyim ki?..
İstekli olanlar, ben buradayım demek için gidenlere sözüm yok ama fakir fukara, ihtiyaç sahibi, iftarı gerçekten sizin verdiklerinizle açmak zorunda olanları koruyun kollayın.
onları iş takipçileri, avantacılar ve sahtekarlar ile kaşar siyasetçilerden uzak tutun...
Sokaklara kurulan iftar masaları, lüks otellerde verilen iftarlar...
Yemek masaları varken, yerlerde yapılan iftarlar..
Valla, böyle giderse insanlar, bu sofralara meze olmamak için, kaçacak delik arayacak...
Üç zeytin, kibrit kutusu kadar peynir ile orucu açacak duruma gelecek!...
Bu nedir, nasıl bir iştir, hizmet midir?..
Allah aşkına...
İnsanları bu duruma düşürmeyin!..
Koruyun kollayın, kucaklayın!..
Karıncayı bile incitmeyin!..
Ama hem bunları deyip;
Hem de eski tas eski hamam...
Aynen devam deniliyorsa...
Kendi adıma konuşuyorum...
Babam bile olsa;
Samimiyetini sorgularım!..
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.