Hep siyaset, hep spor olacak değil ya, bugün size başka bir konudan bahsedeyim.
Konumuz; Danışmanlık.
"Danışmanlık" deyince söylenecek çok şey vardır, nereden başlasam bilemiyorum.
1980'li yılların başında daha kimse bu sözü bile bilmezken, ilk danışmanlardan biri bendim. "Medya İletişimi" ve "Basın Danışmanı" olarak görev yaptım uzun süre ve bu danışmanlık sayısı bu güne kadar 150 kişi ve kuruluşa ulaştı. Özetle bu konuda ilklerden sayılırım.
Önce Halkla ilişkiler vardı ardından danışmanlar bu sahada yer almaya başladı. Öyle bir hale geldi ki bu tecrübeli isimlerden halkla ilişkilerciler bile hizmet almaya başladı. Ancak danışmanlar o zamanlar gerçekten iyi çalışır kendi konularında uzman kişilerden oluşurdu. Öyle ki ben dünyanın en önemli danışmanlık şirketlerine dahi danışmanlık yapıyordum. Düşünün artık!..
Ama her şey gibi danışmanlık kavramı da zaman içinde erozyona uğradı, yıpranmaya başladı!.. Artık danışmanlar konunun uzmanı kişilerden seçilmediği gibi, istenilen istendiği zaman bir uyduruk alan bulunup danışmanlığa getirilebiliyor. Maaşa bağlanıyor. Tabi bu durum daha çok siyasi alanda gerçekleşiyor. Yoksa iş dünyasında böyle olaylar göremezsiniz. Kurumsallaşmış yapılar da her karar kılı kırk yararak alınır ve danışmanlar buralarda icranın en büyük yardımcısıdır. Bir baş danışman vardır o kadar!.. O her şeyi idare eder, yetkilidir.
Danışman enflasyonu ise, paranın nasıl harcanacağını bilmeyen, iş önceliği olmayan, kadrolaşmanın hoyratça kullanıldığı kamu kuruluşları ve siyasi cenapta olmaktadır.
Hal böyle olunca da; buralarda icra organı, danışmanları neredeyse işçisi ve hatta kölesi gibi kullanabilmektedir. Çünkü danışmanlar artık arpalıklar haline dönüşmüştür.
Bir kurumda, siyasi danışman, sanat danışmanı, basın danışmanı, sosyal medya danışmanı, dış ilişkiler danışmanı, kültür danışmanı, hatta hatta festival, organizasyon ve benzeri bir çok konuda sürüsüyle danışman olur mu? Olursa bu durum şüpheli karşılanır. Danışman adı altında bir sürü kerameti kendinden menkul kişiye para aktarmak olarak algılanır. Böyle olunca da icra bu kişileri istediği gibi kullanır, çünkü bunların fikri yoktur, yapacakları alengilli işleri çoktur!.. Yeter ki pasasını alsın, sussun, iş bitirsin. Mutlaka çoğunun, kendini danışman yapan kişi ve kuruma zamanında bir kıyağı dokunmuştur, görev alarak bu kıyaklara devam edecektir en basit tabirle algı budur!.. Şimdi bunun karşılığı ödenmektedir!.. Bu kadar basit!.. Onun için artık danışmanlara arpalık gözüyle bakılıyor ya, yıllar önce başlattığımız ve önemli bir noktaya getirdiğimiz danışmanlığın bu halini görünce çıldırıyorum!..
Artık; danışmanlık müessesi çökmüştür, hiç bir özelliği ve bereketi kalmamıştır. Kendine çalışan insanlar topluluğudur artık danışmanlar.
Danışmanlık firmaları, gurular, seminerlerde "danışman, adama koyununu kaybettirir, sonra buldurur" derdi. Şimdi danışmanların kendileri koyun olmuş durumda!..
Partilere bir bakın, merkezi ve yerel yönetimlere de bakın, her yerde danışman!.. Artık baş danışmanlık bile ayağa düştü!... Benim bildiğim bir tane baş danışman vardır, koordinatör vasfındadır, artık herkes baş danışman!..
Beşiktaş'tan bir örnek vereyim. Belediyede bir aralar neredeyse 20 danışman vardı. Elini sallasan danışmana değecek duruma gelmişti, bunlara tabii maddi olanak da sağlanırdı.
Siyaseten birbirine rakip olanlar bile danışman yapılmıştı. Partiden atılanlar danışman, birçok işte çalışan danışman, eş dost maddi imkan sağlamak istediklerin danışman!... Artık nasıl çalıştılarsa yıllardır Allah bilir!.. Demek ki yararlılardı!.. Ama hangi konularda bilemiyoruz.
Kim bunlar dediğinizi duyar gibiyim, herkes biliyor merak etmeyin, Benim işim isimlerle değil, zihniyetle!.. Gerekirse yazarız onları da ama burda önemli olan mesleğin onuru!..
Son aldığım haber komik ötesi... Beşiktaş'ta batma noktasına gelen bir kurumun yönetim kurulu üyesi sözde umut veren bir siyasi parti genel başkanına danışman olarak atanmış, hayret ettim!..
Ne diyeyim hayırlı olsun!..
Eski başkan İçişleri Bakanlığınca görevden alınıp, yerine seçilen Tahir Doğaç başkan vekili olunca bunları işten çıkarmış, gelen haberler böyle... Millet alacağını zor alıyor, maaşlar gecikmeli yatıyor, bunlara bir de tazminat verildiğine göre kovmuş demek ki!..
Tabii bu kararda eski başkanın yaptığı borçlar ve kasada para olmaması da etkili olmuştur.
Eksikler çok, yanlışlar çok ama ne olursa olsun, bu karar yerinde...
Yanlışa yanlış diyeceğiz ama doğruya da doğru demek lazım!..
Çünkü biz her zaman Beşiktaş'tan tarafız.
O zaman şöyle bitirelim sözü;
Bravo Tahir Başkan, böyle devam.
Sen yeter ki kararlı ol, güzel ve doğru işler yap.
Ama yanlış varsa yanlıştan da dönmeyi bil.
Özetle; sapla samanı karıştırma, yeter!..
İşte o zaman bizde her zaman sana destek oluruz, Beşiktaş adına...
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.