Beşiktaş Medya Grup bir kaç ay sonra 21. yılını da dolduruyor...
Uzun süredir yazmıyordum...
İçimde tortular birikti...
Bu vesileyle bazı şeyleri paylaşmak istedim...
Kurulduğumuz günden bu yana Beşiktaş'a katkı vermek için yoğun çaba gösteriyoruz. Bu nedenle semtteki tüm kurum ve kuruluşlarla yakın temas içindeyiz. Bunlar özel veya kamu kuruluşları. Bunların başında da spor kulüpleri, siyasi partiler, yerel yönetimler, özel ve kamu kuruluşları gelmektedir. Beşiktaş için 20 yılı aşkın zamandır 24 saat geceli gündüzlü yayın yapıyoruz. İyi işleri alkışlıyor, Beşiktaş'a yakışmayan işleri de eleştiriyoruz. Sevenimiz çok, sevmeyenimiz malum kişiler... Sahtekarlıklarını haberleştirdiğimiz 'Hırsız, uğursuz takımı' diyorum ben bunlara!..
Bazıları da aklınca değersizleştirir... Bazıları idarecidir!.. Bazıları samimiyetsiz...
Kötü bir ortam, emek yoğun zor bir iş ne yapalım...
Meslek hayatımın 40 yılında Hürriyet Milliyet ve Sabah gibi ulusal basında çalıştığım yıllarda dahi Beşiktaş ilk gözettiğim kent olmuştur. 5 kuşak Beşiktaşlı olarak Beşiktaş'a katkı sunmak için çaba gösterdim. Bu nedenle Beşiktaş Medya Grubu kurduk ve mesleğimizi Beşiktaş ile özdeşleştirdik.
Bu zaman zarfında bazı kurum ve kuruluşlarını gözettiğimiz olmuştur. Örneğin spor kulübünü veya belediyeyi... Nasıl gözetmeyeyim, yeniler bilmez kulüp ve belediyenin yaptığı bir çok işte bizim önerimiz ve hatta dahlimiz bulunmaktadır. Geçmişte ayrı düştüğümüz durumlarda vardır. Vatandaşın olduğu gibi bizimde beğendiğimiz veya beğenmediğimiz başkanlar yöneticiler gelip geçmiştir haliyle... Gereğini yaptık ama hiç bir zaman kişiselleştirmedik yaptığımız işleri. Kavga ettiklerimiz bile, bir kaç terbiyesizlik ve rezillik dışında, hep kurumsal anlamda olmuştur. Onlara bile halen telefonlarımız 24 saat açıktır, iletişimden kaçmadık kaçmayız. Tabii arayacakları cesaretleri varsa!.. Biliyorum halen bizleri kötülüyorlardır her zaman yaptıkları gibi yeni gelenlere... Yakaladığımız hırsızlardan ve sahtekarlardan ne beklenir ki?.. Önemli olan kanmamak ve doğruyu bulmak!..
Devlet kurumlarını bir kenara koyuyorum ki, bu kurumları yönetenler atanmış kişilerdir. Onlar bile eleştirilebilir.
Spor ve yerel yönetimlerin başları seçimle iş başına geliyor. Tümü hayli hayli eleştiriye açık olmalıdır!.. Hele hele siyasetçiler... Seçim öncesi ve seçim sonrası değişmeyen, makam mevki ayırımı yapmayanlar herkesi samimiyetle kucaklayanlar baş tacımdır. Gönlümdedir.
Spor yöneticileri genel kurul üyelerine hesap vermek durumundadır. 1980'li yılların başından bu yana Beşiktaş Kulübünün içinden biri olarak ben, taraftara da hesap vermenin gerekliliğine inanırım. Yerel yöneticiler ise oy aldığı vatandaşa karşı sorumludur.
Bu iki kuruma biz Beşiktaş Medya Grup olarak ayrı bir önem veriyoruz. Aileden sayıyoruz!.. Bir laf vardır 'semt bizim aşk bizim' diye... Takıma da semte de sahip çıkmak bizim görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Eğer sosyal medyada toplamda yüzbinlerce kişi/kurum tarafından takip ediliyor ve her haberimiz onbinlerce kişi tarafından okunuyorsa bu sorumluluğumuzu daha da arttırıyor demektir.
Geçmiş geçmişte kaldı... Başkanlar ve yönetciler hakkında iyi/kötü yazdıklarımız ortada...
Son yıllar için konuşursak, Beşiktaş Kulübü Başkanı için bir kaç söz söyleyeyim. Bildiğiniz gibi ben başından beri eleştirdikleri eski başkan ve yönetime hesap sorma işine girmeyeceklerini iddia ediyordum. Neden biliyor musunuz, çok büyük kavga çıkar. Beşiktaş yara alır denilecekti. Öyle de oldu. Bu sistem eskiden beri böyle işler, onun için yaptırılan incelemeler, raporlar bana hem çok şey ifade ediyordu, hem de etmiyordu. Sonuçta Ahmet Nur Çebi sessizliği seçti.. Ara ara karşılıklı alevlenmeler oluyor o kadar!.. İyi mi yaptı, kötü mü, zaman gösterecek... Bana kalsa her şeyin bir hesabı olmalı ve herkes hesap vermeli!..
Beşiktaş semtine gelince, dediğim gibi 5 kuşaktır Beşiktaşlıyız. Neredeyse ailede herkes burada doğdu burada büyüdü... İster istemez yerel yönetimlerle ilişkilerimiz de içili dışlıdır. Siyasetçi ve gazeteci olarak çok şey paylaştık. Bazen kötü bazen iyi şeyler bunlar. Eleştiri hakkını saklı tutarak, bazen sosyal medyadan uyararak, hep destek verdik bu genç kadroya... Kırgınlıklar olmuyor mu?.. Oluyor tabi, iletişim sorunları, liyakatsiz kişilerce istenmeyen ve hoş olmayan boş davranışlar... Hem de gazetecilere... Hassas olunması gereken konuları yanlışları sürekli belirtiyoruz. Gereği yapılır veya yapılmaz, bu görevlendirenlerin konusu bizi bağlamaz... Ama dikkat edilmesinde fayda var onu söyleyeyim...
Bir işi yoktan var etmek zordur, yıkmak ise çok kolay...
Ve bu işin geri dönüşü de olmaz!..
Örneğin geçen dönem rezillikler çoktu, biz gazeteci olarak çok bedel ödedik ve tek tek isim isim haberlerimizle hesap sorduk. Sonuç, kamouyununda yakından bildiği gibi çok kötü oldu...
Bu işlerle ilgili detayların irdelenmesini, kişilerin iyi tanınması ve ilişiklerin kesilmesini beklerdim. Hatta bizden doğru bilgilerin alınabileceğini, istenirse bu tür konularda seve seve gönüllü danışmanlık yapacağımızı da deklare etmiştim.
Bunda ki amacım; soysuzların inandığım değerlere ve bazı insanlara, kişisel, kurumsal ve siyaseten zarar vermemesi idi... Ama böylesine önemli kararlar tabii ki şahısları bağlar...
Bir konuyu daha sizinle paylaşayım;
Meslek hayatım boyunca yapmadığım şeyi yaptım. Rıza Akpolat hakkında iki köşe yazısı yazdım. Gerçekten inandığım doğruları orada bulabilirsiniz. Gazeteci arkadaşların ve ailemin dışında kimsenin bilmediği, iş takipçisi kaşar siyasetçiler gönderdikleri noter damgalı ihtarnamede, 'Güzelleme' diye nitelendirdikleri o satırları tüm samimiyetimle içtenliğimle yazdım ben... Laf olsun diye değil... Çünkü Akpolat'ın gençliğine ve bilgisine inanmıştım, yüzüne de söyledim beklentilerimi... Her platformda da destekledim yalan yok!..
Biz, işten önce her zaman güveni ön planda tutarız. Söz önemlidir bizim için... Saygı kırmızı çizgimizdir...
Marka değerimiz Beşiktaş'a mal olmuş!..
Bizim hakkımızda kim ne düşünür bilemem ama ben destek verdiğim kişilerin siyasi yaşamında önce Beşiktaş'a, sonra da Türkiye için iyi işler yapmasını dilerim... Onun için de her yaptıkları doğru işi okuyucularımıza duyururuz. Çok kişi gizli saklı iş çevirirken, ikili oynarken, başka başka konuşurken biz aynen yolumuza devam ediyoruz.
Beşiktaş Medya Grup'un misyonu bu!..
Her konuda, her zaman güçlü... Çizgisini değiştirmeden... Sadece güçlüyken değil, mağdurkende haklının ezilmişin yanında...
Makam sahibinin etrafı kalabalıklaşır... Öncesidir önemli olan.. Yalnızken sahip çıkmak... Süreklilik, kararlılık... Savrulmamak lazım!..
Yıllardır yaptıklarımız ortada...
Arşivler açık!..
Hatırlayın son dönemi...
Şimdi burada tekrar gündeme getirmek istemediğim seçim öncesi o rezil iftira ve İhbarcılara herkes itibar edip haber yaptığında bizim nasıl tavır aldığımızı!.. Seçim sonrası 'Beykoz Konakları' vurgusuyla deklarasyon yayınlayan karanlık medyaya, iktidar yanlılarına, hatta o meşhur spor gruplarına bile karşı durduk!.. İçindekiler haince vurduğunda yine sadece biz söz hakkı verdik, açıklamalarını haber yaptık.. İktidar yanlısı gazeteler ve görsel medya neredeyse ailece her gün yeni bir iddiayı manşetlere taşırken, özel röportajla görüş alarak, 'Yalan' başlığı atan da biziz.
Biz; Beşiktaş için yıllar önce söz verdik, elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk...
İnsan şaşar beşerdir... Hatırlatayım istedim.
Unutmadan;
Herşeyi maddiyat ile ölçen, makam mevki koltuk kaygısı olan, iş takipçisi liyakatsiz beyin fukaraları içinde şunu söyleyeyim; 'Amacımız salt çıkar olsaydı, yolumuz çok başka olurdu!.. Bizi sakın ha sakın ne başkalarıyla ne de kendinizle kıyaslamayın!.. Biz, işimize sıkı sıkıya sarılırız, dört dörtlük yaparız. Aksi hallerde ise gereğini yaparız!..
Yanlış olursa, kim olursa olsun, iş nereye varacaksa varsın, hesap sorarız!..
Kerameti kendinden menkul fırıldaklar, Beşiktaş'a bir taş koymamış kıfayetsiz tipler kabul edemediğim biçimde elele kolkola yürürken üvey evlat muamelesini asla kabul etmeyiz!..
Umarım Beşiktaş adına herşey iyi olur!..
Sonsöz;
' Bu işler çocuk oyuncağı değil, Beşiktaş bir ailedir, ciddi olalım!..'
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.