Beşiktaş'lı duruşu!..

Bazıları 'Ağır yazıyorsun' diyor...
Ama hiç kimse gizli kapaklı yazıyorsun demiyor!..
Önemli olan da bu benim için.
Ayrıca ağır yazmıyorum açıkça yazıyorum!..
Yoksa içimden neler geçiyor bir bilseniz...
Daha çok şeyler yazacağım da bana yakışmayacak o kadar yani!..
+++
Şair Can Yücel bir gün döşenmiş yine...
Mahkemeye vermişler...
Hakim sormuş, nasıl böyle dersin diye?..
Usta ne güzel de cevap vermiş:
'G.te g.t demeyeyim de ne diyeyim...' 
diye!..
Benim ki de o hesap!..
37 yıllık meslek hayatımda bu çeşit o kadar insan tanıdım ki...
Çoğunu tanıdığıma utanıyorum.
Onun için de bunları gördükçe hatırladıkça yazıyorum...
Başka ne yapabilirim kavga mı edeyim?..
Karşılaştığımda suratlarına da söylüyorum.
Davet de ediyorum...
Fotoğrafımızla adımızla yazıyoruz...
'Gelim yerim yurdum belli'
diye...
Tık yok!...
Hep gizli kapaklı işler!...
Neden?..
Sahtekarlar, yüzsüz ve korkaktır da ondan!..
50 tane haber yaptık, arşivde duruyor, çoğu halen yayınlanıyor!.. 
Bir suratlarına tükürmediğim kaldı!.. 
O başka mesele!..
+++
Başka bir konu ama alakalı...
Kaldığımız yerden devam edelim!..
Bir çok siyasi parti içine şahit olmuşumdur.
İl ve ilçe başkanlıklarını kahvehaneye çevirmişlerdir bazı siyasiler.
İşleri güçleri yok zamanlarını buralarda dedikodu ve kulis yapmak için geçirirler.
Nereden girdim şimdi bu konuya!..
Parti içinde 40 yıllık siyasi bir emektar aradı geçenlerde!..
'İsmail bey siz her yazınızda temizlik  diye yırtınıyorsunuz ama eski kaşar siyasetçiler, ilçeden çıkmıyor sabah akşam buradalar, liste kavgası yapıyorlar, iş bitirmeye çalışıyorlar ' dedi.
Daha önce de belediye koridorlarında gezinip durduklarını işitmiştim.
Halbuki siyasi kurumlarda bir düzen olmalı...
Entellektüel yaklaşımlar, ufuk açıcı görüşler, seminerler, çalıştaylar...
Komik mi buldunuz bu söylemlerimi... 
Ehhh... Biraz!..
Akraba hısım yazmak varken listelere...
'Liyakat, tahsil de neymiş?' der gibisiniz!..
İlkokul ortaokul düzeyi meclis düzeni, hatta bizi İstanbul düzeyinde temsil...
Valla gördük bunları!..
Benim de vakit harcayıp bahsettiğim konulara bakar mısınız?..
Neyse;
Ben uyarayım da yine!...
Dikkat edin!..
Yerel yönetimlerden uzak tutun bunları!..
Özellikle imar katını kapatın!..
Olacak iş değil deseniz de...
Bakarsınız;
Aman Allah dosyalar filan kaybolabilir.
İçlerine bir şeyler konabilir!..
Kaynaklarınız olmasa ruhunuz duymaz!..
Hadi canım mı dediniz?..
Gerçek bunlar!..
Onun için diyorum ya temizlik şart diye...
Yoksa bugün bana yarın sana!..
İnsanın eviyle işiyle aşıyla oynayan neler yapar siz düşünün!..
Benim onaylı proje bile yürüdü devlete teslim kurumdan geçen dönem...
O kadar sorduk soruşturduk halen yok!..
Bunu da ilk kez açıklıyorum!..
Ya...
İşte böyledir bunlar...
Biz de hikaye çoooook!..
Neden sürekli kökten temizlik diyorum anladınız herhalde!..
Belediyeden ilçeden ilden delegeliklerden hatta üyeliklerden!...
+++
Bir kaç sözümde BJK yeni yönetimine...
Çocuktum. 
Babam Şeref Stadı'na götürürdü. 
Babamın bir arkadaşı vardı.
Ne futbolcu idi... 
Topa vurur gibi yapar çekerdi. Onun çekmesiyle 3 kişi eksilirdi.
Sonra...
Sonra boş kaleye topu atardı...
Kimse engelleyemezdi gün gibi hafızamda!..
Bu eşsiz insanlar  bize Beşiktaş'ı sevdirdi!..
Beşiktaş milyonlarca taraftara sahip oldu.
Yaaaaa işte böyle!...
Yusuf Tunaoğlu'nu tanımayanlara küçük bir anı!...
Biraz büyüdük altyapıya yazdırdılar... 
En küçük forma bile olmuyor üstümden düşüyor o kadar çelimsizim....
Atletle oyna oda beyaz dediler.
Şort verdiler!...
Siyah!..
Hep;
Onun gibi yapmaya çalıştım!...
Topu çekiyor vuruyordum. 
Olmadı tabi!...
Zaten kimse yapamadı!..
Defansa koydular.
Çakır gözlü artist gibi adamdı...
Ama ne futbolcuydu!...
İşte bu efsane futbolcu Yusuf Tunaoğlu'nun kızını BJK'den kovmuşlar!...
Hiç tanımam... 
Kulüpte çalıştığını bile bu haberde öğrendim.
...Ve yıllarını BJK'ya vermiş müze müdürü Zülal Gök'ü de kovmuşlar.
Zülal hanımı hatırlıyorum, yıllar önce bile o zaman köhne durumda olan müzeden bahsederdi heyecanla Radyo programlarımıza gelip...
Anlamadım gitti!..
Neden kovdunuz bu emekçi insanları!..
Herhalde Beşiktaş'ı bunlar batırdı!..
Merak ettim maaşları çok mu fahişti!.. 
Tazminat için milyon dolar mı istediler?..
Yüz binin üzerine maaş aldığı bir o kadar da  harcaması olduğu iddia edilen Ceo ve milyon dolar isteyen genel koordinatör ile haklarında bin bir iddia olan başkan ve yönetim kurulu üyeleri aklıma geldi birden nedense!..
Bir de stat çatı kaplama işleri, demir faturaları, danışmanlık hizmetleri filan!..
Yetki sizde... İstediğinizi yapabilirsiniz tabii...
Ama ben fikrimi söyleyeyim:
Hiç doğru bulmadım!.. 
Ortada dağ gibi sorunlar ve beklentiler varken böyle devam ederseniz, kredinizi erken tüketirsiniz!..
+++ 
SON SÖZ:
Her iki konu da Beşiktaşlı duruşunun bir özetidir!..