Beşiktaş'ı yöneten İstanbul'u yönetir!..

Yıllardır bu sözü söylerim...
Beşiktaş kültür merkezleri, sarayları, camileri, çeşmeleri, üniversiteleri, müzeleri ile İstanbul'un adeta başkentidir. 
Tarihi dokusunun yanı sıra, ülkenin çağdaş ve modern yüzüdür!.. 
Okuma yazma oranı en yüksek olan ilçedir. 
En değerli kentlerin başında gelmektedir. 
Bunları ben değil, istatistikler söylüyor.
Atatürk'ün yola çıktığı...
Beşiktaş kulübünün olduğu bir semttir!..
Genciyle, yaşlısıyla özgürce yaşayabildiği, kendini ifade edebildiği, adeta nefes aldığı ender yerlerdendir!..

BU KENT BİZE EMANET!..

Son günlerde bu kentin imajına yönelik bir dizi sapkın çirkin ve rezil görüntüler servis edilmektedir.
Olay olmasa servis de olmaz tabii!..
Ancak neden ve nasıl bu şekilde seri olarak bunları yaşamaktadır Beşiktaş, sorgulamak gerekli!..
Münferit olaylar mı?.. 
Yoksa bile isteye yapılan ve infial yaratan olaylar mı?..
Mutlaka bunları devlet inceleyecek ve ortaya çıkaracaktır.
Önemli olan Beşiktaş'ın aydınlık ve temiz yüzünü, bu pisliklerin  kirletmesine izin verilmemesidir...
Bebek'ten, Ortaköy'e, Çarşı içinden, Etiler'e kadar tüm mahallelerini  korumak ve kollamaktır esas olan...
El birliği ile bunu yapmalıyız!..
Yıllar yılı haberlere konu olur, hatta biz bile bir iki kez manşet yaptık!..
'Yaz sezonu açıldı' diye kinayeli bir şekilde!..
Bebek'te denize beyaz donları ile atlayanlar, bağıran çağıranlar, taşlarda yatıp güneşlenenler, yayalara yer bırakmayanlar...
Para isteyen çiçekçi görünümünle bi mekan takımları...
Rahatsızlık verenler...
Ama son görüntüler olacak iş değil!..
Derinlemesine incelenmesi gereken olaylar!..
Aynı mülteci haberleri ve olaylar gibi!..

OLAYLARIN İÇİNDEYİZ!..

Her olayı önce biz duyarız!..
Bilgi, belge, görüntü haber ilk bize ulaşır!..
Ve her olaydan sonra da tüm yetkililerle görüşüyoruz.
Biliyorum ki;
Beşiktaş'a toz konmasın uğraşısı içindeler.
Gece gündüz görev başında, takipteler...
Ama neden?...
Özellikle Beşiktaş!..
Bunu da sorgulamak lazım!..
Beşiktaş Medya Grup'un çorbada tuzu olacaksa biz her şeyi yapmaya seve seve hazırız.
Zarten kuruluş amacımız bu!..
Beşiktaş'ı korumak ve kollamak hepimizin görevidir.
İşte bunun için yıllardır;
Beşiktaş'a zarar verenleri de, katkı sunanları da ayırım yapmadan kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Kurulduğumuz günden bu yana şöyle geriye dönüp baktığımda...
En az 5-6 yerel yönetici, yani belediye başkanı, bir o kadar mülki amir, kaymakam, daha fazla sayıda emniyet, eğitim, sağlık, nüfus, tapu müdürü ve benzeri idarecinin gelmiş geçmiş olduğunu görüyorum.
Bunların içinde iz bırakmış olanlar var, varlığı ile yokluğu belli olmayanlar var, Beşiktaş'ın imajını yerlerde sürüyenler var!..
Beşiktaş için taş üstüne taş koyan, bir çivi çakan bile inanın hayırla yad edilmektedir.
Bahsi geçen isimlerin bazıları İstanbul hatta ülke genelinde önemli görevlere gelmiş, bazıları ise tarihin tozlu raflarında silinip gitmiştir!..
Bunları çok yazdığım için tekrar girmeye gerek yok.
Ancak şunu söylemeliyim ki, insanın olduğu her yerde birçok şeyi görebiliriz.
Bu sosyolojik bir konu!..
Basite indirgeyelim;
Esas olan kente sahip çıkmak ise, doğru ve düzgün iş yapıp, hakkını vermek lazım üstlendiğimiz görevin!..
Biz, iyi işlere her zaman destek verdik, motivasyon sağladık..
Çarpıklıkları ise yazıyor, uyarıyoruz...
Bizim görevimiz bu!..
Gerçeği bulmak için eleştirilerden de ders almak lazım!..

MİRASA DEĞER KATMAK!..

Yapacak çok şeyimiz var!..
Örneğin;
Sadece rezil görüntüler, sapkın hareketler değil, kentin dokusuna da hepimiz duyarlı olmalıyız.
Özetle, kente topyekün yaklaşmalı, sorunları ve çözüm yollarını öyle ele almalıyız.
Bir araştırmada yıllar önce;
Güvenlik ön planda çıkmıştı!..
Ardından;
Daha çok yeşil alan, daha çok altyapı, daha çok kentsel tasarım, daha çok sosyal fayda...
Bir yanda;
İnsanların huzur içinde evinde, sokağında yaşamasını temin etmek!..
Diğer yanda;
Betona ve kargaşaya karşı durmak, mahalle kavramını korumak!..
İnsanları samimiyetle kucaklamak, herkesle doğru iletişim kurmak!..
Bunun için;
Tecrübeli kadrolar, yetişmiş bir ekip...
Sistem...
Plan ve program şart... 
Uzun vadeli strateji gerekir...
Beşiktaş ortak değerse...
Birlik olunmalı!..
Güçlü ve etkin!..
Topyekün, uyumlu çalışmalı!..
O dinamizm...
O ışık var!..
Çaba da!...
Başta ciddiyet...
Kararlılık ve devamlılık da olursa tamamdır!..
Yeter ki;
Büyük ve sürekli hata olmasın!..

DİLİMDE TÜY BİTTİ!..

Tekrar ediyorum...
40 yıldır bu meslekteyim...
5 kuşak Beşiktaşlıyım!..
Bu topraklarda doğduk, büyüdük, ekmek yedik!..
İnsanları, kurumları benden iyi tanıyan azdır!..
Meslek gereği, gerek ülke çapında, gerekse mahalli bazda siyasilerden tutunda, her sektörde üst düzey görüşmediğim kimse kalmamıştır.
Yıllar yılı...
Her olayı hücrelerimizle yaşadık, herkesle de çok şey paylaştık!..
Beşiktaş'ı yöneten, İstanbul'u yönetir diyorsam...
Bu büyük bir laftır!..
Bir lafı anlamayanlara sürekli söylemem ve benim mutlaka bir bildiğim vardır!!!
Düşünmekte yarar var!..

BEŞİKTAŞ VİTRİNDİR!..

Başa dönersek;
Eğer Beşiktaş kültür, sanatı, eğitimi ve donanımı ile İstanbul'un ve de Türkiye'nin en önde gelen kentlerinden ise, Beşiktaş'ı yönetenler de, gerek eğitim, gerek kültür sanat, gerekse liyakat açısından Beşiktaş'a layık olmalıdır. Sadece kendileri değil, ekiplerinin de donanımlı olması kaçınılamazdır. 
Çünkü, bu tür gözde kentler hata kaldırmaz, zordur buralarda işler!..
Neler gördük, neler geçirdik!..
İyi de, kötü de bizler için!..
Neler olacak, neler yaşayacağız anlamayız bazen, aldığımız hatalı bir karar, yapılan bir yanlış, tüm güzellikleri götürür, bir cuval inciri berbat edebiliriz.
Onun için Beşiktaş'ı yöneten...
Özetle;
Kim oldum delisi olmayan, herkesi kucaklayan, doğru ve yanlışı ayırt edebilen, özü sözü bir, samimiyeti ve içtenliği insanlara geçirebilen kim olursa olsun, İstanbul'u rahatlıkla yönetir diyorum!..
Yeter ki; 
Beşiktaş'ın menfaatlerini ve toplum yararını, kişisel menfaatlerimizden önde görelim...
Bunu biz de anlarız, toplum da!!!
Aklınızda bulunsun;
Beşiktaş aynadır, vitrindir!..