Beşiktaş Medya Grup olarak aldığımız önemli kararları ve düşüncelerimizi sizinle paylaşmak gereği duyuyorum.
Bu nedenle de bir nevi manifesto yayınlama kararı aldık...
Bu aydan sonra da yerel seçimlere ağırlığımızı koyuyoruz.
Önümüzde yeni bir seçim var!..
Belediye Başkanları ve meclis üyelerini seçeceğiz.
Bu seçimler çok önemli, çünkü yeni hükümet sisteminin bir nevi onayı veya onaylanmaması anlamına gelebilir.
İktidar açısından olduğu kadar muhalefet bakımından da bir test niteliğinde...
CHP'de kaynayan kazan bu seçimlerden sonra iyice durulabilir veya müthiş bir kaynama başlayabilir. Yerel seçimlerde alınacak oylar ve kazanılacak belediye başkanlıkları bunda bir gösterge olacaktır.
Onun için adaylar çok iyi tespit edilmeli ve yanılgıya düşülmemelidir. Milletvekillerinin aday olmaması, adayların kılı kırk yararak seçileceğinin açıklanması güzel bir gelişme.
Yerel seçimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın bu yöndeki demeçleri yerinde buluyorum.
Hatta bu konuda zaman zaman paylaşımlarda da bulunuyoruz. Oğuz Kaan Salıcı İstanbul İl Başkanı iken Radyo Beşiktaş'ta çok sayıda programıma katılmıştı, entellektüel yönü ağır basan, fikirleriyle fark yaratan bir kişiliktir. Bu yönüyle mutlaka örgüt üzerinde katkı sağlayaçaktır diye düşünüyorum.
Seyit Torun ise yerel yönetimlerden uzun süredir sorumlu. Tecrübesi ile adayları analiz edeceğinden şüphem bulunmamaktadır. Tabii partinin yetkili organları ve örgütler burada önemli rol oynayacaklardır, bu bir matematiksel denklem değil, satranç oyunu da değil sonuçta hata yapmayan kazanacaktır. Ayrıca; birçok yerde sonuçlar artık çantada keklik de değil bilgi vermek isterim.
Dikkat edilirse, yanlış aday seçimleri ve uygulamalar sonucu oy oranları düşmüş durumdadır. Örneğin Beşiktaş'ı ele alalım. Yüzde 24 dolayında bir düşüş vardır ki, aday belirlenirken, CHP'nin kalesi olarak bilinen Beşiktaş'ta bu durum hoş değildir.
Tüm partiler her seçimde adayların erken açıklayacaklarını söylerler ancak bazı ilçelerde hatta illlerde bile son ana bırakırlar. Bu durumda birbiri ardına adaylar çıkar, daha sonra meclis üyeliğini garantileyip, adaylıktan çekilirler. Genel kanı budur. Bu güvensizlik ortamı yaratıyor mesela bunun önüne geçmek için bu sistemi değiştirmek düşünülebilir. Çeşitli dedikodu ve şaibelere de yol açılmamış olur. Hiç kuşkusuz seçme ve seçilme hakkı var her insanın ama benim düşüncemle nereye aday olacaksa insan ona göre çalışmalı, bu durum değişmemeli ve pazarlık konusu edilmemelidir. Bu yerel seçimlerde bunun böyle olmamasını diliyorum, ama daha şimdiden gördüğüm manzara aynısını yaşayacağız imajını doğuruyor, hem örgütler hem de kamuoyu nezninde...
Siyaset bir hizmet yeri ise, bu durum bence tartışmalı bir konudur. Onun için adaylar çıkmalı, bunların içinde 1 kişi süratle belirlenmelidir. Diğer adaylar içinde başka da bir görevlendirme yapılmamalıdır.
Bu belirleme, genel merkez, örgüt, o kentin ileri gelenlerinin onayınca ve kamuoyu yoklamalarıyla olabilir. Zaten bu durum açıklandı. Ama dediğim gibi, adayların erken açıklanması şart... Hiç kimse bir beklenti içine girmemeli ve en önemlisi de dediğim gibi çok başlılık her türlü kamaşayı beraberinde getiriyor.
Tekrar, Beşiktaş'a değinmek istiyorum.
Ne yazık ki; Beşiktaş gibi bir marka son yıllarda çok eridi. Bu durumun geçen seçimlerden önce başladığı, adayın açıklanması ve sonrasında yaşanan olaylarla daha da alevlendiği herkesin malumudur. Gelişmeleri başından sonuna kadar biliyoruz. Tekrar böylesine olayların yaşanmaması için adaylık kriterlerinde ince eleyip sık dokumak lazımdır. Bunun önlemini daha şimdiden alacak olan da başta genel merkezdir. Ayrıca il ve ilçe örgütlerine de büyük görevler düşüyor. Sürekli temas içinde olunmalıdır.
Diğer bir yönde örgütlerin durumudur... Üye sayısı artırmalı, ancak kalitelendirmelidir. Konusunda uzman kişileri partiye davet etmelidir. Yıllardır aynı takımla işbirliği yapmak kişileri de kurumları da yorar yıpratır. Adeta parti ağalığı ve beraberindekiler şeklindeki düzen değişmeli, yeni genç kanlar partiye katılmalıdır. Aksi takdirde yavaş ve hantal bir yapı, risk almayan statükocu bir sistem çöreklenir ki bu siyasi partiler için ölümdür!.. Bunun da böyle olduğunu ne yazık ki görüyorum, siyasi partiler bir adım yol alamaz bu şekilde, köşeleri kapanlar yine bu aynı tipler ve aynı isimler olur ki, öncelikle bu kısır döngünün kırılması lazımdır.
Vatandaş her zamanki gibi bu yerel seçimlerden de çok şey bekliyor.
Biz de varız
5 kuşaktır Beşiktaşlıyım. 36 yıl gazetecilik hayatım var. Her zaman elimizi taşın altına soktuk. Bu sefer daha büyük risk alıyor ve Beşiktaş için biz de varız diyoruz.
Yerel yönetimler demokrasinin temel taşı, bu taşı oynattınız mı, bırakın hizmeti, tüm ahlak, vicdan, her şey yerle bir oluyor. En önemlisi de marka değerimiz düşüyor. Şimdi bunlara tek tek girmek istemiyorum. Yerel seçimlere 5-6 ay var. Sık sık değiniriz nerede yanlış yapıldı yapılmaya da devam ediyor diye...
Çoğundan da bahsettik zaten...
Ayrıca artık isimler de önemli değil...
Geçmiş olsun!..
Önümüze bakalım... Proje üretelim... Beşiktaş'a katkı veren isimleri, gerçek Beşiktaşlıları ikna edelim, kazanalım.
Nasıl bir belediye başkanı
Vatandaşın ne istediğine dönelim ve belediye başkanı nasıl olmalı bir kaç önemli kriter belirleyelim.
Belediye Başkanı, vatandaşa en yakın siyasetçi...
Onun için Başkan ve kadroları içten ve samimi olmalı.
Parti rozetini çıkarıp herkese eşit mesafede yaklaşmalı.
Kimseye öncelik tanımamalıdır.
İşe alımlarda liyakatı önde tutmalıdır.
Kapıları ardına kadar açık, 24 saat halkın hizmetinde olmalı.
Tasarruf sağlamalı, yapabiliyorsa makam aracını bile bırakmalı, herkese örnek olmalıdır.
İletişim kanalları açık, konuya hakim, saydam ve şeffaf olmalı.
Dert dinlemeli, çözüm üretmeli.
Bir vizyonu olmalı, stratejisini seçimlerden önce açıklamalı.
Ortaya koyduğu misyon nedir anlayalım.
Projelerini paylaşmalı, seçim sonrasında da hepsini tek tek yapmalıdır.
Yeşil alanlara doğaya saygılı, betona karşı mücadeleci olmalı, görsel ve işitsel iletişim ve kültür önceliği olmalıdır.
En önemlisi de belediyedeki hırsızları ayıklamalı, hesap sormalı, hesap da verebilmelidir.
Bunun içinde dürüst çalışanla diğerlerini ayırt edebilmeli, gerekirse yeni baştan tertemiz işinin ehli bir kadro kurmalıdır.
İnanmadığı şeyleri yapmamalıdır, yaptırmaya zorlayan olursa karşı çıkmayı, daha da ilerisi istifa etmeyi bile bilmelidir!..
Her zaman söylediğim şudur:
Bırakın belediye başkanını, hiç bir siyasetçi, siyaseti ticaret kapısı, rant kapısı olarak görmemelidir.
Haksız zenginleşmemeli, zenginler yaratmamalıdır.
Böyle bir başkan adayı bulunabilir mi veya bulunsa bile gösterilir mi?
Neden olmasın?..
Biz bu kriterlere sahip bir belediye başkan adayını ve başkanı sonuna kadar sahiplenir, destekleriz...
Beşiktaş Medya Grup olarak Beşiktaşlılarla birlikte sonuna kadar birlikte mücadele veririz. Vermeye de hazırız.
Makale Yorumları
Adnan Yeşiltaş 08.09.2018 15:53
Tebrik ediyorum Beşiktaş’a her Beşiktaşlının sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum.
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.