Az yazarım, öz yazarım!..

Sık yazmıyorsun diyenlere!..
Müsaade edin de, ara sıra yazmayayım!..
Beşiktaş Medya Grup benden ibaret değil, genç ve dinamik bir sarı basın kartlı gazeteci kadrosu ve ekip var arkasında!..
Haber Sitesi, Gazete, Web, Radyo, Tv, Sosyal Medya...
Toplamda yaklaşık 250.000 kişiye hitap ediyoruz...
Dünyanın her yerinden milyonlar okuyor, dinliyor, seyrediyor.
Daha önce yazmıştım, bir kez daha yazayım.
Tüm yayınlar ayrı ekiple yönetiliyor ve özel ve kamu kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yapsalar dahi, hepsi kendi hedefleri doğrultusunda özgürce hareket ediyor.
21 yıldır bu hep böyle...
Önce yazılı basın ile başladık, artık çok büyüdük!..
Beşiktaş adı başlı başına dev bir isim uluslararası bir marka!..
Beşiktaş Medya Grup ve beşiktaş.com.tr ilk ve tek rakipsiz...
Bunu anlayan var anlamayan var!..
Yerel değil, ulusal bile değil...
Uluslararası...
Herkesi aştı!..
***
Evet...
İlk kez Gazete Beşiktaş'ta geçen sayı yazmadım...
Gerekmedikçe, yazmayı da düşünmüyorum...
Bizim işimiz habercilik, gerek yazılı, gerekse işitsel ve görsel anlamda Beşiktaş Medya Grup'u yöneten  gazeteciler çok iyi yapıyor bu işleri...
Benim meslekte 39 yılım bitiyor, 40.yıla giriyorum.
Artık nesil daha genç, haberler daha çeşitli...
Yeni kan, yeni fikirler lazım...
Herşeye de yetişmem mümkün değil!..
Ayrıca yıllardır yazıyorum...
Geçenlerde arşive baktım, midem kaldırmadı!..
İnanmayan girer bakar, okur!..
Hırsızlıktan tutunda, neler neler, iğrenç her şey var!..
Rezillikler, sahtekarlıklar, iş birlikçiler, ikili oynayanlar...
Bir sürü cahil takımı!..
Siyaset kaşarları!..
Bıktım bunlardan!..
Onun için;
Yeni yılın ilk haftası sosyal medyadan duyurdum...
'İyilikler olsun bu yıl, hırsız uğursuz yazmaktan bıktım. Güzelliklerden bahsedelim' dedim...
Oturdum bilgisayarın başına yazamıyorum. 
Yazdım yazdım beğenmedim.
40 yıl bir sürü gazete...
Hürriyet, Milliyet, Sabah ve diğerleri...
İstihbaratta, polis muhabirliği... Soygun, tecavüz, şiddet...
Ekonomi de iş dünyası ve entrikalar...
Spor da beterin beteri!..
Üstüne;
Son yıllarda...
Belediyenin pislikleri de beni boğmuş!..
Kulüp desen, bıkkınlık verdi... 
Aynı filmler!..
Kötü yaza yaza adeta dumura uğramışım!..
Onun için güzel şeyler yazamadım!.. 
Yazı da güzel olmadı... 
İçime sinmedi yazdıklarım, ne yalan söyleyeyim.. 
İnanmadım, yayınlamadım!..
Ve gazete ilk defa benim baş yazım olmadan çıktı!..
***
Karar verdim...
Şöyle yapacağız bundan sonra!..
Bir panorama belki, zaman zaman...
Neler oldu?...
Neler yaşandı?..
Öğütler, tavsiyeler...
Bakın bunları yazabilirim...
Ne de olsa bir çoğunun ağabeysi, hatta babası yaşındayım.
Yaşça da, tecrübe ile de kabul ederler mutlaka!...
***
Mesele geçen ay;
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Radyo Beşiktaş'ta yayına katıldı.
Tam 1.5 saat söz hakkı verdik. Kesmeden dinledik dinlettik.
Beni geçin!..
Arkadaşlar günlerce uğraştı, görseller hazırladı, yayın kaydı, prodüksiyonlar yaptı, yayın yükledi... Tekrar verdi, tanıtım ve duyurularını gerçekleştirdi. Yetmedi, 1.5 saatlik yayını tek tek deşifre etti, haber sitesine ve ayrıca Gazete Beşiktaş'a koydu!.. YouTube da yükledi... 
Tam anlamıyla gazetecilik yaptılar!..
Emeklerine sağlık!..
...Ve hiç destek olmaksızın rekor geldi!..
Şu anda o sayfa 30.000 küsur hiti gördü, geçebilecek bir yayın organı da zor çıkar!..
Bu Beşiktaş'ın güçüdür!..
Sonuçta biz işimizi yaptık!..
Gelelim işin diğer tarafına...
Doğrusunu söylemek gerekirse, başkan maşallah karınca gibi!.. 
Enerjik, dinamik!.. Girilmedik ev, iş yeri bırakmamış!.. 
Doğruya doğru, bunu daha önce de bir yazımda yazmıştım!..
Tebrik etmek lazım!..
'İmkan verirseniz, her ay yapalım Beşiktaş Buluşmalarını' dedi!..
Biz söz verdik mi, Beşiktaş için destek de veririz, katkıda...
Kapımız her zaman açık!..
İyi zamanda değil en kötü zamanlarda da!..
En iyi kendisi bilir!..
Artık taktir eden eder, etmeyen etmez!..

Yine geçen ay;
Beşiktaş Emniyet Müdürü Ercan Çamırcı ile konuştum. 1 yıllık çalışmalarını gönderdiler. Yazdık, yayınladık!.. Onun nasıl bir polis olduğunu biliyorum, yolu açık olsun!..
Beşiktaş Kaymakamı Önder Bakan'ı ise bilmeyen yok... 7/24 görev başında... Ne zaman telefon açsan bulursun. Kendi arar anlatır... Gelir, oturur, konuşuruz... Samimidir... Program yaptık, bu samimiyet Beşiktaşlılara geçmiş olacak ki, on binler kulak kabarttı!..
Bize güvenen tüm yerel yöneticilere teşekkür ediyorum!..
***
Tavsiyeme gelince;
Yerel yöneticilerin işletişime açık olması lazım. Kapıları açık, telefonları açık olmalıdır. Vatandaş tık kapı ulaşabilmelidir... Cevapsızlık, saygısızlık yakışık almaz!.. 
Yerel yönetici en yakınımızdır. Kardeşimiz, oğlumuz, akrabamızdır.
Demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. 
Bunu ıskaladık mı!.. Olmaz... 
Halk her şeyin en iyisini bilir, zaman içinde anlar!..
Kimse kimseyi kandıramaz!..
Özal ile 1980'li yılların başında merkezi yönetimden yerel yönetimlere geçtiğimizde siyaseten değil ama danışman olarak bende bu olayın içindeydim... O zaman atılan tohumlar bugün kök salacağına, merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki ayrışmalar yüzünden neredeyse yok olmak üzere...
Biz ne olursa olsun, üzerimize düşeni fazlası ile yapmalıyız...
Umarım herkes haddini bilir ve her şey çok güzel olur!..
***
Öğüdüm de şu olsun;
Tüm sahtekarlar aynıdır... 
Siyasetçi...
İş insanı...
Spor adamı... 
Hatta,
Sahte gazeteciler...
Sosyal medya maymunları...

Uzatmayayım...
Siz siz olun!..
Kötü insanlardan uzak durun!.. 
İyilikten yana, liyakatten yana, insanlıktan yana tavır alın!..
Doğru yoldan şaşmayın!..
Fark yaratın!..
İz bırakın!...