Yeni bir yıl daha!..
Zaman su gibi akıp gidiyor...
Durdurmak imkansız ama kaliteli hale getirebiliriz.
Nasıl yapacağız bunu?..
Kaliteli adamlarla birlikte tabii...
Geçmişi kirli olanlarla değil elbet!..
Geçtiğimiz dönem rezillikleri yazmaktan inanın gına gelmişti!..
Onun için yeni yönetime baştan sona destek verdik.
Doğruları alkışlarken yanlışları hatırlattık!..
Bunları yaparken tek amacımız vardı..
O da;
Beşiktaş'a katkı vermek!..
Tersi olsaydı işimiz 40 yıldır gazetecilik olmazdı!..
Yeni yıl dolayısıyla geçenlerde bir değerlendirme toplantısı yaptık yayıncılık ve danışmanlık adına çalıştığımız özel ve kamu kuruluşu sayısı 200 adede yaklaşmış... Bunların hepsi de dev kuruluşlar!... Çoğu yayıncılık bazıları da danışmanlık işleri... Basın dışında tek bir iş yok!..
Bir çok kişinin hayalinden bile geçmeyecek işler yapmışız başarı hikayeleri yazmışız!..
Öncelikle bize inanan ve güvenen sevgi ve saygı ile yaklaşan bizlerle güç birliği yapan kişi ve kuruluşlara teşekkür ediyorum.
Biraz yayınlarımızdan bahsedeyim!..
Her yayınımızın bir sorumlusu vardır. Çalışanlarımızın tamamı basın kartlı gazetecilerdir. Vizyonumuz ve misyonumuz bellidir. Bunun dışında yayınların tek kelimesine karışmam. Hele ulusal gazetelerde de yazan yorumcuların köşe yazılarının noktası virgülüne hepsi aynen yayınlanır.
En önemli konu da;
Tüm işlerimizde her zaman şeffaf davranmaktayız, referanslarımızı da gururla paylaşmaktayız.
Bizim bir prensibimiz daha vardır. Örneğin basın kanunu gereği yayınlarımız hep bağımsız hareket etmiştir. Bu ortak çalıştığımız kişi ve kurumlar için de geçerlidir. Doğru ve yanlış kamuoyuna ayna tutmak bizim görevimizdir. Yoksa işimizi yapmış sayılmayız. Bu nedenle basın ve fikir hürriyeti çerçevesinde gazetelerimizde radyo yayınları ve haber sitelerimiz de haber ve yorumlar özgürce yayınlamaktadır. Arşivler ortadadır!.. Bu kadar açık ve net!..
Gelelim bana!..
Yeni yılla birlikte ben de gazetecilikte 38. yılıma girdim.
Sırasıyla Hürriyet, Günaydın, Sabah ve Milliyet derken Beşiktaş Medya Grup yayınları...
Polis, adliye muhabirliği, spor yazarlığı, ekonomi sohbetleri... Sayısız haber ödülü... Kitap... Markalar... Danışmanlıklar...
Sarı basın kartımı aldım. Hayatım boyunca gazetecilik dışında iş yapmadım.
Özel ve kamu kuruluşlarından mesleğimin avantajlarını kullanarak ne kendim ne de yakınlarım için bir şey istemedim.
Sadece gazetelerin yaşaması gazeteciliğin sürdürebilir olması için çalıştım!..
Tam tersi olsaydı herhalde bu kadar çevre ve teklif karşısında siyaset, spor vb bir yerlerde görevalır 40 yıldır sadece bu mesleği yürütmezdim.
Bunları niçin tekrar özetledim...
Bazı insanlar balık hafızalı ve de kandırılmaya müsaittir de ondan..
Yayınlarımız bağımsızdır dedim..
Ancak benim kişisel fikir ve düşünceleri vardır herkes gibi...
Bunu yorumlarımdan anlayabilirsiniz.
Öncelikle şunu herkes bilsin ki, bizim yayınlarımız herkese açıktır.
Ama istisnalar hariçtir!..
Ben bu istisnalar için ŞEREFSİZLER VE ASALAKLAR diyorum...
Belki bu tabirler ağır gelebilir ama öyle...
Belgelidir benim tüm yazdıklarım...
Merak eden gelsin brifing vereyim!..
Ağzınız açık kalır!..
Bakın daha da ileri gideyim;
Rüşvetçidirler, küfürbazdırlar, şantajcıdırlar, kumpascıdırlar, iş takipçisidirler, yalancıdırlar ve muhbirdirler...
Hayatları parti, belediye ve bağlı şirketleri içinde döner!..
Kovarsın bacadan girerler...
Dün küfür ettikleriyle bugün kucak kucağadırlar.
Kim kiminledir anlamazsınız!..
İkili üçlü çalışırlar, her yerden maaş alırlar, bilgi belge toplarlar!..
Kavgaları bile çıkar çatışmasıdır!..
Çoluk çocuk kardeş yeğen sülale boyu işin içindedir.
... Ve her dönem aile fotoğrafında yer alırlar!..
Bakın;
Bunları ben söylemiyorum!..
Bizim yayınları da es geçin!..
Ulusal medya delilleri ile ortaya koydu!..
Anlı şanlı köşe yazarları detaylarıyla yazdı.
Polis tapeleri, devlet arşivi, müfettiş raporları mahkeme kayıtları ortada...
Moda deyimiyle:
O zamanlar herkes oradaydı!..
Daha söyleyecek ve yayınlanacak o kadar çok şey var da!..
Ama durum bu kadar açık ve netken ve ben bunları her fırsatta açıkça yazıyorken...
Ufak tefek şeyler hadi neyse de;
Geleceği etkileyen, onarılması çok büyük hatalar halen yapılıyorsa bizlerin seyirci kalmasını kimse beklemesin!..
Genç insanların zor durumda kalmasını istemem ama, iyilik ve doğruluk adına;
Uyarımı da yaparım!..
Dikkate alınır alınmaz o benim işim değil!..
Ama ne olur...
Söylemiştim size dedirtmeyin bana!..
Biraz da spor diyelim ve BJK'dan bahsedelim.
Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Kemal Ulusu ve gazeteci dostum Zafer Arapkirli çok güzel özetlemişler yazılarında Beşiktaş'ı ve olayları...
Ben derbiydi, VAR sistemiydi bunlara değinmek istemiyorum.
Çünkü sistem kurulmuş ve bu sezon dahil BJK'nın işi zor artık!..
Biraz büyük fotoğrafa bakalım istiyorum.
Ne yazık ki;
Süleyman Seba döneminden donra Beşiktaş Kulübü rant dönemine girdi. Başkanlar yönetim hatta çalışanlar bile bu çarkın içinde tartışılmaya başlandı.
Çoğu çekti gitti, yapılanlar ibra yoluyla aklandı!..
Yeni başkan ve yönetim de şu aralar ne yapacağını şaşırmış durumda. Camianın baskısıyla basın toplantısı, gazı almaya yönelik açıklamalar. Para yok şikayetleri!..
Gazetenin genel merkezi Çarşı içinde... Beşiktaşlı esnaf çeviriyor... Beşiktaş'ı soruyor...
Onlara söylediğimi yazayım...
Ne hesap sorabilirler ne para bulabilirler ne de Beşiktaş'ı düzlüğe çıkarabilirler.
Mevcudu korusunlar yeter!..
Neden mevcudu korusunlar diyorum biliyor musunuz?..
Fulya'yı satarlarsa şaşırmasın kimse!..
Yönetici değil çoğu idareci!..
İşte Beşiktaş'tan manzaralar böyle...
İçiniz halen şişmedi ise;
Yeni yılınızı kutluyorum!..
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.