Öncelikle, yazıma başlamadan önce tüm Beşiktaş Camiasına, büyük Beşiktaş taraftarına saygı ve sevgilerimi ve onları çok sevdiğimi belirtmek istiyorum.. Evet dostlarım. Bu Corona günleri hepinizi yürekten yaraladı. Tüm dünya tarihinin bir dönüm noktası oldu, algılar değişti, tercihler değişti, yaşam şeklimiz tamamen değişti. Mesela hayatında mutfağa girip iki yumurta bile kıramayanlar, şu anda bir aşçıbaşı kesildi. Hayatı boyunca telefonla aramayı düşünmediği kişileri aramaya başladı. İnsanların hobilerine göre, kitap merakı varsa o ana kadar okuyamadığı kitapları bitirdi, müzik merakı varsa dijital platformda zevki olan müzikleri taradı bitirdi, resim hobisi varsa tablo yaptı falan filan... Bu arada bir çok insanda birazcık kilolar aldı. Hareketsizlikten benim şahsi görüşüm şudur ki, Çin devletine karşı çok büyük bir öfke içerisindeyim. Tramp'ın bir tek katıldığım görüşü şu ki, Çin’e karşı takındığı öfkeye aynen harfiyen katılıyorum. Çin’in günahı çok büyük. Bu virüsü ve salgını üç ay dünyadan gizledi. Bu arada Pekin’e girişi yasakladığı halkını, şakır şakır bütün dünyaya uçmasına müsaade etti. Düşünebiliyor musunuz, yanıbaşındaki Pekin’de vaka yok; dünyanın 190 ülkesinde büyük bir salgın yayılması var. Bu akla mantığa uygun mu hiç? Çin, Dünya Sağlık Örgütü‘nü uyarmadı. Bu kadar büyük bir insanlık suçu işledi. Bence tüm dünyanın ve her ülkenin Çin'e büyük bir tazminat davası açması lazım.
Şimdi gelelim futbol meraklılarına yaptıkları zararlara. Hafta sonlarımıza kan doğradı bu süreç. Tüm futbol severlerin iple çektikleri hafta sonu keyfi berbat oldu. Futbol takımları antrenmanları kestikleri için kazandıkları formu kaybettiler. Futbolcular kilo aldılar... Yani bu Coronanın verdiği zarar saymakla bitmez...
Bir tek şans eseri tesadüfen birkaç konuda değişime sebep oldu. Örneğin; insanların evde kendi kendini avutmasını öğretti. İhmal ettiği dostlarını hatırlayıp aramasını öğretti. Tabi bunlar hep tesadüfen olan olgular. Gerçek şu ki, yaptığı tahribat çok fazla, yıkım çok büyük. Bu yıkımın tabi bir de ekonomik boyutu var... İnsanlar işini kaybetti, üç aylık karantina herkesin kendi bütçesine göre çok büyük maddi kayıplarına sebep oldu. Yani dostlar tahribat bu kadar büyük, bu yaralar nasıl sarılacak, nasıl olacak bu işin devamı? Çok büyük bir merak konusu.
Şimdi ligler başlıyor başladı.. Her takım bıraktığı forumdan çok uzağında olacak. Son sekiz maça formda girebilecek bir takım dökülebilir, bunun aksi de olabilir, yani her şey mümkün bu ortamda. Açıkçası futbolda tüm dengeler inanılmaz değişebilir ve değişti de.
Çok değerli Beşiktaş Camiasındaki dostlarım da çok iyi biliyorlar ki : Bir de Beşiktaş’ın her maçta keyifle okuduğu ve sözlerini adapte ettiği “Aşığım sana doyamıyorum ne de güzelsin bakamıyorum“ isimli bestem tribünkerde her maçta çınlıyor... Ben de evde televizyonda duyduğum zaman, şarkının bestecisi olarak büyük bir keyif ve gurur yaşıyorum. Tüm taraftarlara bu bestemi uyarlayıp her maçta okudukları için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum... Sağ olsunlar, varolsunlar...
Değerli Beşiktaş Camiası ve değerli dostlar. Benim bu süreçteki duygu ve düşüncelerim bunlardır ve bunları sizlerle paylaştım. Bir kez daha hepinize en büyük saygı ve sevgilerimi yolluyorum. Hoşçakalın, sağlıkla kalın...
Makale Yorumları
SelçukSolmaz 05.06.2020 15:15
Coşkun abi, mükemmel bir makale olmuş, okurken çok zevk aldım. Sizi çok seviyorum; iyi ki şu fani dünyada aynı yüzyılda, aynı dönemde yaşıyoruz.
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.