04 Aralık 2024, Çarşamba

Rubens tarafından resmedilen barış önerisi

Kuzeyli Flaman ressam Peter Paul Rubens’in en etkileyici tablolarından biri olan “Peace and War “ yani “ Barış ve Savaş “ bir diğer adıyla Barışın nimetleri, sanatsal önemi kadar, taşıdığı politik anlamla da farklı bir yere sahip. 1629-1630 yılları arasında resmedilen Minerva’nın savaş tanrısı Mars’ı uzaklaştırdığı Rubens’in savaş karşıtı  “Barış ve Savaş “ isimli tablosu, İngiltere ile İspanya arasındaki barış ortamının sağlanması için görsel bir müdafaa amacıyla, İngiltere Kralı IV. Charles’tan İspanya Kralı I. Charles’a bir armağan olarak sunuldu.

Belirli bir fikri ifade etmek ve İngiltere ile İspanya arasında barışı sağlamak amacıyla, Rubens taraşından yapılan  “Barış ve Savaş” adlı tablonun İspanya Kralı I. Charles’a hediye olarak götürüldüğü ileri sürülüyor. Rubens, bu resimde barışın lütufları ile savaşın korkunç yüzünü karşı karşıya getiriyor. Tabloda bilgelik, şifa, sanat tanrıçası olan Minerva, savaş tanrısı Mars’ı kovarken, Mars’ın ürkütücü yoldaşı olan öfke ise, sırtını dönerek uzaklaşıyor. Barışın sevinçlerinin gözler önüne serildiği tabloda, Rubens’in yarattığı bolluk ve bereket simgeleri ise şu şekilde işleniyor:

Tablonun ortalarında ayakta duran ve bir çocuğa memesini uzatan barış figürünü görüyoruz. Onun hemen önünde bir Faunus, muhteşem görünüşlü meyvelere keyifle bakarken, Dionysos’un yoldaşları Mainas’lar ise, hazinelerle dans ediyor. Meyve masasının hemen altında ise, bir panter kedi gibi sakin bir şekilde oynuyor. Resmin sağ tarafına baktığımızda, savaştan barışın olduğu yere doğru kaçan üç çocuğu, bir doğa cini taç giydiriyor.

Klasik güzelliğin ideal sayılan biçimlerini kullanmadı

Klasik güzelliğin idealize ettiği biçimler, Rubens’e uzak ve gerçek dışı geliyordu. Sanatçının resmettiği kadınlar ve erkekler, günlük hayatında gördüğü ve sevdiği insanlara benziyordu. Özellikle Rubens’in döneminde yaşadığı bölgede ince belli kadın yerine, toplu kadın moda idi. Bu nedenle resimlerinde şişman kadınlara yer vermesi, çoğu zaman eleştirilmiştir.

Rubens’in yaşadığı çağda alegorik resimler, belli bir fikri ifade etmenin en uygun yoluydu. Özellikle efsane ve alegorik anlatımlar, Rubens’in ellerinde inanılmaz derecede gerçekçi bir atmosfer oluşturuyordu.  Çarpıcı kontraslar, parlak renkler, ipek kumaştan, insan tenine kadar pek çok nesnenin farklı dokusunu vermedeki ve detaylardaki ustalığı Rubens’in tabolarında işlediği konuları birer gerçek olarak ele aldığını gösterir. 

Kaynakça:

Sanatın Öyküsü, E. H. Gombrich

Yazarın Diğer Yazıları

Makale Yorumları

Makaleye Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code
Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yukarı çık