04 Aralık 2024, Çarşamba

İdeal güzelliğe başkaldıran devrimci ressam: Caravaggio

Barok Sanat akımının öncüsü İtalyan ressam Caravaggio, Rönesans’ın estetik kurallarını reddederek, bambaşka bir üslup oluşturmuştu. İsmini doğduğu kasabadan almış olan sanatçının gerçek adı Michelangelo Merisi Caravaggio idi. Vahşi yaradılışlı, öfkeli, çabuk alınan ve canını sıkan bir kişiye ya da düşmanına hançerini saplamaktan çekinmeyen birisiydi. İşlediği suçlar nedeni ile pek çok kez hapse atılmış, ölüm cezası almış ve arandığı için Malta’ya kaçmıştı. Orada şövalye yemini ederek St. Jean Şövalyeleri’ne katılmayı başarmıştı. Ancak şövalyelerden birisiyle başı derde girdiği için Napoli’ye kaçmıştı. Uzun süre sonra Roma’nın kendisini affettiğini açıklamasından sonra, çalışmalarını ve kendisini Roma’ya götürecek olan gemiye bindi fakat, görevliler tarafından hapse atıldı. Roma’nın affettiği kesinleştikten sonra Caravaggio hapisten çıkmış fakat, gemi içindeki eserleri ile birlikte çoktan gitmiştir. Eserlerinin peşinden yola çıkan Caravaggio, yolculuk sırasında rahatsızlanarak hayatını kaybettiği ileri sürülmektedir.

Resim sanatında devrim yaratmış, yüz yıllar geçse de eserleri büyüleyici atmosferini yitirmemiş olan bir ressamın, gerçek hayatında bu kadar vahşi olması insanı şaşırtmaktadır. Ne var ki Caravaggio, tüm bu hapis ve sürgün hayatı boyunca resim yapmayı asla bırakmamıştır.

Gözleri ile gördüğü gerçeği aradı

Klasik resimlerden hoşlanmayan ve Rönesans’ın ideal güzellik anlayışına saygı duymayan Caravaggio’ya göre, insanların çirkinden korkması aşağılanacak bir zayıflıktı. O gerçeğin kendisini arıyor, sanatı farklı bir bakış açısı ile ele almayı tercih ediyordu. Pek çok kişi onu, geleneğe saygısız olması ve resme bakanları şaşırtmak amacı beslediğini iddia etti ancak Caravaggio, hiç birine aldırış etmedi. Bu şekilde eleştirilen ve sanat anlayışı slogan olan ilk ressamdı. Onu eleştirenler, Caravaggio’yu “doğalcı”olması ile suçluyorlardı.

Kutsal öyküler onun resimlerinde sıradan olaylara dönüştü

Caravaggio resmettiği dini hikayeleri, günlük hayattan kareler gibi ele aldı. Ünlü “The Incredulity of Saint Thomas” (Aziz Thomas’ın Şüpheciliği) adlı tablosunda, üç havarinin Hz. İsa’ya meraklı gözlerle bakıyor ve bir tanesi ise, İsa’nın yarasını parmağı ile inceliyor. Klasik tablolardaki drapeli  güzel giysiler içerisinde ağırbaşlı havariler göremeye alışıkken, oldukça farklı olan bu tablo, o dönemdeki dindar insanlara saygısızca gelmiş olmalı.

Caravaggio’nun eserlerindeki kırışık yüzlü ve eski giysili olan figürler, sıradan insanlara benziyordu. Sanatçı eserlerinde, güzel ya da çirkin olduğunu önemsemeden doğayı aslına sadık kalarak yani doğalcı bir anlatım kullanıyordu. Onun tablolarında kutsal olaylar, sanki komşunun evindeki sıradan günlük olaylar gibi bir atmosfere bürünüyordu. Kutsal öykülerdeki kişileri daha gerçekçi göstermeyi amaçlayan Caravaggio, ışık ve gölgeyi bu amaç doğrultusunda kullandı. Sanatçının ışığı serttir ve derin gölgeler ile oluşturduğu kontrastla göz alır. Onun ışığı, figürlerin vücutlarına zariflik ve yumuşaklık vermez.

Anlatılan sahneyi ödün vermeden, doğru bir şekilde yansıtan Caravaggio’nun bu doğalcılığını çağdaşlarından çok az kişi anlayabilmiştir. Daha çok, kendisinden sonra gelen sanatçılar üzerinde derin bir etki oluşturmuştur.

Kaynak: E. H. Gombrich, Sanatın Öyküsü

Yazarın Diğer Yazıları

Makale Yorumları

Makaleye Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code
Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yukarı çık