Floransalı ressamlar bir tabloda doğayı ve anatomiyi geliştirdikleri tekniklere göre, perspektif temeline oturtarak en doğru şekilde resmederlerdi. Kuzey’de öyle bir isim vardı ki, bu yöntemin tam tersi bir yol seçti. Sabır ve ayrıntılı boyamasıyla doğanın bir yanılsamasını oluşturan Jan Van Eyck’in resimleri, görünen dünyanın bir aynısı gibi oldu. İtalyan sanatı ile Kuzey sanatının birbirinden ayrıldığı nokta tam da burada başlıyor. Bir tablonun Kuzeyli ya da İtalyan bir ressama ait olduğunu şu şekilde tahmin edilebilir: Eğer tablodaki nesneler, bitkiler, kumaşlar, mücevherler mükemmel bir gerçekliği yakalamışsa bu Kuzeyli bir ressam tarafından yapıldığının, eğer tabloda keskin dış hatları, mükemmel bir perspektif, kusursuz bir insan anatomisi yer alıyorsa, büyük olasılıkla bu resim İtalyan bir sanatçı tarafından yapılmıştır.
Van Eyck ve boyanın evrimi
Eski dönemlerdeki ressamlar boyalarını, hazır bir şekilde tüplerde satın alamıyorlardı. Bu nedenle her sanatçı kendi boya pigmentlerini yapmak zorundaydı. Bu nedenle renkli bitkilerden, çeşitli madenlerden elde ettikleri tozları birbirine tutunmalarını sağlamak için kullanmadan önce hamur kıvamına gelinceye kadar sulandırıyorlardı. Ortaçağ boyunca, tempera yöntemi denilen, çok çabuk kurumasına rağmen yumurta kullanılıyordu. Ancak bu yöntemde renkler arasında geçiş kolay kolay sağlanamıyordu. Bu nedenle Jan Van Eyck, istediği amaca ulaşmak için, malzemelerde ufak bir değişiklik yaptı. Böylece yağlıboyayı buldu. Yumurta yerine yağ kullanılırsa daha yavaş ve ayrıntılı bir şekilde çalışma olanağı sunulurken, parlak renkler daha saydam bir şekilde uygulanabilir ve pırıltılar ince uçlu bir fırça ile daha belirginleştirilebilirdi. Jan Van Eyck, bu buluşu ile çağdaşlarında şaşkınlık etkisi oluşturdu ve kısa zamanda pek çok sanatçı yağlıboya yöntemini kullanmayı tercih etti.
Yenilikçi ve devrimci bir resim olarak “Arnolfini’nin Evlenmesi“
Jan Van Eyck’in ünlü tablosu “Arnolfini’nin Evlenmesi”, sanatçının portre resimlerinde ulaştığı büyük başarıyı gözler önüne seriyor. Resim sanatının en nadide örneklerinden biri olan bu tabloda, Felemenk’e ticaret için gelen İtalyan tüccar Giovanni Arnolfini ile sözlüsü Jeanne Cenami ile birlikte evlilik sözü vermeleri resmediliyor. Yenilikçi ve devrimci bir resim olma özelliğini taşıyan tabloda odadaki her şey çok net görünüyor: Yerdeki terlikler, halı, duvarda asılı olan tespihler, duvardaki ayna, perdeler, süpürge, meyveler ve daha pek çok şey tabloya bakan kişide, Arnolfinilerin evinde konuk gibi hissettiriyor.
Yaşamlarının önemli anlarından biri olan evlilik sözü vermelerini gösteren bu resimde, Arnolfini’nin sözlüsü sağ elini Arnolfini’nin sol eline koymuş ve Arnolfini de sağ elini sözlüsünün elinin üzerine koymak için yeni kaldırmış olarak görülüyor. Resmin ortasında duvara asılı olan aynadan odanın geri kalanı, bir şahit ve Van Eyck resim yaparken görülüyor. Ayrıca, aynanın üstünde “Johannes de Eyck fuit hic“ yani “Jan van Eyck de buradaydı” şeklinde yazmış olduğu yazıdan, ressamın bu önemli ana şahitlik etmesi istenmiş olabileceğini akıllara getiriyor.
Kaynak: E. H. GOMBRICH, Sanatın Öyküsü
Makale Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.