04 Aralık 2024, Çarşamba

Delvaux’nun resimlerinde yüce bir varlık olan kadın

Eserlerinde kadın zerafetini anıtsal bir şekilde gerçekleştiren Belçikalı sanatçı Paul Delvaux, Brüksel Güzel Sanatlar Akademisinde klasik sanat eğitimi aldı. O dönemlerin Avrupa’sındaki akademilerde geçerli olan Neo-Empresyonist teknikler kullanarak manzara resimleri yapan sanatçı, Rouge-Cloitre ve Soigne ormanlarından kareler resmetti. İlk sergisini 1924 yılında çalışmalarında insan figürüne yer vermeyen Silon grubundaki ressamlar ile birlikte açan Belçikalı sanatçı, James Ensor ile Ekspresyonizmi keşfettikten sonra, yaptığı ilk manzara resimlerini parçalayarak, Uyuyan Venüs gibi insan figürü bulunan gösterişli çıplak figürlerin yer aldığı sahneleri resmetti.

1897 doğumlu sanatçının ikinci dönemine ait eserleri, 1933 yılında Brüksel’de Brüksel’de Ateiler de la Grosse-Tour’da sergilendi. 1934’te Brüksel’deki Minotaure sergisini gezen Delvaux, Sürrealizm ile tanışmış oldu. Chirico’nun “Bir Sokağın Gizemi ve Melankolisi” adlı tablosunu gördüğünde hissettiği sarsıntı ile ikinci döneminde yaptığı resimlerini yok etti.

“Sürrealizm Sanat Ansiklopedisi’nde Rene Passeron, Delvaux’nun kendisini “değişmeksizin aynı kalan ve kalpleri yöneten bir kadının imparatorluğu” olarak kabul ettiği bir evrenin sanatçısı olarak görerek çalıştığını söyler.  Hiçbir sanatçı grubuna katılmayan Delvaux’nun sanat dünyası duygusal bir Sürrealizme yatkın olarak, Sembolist yönde ilerlemiştir. Delvaux için kadın yüce bir varlıktı ve resimlerindeki ışık erkekler yerine hayali gözleri olan soğuk ve güzel kadınlar içindir. Sanatçının eserlerindeki bu kadınlar çekingendir ve elleri kıvrıktır. Ay ışığı ise, bu kadınların içinde yavaşça yüzükleri berrak bir su gibidir.

Delvaux’nun kadına eserlerinde bu derece yer vermesinin nedeni olarak ise, annesinin onu büyütürken, kadınsı arzulardan korumak amacıyla büyük bir özenle yetiştirmiş fakat Delvaux, sonraki zamanlarda sofu tarzındaki yasaklara başkaldırarak, çalışmalarında anıtsal nitelikteki zarif kadınlara yer verdi.

Karakterler karmaşık perspektif ile gruplanmıştır

Brüksel’deki Ecole Nationale Superieure d’Art et d’Architecture’de sanat dersleri veren Delvaux, Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde kürsü sahibi olmuştur. Büyük tuvallerde de çalışan sanatçı, bir çok kentte duvar resimleri de yapmıştır. Sanatçının üslubu ince tonal değerlerin olduğu, bazen tek renk ile çalışılan bir tekniktir. İlk bakışta göze daha az akademik görünen bu üslupta sanatçı, resimdeki figürleri karmaşık bir perspektif ile gruplara ayırmıştır. Mimari, meydanlar, sokaklar, dağ etekleri ve ağaçlı caddeler alışılmışın üstünde bir zerafet ile dağılmışlardır.

Berrak bir gecedeki mutsuz kadın

Delvaux’nun 1966 yılında yaptığı “Acropolis” diğer bir adı ile Akropol isimli eserinde, düş temalarının yanında parlak bir gecede mutsuz bir kadın konusu ele alınmaktadır. Tablodaki boşluk birbirinden bağımsız olarak üç bölüme ayrılmıştır. Resmin merkezinde yüzü tam görünen, başı eğilmiş ve bir göğsü çıplak olan bir kadın durmaktadır. Onun arkasında camdan bir karanlık bir kapı ve eski bir ağaç görünmektedir. Sol tarafta ufku bir uçtan öteki uca yol alarak bir alana çıkmak üzere birkaç adım atmış genç bir kız vardır. Resmi sağ tarafında ise, gölgeliğin altında, düzensiz yatağının üzerinde uyumakta olan bir Venüs göze çarpar. Uzakta ise, bir bahçenin sütunları ve bilinmeyen bir tarafa doğru ilerleyen birkaç kadın görülür.

Yazarın Diğer Yazıları

Makale Yorumları

Makaleye Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code
Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yukarı çık