Zor dostum zor!

Sık sık yazmıyorsun diyenlere, sosyal medya hesabımdan cevap vermiştim geçenlerde...
Ama Twitter dediğimiz mecrada 2-3 satırla ifade edemiyor insan çoğu zaman kendini...
Oturup sürekli yazı yazmak zaman alıyor. 
İşi güçü bırakıp ciddi kafa patlatmak lazım.
Tamam, bu benim işim ama, bir çok yayınla da ilgileniyorum!..
Bugüne kadar on binlerce yazı yazmışımdır, yine de yazılacak çok şey var, ancak bazen tekrara düşüyor insan...
Televizyonlarda, gazetelerde, yorumlarda, hergün aynı şeyleri izlemekten, dinlemekten ve okumaktan sıkılmıyormusunuz doğru söyleyin!...
Biri bir şey söyledi...
Haydi... 
Onun üzerine saatlerce konuş, yazı yaz...
Bir de hep aynı tipler...
Bilim adamı, araştırmacı, güvenlik uzmanı, siyaset bilimci, hukukçu, sosyolog gazeteci vb...
Herşeyi bilen insanlar...
Biri bir şey yaptı, üzerine atla, karşındakini bir güzel yer veya yere göğe sığdırama!!!
Valla ben sıkılıyorum, artık bu tür davranışlardan, samimiyetsiz ve çıkarcı yaklaşımlardan...
Benden de sıkılmanızı istemem!...
Her sektöre her partiye, her kuruluşa danışmanlık yaptım ama bu kadar konuyu bilemem valla!!!
Komik olurum!..
Onun için, ayda 1 kez yazmak iyi geliyor bana!..
Fikirlerimi paylaşıyor, tecrübelerimi aktarıyorum, bazen, kendimizle de ilgili bilgi veriyorum yeter!..
Alan alır, alan almaz!..
Danışmanlık dedim de, son günlerde bu işin de cılkını çıkardı reziller!..
Saygın bir mesleği arpalığa çevirdi, rant kapısı haline getirdiler.
Tecrübelerini aktarıp, fayda sağlayacağına, danışmanlık dışında ne iş varsa yapar oldular!..
Valla ben danışmanlık yaptığım kişi ve kuruluşlara yıllardır testi kırılmadan doğru bildiğim ne varsa söylüyorum, olmadı yazıyorum!..
Karar onlarındır!..
Bakıyorum da millet kendine çalışıyor!!!
Liyakat olmadıkça, sırtını birilerine dayayarak hak etmediğin yere gelirsen işte böyle olur!..
Hem başkasını, hem de kendini yakarsın!..

DOĞRUDAN ŞAŞMAYIN!..

Bir şey daha paylaşayım sizle;
40 yılı aşkın gazetecilik hayatımda o kadar haber yaptım, o kadar köşe yazısı yazdım. 
Hürriyet, Milliyet, Sabah Gazetesindeki günlerimde bile, ne Musa'ya, ne İsa'ya yaranamadım!..
İyi yazdım olmadı, kötü yazdım olmadı!.. 
İyi yazdım, onu destekliyor dediler, kötü yazdım, ne şeytanlıklar yaptılar!..
Allahsızlar!!!
Halbuki benim özüm neyse, sözüm odur!...
Desteklediklerimi de, sevdiklerimi de, sevmediklerimi de açık açık paylaşırım.
Bir çok yayın organımız var!..
Kimden çekineceğiz!..
Onun için ayda 1 yazı yeter!.. Gerekirse de hergün yazarız!..
O benim bileceğim iştir!..

SEÇİMLER YAKLAŞIYOR DAHA ÇOK YAZARIZ

Malum önümüzdeki aylar yıllar hareketli geçecek, seçim üzerine seçim yaşayacağız. Daha çok sohbet ederiz.
Bu konuyu da sosyal medyadan, 'Seçimlere hazırız' diye bir duyuru ile açıkladım!..
Söz seçimlerden açıldı madem, bir kaç laf edeyim. Daha doğrusu bazıları gibi eğip bükmeden net söyleyeyim.
Sosyal medyada da yazdım. 
Erdoğan aday ise, rakibi Kılıçdaroğlu'dur. 
6'lı masayı değerlendirmek istemiyorum...
Bu oluşum, muhalefeti birleştirme yönünden önemli tabii ama, umarıım zaman içinde şemsiye ters dönmez diyeyim o kadar!.. 
Ben özü sözü bir, ilk gün neyse son günde o olan insanı ve tavırları severim!.. 
Şimdilik bu kadar!.. 
Yorum sizin!!!

SPOR FARKLI MI SANKİ?..

Son günlerde bazı söylemlere şahit oluyorum.
Beşiktaş'ı yani sporu da ıskaladığımı söyleyenler var. 
Madem öyle düşünenler var...
Bir kaç kişi de olsa mutlu edelim!..
Bir kaç söz de canımız çiğerimiz için söyleyelim.
Iskalamıyorum, bilerek yazmıyorum. Yoksa sporun içinde değil, tam dibindeyiz. 
Beşiktaş'ta ilkleri yapan biziz...
Süleyman Seba'nın başkanlığından bu yana, 24 saat takip ediyoruz. O zamanlar antrenmanlara, maçlara gider, en ufak detayı aktarırdık. 
Allahınızı severseniz, Seba'dan sonra tad tuz mu kaldı?.. Hangi başkan için güzel şeyler söylendi veye laf açıldığınde söyleniyor. 
Uzayda yaşamıyoruz sonuçta!!!
Sırasıyla; 
Kaçırılan (!)  şampiyonluklar, akçeli işler, mafyatik çatışmalar, kulüp ve siyaset birbiri içine girmiş rant ve ikbal devşirme işleri...
Diğer takımlar da durum aynı!.. 
TFF Başkanına bakın!... Haberleri okuyun!... Anlarsınız ne demek istediğimi...
Spor hakkında yazmadığım kalmadı...
Ama spor da spor olmaktan çıktı...
Zaman zaman değiniyorum, o bile çok...

İKİ YÜZLÜLÜK BİR KARAKTERDİR!..

Peki;
Bu işler düzelir mi?..
Memlekette tüm işler düzelirse bunlar da düzelir. 
Bize düşen ne? 
Sadece yazmak, kamuoyunu bilgilendirmek!..
Peki basın bunu yapıyor mu?
Cevabı siz vermeden ben vereyim... 
Hayır!..
Bir yanda iktidarın basını, bir yanda muhalefetin basını...
Öyle deniyor ya...
Eskiden gazeteciler kardeşti, birbirimizi kollar korurduk. Tek savaşımız haber atlatmaktı, şimdi birbirimizi yiyiyoruz, savaş ne kelime?!..
Dünkü çocuklar ağabeyini, ustasını tanımıyor!..
Gazeteci müsvetteleri dolu!..
Her medya organı bir tarafı tutabilir, fikren destekler ama bu kadar da olmaz ki, birinin ak dediğine, diğeri kara derse kamuoyu nasıl doğru bilgilenecek? 
Amaç zaten bilgi vermek değil, algı yaratmak!..
Siz ne yapıyorsunuz diyebilirsiniz?..
Bir çok kez açıkladım ama bu vesile işle bir daha açıklayayım, tarihe not düşsün!..
Bizim tek dikkat ettiğimiz konu bağımsızlıktır.
Diğeri, bize ulaşan her fikre her görüşe yer vermek...
Sadece köklü temizlik adına, her türlü kirli geçmişini bildiğimiz kişilere tavrımız var... Yayına almayız!..
Bunun dışında, inandığımız ilkeler doğrultusunda hareket edenlere destek veririz, bunu da açık açık deklare ederiz, zaten resmi hesabımızdan da kamuoyuna açık seçik duyuru yapıyoruz!..
Bu kadar basit!..
Sosyal medya zaten başka bir alem!..
İyi tarafı yanında, kötü ellerde her türlü numara var!..
Trollere alıştık da, şantaj, taciz, kendi deyimleriyle yani itiraflarıyla, ameliyat bile ediyorlar!..
Ve bunu da yüzleri kızarmadan itiraf ediyorlar!..
Bunlar profesyonel dolandırıcı, bazıları örümcek ağı gibi, bazıları boş beleş, kendini cilalayan zavallı!..
Kurtuldu millet bazılarından ( !) bazıları ise sağa sola havlayıp duruyor!..
Bazıları ülke bazında, bazıları yerel...
Bazıları sözde gazeteci, bazıları siyasetçi, araştırmacı, analizci, yorumcu ve bilumüm akil adam (!) kısvesinde!..
Yani boş işlerin, boş kalfaları!!!
Adeta bir sistem kurmuşlar!..
50 kez yazdım, daha ne yazayım!..
Bunlarla uğraşmaktan işimizi yapamıyoruz!..
Unutmayın ki;
Ben sadece uyarabilirim!.. Hiç bir baltaya sap olmamış, hayatı palavra olan bu tiplere siyasette de, iş dünyasında da, spor camiasında da, sosyal medyada da önem vermeyin, uzak durun derim!..
Vezir de, rezil de olmak kendi elinizde!!!
Sosyal medyada da yazdım, artık gerekmedikçe, yazılarımda hırsız, sahtekar vb tabirler kullanmayacağım, çünkü bakıyorum da, en çok hırsız ve sahtekarlar utanmadan ve sıkılmadan aynı tabirleri kullanıyor!..
Ben hırsızın, yıllarca beraber çalıştığı en yakınları ve başkaları hakkında hırsız diye kitap yazdığını bilirim bu alemde!!!
Ne konuşuyoruz?!..
Özetle;
İşimiz kolay değil!!!
Yaz dediniz, fazla detaya girmeden, küçük başlıklar halinde özet olarak bir kaç konuya değindim işte...
Anlayan anlamıştır!!!
Ama;
Eminim, bu kargaşa ortamında, bir de ben içinizi şişirmişimdir!..
Ne diyeyim;
Zor, ama çok zor bir dönem yaşıyoruz...
Allah hepimizin yardımcısı olsun!!!