Rıza Akpolat ve Beşiktaş meclisi

Beşiktaş Belediyesi'ndeki iki meclisi de canlı yayında izledim. Beşiktaş Medya Grup'u orada 30 yılını Günaydın ve Milliyet Gazetesi'nde geçirmiş en kıdemli muhabir arkadaşımız temsil ediliyor zaten... Yakından takip ediyor.
Yeni bir sayfa açıldı madem, biz de Beşiktaş'ın akil adamlarındansak eğer; 
Bu konuda bir iki şey de ben söylemek isterim... 

YEREL YÖNETİMLER DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞIDIR

Gazeteciliğimin yanı sıra bugüne kadar 5 belediye başkanına da danışmanlık yaptım. 1980'li yılların başında seçimlerle birlikte şube müdürlüklerinden metropolitan sisteme geçişinde katkım vardır yerel yönetimlere...
O zamanlar hem Hürriyet Gazetesi'ndeydim, istek geldi, ara verdim, danışmanlık görevlerinde bulundum.
Çok başkan izledim, çok seçim izledim, çok meclis izledim zamanında!...
Ama şu anda yaşadığımız seçim ve tartışmaları hiç yaşamadım.
Allah'tan Beşiktaş'ta böyle bir durum yok!..
Ama Beşiktaş'a da yansıyor ve yansıyacak bu durum!..
Şimdilerde bir teklif var biliyorsunuz bu sisteme dönüşe dair!..
Büyükşehirlerde seçim yapılsın, ilçeleri başkan seçsin...
Durum nereden nereye geldi?..
Yakın zamanda baş tacı muhtarlıkların bile kalkması an meseles!..
e-devletten yapılabilir herşey deniliyor. 
Belediyelerden sonra Kaymakamlıkların kalkması dahi gündeme gelirse şaşmayın!..
Yerel yönetimler demokrasinin temel taşıdır!..
Tuğlayı çektiniz mi, neler olur bilinmez ama her şeyin tek elden yönetilmesi fikri bile başlı başına yıllar sürecek bir tartışma konusudur. 
Şimdi; bunlara girip dağıtmayayım konuyu, bir sonraki yazıya bırakayım bu işi...
Ama şu kadarını söyleyeyim bu konu veya benzeri düzenlemeler seçim sonuçları hayırlısı ile bitsin gündeme gelecektir.
Görün bakın!.. 

İYİ BAŞLADI İYİ BİTSİN

Dönelim Beşiktaş'a...
O kadar meclis izledim, bu iki meclisin sukünetini hiç bir yerde görmedim.
Muhalefet bile yapıcı... 
Nazar değmesin!..
Daha yeni diyebilirsiniz, gönül kırıklıkları da olmuştur, ama ben ne yeni meclisler bilirim, kavga kıyamet demeyeyim de  komisyon seçimlerinde bile ne tartışmalar yaşanmıştır?.. Özellikle belli başlı komisyonlara rağbet büyüktür, bazı komisyonlara ise yazılsanız da istemezsiniz, yük gelir!..
Şimdi bunları isimlerini ve neden böyle olduklarını yazmamayayım da, bu kadar güzel geçen meclisin uyumunu ve moralini bozmayayım.

HEDEFİ LİDER GÖSTERİR

İlk mecliste Rıza Akpolat'ın birlik ve beraberlik mesajı vermesi, kucaklayıcı konuşması gerçekten önemli idi. Daha önce de zaten bir mesaj vermiş ve temiz bir sayfa açılacağını söylemişti. Dediğini de büyük ölçüde yaptı. 
İkinci mecliste ise Beşiktaş'lı Hasan Bozkurter'in meclis başkanı sıfatıyla yaptığı konuşma ve meclise hakimiyeti damga vurdu!.. Eski formundan bir şey kaybetmemiş!.. Meclisi müthiş yönetecektir!..

GENÇLERE GÜVENİYORUM

Her şey bir kenara...
Meclis kürsünün en tepesinde başkanın yanında oturan iki genç dikkatimi çekti.
Bu en genç meclis üyelerine ayrı bir parantez açmak isterim. 
Rıza Başkan'ın gençliği ve enerjisini zaten biliyorum!..
Meclisi yönetmekle görevli bu iki genç ve pırıl pırıl insan başkanın enerjisine katkı sunacaktır.  
Onları ve onlar gibi olanları ayrı bir yere koymalıyız... 
Ayrı bir özen ve itimam göstermeliyiz!..
Hatta sarıp sarmalamalıyız!..
Çünkü; onlar Beşiktaş'ın geleceği!.. 
O kadar çıkar, hırs, rant ve kendini bilmez insan gördü ki bu meclisler!.. 
Artık yeter diyor insan!..
Ben ne bekliyorsam, gençlerden bekliyorum...
Onlara inanıyor ve güveniyorum çünkü... 
Temizler, fikirleri var, eğitimli ve bilgililer, ne istediklerini biliyorlar... 
Çıkar ve rant düşündüklerini ise hiç zannetmiyorum.
Tabii yaşta büyük olanlardan da tecrübeleriyle bu gençlere yol göstermesini, Beşiktaş'a katkı sunmalarını da beklemek durumundayım.
İşte o zaman kazanan Beşiktaş olacak, Türk siyaseti olacak!..
Tüm meclise başarılar diliyorum.

ARTIK GÜZEL ŞEYLER YAZMAK İSTİYORUM

Geçen dönem sancılı geçti!.. 
Suçlanmalar, görevden almalar, raporlar, tutanaklar, zimmetler... 
Beşiktaş tarihinde görülmüş iş değil bunlar!..
Boşuna midem bulanıyor, diye yazmadım zamanında... 
Neyse girmeyeyim yine o konulara...
Girersem o kadar çok şey var ki, bilgi, belge, çıkmak mümkün olmuyor!..
Güzel şeyler görmek, yaşamak, yazmak, okumak hepimizin hakkı!..
Onun için;
Artık yeni döneme odaklandım!..

HER ŞEYİN BAŞI KADRODUR

Komisyonlar seçildi, encümen seçildi, başkan yardımcılarının bazıları da seçilmiş!.. 
Şimdi belediyedeki ve bağlı kuruluşlardaki tepe yöneticilerin durumlarına geldi sıra... 
İşinin ehli çalışkan dürüst insanlar her zaman yerini korur. Ama çok tartışmalı durumlar var... Mutlaka bunları benim kadar olmasa bile, bilen biliyordur herşeyi ve herkesi, gereğini de yapacaktır. 
Yoksa zorlanır yönetim, bu kadarını söyleyeyim!..
İşinin ehli kadro uçurur, yoksa tüm fatura başkana çıkar!..
Başkanın hata yapmasını hiç istemem!.. Onun için, yakından takip ediyorum gelişmeleri!..

ATEŞTEN GÖMLEK GİYDİLER

Şunu peşin peşin söyleyeyim;
Başkan Rıza Akpolat her ne kadar kendi söylemek istemese de borçlu bir belediye aldı, rakam dudak uçuklatacak kadar büyük. Gelir gider dengesi nasıl, kredi alabiliyor mu, maaşlar ödenebiliyor mu, o bile kuşkulu!.. 
Hizmet bekleyen o kadar şey var ki!.. 
Bir de Beşiktaşlı kültür düzeyi yüksek, duyarlıdır. 
İyi şeyleri de, hataları da söyler. 
Eleştirir!.. 
Başkan Akpolat, ilk 100 günde yapılacakları söyledi!..
Biz de bunu duyurduk.
Haber sitemizin ana sayfasında bulunuyor. Hem yazılı, hem de radyo programındaki kendi sesinden...
Takip edebilirsiniz.
Biz inanıyoruz, zor da olsa toparlayacak ve yapacaktır. 
Yapmak zorundadır!..
Özetle;
Rıza Akpolat'a kredi açılmıştır!..
Tekrar ediyorum; herkesin kendisine destek vermesi lazım.
Öyle kerhen değil, tüm gücüyle...
Onun deyimi ile Beşiktaş'a sahip çıkmamız lazım. 
Biz Beşiktaş Medya Grup olarak destek vereceğiz...
Çünkü hepimiz Beşiktaşlıyız.
...Ve başka Beşiktaş yok!..

"VERİN MAZBATAYI"

Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasının verilmemesi ve seçimlerin tekrar yapılması olasılığı ile de bir kaç şey söylemek istiyorum.
Bu konu gerçekten çok uzadı, sıktı ve gerdi insanları... Sadece CHP'lileri değil AKP'lileri de... 
Tamam hukuk var, itiraz yolları var!.. Her şey yapılsın!..
Ama; verin artık şu mazbatayı!.. 
Hukuk yolları açık, varsa bir yasal olmayan durum gereği yapılır zaten...
Say, say, say da; nereye kadar!..