İlçe başkanı niye istifa etti ki?.. Anlamadım!!!

Biraz önce arkadaşlar bir haber getirdi, önüme koydu... 
Şöyle bir baktım... 
CHP Beşiktaş İlçe Başkanı İstifa etmiş... 
Zaten kendisi başkan olmamıştı ki... 
Başkan vekili idi...
İstifa etmesinin gerekçesi neymiş diye sordum...
Aday listelerine şikayeti varmış dediler...
Yani ilçenin isteği hiç dikkate alınmamış...
Peki de neden şimdi?..
Kapı kapı kim gezdirdi sizi...
Nasıl bir ekip bu?..
Kimse birbirini tanımamış demek ki...
***
Aday belirlendikten sonra da, listeler henüz verilmemişken de tereddütlerimiz vardı, aradı arkadaşlar ilgilisini gazetenin cep telefonundan telefon çaldı çaldı çıkmadı kimse...
Geri dönüşte olmadı...
Tecrübe ile sabittir, tahminiz tuttu...
Halbuki başkan vekili olunca haber yapacağız, yazısını göndermişti, ardından da fotoğraflarını...
Haberi gazeteye girince de teşekkür için de açmıştı...
Ama ne olacak canım, bir kaç haber, bir kaç radyo programı, bunun neticeleri, sonuçları geri dönüşleri, konuşmalar önemli mi?
Öyle diyor bazıları da...
Hoca neyse öğrenci de o demek ki!..
Yoksa iş içinde başka iş mi var?..
İnanın işkillendim...
Herşeye rağmen benim kapım herkese açık...
Eğer, ararlarsa telefonum da 24 saat açıktır... 
Olayları tüm çıplaklığıyla anlatırlarsa, söz tek kelimesini değiştirmedern yayınlayacağım.
Ama benim de bir kaç önemli sorum olacak ona...
***
Neyse konumuza dönelim;
Biz haberciler bir haber almak için arıyoruz, özel muhabbet için değil. 
İş takibi veya eşimizi işe yerleştirmek içinde değil...
Yani kamuoyunu aydınlatmak için...
Genel Koordinatör arkadaşımız Muzaffer bey aday tanıtımın da kendisini görmüş sormuş, "Telefonunuzu mu değiştirdiniz" diye...
Muzaffer 35 yıllık gazetecidir, Günaydın ekolünden gelmedir, Milliyetten emekli olmuş kurt bir gazetecidir.
İlçe Başkanı; 
"Yok değiştirmedim, çok yoğunum açamıyorum bütün telefonları" demiş...
İnanamadım...
CHP Genel Merkezine ulaşıyoruz, konuşuyoruz, bir ilçe başkanı ile konuşmak mümkün değil!..
Yıpratmayayım kimseyi diye isim kullanmıyorum.. 
Ama; bir twett atmıştım isim vermeden, siyasetçinin telefonu 24 saat açık olmalı diye...
Anlayan anlıyor, anlamayan anlamıyor işte, ne yapayım...
Bu da bir tecrübe...
Telefon açmamak nedir?
Hele hele bir gazeteci arıyorsa...
Biz zamanla yarışıyoruz.
Özel işimiz değil bu!..
Kendi işin olurken iyi, biz arayınca kötü. 
Telefona çıkmıyorsun, çok yoğunum diyorsun... 
Sonra siyasetçiyim diyeceksin, iletişim herşey diyeceksin... 
Basın özgürlügü fikir hürriyeti diyeceksin...
İletişim diyeceksin...
Bu herkes için geçerli...
Bakın; benim anlamadığım işler bunlar...
Siyasetin kaşarları bir kenara;
Dikkat ediyorum;
Gençlerin de hepsi böyle ne yazık ki...
Ve onlarda tecrübeleniyorlar...
***
Başka bir iş olsa koymam da; arkadaşlara mecburan haberi koyun, kamuoyu öğrensin istifa edildiğini dedim.
Sonuçta yüzbinler kişi bizi takip ediyor, sorumluluğumuz var.
Ama;
bir şey söyledim arkadaşlara...
Bu konuyu sıkı takip edin!..
Bakalım istifa sonucunda neler olacak ilerleyen günlerde...
Bu işin sonucu nasıl bağlanacak?..
İlçe başkanı kim ve nasıl olacak?...
Olaylar nasıl gelişecek?..
Görevlendirmelere de bakmak lazım tabii...
Bazı tahminlerim var da!..
***
Bir kaç kişi ile de bazı şeyleri görüştüm, biz dost canlısı samimiyiz ya...
Arıyorum, soruyorum, dertleşiyorum,anlatıyorum, dinliyorum.
Beklentim yok, çıkarım yok, ihtiyacım yok...
Ayrıca; gazeteci herkesle konuşur, küs olmamaz da kimseyle...
Tabi hariç olanlar vardır.
Kendimi aptal gibi hissediyorum bazen...
Bilmiyorlarmış!..
Zamanında benden çıkmazlardı...
Şimdi bakıyorum da; neden anlamadım halen, adeta üç maymunu oynuyorlar!..
Üzüldüm ve şaşırdım ne yalan söyleyeyim...
Yapmayın, biraz samimi olun...
Herkes kimin ne olduğunu ve neler yaptığını biliyor!..
Biz çok daha fazlasını biliyoruz.
Belgeli, bilgili...
Öyle işkembeden atmaca değil...
Neyse ben yine de ümidimi tüketmedim!..
İnsanlardan...
***  
Lafı bir genelleme yaparak şöyle bitireyim;

"Siyaset bu değil diye bas bas bağrıyorum yıllardır... 
Geçen dönem ilgilisinin yüzüne de söyledim.
Bitti kurtulduk, derken bu dönemde aynı hikayeler...
Boşuna midem bulanıyor diye yazmadım geçen ay...
Emin olun artık iğreniyorum.
Sadece şunu söyleyeyim; 
Yalanla dolanla bu işler yürümez...
Yürüse de uzun ömürlü olmaz...
Anlayacağınız;
Bu yol, yol değil!...
Yakında anlarsınız ne demek istediğimi!.."

Bize iş çıktı yine iyi mi?..NOT:
 

NOT: YARIN RIZA AKPOLAT'A NEDEN DESTEK OLMAK LAZIM ONU YAZACAĞIM... MADDE MADDE ANLATACAĞIM... KAÇIRMAYIN...