Fark yaratmak!.. Siyasiler, spor adamları, başkanlar...

Beşiktaş takımıyla, semtiyle gerçekten farklıdır. İç içe geçmiştir.
Buna ayak uydurmak zordur. Fark yaratanlar ayakta kalır, yaratamayanlar silinip gider!.. 

5 kuşaktır Beşiktaşlıyım, bırakın gazeteci yanımı bir sade vatandaş olarak söyleyeceklerim önemlidir herhalde...

İşte size iki konu... 
Kıssadan hisse!..

Son zamanlarda iyice paslanmıştık. Tembellikten değil iş yoğunluğundan... Kafamızı kaldıracak ne halimiz ne vaktimiz var. 
Örneğin dün geceden beri uyumuyoruz. Beşiktaş'ın süper kupa maçı, gelen şampiyonluk ve haber yarışı inanılmaz yorucu ama bir o kadar da keyifli idi...
Beşiktaş iyi ise biz de iyiyiz!..
Yorulsak da, önemli değil...
Yayınlar da büyük ilgi görüyor yalan yok!..
Bu da ayrı bir keyif!..

Maçtan önce bir açılış vardı. 
Genç sanatçılar, Akatlar Mustafa Kemal Merkezi'nde resim ve heykellerini sergilediler. 
Çok yakınlardayım...
O kadar işin arasında kalktım gittim. 
İçerisi oldukça kalabalık, muhabirlik günlerim aklıma geldi. 
Veya danışmanlık yaptığım zamanlar...
Eskiden daha insan içindeydim, şimdi yayınlar içinde kapalı ortamlarda günlerim geçiyor. 
Hele şu pandemi yok mu?..
Çarşı'daki kendi yerimizi genel merkezi bile terk ettirdi bana... gençler kaldı orada, ben geldim başka bir yere... Ayrı özel bir yayın evi kurdum. Bahçeli müstakil bir yere geçtim. 

Dün bambaşkaydı!.. 
Mustafa Kemal Merkezi beni eskilere götürdü... Buranın ilk yapılışını bilirim. Yusuf Namoğlu başkanın zamanından kalmadır. Yanılmıyorsam evlendirme ve belediye binası ile birlikte yapılanlar arasındaydı. Seçim öncesi eski belediye binasının kaçak katını elinde koca kazma yıktığı günler!!!
Ne günlerdi...

Daha sonrası...
Kemal Kılıçdaroğlu daha İstanbul Milletvekili iken, elinde dosyalar hesap sorarken parlamış ve Baykal zamanında İstanbul belediye başkan adayı gösterilmişti hakkı ile... Halk önemsemişti çünkü... Çarşı içinde elinde bizim gazete gezindiği günleri unutamam. İlk MKM'de tanışmıştık. Üzerinden çok zaman geçti. Yanılmıyorsam, rahmetli gazeteci arkadaşım Savaş Ay'ın SGK Genel müdürüyken çıktığı programı saymıyorum!.. Sabah ve ATV'nin kuruluşundan beri varım Ali Kırca'nın siyaset meydanından sonra en çok bu program konuşulmuştur herhalde...
Yıllar sonra, MKM'de etrafını insanlar sarmış, onu merak ediyordu, çünkü medyada özellikle de Tv'lerde elinde yolsuzluk dosyaları hararetli konuşmaları çok revaçta idi, kalabalık içinde kaybolmuştu adeta... 

Öte yandan;
İsmail Ünal başkanın hiperaktif yapısı, oradan oraya koşturması gözlerimin önünde... MKM'de ilk yaptığımız röportaj... Beşiktaş Kültür ve sanatın başkenti olacak başlığım... Ne ses getirmişti... Bırakın Beşiktaş'ı Ankara'dan!.. 

Beşiktaş'ın şu meşhur CEO'sunun orada genel müdürlük yaptığı yıllar!.. Sonra siyasete soyunuşu!.. Sonra tekrar kulüp... Ve beklenen son!..

Bilgiliyle MKM'de Akaretler sıra evlerinin yapımı üzerine hararetli konuşmamız... Yeni bir konsept yaratıyoruz, Nişantaşı'nı Akaretlerle Beşiktaş'a indireceğiz dediği halen kulaklarımda...
İndi mi, inmedi mi karar sizin!..
Ama Akaretlerin eski halinin mezbelelik ve bi mekan takımını barınağı oldu da bir gerçek!..
Şimdi en azından adam gibi!..

Şimdi paylaşamayacağım, daha neler neler?..
Beşiktaş'ın her karışında bir hikayem var benim...
Hem de öyle böyle değil...
Bir yere gittiğimde film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden bu yaşananlar...
Hele hele gazeteci gözüyle bakınca bir başka oluyor yaşanmışlıklar...
Bahsettiğim siyasetçiler içinde, Kılıçdaroğlu dışında hiç birinin  o günlerden esintisi bile yok...
Sesleri sedaları duyulmuyor?..
Çünkü politikaları uzun soluklu değldi!..
Yazık!..  

NE BEŞİKTAŞMIŞ, KAÇ KUPA OLDU?..

Kazanan dedim de;
Akşam döndüm, tv'yi açtım, Beşiktaş'ın maçı var.
Süper kupayı aldık.
Aldık almasına kutlamada yapıldı bitti.
Ama bitti mi?.. Ne gezer, bizim iş şimdi başladı. Gazete, haber siteleri, tüm ekibe uyku yok...
Maçı gir, twitle derken açıklamalardan haber yap. Özel haber kovala, futbolcu yorumları, teknik adamın söyledikleri, kupaların alınış hikayeleri yaptık mı, sabah!..
Beşiktaş böyle bir ilçe işte...
Anlayana...
Yerel değil, ulusal....
Hem de dünyanın merkezinde...
Bunu sadece Beşiktaşlılar bilir!..
O kadar kavga kıyamet, ibra etti, etmedi, mahkemeler ve bu başarı...
Kutluyorum çocuklar...
Önder hocayı da, futbolcuları da, herşeye rağmen sakin kalıp süreci iyi yöneten Çebi başkanı'da...

Müsaadenizle biraz dinlenelim, herkes çok yoruldu, bugün yeni bir güne başlıyoruz ve yine hummalı bir çalışma bizi bekliyor!..
Sakın ha, sakın;
Usandık zannetmeyin.
Hayatımı bu işe adadım!..
...Ve daha yeni başladım...
Eski ekip, yeni ekip kaynaştı...
Çoşkulu, genç, dinamik, tecrübeli...
Yeter ki güzel işler olsun, bizim de katkımız bulunsun...
2022 yılının da yorumlarıma ilaveten, dizi yazılarım da olacak!..
İşler çok ama çok yoğun... 
Önce yayınlar... 
Benim yazılarım hep kafamdadır ve fırsatını buldukça dökülürüm...
Biliyorum sıklıkla takip ediyorsunuz, lütfen aynen devam!..
Yeni yıl çok şeylere gebe!!!
Sevgi ve saygılarımla...