18 Aralık 2024, Çarşamba

Beşiktaş'ta iyi işler yapılıyor ama rezil işler de yaşanıyor!..

Ağzı olan konuşuyor derler ya...
Öyle bir süreçten geçiyoruz...
Herkes yazıyor, çiziyor, konuşuyor...
Akıl veriyor, yol gösteriyor!..
Bir bilgi kirliliği, bir algı operasyonu...
Bir karanlık durum yaratıldı!..
Kimin ne olduğunu bilemiyoruz...
Kime inanacağımızı şaşırdık!..

Ben;
'Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesiyim. Ayrıca Türkiye ve Dünya Spor Yazarları üyesiyim.
40 yıldır da sadece gazetecilik yapıyorum.'
Bunu neden yazıyorum, her yazımda biliyor musunuz?..
Her türlü asalak ve hadsiz arttı da ondan!...
Sapla saman karıştı!..
Ve ne yazık ki sizler acısından gerekli olduğunu hissediyorum!..
Yazdıklarımın ve  okuduklarınızın doğruluğu daha iyi anlaşılsın istiyorum.

Ayrıca biliyorum ki;
Yazdığım gerçeklerden dolayı gizli gizli atıp tutan, yüzüme söyleyemediklerini arkamdan konuşan sahtekar siyasetçiler ve deşifre olmuş ahlaksız şahıslar ile vatan haini iş birlikçiler var ki,vrüs gibi yayılmışlar, toptan temizlenmesi de mümkün görünmüyor!..

Bir de sözde gazeteciler türedi!..
Bildiğiniz gibi artık teknoloji çağı...
Ve bunu gören uyanıklar... 
Kıytırık bir internet sitesi kurup veya sosyal medyada yazıp, gazeteciyim diye ortada dolaşıyor.
Ne basın kartı var, ne de mesleki kuruluşlarına üye...
Ama sorarsan, gazeteci...
Bu işin uzmanı!..
Ve bazı aklı evveller de, o kadar uyarmama yol göstermeme rağmen, bunların bazılarına ne yazık ki itibar ediyor!..
Geçmişlerine bakmadan el üstünde tutulanların bile olduğu bilgisi geliyor.
Yani;
Kendi celladına aşık olan varsa sözüm yok!..
Sadece dikkat diyorum!..
Bu konuya daha sonra gireriz...

Şimdi gelelim asıl meseleye!..
Spor yazısı yazmak benim hakkım!..
Görevim de...
Söz konusu olan da Beşiktaş!..
İyi ve kötü işler oluyor da dedik madem...
Rezillikten başlayalım!...
Artık ne kadar spor derseniz...

Beşiktaş Kulübünü Süleyman Seba döneminden bu yana bilirim. Başkanlar henüz kulübün yolunu bilmezken ben gazeteci olarak boynumda fotoğraf makinesi Şeref Stadı'nın tozlu çamurlu  zemininde antrenman izlerdik.
Önce Hürriyet Gazetesi ardından Günaydın grubu için...
Süleyman Seba ile bir şekilde bir fotoğraf çektirmiş olanlar ve her fırsatta bunu paylaşanlar bu günleri de bilmez...
Bunların arasında başkan bile olmuş olanlar vardır.
Hele taraftar grupları ve bunların ağa babaları!..
Bu da başlı başına işlenmesi gereken hastalıklı diğer bir konudur.
Nereden nerelere geldiler, Beşiktaş'ı kullanarak...
Yönetici oldu çoğu...
Siyasete girdi...
Ticarete girdi!...
Bu konuyu da başka bir yazımda anlatırım...
Ama şunu söyleyeym;
Seba görse idi olanları,inanın bunların çoğunu kovalar, yüzüne bakmazdı!..
Düzgün insanlar yok mu?
Var tabii...
Benim de tanıdığım ve zaman zaman konuştuğumuz şerefli adamlar halen bulunuyor...
Ama azınlıkta kaldılar...

Şimdi;
Geleyim esas konuya...
Peşin peşin diyeyim...
Beşiktaş'ta güzel işler olmuyor!..
Olmayacağını da söylemiştim.
Çünkü  içeride adeta savaş var...
Son günlerde de iyice kızıştı.
Kamuoyu da film izler gibi izliyor bu rezillikleri..
İsim isim giremeyeyim ama neredeyse herkes işin içinde...
İsimler önemli değil...
Ha Ali... Ha Veli...
Zaten ortalığa dökülmüş durumdalar!..
Ayrıca;
Biri gidiyor, diğeri geliyor!..
Fark yok!..
Anlayacağınız;
Bir Süleyman Seba daha gelmeyecek!..
Bu belli oldu!..
En  tepeden başlayan...
En alta kadar giden...
Karşılıklı suçlamalar yenilir yutulur gibi değil...
Kulüp yol geçen hanına dönmüş...
Sadece bu ve eski yönetim değil daha önceki yöneticilerin bile anlaşıldığı kadarıyla kulüp ile akçeli işleri varmış. 
Beşiktaş sevgisi filan palavra!..
Algı peşindeler!..
Aklama paklama!..
Kıvran dur!..
Bunların çoğu bize de sürekli haber gönderir, bir tekini bile yayınlayıp, alet olmadık!..
Şimdi bakıyorum, her biri bir internet sitesinde...
Biri ' Siyah' diyor...
Biri Beyaz!..
Biz siyasetle ticareti karıştırmayın derken, meğer spor tamamen ticaretle harman olmuş ve Beşiktaş bu duruma gelmiş, haberi yok çok kimsenin...
Radyo Spor'da program yaparken 1 yıl boyunca bunu işledim.
Yönetici kavramını masaya yatırdık!..
10 yıl geçti neredeyse...
Aynı terane devam ediyor...
Bu iş amatörce yapılmalı dedik!..
Tersi yapıldı hep!..
O zamanlar amatör sahaların başkanlar eliyle imar izniyle rezidanslara açılma olayı vardı!..
Yer gök yıkıldı ne oldu?..
Amatör spor kulübünün elinden koca saha gitti...
Neler neler oldu?..
Lüks konutlar geldi...
Hem de Beşiktaş'ta...
Peki ya Fulya?..
Hepsi yazıldı çizildi, haber arşivlerimiz de duruyor.
Bitmedi!.. Bitmez!..
Şimdi de başka hikayeler...
Otoparktan başladı, çatı danışmanlığına, Kartal Yuvalarından Ceo ve genel koordinatör olayına, futbolun başından transfer olaylarına, hatta övündüğümüz stadyuma kadar sıçradı.
Ceo olayı başlı başına bir başarı hikayesi!..
Yazsam roman olur!..
Başka bir yazıya bırakayım onu...
Yetmemiş...
Yemeler içmeler turizm seyahat harcamaları...
Bir çok eski ve yeni yöneticilerin isimleri ve de firmaları şok suçlamalarla karşı karşıya...
Halen bir çok konu karanlıkta... 
Çözülmemişken...
Artık şu kesin...
Başta başkan olmak üzere adı geçen tüm yöneticilerin mutlaka bir basın açıklaması ile sorulu cevaplı geniş bir açıklama yapması lazım.
Bu işler sosyal medya hesapları ve kıytırık internet sitelerinden sözde yayınlarla olmaz.
Herkes bir taraf tutmuş gidiyor, kendi çıkarı doğrultusunda hareket ediyor!..
Açıkça söyleyeyim;
Seba'dan sonra ben kimsenin salt Beşiktaş için çalıştığına inanmıyorum!..
Beşiktaş bir marka diyoruz!..
Bu markayı yüceltmek için savaş veriyoruz!..
Kulübün içindeki rezaletler irin gibi akmaya başladı.
Bu sadece Beşiktaş'a değil Türk Sporu'na da zarar verecek göreceksiniz.
Ama gördüğüm o ki:
Yılların tecrübesi ile söylüyorum...
Bu olaylar bir anda çıkmış değil...
Oturulmuş ve geniş bir katılımla karar verilmiş...
Sonunda da 
Start verilmiş!..
Kavga başlamıştır!..
Şiddet artmıştır...
Ok artık yaydan çıktı!..
Kılıçlar çekildi!..
Geri dönüş yok.
Bu sadece Beşiktaş değil...
Şan şöhret bir kenara...
Finansal savaş...
Haklı ve doğru olanın kazanmasını umarım ama...
Her yönüyle haklı olan da yok gibi!..
Burada güçlü olan kazanır!.. 
Zayıflar, tepinenlerin ayakları altında ezilir kalır!..
Bu kadar net!..
İsimler onun için önemli değil dedim...
Kimin kazanacağı kimin kaybedeceği beni zerre ilgilendirmiyor...
Beni ilgilendiren Beşiktaş...
Bundan en büyük yarayı Beşiktaş alacak çünkü!..
Kişiler işi bitirmiş, konuşur durur!..
Olan Beşiktaş'a olur...
Yıllardır şunu söylüyorum;
Beşiktaş öyle bir markadır ki...
Uluslararası...
Tüm kapılar açılır!..
Hatta;
Sadece spor değil, kent anlamında da...
Siyasette bile ön saflardadır...
Oy potansiyeli vardır...
Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Milletvekilleri, merkezi ve yerel yöneticilerin bir çoğu Beşiktaşlıdır.
Bu kimlik şan şereftir...
Beşiktaş semti bile kulüple özdeştir...
Dikkat ettiyseniz;
Belediye Başkanlığına dahi kulüp içinden başkan adayları çıkar. Seçilen de olmuştur. 
Olaya böyle bakmak lazım..
Bilen bilir;
Bu dönemde de bu yönde yoğun çalışmalar yapıldı.
Şimdi detaylara girmeyeyim...
Sadece şunu söylemeliyim;
Bazı isimleri duyunca, açık açık  'Olmaz'dedik!..
Çekincemizi daha ilk günden kamuoyu ile paylaştık.
O zamanlar;
Bazıları destek vermişti...
Halen de bu kişiler internet sitelerinde haber yapıp, sözcülüğe soyunmaya devam ediyorlar!..
Başka söze gerek yok.
Biz olmaz demekle kalmadık,
Kimi, neden desteklediğimizi de açıkladık!..
Bu da tarihe not olarak düşülsün!..
Ne kadar haklı imişiz...
İyi ki böyle bir şey olmamış!..
Yoksa bu kavganın içine biz de girmiştik!..
Hadi biz alışığız kavgalara, korkmaz kaçmayız da, ne yalan söyleyeyim sıkıntı büyük olurdu!..
Beşiktaş'ı Allah korumuş...
Beterinden sakınmış!..
Görüyorsunuz değil mi konular nasıl birbirine bağlı...
İç içe geçmiş bir durumda...
Ve yıllardır nasıl yürüyor...
Bazen organizasyon tıkır tıkır işliyor, bazen de böyle 
sarpa sarıyor.
Bu işler kolay değildir!..
Tecrübe gerekir, deneyim ister, insanları tanımak...
En önemlisi de;
Beşiktaş'ı bilmek ve sevmekten geçer!..
Daha çok şey var da;
Şimdilik bu kadar!..
Hele;
Şu sıkıntılı günler geçsin, sizlerle paylaşacak çok önemli konularım olacak...
Önce şu virüs illeti bir yenelim de!..
Ölmez sağ kalırsak daha çok dertleşiriz!..

Unutmadan;
Beşiktaş  Medya Grup olarak bizler kamu adına görev yapıyoruz
Onun için, tüm yayınlarımızla ilk günden bu yana kesintisiz yayındayız.
Beşiktaş'ta da işler kötü diye başladık lafa...
Spor'u bir kenara bırakırsak...
İyi işlerde var Beşiktaş'ta diye devam edeyim...
Örneğin;
Korona salgınında nasıl bir mücadele verildiği ortada...
Kentte yetkililerce alınan tedbirler ve yapılan işler çok başarılı...
Herkes canını dişine takmış uğraşıyor.
Kolay değil bu süreci düzgün ve hatasız yönetmek!..
Taktire layık işler bunlar!..
Onun için;
En tepe yöneticiden,tüm emekçilere varana kadar ayırım yapmadan hepinizi bir kez daha canı gönülden kutluyorum.
'İyi ki varsınız' diyorum.
Bizler de bu kutsal çabaya yayınlarımızla katkı sunabiliyorsak ne mutlu bize!..
Unutmayalım ki;
Birlik ve beraberlik bu günler içindir!..
Sağlıcakla!.. 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Makale Yorumları

Makaleye Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code
Yorum Gönder

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yukarı çık