Beşiktaş sırat köprüsünde

Siyasetin en kızgın olduğu dönemlerde Beşiktaş Belediyesi'nde neler oluyor diye sorulurdu.
yaza yaza canımız çıktı bir ara!...
Neyse seçim yapıldı huzura erdik bir nebze!...
Şimdilerde Beşiktaş Kulübü'nde neler oluyor diye soruluyor.
Geçen 7 yılı aşkın süre...
Başkan adayları...
Falan... Filan...
Fikret Orman'ın üzerinden 7.5 yıl geçmiş...
Dile kolay...
Seçim öncesi radyoda canlı yayına aldığımızı hatırlıyorum...
Daha öncesine gidelim Demirören zamanı...
Daha geriye Serdar Bilgili dönemi...
Her dönemde iyi işler yapıldı ama çok kötü işler de oldu.
Dev plazalar... 
Sahalar.... 
Çehre değişti ama kulübün içi boşaldı!...
Maddi acıdan Beşiktaş bir türlü çıkışa geçemedi.
Fulya olayları tazminatlar verilerek gönderilenler daha neler neler....
Kulüpten çıkmayan amigolardan...
Kavga kıyamete...
Yönetimler hep eleştirildi...
Küfür yüzünden ayrılıyorum diyenlerden paralar nerede sloganlarına... 
En sonunda buraya kadar gelindi.
Düzlüğe çıkar mı Beşiktaş, çıkar elbet!...
Canımız ciğerimiz kulübümüz...
Her başkanla ilişkimiz olmuştur... 
Yönetimdekilerin de çoğunu iyi tanırım.
Kimse kızmasın darılmasın ama ben Süleyman abinin zamanındaki samimiyeti, o duyguyu, takımdaşlığı hiç hissetmedim.
Bu nedenle de kulübe sık gitmedim son zamanlarda...
Bir şey daha  var;
Çok kişi bilmez... 
Ben kulübe üye değilim.
Küçük yaşta futbol oynadım doğal üye bile olabilirim...
Ama değilim.
Ben sade bir Beşiktaşlıyım.
Madem laf açıldı:
Ben bir siyasi partiye de üye değilim.
Ara ara sorulur siyasete mi giriyorsunuz aday mısınız?..
Kulüp içinde çok telefon gelir!...
Yoklarlar!...
Yok olmaz benden!...
Böyle bir merakım beklentim de yok zaten.
İstesem bu yaşa kadar olurdum!...
Bu nedenle kulüp içinde kimseyi belirleme durumum da yok ama etkileme güçüm mesleki acıdan vardır.
Neden?...
Çünkü benim yazdıklarımın objektif olduğunu bilir herkes...
Ararlar sorarlar paylaşımlarımız vardır, haberler köşe yazıları...
Üye olmamamın sebebi de budur işte... 
Üye olsam eleştiremem. Üye olunmasına da karşıyım. Özellikle de gazetecilerin...
2 üyeliğim vardır.
Biri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, biri de Dünya ve Türkiye Spor Yazarları üyeliği... O da mecburiyetten...
Sarı Basın Kartımız var ama yine de akredite için gerekli...
O kadar!...
Madem benden bir haber ve bir işaret bekliyorsunuz söyleyeyim düşüncemi!...
Kulüplerde başkan seçimi siyaset gibi değildir!...
İdeolojik düşünülmez!...
Zaten başkanı salt taraftar değil kongre üyeleri seçecek!...
Dengeler önemli...
Bir Süleyman Seba daha çıkmaz!...
Bu beklenti hayal...
Ama yine de size tavsiyem:
Geçmişe bakın!... Kim nerelerde görev almış. Kim kiminle yol yürümüş...
Ona göre karar verin.
Unutmayın; 
Beşiktaş sırat köprüsünde!...