Beşiktaş'ta betonlaşmaya ve çarpık düzene dur demeliyiz!

Beşiktaş sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin en değerli ilçesidir.
Belki de bize öyle geliyor. Kuşaklar boyu Beşiktaşlı olunca pozitif ayrımcılık yapmamak elde değil.
Beşiktaş'ı yönetmek kolay değildir. Her belediye başkanına büyük sorumluluklar düşmektedir. Beşiktaş yeşil alanları, denizi, kültürel ve doğal dokusuyla parmakla gösterilmektedir.
Osmanlı dönemini, Cumhuriyet dönemini harmanlayan bir kenttir Beşiktaş. Ayrıca üniversiteleri ile kültür düzeyi en yüksek olan bir bölgedir. Tarihi yapıları, sarayları, kasırları, camileri, çeşmaleri dört bir yandadır.
İlk toplu konut projesinin yapıldığı Beşiktaş'ı korumak kollamak hepimizin vazifesi olmalıdır.
Bu nedenle belediyelerin üzerine büyük görevler düşmektedir. İmar planları ve kaçak yapıların önlenmesine çaba sarf etmelidir. Konutların arasına işyeri ruhsatları vermemeli, içkili yerleri, kebapcı ve lokantaları birbirinden ayırmalıdır. Otoparkları çoğaltmalı, en önemlisi de çarpık yapılaşmaya geçit vermemelidir.
Yüksek binalara betonlaşmaya dur demeli, insanlara ve de çocuklara bol yeşil alanlar yaratmalıdır.
Betonlaşmaya keşmakeşe geçit vermemeliyiz. Herşey rant ve çıkar değil.
Sonraki nesillere güzel bir dünya bırakmak için herkese önemli görevler düşüyor.