22 Aralık 2024, Pazar

Yeraltının derinliklerine doğru ölümle burun buruna

Yeraltının derinliklerine doğru ölümle burun buruna

Gizemli olmaları nedeni ile pek çok kişinin ilgisini çeken mağaralar, efsanelerde de en çok yer alan mekanlardan birisidir. Keşfetmeyi seven ve adrenalin tutkunu sporcuları da mağara dalışı içerdiği tehlikelerle de kendine çeker. Öyle ki, mağara dalışındaki riskli ortam pek çok filme de konu olmuştur.  Ancak, her macera tutkununun yapamayacağı kadar sportif dalış sınırlarının çok üzerindedir. İsteyen herkesin kolaylıkla yapabileceği bir dalış türü değildir.

En riskli dalış sporu

Kapalı ortam dalışları olarak adlandırılan “mağara dalışı”, buzaltı ile batık dalışları arasında yer alsa da, en riskli olan dalış türüdür. Açık sularda yapılan dalışlardan teknik açıdan oldukça farklı olan “mağara dalışı”nda, profesyonel dalgıçların bile özel eğitim alması gerekmektedir. Bu spor türünde kişinin aklını kullanarak kendini kontrol edebilmesi, dalış süresinde düzgün düşünebilmesi ve tehlike anında strese ve paniğe kapılmadan problemleri çözebilmesi önemlidir.

Mağara dalışında, sporcuların teknik ve fiziksel açıdan gerekli donanıma sahip olması yeterli değildir. Bunun yanında psikolojik olarak mağara dalışına hazır olmaları gerektiği için, bu spor türü herkesin yapabileceği bir şey değildir.

Mağara dalışında iki farklı alan

Mağara dalışı, sportif aktivite olmasının dışında, yer üstündeki ve su altındaki mağaraların incelenmesinde çok önemlidir. Dünyanın geçmişine dair izlerin korunarak günümüze kadar ulaşmasını sağlayan mağaralarda, dünyada meydana gelen pek çok olay konusunda bilgiler elde edilir. “Kara mağaracılığı” ve “su altı mağaracılığı” veya “kuru mağaracılık” ve “ıslak mağaracılık” olarak ikiye ayrılan mağara dalışının kuru mağaracılık alanında, yeryüzündeki mağaralarda bulunan sulara dalış gerçekleştirilir. Islak mağaracılıkta ise, su altında ve deniz altında bulunan mağaralara dalışlar yapılır.

Kara mağaracılığından farklı olarak, su altı mağaracılığında daha fazla teknik malzemeye ihtiyaç vardır ve şartlar daha zordur. Bu yüzden konu hakkında yeteri kadar bilgi ve tecrübesi olmayanların, bu tür dalışlar yapması oldukça tehlikelidir. Mağara dalışı, açık sularda yapılan dalışlardan farklı olarak, çok risklidir ve daha fazla teknik gerektirdiği için, özel bir eğitimden geçilmesi gerekir.

Yaşamla bağlantı tek bir ipe bağlı

Mağara dalışında, zaman içerisinde mağarada birikmiş olan toz ve tortulardan dolayı su bulanıklaşır ve görüş kaybına neden olur. Güçlü ışık yardımı ile bile görmenin mümkün olmadığı durumlar yaşanabileceği için, mağara dalışlarında kılavuz ip kullanımı çok önemlidir. Dalış yapılan mağaradan bu ip sayesinde geri çıkılabilir. İpsiz bir mağara dalışı düşünülemez çünkü, dalış yapan kişinin hayat ile bağlantısını sağlayan tek şey bu iptir.

Önemli olan bir diğer konu ise, hava kullanımıdır. Mağaradan çıkmak zaman alacağı için, hava azalmadan önce çıkış zamanlaması çok önemlidir. Hava azalmadan dönüş işlemlerinin başlanmalıdır yoksa, henüz dönüş yolundayken hava bitebilir.

Türkiye’de mağara dalışı

Mağara dalışı sahip olduğu tüm tehlikelere rağmen, yine de pek çok sporcu tarafından spor olarak yapılmaktadır. Türkiye’de de SAD’ın (Sualtı Araştırmaları Derneği) kurulmasından itibaren, MADAG (Mağara Araştırmaları ve Dalışı Grubu), SAD ve ODTÜ-SAT’ın bünyesinde mağara dalışı alanında 1991 yılından itibaren çalışmalar yapmaktadır. Türkiye’de deniz altı mağaralarına dalışlar Marmaris-Anamur arasındaki alanda yapılmaktadır.

Editör: Buğurcan Baştuğ

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor
yukarı çık