18 Aralık 2024, Çarşamba

Tarihten tarih çıktı

Tarihten tarih çıktı

Dolmabahçe Sarayı Süfera Salonu, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı tarafından 2018 yılında restorasyon çalışması başlatıldı. Büyük bir titizlikle yürütülen restorasyon çalışmaları sırasında ilginç bulgulara rastlandı. Restorasyon çalışmaları sırasında döşeme altında 1917 yılında sarayda yapılan tadilata ilişkin bir not, 1852 yılına ait sarayın yapımında çalışan ustaların imzaları, ufak boya şişeleri, numuneler, zımpara parçaları ve dönemine ait kağıt parçaları bulundu. Bulunan parça ve numuneler koruma altına alındı. Milli Saraylar İdaresi Başkanı Dr. Yasin Yıldız, çalışmalar sırasında bulunan numune ve parçalara ilişkin açıklama yaptı. Yasin Yıldız, şunları söyledi: “Burada yapılan çalışmalarda 1917 yılında yapılan küçük kapsamlı bir tadilata ilişkin notlar buldu arkadaşlarımız. Restorasyon işleri bu tür sürprizlere her zaman açık. Bu not bizim için oldukça ilginç. Çünkü 1917 yılına ait bir not. Yani Birinci Dünya Savaşı tüm hızıyla devam ederken Dolmabahçe Sarayı’nda da bir takım tadilatların yapılmış olduğunu biz burada bulduk. Döşeme altından çıkan bir not. 

Restorasyon işleri her zaman sürprizlere açıktı

Dolmabahçe Sarayı 160 yılı aşmış bir saray. Ve Süfera Salonu’nun bütün ölçeğinde burada tabii bir salondan bahsetmiyoruz, yaklaşık 700 metrekarelik bir alan şu an ziyaretçiye kapalı. Bunun etrafında 12 tane oda var ve bu odalar Dolmabahçe Sarayı’nın en ihtişamlı odaları. Bu yüzden yapılan restorasyon çalışmasının son derece önemli olduğunun altını çizebiliriz. 2018 yılının Ocak ayında burada çalışmalar fiili olarak başlamıştı. Yaklaşık 1.5 yıl kadar da bir çalışmamız oldu. Tabii restorasyon işleri her zaman sürprizlere açıktır. Az önce ifade ettiğim gibi bu sürprizleri de burada yaşıyoruz” diye konuştu. 

Bulguların hepsi muhafaza ediliyor

Çalışma yapılırken 1852 yılına ait orijinal ustaların imzalarının bulundu. Bu çok kıymetli. Bu saray 1853 yılında tamamlandı. 10 yıllık bir inşaatın altından 1843-1853 yılları arasında. Ve 1852 yılındaki imza bu araya ait ilk imzalardan bir tanesidir. Hatta şuan kayıtlı olan ilkidir. Çünkü 1853 yılında tamamlandıktan sonra Kırım Harbi nedeniyle saray açılamadı. Harbin tamamlanmasının ardından 1856 yılında saray açıldı. Demek ki bu bulunan imza da saraydaki bir tezyinata ait bulunan bugüne kadarki ilk imza olduğunu söyleyebiliriz. Onun dışında bazı ufak boya şişeleri, numuneler, zımpara parçaları, dönemine ait kağıt parçaları, notlar buluyoruz. Ama bu 1852 yılına ait imza meselesi oldukça kıymetli bir bulgu. 

160 yıllık tarihindeki bu alanın en büyük restorasyonu

Demek ki ilk tezyinatının inşaatının tamamlandığı yıldan bir yıl önce başlamış olduğunu görebiliyoruz. Bunu belgelemiş oluyoruz. Tabii bunların hepsi muhafaza ediliyor. Bunların tarihi değeri kadar belge değeri de çok önemli bizim açımızdan. Çünkü burada yürüyen süreçlerin bu yapı yaşadıkça restorasyon ihtiyacı mutlaka gelecekte de olacaktır. Belki bu kadar kapsamlı bir restorasyon olmayabilir. Çünkü az evvel ifade etmiş olduğum gibi bu 160 yıllık tarihindeki bu alanın en büyük restorasyonu. Bu restorasyon bittiğinde Dolmabahçe Sarayı’nın yüzde 15’lik bir bölümünün restorasyonu tamamlanmış olacak. Bu da müzecilik ve tarihi miras açısından oldukça önemli.”

Editör:

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor
yukarı çık