Rockefeller Üniversitesi'nde moleküler immünolog olan Dr. Christian Gerber, "Dürüst olmak gerekirse, son zamanlarda fazla uyuyamıyoruz. Ancak, şimdiye kadar mutasyonların hiçbiri bilim insanlarının en çok korktuğu şeyi yapmadı ve daha ciddi hastalığa neden olacak kadar mutasyona uğramadı. Ancak, onları sürekli olarak incelemeyi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
NTV'de yer alan habere göre, işte bilim insanlarının sürekli izlediği beş mutasyon...
İNGİLTERE: B117
Bilim insanları için listenin başında ilk olarak İngiltere'de görülen B177 mutasyonu geliyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) geçen hafta 60’tan fazla ülkeye sıçrayan varyantın pandeminin yayılmasını daha da kötüleştirebileceği konusunda uyardı.
Daha önce İngiltere'de London College Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma B117’nin yüzde 50-70 oranında daha bulaşıcı olduğunu ortaya koydu. Ancak, CDC’deki Gelişmiş Moleküler İzleme Ofisi’ni yöneten Gregory Armstrong, CNN’e yaptığı açıklamada, "Mutant virüs, daha hızlı yayılıyor gibi görünse de, şiddetli bir hastalığa neden olmuyor. Şu anda yaptığımız gözlemlere göre, hastaneye yatış veya ölüm oranlarında belirleyici bir artış yaşanmıyor” dedi.
Diğer taraftan, B117 varyantında corona virüsün insan hücrelerinde tutunduğu başak proteini de dahil olmak üzere 17 genetik değişiklik meydana geldi. Bu durum ise, varyanttaki mutasyonların, akciğerler, arterler, kalp, böbrekler ve bağırsaklardaki dış yüzeyinde bulunan ACE2 reseptörlerine daha kolay bir şekilde girmesi anlamına geliyor. Bu durum corona virüs partikülleri olan havanın solunması durumunda, bu parçacıkların sinüslerdeki veya akciğerlerdeki bazı hücreleri enfekte etme olasılığının daha yüksek olmasını beraberinde getiriyor.
HER YÜZ KİŞİDEN 16'SINI ENFEKTE EDİYOR
Armstrong, B117'nin daha kolay aktarıldığına dair kanıtların oldukça güçlü olduğunu belirterek, “Önceki virüs tiplerinin bulaştığı biriyle temas halindeki her 100 kişiden yaklaşık 11'i enfekte olur. Ancak, B117 mutasyonu taşıyan biriyle temas eden her 100 kişiden 16’sı enfkte oluyor. Ayrıca, B117 varyantı ile enfekte olan kişilerin daha yüksek viral yüke sahip olduğuna dair bulgular var. Bu nedenle varyantın insanlara daha kolay bulaşması mantıklıdır çünkü virüsler enfekte ettikleri hücreleri ele geçirip onları virüs fabrikalarına dönüştürür. Daha fazla enfekte hücre, daha fazla virüs demektir” açıklamasını yaptı.
GÜNEY AFRİKA: B.1.351
İlk olarak Güney Afrika'da görülen B.1.351 veya 501Y.V2 olarak adlandırılan varyantın protein yapısında İngiltere’dekinden çok daha fazla fiziksel değişiklik meydana geldi. Özellikle E484K adı verilen önemli bir değişiklik , corona virüsün hücrelere bağlanmak için kullandığı başak proteinin önemli bir bölümünü etkiledi. Araştırmacılar, bu yüzden, B.1.351’in aşıların etkisini kısmen düşürebileceğine inanıyor.
Konuya ilişkin açıklama yapan Armstrong, "Güney Afrika mutasyonu, diğer varyantlardan daha çok endişe veriyor. Aşı üreticileri ve akademik araştırmacılar, mutant virüsün neden olduğu bağışıklık tepkisinden kurtulamayacağını görmek için diğerleriyle birlikte bu varyantın örneklerini test ediyorlar” ifadelerini kullandı.
"GÜNEY AFRİKA MUTASYONUNA KARŞI İNSAN VÜCÜUSU YÜZLERCE FARKLI ANTİKOR ÜRETTİ"
Öte yandan Rockefeller Üniversitesi’nden Doktor Michel Nussenzweig öyle düşünmüyor. Nussenzweig ve meslektaşları, corona virüs enfeksiyonuna karşı bağışıklık tepkisi üzerinde çalışıyor. Ekip tarafından, Nature Monday dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, insan vücudu Güney Afrika mutasyonun saldırmak için yüzlerce farklı antikor üretti. Araştırmada, insanların bağışıklık tepkisinin olgunlaştığı ve virüsü hedeflemede daha da iyi hale geldiği belirtildi.
BAĞIŞIKLIK SİTEMİ ENFEKSİYONLAR KARŞISINDA GELİŞİYOR
Nussenzweig, "Önceden oluşturulmuş bir antikor rezervuarımız var. Bağışıklık sistemi o havuza gider ve neyin iyi uyduğunu görür. Bu antikorları bulduktan sonra onları rafine edebilir ve daha da iyi hale getirebilir. Aşılar, doğal enfeksiyona benzer bir bağışıklık tepkisi üretir. Dolayısıyla, bağışıklık tepkisinin bir kısmını atlatmasına izin veren mutasyonlarla yeni bir varyant ortaya çıksa bile, vücut virüsün gizli olmayan kısımlarını görebilen antikorlar üretiyor” diyerek insanların mutasyon hakkında endişelenmemesi gerektiğini vurguladı.
BREZİLYA: P.1 VE P.2
Brezilya’da iki hafta önce, yeni tip corona virüsün S.1 ve S.2 adlı iki mutasyonu tespit edildi. Amazonların başkenti Manaus kentinde yapılan bir araştırmada örneklerin yüzde 42'sinde P1 mutasyonu tespit edildi. Japonya’da da Brezilya’dan gelen 4 kişide aynı varyanta rastlandı. CDc tarafından yapılan açıklamada, “P1 corona virüsün bulaşıcılığında , potansiyel bir artış veya insanların yeniden Covid-19 yakalanma riskine ilişkin endişeleri artırıyor” dedi. Ülkede görülen bir diğer mutasyon P.2 ise geçen hafta İngiltere'ye giriş yapan 11 kişide bulundu.
L425R
İlk kez ABD’nin California eyaletinde tespit edilen L425R adlı varyanta, corona virüsün başak protieininde bir mutasyonun meydana geldiği tespit edildi. Armstrong, "Bunun ne anlama geldiğini henüz bilmiyoruz. Ülkede hala yaygın olarak bulunmasına rağmen, daha bulaşıcı olup olmadığı henüz belli değil” dedi.
SON MUTASYON ALMANYA'DA ORTAYA ÇIKTI
Alman yetkililer, ülkede corona virüsün yeni bir mutasyonunun tespit edildiğini açıkladı. İngiltere, Güney Afrika, Brezilya, ABD’deki yeni türlerden farklı olan mutasyon, ilk olarak Bavyera'daki 35 hastanede tespit edildi. Öte yandan kısıtlamalar 14 Şubat'a kadar uzatıldı ve birçok yerde maske takma zorunluluğu getirildi. Yetkililer, virüsün önceki varyantlarından daha bulaşıcı olup olmadığının araştırıldığını söyledi.
Yeni mutasyon Berlin'deki Charite üniversitesi hastanesindeki uzmanlar tarafından inceleniyor. Basın toplantısında konuşan hastanenin tıbbi direktör yardımcısı Clemens Stockklausner, "Şu anda küçük bir nokta mutasyonu keşfettik. Bu keşfin klinik önemi olup olmayacağı kesinlikle net değil. Detaylı araştırmayı beklemeliyiz" dedi.
Editör: Haber Merkezi
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.