Boğaziçi Üniversitesi'nde hayvanlar apar topar tahliye edilmişti! Yeni barınma alanına da yıkım kararı çıktı!

Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi'ne (BU Paws) 15 Mart'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Rumeli Hisarı Fethi Şehitlik Dergâhı'na yakın olduğu ve başka bir "alana" dönüştürüleceği gerekçesiyle üniversite yönetimi tarafından el konuldu. Okul yönetimi, tepkilerden sonra bu ifadeyi kullanmadıklarını savunup ‘cumhurbaşkanı değil, devlet kararı var’ denildi. Barınak bir senedir boşaltılmak isteniyordu. Nedeninin ise; İstanbul’un fethinde hayatını kaybeden ilk askerlerin şehitliğinin bulunduğu Fethi Şehitlik Dergahı’na yakınlığı olduğu ileri sürülmüştü.

Gönüllüler, tahliyenin apar topar olmaması, 22 yıllık barınaktaki şartların aynısının yeni yerde sağlanması ve yeni alandan da çıkarılmayacağına dair güvence verilmesini talep ediyordu. Gönüllüler bu taleplerin yerine getirildiği taktirde yer değişikliği kabul ediyordu. 15 Mart’taysa okul yönetimi diyalogu bir anda keserek habersiz bir şekilde buldozerle barınağa girdi. Tepkilerden sonra tahliyeye ara verildi. 26 Mart'ta ise, sabah saatlerinde de yönetim, okulda kimsenin olunmamasını fırsat bilerek barınağa girdi. Okula polis çağrıldı, gönüllülere şiddet uygulandı ve iki gönüllü gözaltına alındı.

BUPaws gönüllülerinin ve öğrencilerin yeni barınma alanına alınmaması gibi pek çok olayın yaşandığı günlerin ardından skandal bir karara daha imza atıldı. BUPaws'ın sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlara göre; hayvanların yeni barınma alanları da ellerinden alındı. BUPaws, son gelişmeleri aşağıdaki ifadelerle kamuoyuna bildirdi:

"Barınağın yeni alanına komşu evler dava açtı, evlerinin yanlarına zorla taşınan ve kapalı tutulan onlarca köpeğin havlamaları, yapılan çalışmalar yakın çevrede bulunanları da mağdur etti. Üstüne Boğaziçi İmar yeni alan için uygunluk vermedi ve yıkım kararı çıktı, yıkıma başlandı.

Üniversite yönetimi kendilerine yönelik gelen şikayetlere taşınmanın BUPAWS’ın bağlı olduğu dernek tarafından gerçekleştirildiğini söyleyerek üstünden yükü yine bizi atmaya, davacı tarafı, şikayetlerle uğraşacak tarafı biz olarak göstermeye çalışıyor.

Biz demiştik demek faydamıza değil, çünkü söylediklerimiz hep en kötü senaryoydu. Bu şikayetlerin geleceğini ve yeni alanın çevresindeki evlerden dolayı uygun olmayacağını barınma merkezimizin taşınması talebinin iletildiği ilk günden beri yönetime toplantılarda söyledik.

Direnişimizin başından beri bir koşul olarak yeni alan etrafındaki evlerle anlaşılması gerektiğini, evlerle ve bağışçı aileyle anlaşılmaması durumunda bunun bizi şikayetlerle tamamen yok etmek olduğunu, bile bile yapıldığını belirttik ve ısrar ettik yerin uygun olmadığına.

Peki bunların olacağı bilinmesine rağmen neden yeni alana inat edilerek cebimizden çıkan, devletin milyonlarca lirası harcandı? Boğaziçi İmar izni alınmadan, yıkılacağı bilinmesine rağmen neden bu kadar kısa sürede binlerce milyonlarca lira havaya savruldu?

Hayvanlar düşünülseydi yerlerinden edilme riskinden uzak, eskisi gibi güvende olacakları bir yere, gönüllüleri ile taşınırdı. Elimizde ne eski alanımız var, ne de bir gün bu yönetim gittiğinde içine girebildiğimizde rahatça huzurla hayvanlarımıza bakabileceğimiz yaşam alanımız.

Bunun sorumlusu üniversite yönetimidir, hayvanları bu duruma düşüren yönetimdeki çıkarlarına düşkün insanlardır. Şikayetlere hiç utanmadan köpekleri BUPAWS taşıdı diyen, bize ve hayvanlara bu korkunç süreci yaşatanların hesabını soracağız, oturdukları yerde rahat etmesinler."

Sosyal medyada yaşananları gören hayvanseverler olaya tepki göstererek, üniversiteden açıklama beklediklerini belirtti. Ancak, Boğaziçi Üniversitesi tarafından kamuoyuna hayvanların geleceği hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.