Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Güntekin Onay Hürriyet

Rizespor gerçekten de kaliteli bir kadroya sahip. Hangi Anadolu takımında Akintola-Olowayin ve Ghezzal gibi bir forvet arkası hattı ve Sowe gibi bir santrfor var? Ayrıca Hadziahmetovic’in de yüksek kalitesi ve mücadele gücü fark yaratıyor. Beşiktaş maça iyi başlamadı ve Rizespor’un ilk 10 dakikadaki yoğun baskısından çıkamadı. İlk 45 dakika rakip savunmayı ve kaleyi zorladığı tek pozisyon Muci’nin attığı gol idi. O da tamamen Arnavut futbolcunun bireysel becerisiyle geldi.

Genel anlamda sahada mücadele etmeye çalışan ancak birbirinden kopuk, organizasyondan uzak bir takım görüntüsü vardı. Beşiktaş özellikle de orta alandan hücuma geçişlerde ve bağlantılarda çok ciddi sorunlar yaşıyor.

Dün de durum böyleydi. Herkes bireysel olarak bir şeyler yapmaya çalışıyor. Mücadele anlamında Gedson, Zaynutdinov, Al-Musrati ve Svensson dışında iyiydi ama kesinlikle kolektif bir oyun göremedik. İmmobile ve Rafa Silva gibi 2 yıldız oyuncu adeta sahada yoktu. Hal böyle olunca da Beşiktaş rakip yarı sahada top tutamadı. Sadece kontratak oynamaya çalışan bir Beşiktaş acaba Van Bronckhorst’un kötü mirasını taşımaya devam mı ediyor?

Uzun lafın kısası Beşiktaş’ın dün de elle tutulur bir tarafı yoktu. Kaleci ve kaptan Mert Günok, müthiş kurtarışlarıyla dün alınan 1 puanın mimarı oldu. Maçı kazanmayı kesinlikle hakeden Rizespor idi ama Mert Günok gibi bir devi geçemediler. Maçın hakemi Ozan Ergün’ü beğendim. Çabuk ve net kararlar verdi. Kendinden emin ve pozisyonlara yakındı. Hepsinden önemlisi de kişilikli ve cesurdu.

Sinan Vardar Fotomaç

Tüm okurlarımın yeni yılını kutlarım. BEŞİKTAŞ'ımıza yeni başkan seçilen Sayın Serdal Adalı ve yönetimine başarılar dilerim. Rizespor'un bilinçli bir kontra atağında Mert harika bir kurtarışla golü önledi. İlk 15 dakikada Rizespor'un 5 şutunu izlerken, Beşiktaş'ın ise henüz bir şut denemesi olmadı.. Dakikalar ilerledikçe maç, Rizespor forveti ile Mert'in arasında geçiyor. Mert harikalar yaratıyor! Geçen haftalardan değişen bir şey yok. Forvette biraz etkili Rafa Silva, orta sahada çalışkan Gedson, defansı da Tayyip Talha toparlamaya çalışıyor. Mert olmasa, farklı bir sonuç çıkabilir derken Rize golü buldu. Defansın en iyisi Tayyip Talha görünürken sakatlandı çıktı. İlk devre sona ererken Muçi harika bir driplingle Beşiktaş'ın golünü buldu: 1-1. İlk yarının aksine, ikinci yarıya daha tutuk bir oyunla başlandı. Şimdi bakıyorum da tam bir akıl tutulması... Elindeki Amir'i verip inanılmaz rakamlara Musrati'yi al! İşte yıllardır bu tip transfer politikaları Beşiktaş'ın borcunu bu hale getirdi. Yazık! Muçi'de bir cevher var ama hâlâ bunu sahaya yansıtamıyor. Yine Mert, yine mucize... İnanılmaz bir golü daha önledi! Dakika 65'te hâlâ Immobile oyunda... Serdar Topraktepe nasıl tolere ediyor, inanamıyorum! Beşiktaş adeta 10 kişi oynuyor. İşte böyle, futbol kariyerini bitirmiş, son bir tufaya çıkan oyuncular geldiği için borçlarımız artıyor, futbolumuz da ileri gitmiyor. Son jenerasyonun beğendiğim antrenörü İlhan Palut, kısıtlı bütçe ile iyi bir takım yaratmış. Kendisini kutlarım. Semih, ayağının içiyle müthiş bir şut attı, Rize kalecisi 90'dan topu çıkardı. Hakem doğru bir karar verdi; son dakikalarda golü iptal etti. Genç hakem Ozan Ergün, yalnızca gördüğünü çalarak harika bir maç yönetti. Kendisini kutlarım.

Bilal Meşe Milliyet Skorer

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı ve yol arkadaşlarını kutluyor, bu zorlu süreçte başarılar diliyorum. Ne var ki kulübün fotoğrafına gerçekçi pencereden bakmak gerekir. Borçlar ortada, sportif açıdan ise Ümraniye’de öyle güller açmıyor, tam tersi geleceğe dönük soru işaretleriyle dolu. Kadro kısıtlı, yeni yönetimle ayağa kalkar mı, bilinmez! 
Neticede, ara transfer şart, bu da parayla doğru orantılıdır. Ancak kasanın durumu belli, artı ocak ayında ağır ödemeler var. Valla, Başkan Adalı, taşın altına elini koymadı, bedenini koydu! Bu cesareti gösterdiği için ayrıca alkışı hak ediyor. Mali işlere yabancı değil Adalı, mutlaka bir bildiği vardır. 
Serdal Adalı kongre bitiminde eski başkanlara bir çağrı yaptı, onlara da bence büyük görevler düşüyor. Bırakın işin finansal tarafını bu zorlu süreçte eski başkanlara gereksinimi var Adalı’nın... Biliyorum ki eski başkanlar Adalı’nın bu çağrısına kulak verirler, onu yalnız bırakmazlar. Kaldı ki, bu dayanışma Beşiktaş’ın genlerinde var, geçmişte bunun örneklerini çok gördüm, yaşadım. 
Beşiktaş’ın müzesi kupalarla dolu. Bu kazanımların temelindeki en büyük faktör kuşkusuz taraftarlardır. Beşiktaş taraftarı vefalıdır, iyi gün değil, kötü gün dostudur. Nereye varmak istiyorum; artık her kötü oyunda şu protestoları rafa kaldırsanız, tadınıza doyum olmaz! Evet, Kartal performans olarak iyi değil, biliyoruz... Ne var ki eldeki malzeme bu! Takımı ayağa kaldıracak en büyük güç ise tribünlerdir. Beşiktaş, olağanüstü kongrelerden yoruldu, yıldı, bu negatif alışkanlığı da bırakmanın tam zamanıdır. Bırakın yönetimleri işlerini yapsınlar, yoksa sportif açıdan başarı beklemek hayalden öteye gitmez, gidemez!

Yönetimlerin işine, kararlarına karışmak pek tarzım değildir. Ancak konu teknik direktöre geldiği zaman, düşüncelerimi ortaya koyarım, çekincelerim yoktur! Gordon Milne dışında başarılı olmuş bana bir yabancı hoca gösterin. Var mı, yokkkk! Başkan Adalı ve yönetiminde ibre tamamen Sergen Yalçın’ı gösteriyor. Kartal’ı ayağa kaldıracak bir isimdir Sergen Yalçın. Tabii takıma takviye de şart. 
Ancak ‘nöbetçi’ teknik direktör Serdar Topraktepe’yi de asla unutmayın, en zor şartlarda bile sorumluluktan kaçmadı. Ümraniye’deki yeni oluşumun içinde Topraktepe de olmalıdır. Kaldı ki Sergen Yalçın ve Serdar Topraktepe, abi-kardeş gibiler, bu faktörü de sakın ola unutmayın!

GÜZEL SÖZLER:

“Birlikte eskimek çok güzel, eksilmedikçe...” - Nazım Hikmet

Ali Ece Fanatik

Alanyaspor maçının ilk yarısının Adana Demirspor maçının ilk yarısından en büyük farkı oyuncuların en azından mücadele etmesiydi. Svensson, Bakhtiyor, Salih başta olmak üzere oyuncular canlarını dişlerine taktılar ama kadro kimyası birbirini tamamlayan cinsten olmadığı için iyi organize olamadılar ve yine kornerden gol yiyerek başladılar. Hemen ardından beraberlik golü organize bir ataktan değil, Alanyaspor’un geri pas hatasından gelişen pozisyonda Rafa’dan geldi. Devrenin kalanı özellikle Gedson’un merkezden enjekte ettiği mücadele dozu yüksek şekilde geçti ancak Gedson da ilk 45’te bu sezon yükselttiği ofansif verimliliğini sergileyemedi. Devre sonunda tribünler “Hasan Arat paralar nerede?” tezahüratı yaptılar, Hasan Arat’ın en yakın zamanda çıkıp durumu açıklaması gerek! Yeni seçilecek yönetimin de mutlaka takım hücumuna tempo enjekte edecek ofansif kanat alması gerekiyor. Muçi’den kanat forvet yaratmaya çalıştıkça bonservisi daha da tartışılır hale gelir; çocuk ben ofansif merkez orta sahayım diye adeta bağırıyor, sadece merkezde topla buluşunca rakip savunmayı zorlayabiliyor.

Devrede Salih çıktı Ndour girdi, Gedson ve Rafa’nın savunma arkasına koşuları ve sekenlere Semih’in fırsat kovalaması dışında ofansif açıdan fazlası üretilmedi. Masuaku’nun ıslıklanacağına herkes adı gibi emindi ancak Serdar hocanın kadrosunda kanattan tempo enjekte edebilecek başka oyuncu yoktu. Serdar Topraktepe hocaya ekstra üzülüyorum, belli ki kötü gidişatı değiştirmek için çok kafa patlatıyor ama gerçekçi bir formül bu kadrodan çıkmıyor, sorunun tek çözümü teknik direktör değiştirmek değil ama bir türlü anlatamıyorum, sayfalar, programları yetmiyor. Keşke Serdar hoca bir de Pirlo Milan’ı Juventus’u tarzı bir 4-1-2-1-2 namı diğer elmas 4-4-2 formasyonu denese en azından 10 merkez orta sahadan 4’ü 11’de başlar.