22 Aralık 2024, Pazar

Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Sinan Vardar

Galatasaray ilk 20 dakikada beklenen baskıyı sergileyemezken, sarı kırmızılılar daha çok uzun toplarla Beşiktaş savunmasının arkasına sarkmaya çalıştı. Okan Buruk, belli ki Beşiktaş'ı iyi analiz etmiş ki; özellikle Amartey ve Colley'e baskı yapılmasını istemiş. Beşiktaş'ın iki kötü stoperi pozisyon almaktaki hünerlerine topu kötü oyuna sokma kabiliyetsizliğini de ekleyince Galatasaray hem öne geçti, hem de Beşiktaş bu golün hemen ardından kaleci Mert'in atılmasıyla 10 kişi kaldı. Hakikatten bu stoperleri çok aradınız mı? Geçen sezon "Saiss'ın yanına iki iyi stoper alın" demiştik ama yeni transferler Amartey ve Colley; Galatasaray'a dünkü zaferi getiren isimler oldu.


Gedson belli ki sakatlıktan tam anlamıyla çıkamamış. İki sezondur patlama yapmasını beklediğimiz Ghezzal'in de beklenen performansı gösterememesi hayal kırıklığıydı. İkinci yarıda Siyah-Beyazlı takımın Rosier ve ikinci yarı Gedson'un yerine oyuna giren Chamberlain'le birlikte Galatasaray'a kafa tutması alkışa değerdi. Hoşgeldin; Alex Oxlade-Chamberlain daha önce nerelerdeydin! Okan Hoca'nın son 25 dakikada Tete ve Zaha'yı çıkarması Beşiktaş'ın elini güçlendirdi. Galatasaray'ın yürüyerek kazanmak istemesi Beşiktaşlı oyuncuların karakterli oyununa derbi zaferi yakışırdı ama yenen basit goller buna engel oldu. Beşiktaş'ın teknik patronu Burak Yılmaz oyuncularını motive etmiş ama basit hatalar ve oyuncu kalitesizliği onun derbi şanssızlığı oldu. Bu sezon Beşiktaş için bitti. Artık mucize bile olmaz! Beşiktaş'ta artık büyük değişim gerçekleşmeli. Başka yolu yok!

 

Cem Dizdar

Ülkemiz birçok konuda olduğu gibi futbol bağlamında da ‘’Hazin’ mi ‘Eğlenceli’ mi karar vermek zor! Dün akşam devre arasına varıldığında eminim çoğu mecra ‘Fenerbahçe fırtınası’ndan söz ediyordur. Ben yayıncı kuruluşta benzer şeyler duydum. Gerçekten öyleydi de! Devre öncesi Fenerbahçe’ye ‘Antrenmana çıkıyoruz’ demiş olsalar eminim maçın bu kadar rahat geçeceğini oyunculardan hiçbiri tahmin edemezdi. Oysa ülke futbolunun gerçek sorunu apaçık ortadaydı. Neydi o? Hatay bu maça kadar 8 maça çıkmış ve henüz yenilmemişti. Diğer deyişle üç namağlup takımdan biriydi. Ve o takım, dün akşam rakip kaleyi yaklaşık 30 metre uzaktan gördüğünde dakika 34’tü ve 2-0 gerideydiler. Şimdi varın siz düşünün, ’Türkiye Süper Ligi’nin durumunu! ‘Hazin’ mi ‘Eğlenceli’ mi kararı siz verin... Fenerbahçe elini kolunu sallayarak daha ilk devrede maçı bitirdi. Sonrası artık sadece onların ‘İştahı’yla ilgiliydi. İkinci devre başladığında disiplinli ve bilinçli Fenerbahçe bu kez rölantide göründü. Nihayetinde ironik bir de gol yediler! Neden mi ironik? Maçı anlatan Murat Yenersoy’un notlarına göre Faouzi Ghoulam yıllar önce Napoli’de attığı golden sonra nihayet bizim ülkede de bir gol atıyordu, serbest vuruştan! Bu da sanırım ülke olarak bizi mutlu etmiş olmalı!

 

Bilal Meşe

Beşiktaş’ta işler aylardır yolunda gitmiyor... Bir yanda tribünlerin yönetime tepkisi, diğer taraftan Şenol Güneş’in ayrılık kararı... Demem o ki Kartal her yönüyle baskı altında lige tutunma uğraşı veriyordu. Haftanın derbisi Beşiktaş penceresinden dönüm maçıydı. Başka bir deyişle Kartal ya lige ‘devam’ diyecekti, ya da kontak kapatacaktı!
Bu oyunda bireysel hatalara yer yoktur! Gol yiyebilirsiniz, ancak bireysel hatalar zinciri devam ettiği taktirde faturası ağır olur. Nitekim Icardi’nin attığı golde Colley’in müthiş bireysel hatası ön plandaydı. Şartlar ne olursa olsun, lig lideriyle oynuyorsunuz, gol de yeseniz, sahada kalmak zorundasınız. Lafım kaleci Mert Günok’adır, ceza alanı dışında topa elle müdahale etmeye kalkarsınız, kızarırsınız, bırak gol olsun, ama sahada kal. Galatasaray gibi güçlü bir kadroya eksik kalırsanız, sahada kalanlar enerjisini ikiye katlamak zorundadır! Bırakın katlamayı eksik kalan Kartal’da müthiş bir panik öne çıktı, bu da özellikle kaleciye yapılan geri paslarda kendini gösterdi!
Güneş’in koltuğuna oturan öğrencisi Burak Yılmaz’ın Masuaku’yu yedek oturtmasına şaşırdım, kendine göre bir gerekçesi vardır mutlaka! Mert’in yerine kaleyi teslim alan Ersin, ilk yarı boyunca rakibin farkı artırmasına vize vermedi. Kartal’ın ürettiği var mı, 1-2 tane, hepsi o kadar, o da direklere çarpanlar!
Burak Yılmaz’ın devredeki Masuaku ve Chamberlain, daha sonra yaptığı Cenk Tosun ve Rebiç hamleleri Kartal’ı biraz olsun ayağa kaldırdı. Nitekim 69’da Rosier sağdan indi, Chemberlain’in önüne topu yuvarladı, tecrübeli futbolcu gelişine sert vurdu, skoru eşitledi.
Halil Umut Meler kokartının maşallahı var! Amir ile Torreira arasındaki mücadelede beyaz noktayı gösterdi, sevsinler seni! VAR’dan döndü, ayıbını kapattı! Peki Ghezzal’ın Icardi’ye müdahalesine ne demeli?
Chamberlain’in golü Kartal’ı umutlandırdı, ancak Amir’in eli Kartal’ın puan sevincini kursağında bıraktı. Penaltı atışını Icardi kullandı, şık bir vuruşla Aslan’ı öne geçirdi.
Valla Kartal, 10 kişi olmasına karşın, ikinci yarıda pes etmedi, Aslan’a kafa tuttu. Gelin görün ki bu mücadelesinin karşılığını puan ya da puanlarla alamadı, zirve yarışından umudunu kesti, karanlığa kanat çırpıyor!

 

Ali Ece

Dükkânı kapatırken kasadan Z raporu alınır. Başkan Ahmet Nur Çebi ve yönetiminin bu derbiden sonra yapması gereken de Z raporu alıp dükkânı devretmek olmalıdır. Derbiyle ilgili her türlü hakem tartışması sürecektir lakin mevcut Beşiktaş Yönetimi çok önce 2023 ilkbaharında o döneme kadar Beşiktaş Karşıtları Derneği Fahri Başkanı gibi davranmış olan Büyükekşi’nin tekrar TFF Başkanı olmaması için gerekeni yapmamış ve hakkını çoktan çöpe atmıştır! Saha içindeki Z raporuna gelirsek kulübü ekonomik açıdan toparlama misyonuyla yola çıkan mevcut Beşiktaş Yönetimi, kulüp tarihinin en dengesiz ve kolektif kimyası en bozuk kadrolarından birisini kurarak zaten ekonomik açıdan daha önce kattığı kazanımları da maalesef çöpe atmıştır. Beşiktaş, Galatasaray deplasmanına stoper tandeminde Amartey-Colley ikilisi, sol bekte de daha çok ofansif bir oyuncu olan Bakhtiyor ile çıkamaz! Çıkarsa da ilk yarım saatte gördüğümüz şekilde Icardi gibi kaliteli rakipler, yapılan ikramları geri çevirmez.

Maçta ilk yarı sadece Icardi 7 kez Beşiktaş ceza alanı içinde topla buluştu çünkü özellikle Amartey rakiplerine adeta da “Al da at kardeşim” tadında “kontra kilit” paslar verdi! Kalan topları zaten doğru dürüst kullanamadıkları için Beşiktaş koca devreyi Galatasaray ceza alanında topla buluşmadan bitirdi! O da yetmezmiş gibi ilk 45’te sürekli çaresiz geri paslar ile kendi kalecileri Mert’in adeta kucağındaki bombaya dönüşen kamikaze toplar “dürttüler”! Sonunda kaleci Mert’i Meler ile beraber el birliğiyle oyundan attırmayı başardılar! Kabahatin büyüğü kariyerinde stoperde 10 maçta bile iyi oynamamış Amartey’in bonservisi elinde diye stopere kurtarıcı etiketiyle alan futbol cehaletinde! Mücadelede ikinci yarıda gerçekten başta Ghezzal, Rosier ve Alex Oxlade Chamberlain gibi takım 10 kişiyken canını dişine takan oyuncuların emeklerine yazık oldu. Takım kurma konusundaki kör futbol cehaleti önce taraftarı çileden çıkardı sonra da Şenol Güneş’i yedi. Burak Yılmaz bu dengesiz ötesi kadroyla Beşiktaş’ı ilk 2’ye sokarsa zaten ileride çok büyük teknik direktör olur. Lakin yarın ilk iş en erken tarihte kongre kararı alıp Z raporunu yeni yönetime sunmak olmalı. Sonrasını tüm sezon konuşacağız.

 

Turgay Demir

Yönetim kongre kararı almış, hocan istifa etmiş, maçın ilk bölümünde kalecisiz kalmışsın, karşında 200 milyon euro'luk kadro kurduğu için dünyayı fethedeceğini zanneden Galatasaray var ve deplasmanda oynuyorsun. Hakem de rakibin uğurlusu Halil Umut Meler. Bu şartlarda Beşiktaş'ın kazanması imkansızdı ve yakaladığı pozisyonlara bakarsanız az kalsın imkansızı başaracaktı Kartal. Kim ne, derse desin galip sayılır bu yolda mağlup. Maçın ilk bölümünde iki takımın da karşılıklı ikişer net pozisyonu var ve Beşiktaş'ın iki topu da direğe takıldı.

Siyah-beyazlı takımın savunması eveleyip gevelerken önce İcardi'ye asist yaptılar, ardından da Mert'in kırmızı gördüğü pozisyon yaşandı. Bu bireysel hatalara ve eksik kalmasına rağmen dağılmayan Beşiktaş ikinci yarıda Chamberlain ve Masuaku'yu oyuna alarak başladı, daha sonra da Rebic ve Cenk Tosun sahaya sürüldü. Genellikle sağ kanattın bindirdiğinde uzak ortalar yapan Rosier ilk kez son çizgiye inip topu geriye çıkardı ve Chamberlain de fileleri havalandırdı. Şimdi gelelim Mert'in kırmızı gördüğü pozisyona. Mert'in dokunduğu top Beşiktaşlı savunmacının da yetişebileceği sol çapraza doğru gidiyor. Sarı az kalırdı belki ama kırmızı da fazlaydı bence. Bariz gol şansı çok tartışmalıydı o pozisyonda.

 

Fatih Doğan

Galatasaray'ın Beşiktaş karşısında dikkat çeken hamlesi, Kerem başta olmak üzere hücum hattının önde topsuz alanda baskı yapıp hataya zorlamasaydı. Rosier'in ilk 15 dakikada 3 net hatası, Amartey ve Colley'in uyumsuz görüntüleri de G.Saray'ın bu planına top taşıdı.
Özellikle Rosier'in ikinci yarıdaki 1-1'e taşıyan goldeki koşusu ve asisti olmasa, bu top kayıplarıyla forma alma şansı kalır mıydı, emin değilim. Bu pozisyonlara geçit vermeyen Mert'in atılması, oyunun dengesini bozdu.MHK, destek el nedir, ne değildir cevabı veremiyor! Burada VAR, normal akış dışında bir bilek hareketi gördü de mi verdi, net değil.
Burak Yılmaz'ın orta sahada Amir'in yanına Tayfur'u, Tete'nin karşısında Bakhtiyor'u koyması takım dinamizmine katkı sağladı. 10 kişi kaldıktan sonraBeşiktaş'ın mücadele gücüne, pes etmemesi ve 1-1'i bulup G.Saray'ı birçok zaman diliminde sürklase etmesine saygı duydum. Yılmaz'ın sakatlık sonrası hazır görünmeyen Gedson'u çıkarıp ikinci yarıda Chamberlain'i alması da doğru hamleydi ve sonuç aldı. Hatta Rosier'e sabredip ondan bile verim aldı. Taraftarın beklediği öncelik sahada savaşan bir takım. Dün Beşiktaş kaybetti ama verdiği mücadeleyle alkışı hak etti.

 

Güntekin Onay

Beşiktaş’ın dün derbideki en büyük sorunu sahada 3 Türk oyuncu olması zorunluğu idi. Elinde Masuaku ve Oxlade-Chamberlain gibi harika 2 oyuncu varken Burak Yılmaz, sol bekte Zaynutdinov, orta alanda da Tayfur’a görev vermek zorunda kaldı. İlk yarıda özellikle çıkarken çok fazla top kaybı yapan Beşiktaş, kalesindeki tüm tehlikeleri bu şekilde yaşadı. Golü çıkarkenki top kaybıyla yedi, kaleci Mert Günok da benzer bir pozisyon sonrası kırmızı kart gördü.

İlk yarıda Amartey’in kötü oyunu Beşiktaş’ın rakip yarı alandaki etkisizliğine rağmen 45 dakikanın sonunda soyunma odasına 1-0 girmesi maça tutunmasını sağladı. Burak Yılmaz’ın Oxlade-Chamberlain ve Masuaku hamlelerinin ardından oyunu dengeleyen ve daha iyi pas yapan siyah beyazlılar Galatasaray’ın anlamsız durgunluğundan da faydalanarak beraberlik golünü buldu. Özellikle ikinci yarıda Galatasaray’da çok ciddi bir tutukluk vardı. Sarı kırmızılar 10 kişi oynayan Beşiktaş’a karşı adeta gol için davetiye çıkarttı. 1-1’den sonra da Galatasaray tempoyu yükseltemedi.

Golü de bir karambol sonrasında oluşan elle oynama ve penaltıyla buldu. Açıkçası Beşiktaş maç ilk yarı 1-0 bittiği için şanslıydı. Galatasaray ise kendi ritminin, temposunun altında kaldığı maçta ezeli rakibinin hataları sayesinde kazandı. Kazanmak özellikte derbide alınan 3 puan Galatasaray açısından değerli. Beşiktaş’ın ise kadro yapısı ve planlaması itibarıyla 3 yerli oynatma zorunluluğu yüzünden bundan sonra da başı ağrımaya devam edecek gözüküyor. Dün beklentilerin altında bir derbi izledik. İlk yarıda yaptığı presle Beşiktaş’ı hataya zorlayan Galatasaray istediğini aldı. 

Editör: Onur Baştuğ

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor
yukarı çık