Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Ali Ece

Buruk Veda

Geçen maç yazısında Beşiktaş’ın neden 15 milyon Euro’luk teklifler karşısında bonservisinin yarısına sahip olduğu Gedson’u satmayıp minimum bir yıl daha takımda tutması gerektiğini hem taktiksel hem de finansal açıdan anlatmaya çalışmıştım. Gedson da maça bu tezimi güçlendirecek nitelikle bir gol atarak başladı. Gol öncesi oraya sızmasını sağlayan oyun zekası, ilk top kontrolü kalitesi, rakiplerini teknik ve fiziksel kalitesiyle alt etmesi... Bu özellikler Gedson’da uzun zamandır var ama bunları son vuruş kalitesiyle harmanlayarak maksimum verimli halde tabelaya yansıtan şüphesiz Şenol Güneş’in teknik direktörlük katkısı. Bu Gedson, Şenol Güneş tedrisatında her maç gelişiyor ve onunla çalıştıkça da gelişmeye ve Beşiktaş’ın oyun kalitesini yükseltmeye devam edecek. Bu da Beşiktaş’ın bir dahaki sezon Türkiye’deki şampiyonluk şansını arttıracak, Avrupa Konferans Ligi’nde de Gedson’u vitrine çıkaracak.

Güneş döneminde Beşiktaş Avrupa kupalarındaki en başarılı sezonlarını yaşamıştı. Bunları da hesaba katınca zaten Cenk Tosun’un Everton’a satılırkenki transfer bedeli Gedson için de transfer piyasası kıstası olacak. Gedson’un aşırtma vuruşu çok iyiydi, beklentilerin de üstündeydi ama Muleka’nın ikinci goldeki bitirişi aslında sezon başında ondan beklenen seviyedeydi. Benim vizyonumda Beşiktaş ya şampiyondur ya da değildir. Hele 2. ve 3. olmak katılacağın Avrupa Kupası ve fikstürünü değiştirmiyorsa çok da üzerinde durmam ama taraftarlar ezeli rekabet atmosferinde kendilerince haklı olarak farklı düşünebilir, hissedebilirler. Maçı kazanamamak bir yana efsane Atiba’nın son kez oynayabileceği bir maç gidişatı olmaması ve Cenk’in sakatlığı taraftarı tabii ki üzmüştür.

Güntekin Onay

Atiba Thank You

Teşekkürler Atiba Hutchinson. Yaşatıklarını ve karakterine tanıklık etmek bizler için de gurur vericiydi.

Dün Atiba’ya veda maçında Beşiktaş, kazanıp Atiba’yı galibiyet ile uğurlamak istiyordu ama olmadı. 30 yaşında geldiği Beşiktaş’ta formayı 10 yıl boyunca terleten Atiba, profesyonelliğin ne olduğunu, bir sporcunun saha içinde ve saha dışında nasıl davranması gerektiğini, karakteriyle gençlere nasıl örnek olduğunu gösterdi.

KAVGAYA. POLEMiĞE GiRMEDi SADECE iŞiNE ODAKLANDI 

Tek bir gün dahi herhangi bir kavganın, polemiğin kaosun içinde yer almadı. Kimseyle tartışmaya dahi girmedi sadece işine odaklandı. Gerçekten bir daha böyle efsanevi bir yabancı oyuncu karakteri zor gelir. Taraflı tarafsız herkesin saygı duyduğu Atiba’yı izlemek onun yaşatıklarını ve karakterine tanıklık etmek bizler için de gurur vericiydi. Teşekkürler Atiba!

RAHAT ALACAK DERKEN KONYA MAÇA ORTAK OLDU

Maça gelince; Beşiktaş Konyaspor karşısında tempoyu yükseltmeden 2 gol buldu ve rahatlıkla maçı kazanacakmış izlenimi verdi. Nitekim 2-0 iken de Konyaspor’a hiç şans vermedi.

Ancak haftalardır Beşiktaş’ı sırtlayan Mert Günok’un yediği hatalı gol ile Konyaspor hiç hücum yapmadığı maçta skora ortak oldu.

MERT VE ABOUBAKAR’IN KONSANTRASYONU DÜŞÜKTÜ 

2’nci yarının ilk saniyelerinde kaleci Mert yine çıkartabileceği bir topu ağlarında görürken hiç beklenmedik şekilde maça beraberlik geldi. 2-2’den sonra Beşiktaş, şoku atlatmadan daha da cesur oynamaya başlayan Konyaspor, 2-0’dan maçı 3-2’ye getirmeyi başardı. Oyuna sonradan giren Maxim’in hazırladığı pozisyonda Tayfur, Beşiktaş’ı beraberliğe taşırken Konyaspor 10 kişi kalmasına rağmen kalan yeterli sürede Beşiktaş, üstünlük sayısını bulamadı. Aylardır Beşiktaş’ı taşıyan kaleci Mert ve santrfor Aboubakar’ın dün konsantrasyonları çok düşük seviyedeydi. Bu da dünkü beraberlikte baş etkendi.

Turgay Demir

Güle güle Atiba

Beşiktaş son haftalarda sıkça yaptığının tam tersini yaparak 2-0 öne geçtiği maçta Konyaspor'a bir puan verdi.
Kartal böylece altın tepside sunulan ikincilik fırsatını da tepmiş oldu.
İşin ucunda Şampiyonlar Ligi olmayınca ikincilik ya da üçüncülük de çok fark etmiyor ya neyse… Ligin son maçı olmasının rahatlığıyla iki takımda biraz işin şovuna kaçtılar.
Konyaspor kapanmadı, Beşiktaş nasıl olsa atarım diye başladı, erken gelen golle iyice rehavete kapıldı.
2-0'dan sonra rehavette ikiye katlandı adeta. Salih kötü günündeydi, Hadziahmedovic de öyle.
Bir tek Gedson'un orta sahadaki tüm yükü taşıması da kolay iş değil doğal olarak.
Buna karşılık Pozuelo one man show yapmaya başladı ve maçın rengini değiştirdi.

Devre biterken Oğulcan'ın attığı gol, maçın sonrasının işaret fişeği gibiydi. Nitekim Konyaspor ikinci yarıya fırtına gibi başlayıp 3-2 öne geçti.
Beşiktaş orta sahada dalgalanırken ön tarafta da Muleka, Cenk Tosun ve Aboubakar üçlüsü inanılmaz uyumsuzdular. Savunma ona keza… Skor üstünlüğünü yakalayan Konyaspor'un kapanacağı belliyken Cenk Tosun'u oyunda tutmak bence bir hataydı. Aboubakar- Muleka-Makxim-Gedson dörtlüsü o bölgeyi daha iyi toparlayabilirdi.
Şenol hoca farklı düşündü saygı duymak gerek.
İşin kötüsü Tosun Paşa talihsiz bir şekilde sakatlandı ve gözyaşlarına boğuldu… Umalım ki üzüldüğü kadar büyük bir sakatlığı olmasın.
Şu maçta Atiba'yı oynatarak göndermek gerekirdi. Şenol hoca maçın geriliminden unuttu sanırım; unutmamak gerek. Çünkü Atiba öyle kolay kolay unutulacak isimlerden değildi.
Güle güle koca yürekli Kara Panter… Veli ile birlikte kısaca V.Atiba diyordum size. Neler yaptığınız o orta sahada, şu çimlerin dili olsa da anlatsa…