Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Güntekin Onay (Hürriyet Spor Arena)

Eksik Kartal savaşarak kazandı

Beşiktaş’ın önce 10, sonra 9 kişiyle gösterdiği performans memnuniyet verici.

Göztepe, Süper Lig’deki son iç saha maçında kalabalık bir taraftar topluluğu önünde oynadı ve karşılaşmaya yüksek bir motivasyon ile çıktı. Henüz 19’uncu dakikada Rosier’in atılmasıyla 10 kişi kalan Beşiktaş’ta teknik direktör Valerien İsmael, N’Koudou’yu çıkartıp Kenan’ı sahaya sürerek oyuna hemen müdahale etti. 1 kişi eksik oynamasına rağmen oyunun kontrolünü eline alan Beşiktaş, Larin ve Josef’in golleriyle skoru 2-0’a getirmeyi başardı. Josef’in de 37’de direkt kırmızı kart görmesinin ardından 9 kişi kalan siyah beyazlılar, bu dakikadan sonra skoru korumak için mücadele etti.

iSMAEL’iN ATiBA HAMLESi TAM iSABET

Emirhan’ın yerine ikinci yarıya Atiba değişikliği ile başlayan İsmael’in bu hamlesi Beşiktaş’ın skoru korumasında önemli bir etken oldu. Atiba, savunmada yaptığı kritik müdahalelerle karşılaşmanın 2. yarısında sahanın en başarılı ismi oldu.

İlk 11’de şans bulan genç file bekçisi Emre ve stoper Serdar hatasız bir maç çıkarttılar. Umut Meraş ve Montero da günün iyilerindendi. Beşiktaş, belki lige veda etmiş bir takımı yendi ama önce 10 kişiyle, ardından da 9 kişiyle ortaya koyduğu kazanma arzusu memnuniyet verici.

ROSiER’iN 2. SARISINA ANLAM VEREMEDiK

Valerien İsmael’in talep ettiği sert ve agresif oyun ise kart olarak siyah beyazlı futbolculara geri dönüyor. Ancak hakem Ümit Öztürk’ün Rosier’e göstermiş olduğu 2. sarı kartı anlayamadık. Çünkü kurallar gereği 2. sarı kartın tartışmasız ve çok açık olması gerekiyor.

Yeni sezon planlaması dahilinde şans bulan altyapıdan yetişen Emre, Emirhan ve Serdar’ın iyi performansları kuşkusuz Valerien İsmael’i memnun etmiştir.

 

Bilal Meşe (Milliyet Skorer)

VAR mısın Ümit Öztürk!

Tam tamına 12 kart, dokuzu sarı, üçü kırmızı! Kart enflasyonuna bakarsanız, sanırsınız ki ‘şampiyonluk’ maçı! Hani maçı izlemeyenler o kart bolluğuna bakınca iki takımın zirveye oynadığını sanırlar!
Aslında yok böyle bir şey...
Göztepe lige veda etmiş, Beşiktaş ise biraz daha yukarı çıkmanın hesaplarını yapıyor, hepsi o kadar!
Beni asıl şaşırtan Göztepeli futbolcuların aşırı hırsı ve agresiflikleri! Yahuuu kardeşim çıkar adama sorarlar, ‘daha önce aklınız neredeydi?’ diye...
Sezon boyunca bu futbolun yüzde birini oynayabilseydiniz, inanın o güzelim Göztepe küme düşmezdi!
Tabi ki oynayacaksınız, eksik kalan rakibinizi yenmek için kurallar çerçevesinde yenmeye çalışacaksınız, ligden düştünüz diye fişi tamamen çekmenin doğruluğunu da hiç kimse savunamaz...Buna gıkımız çıkmaz...
Ama toptan çok rakibe olan sertliklerinize de bir anlam veremedim!
Önce şu ‘kızaran’ ve takımını eksik bırakanlara göz atalım! Rosier, Kartal’ın en önemli isimlerinden, gördüğü çift sarının ilkine bakın! Taç atışı, rakip kullanacak, o eliyle topa hamle yapıyor, olmazzzz! İkinci sarı da gereksizdi bence, bırak rakip gitsin, kaleye uzak, arkadaşların kademeye girdi, girecek! Ya kaptan Souza? Kartal’ın en istikrarlı ve de hırslı oyuncusu...
Gol de atsan, o seni kurtarmaz kaptan, takım arkadaşlarını yalnız bırakmak yok bu oyunda, sana hiç yakıştıramadım, bilesin!
Bir de Göztepe’den Jahovic var... Oyuna sonradan girdi, top yerine Necip’in kafasına vurmayı tercih etti, önce sarıyı gördü, sonra VAR’ın radarından kaçamadı, kızardı!
Şimdi hakem Ümit Öztürk’e sormak istiyorum, pozisyon burnunun dibinde, niye VAR uyarısını bekliyorsun, direkt kırmızıyı çaksana!
Yookkk arkadaş yokkk hakemler VAR sayesinde işin kolayına kaçıyorlar, sorumluluk almaktan çekiniyorlar!
Kaldı ki Öztürk tecrübeli bir hakemimiz, çıkardığı sarı kartların tamamı doğru, ancak o sarıların içinde kırmızı olması gerekenler vardı, vermedi, veremedi!O kadar çok ki, hangisini yazsak?
Kahraman, arkadan Larin’in tendonuna basıyor, sarıyla geçiştiriyor! Ya Yalçın’ın Ghezzal’a girişine ne demeli, bence direkt kırmızı, o da yok! Nitekim Ghezzal sakatlanıp, oyundan çıkmak zorunda kaldı. Ki Ghezzal öyle numara yapacak bir fotoğraf asla değildir bilesin eyyy Öztürk!
Larin neredeyse 5 ay sonra golle dönüş yaptı, ama ligin bitişine az kaldı! Bir de sürekli ofsayta yakalanmasa ne güzel olacak! Souza’nın on kişi kaldıktan sonra attığı gol bence maçın kırılma anıydı, keşke kızarmasaydı! Kaleci Emre Bilgin’e helal olsun, 63 dakika dokuz kişi oynayan Beşiktaş, İzmir’den üç puanla dönüyorsa, golleri atanlar kadar o da kurtarışlarıyla pay sahibidir, kutluyoruz.

 

Cem Dizdar (Fanatik)

Oynanamayan futbol!

Kendi icadı klişelerde boğulmuş Süper Lig’de sondan bir önceki maçları izliyoruz. Avrupa’nın en yaşlı ligindeki en büyük gol seçeneğinin ‘’duran toplar’’ olduğunu sık duyarsınız! Futbola kavramsal bir katkımız yoktur ama ‘’özgüven eksiği’’, ‘’moral motivasyon düşüklüğü’’, ‘’geçiş oyunu başarısı ya da başarısızlığı’’, ‘’bireysel hata’’, ‘’final pası ya da son vuruş beceriksizliği’’ dillerden düşmeyen ifadelerdir. Haaa elbette ‘’hakem’’ ve ‘’adalet’’ tüm bu klişelerin her daim zirvesindedir. Geçen sezonun şampiyonunun küme düşmüş rakibine karşı ilk devrede nasıl olup iki kırmızı kart almayı başardığı üzerine düşünen insan sayısı azdır!Üstelik iki vazgeçilmez sayılan oyuncusunun!.. En iyi oyunlarını Nestor El Maestro ile oynamış Göztepe’nin teknik adam değiştirirken Stephan Tomas gibi garip bir tercih yapmış olması da sorgulanmaz. İki İzmir takımı düşerken ikisi de başkansızdır! Bu da tuhaf bulunmaz! Ama bunca negatife rağmen ligin adı hala ‘’Süper’’dir! 

Dermansız Göztepe...

Haydi dönelim maça... İlk devresinde Beşiktaş 10 kişi kaldığında dahi ne yaptığını biliyor görüntüdeydi. Larin’i arkaya kaçırıp, ceza sahası çevresinde duran top almaya uğraşıyorlardı. Skoru almış Beşiktaş 9 kişi kalınca ‘’dermansız Göztepe’’ karşısında maçı uyutmaya uğraşırken Jahoviç de atılınca maç, sıklıkla izlediğimiz ‘’ülke eziyeti’’ne dönüştü. Oynanamayan futbol için gereksiz gerginlikler, fauller... Tribüne gelmiş ya da televizyonun karşısındakilerin canını sıkmak için adeta özel gayret gösteren futbolcular! Lig öyle ya da böyle bitecek hatta bitti sayılır. Şimdi hep birlikte ülkenin en iyi bildiği transfer adı altında ‘’menajer/yönetici sevindirme oyunu’’ başlıyor. Bakalım yeni yasamız bu soruna nasıl yaklaşacak ve ‘’büyükler’’den ilk hangisi ‘’Sınırları açın’’ diye kazan kaldıracak! 

 

Turgay Demir (Fotomaç)

Panter Emre

Maçın başlarında biri sakatlık, diğeri hakem kararıyla iki oyuncu çıkınca tüm planlarınız bozulur. Ardından bir oyuncunuz daha atılır ve maçın büyük bölümünü dokuz kişi oynamak zorunda kalırsanız ve üstelik deplasmandaysanız, rakip kim olursa olsun, bu şartlarda, oynamak, kazanmak zordur. Beşiktaş zoru başardı, kutlarım. İşin futbol tarafına pek bakılacak gibi değildi çünkü sahada futbol yoktu. Beşiktaş'ın bir iddiası yok, Göztepe ise ligden düşmüş. Hal böyleyken oyuncuları maça motive etmek bile kolay olmaz, kim kime, dumduma bir oyun izlemeniz büyük ihtimaldir. Welinton'un sakatlığı şanssızlık ama Roiser'in atılması skandal. Hem de iki kere skandal! Birincisi, rakip taç atarken Roiser'in müdahale etmesi bildiğin karakomik hikayelere girer. Sarı kartı yerden göğe kadar hak etti. İkinci sarı kart ise skandalın ikinci perdesi. Oyuncular karşılıklı itişiyor, faul bile yok ve Ümit Öztürk burada oyuncu atıyor. Sonrasında iki kırmızı daha var ve Öztürk ikisini de atladı... VAR devreye girmese Josef de, Jahovic de sahada kalacaktı! Diyorum ya, bu arkadaşın hakemlikle ilgisi yok, ardında kim var, neden hala sahalarda anlamış değilim. Yukarıda anlattığım şartlarda Beşiktaş Larin'in takipçiliği ile öne geçti, ardından üçlü oyunda sık sık öne çıkan Montero'nun asistini Josef gole çevirdi. Göztepe iki kişi fazlayken, Beşiktaş iki kişi öndeydi vesselam. Genç kaleci Emre harika bir maç çıkardı ve Göztepe'nin şuursuz baskısında kalesini gole kapattı. Helal olsun sana çocuk... Görünen o ki, Ersin gitse bile kale yine sağlam ellerde kalacak. Bir cümle de Batshuayi için edecektim ama içimden gelmiyor!..

 

Ali Gültiken (Sabah)

Savaşan Kartallar

Beşiktaş İzmir'de tarihi bir iş yaptı... Hedef zayıflasa da büyük takım oyununun nasıl olması gerektiği ile ilgili çok olumlu mesajlar verdi. Beşiktaş'ın hangi şartlar altında olursa olsun kazanmak için nasıl bir mücadele vermesi gerektiğinin pozitif yansımasını izledik. İzmir gibi sıcak bir havada bu önemli bir iş. Eksik kalan bir takımın büyük bir cesaretle rakibinin üstüne gitmesi ve bunu skora çevirmesi Beşiktaş'ın kalitesini gösteriyor. Zaten sezon başından beri siyah-beyazlıların kalite sorunu hiç konuşulmadı. Bu her defasında kabul gören tartışmasız bir konuydu. Sorun kalitelerin yansıtılmasındaydı. Göztepe maçında bunun aşıldığını gördük. Beşiktaş hem skoru buldu hem de 9 kişiyle muazzam bir savunma örneği gösterdi. Alanı daraltıp kendi merkezinden hiç pozisyon vermediler. Rakibini yalnızca kanat ortalara zorladı, burada da savaşan oyuncuların farkı ortaya çıktı. Montero, Welinton, Serdar, oyuna sonradan dahil olan Necip büyük bir direniş gösterip hem skoru korudular hem de diğer oyuncuları yanlarına çektiler. Umut'undan sonradan oyuna giren Kenan, Atiba, Can'a kadar herkes atılan iki golü korumak adına cansiperane savaştı. Bu maçın en özel ismi, kaleci Emre oldu. Pırıl pırıl bir yetenek olarak yaptığı kurtarışlarla Beşiktaş taraftarlarının kalbini ısıttı. 'Buradayım' ve 'Hazırım' mesajını çok net verdi.

 

Serdar Sarıdağ (Milliyet)

Bunun adına yürek derler

Bir maç düşünün, atılan golleri ikinci planda bırakacak gelişmeler olsun. Welinton’un sakatlanarak 12. dakikada yerini Necip’e bırakması futbolda olağan bir durum fakat Rosier’in 19. dakikada ikinci sarıdan soyunma odasına gitmesi herkesi şaşırttı elbette.
Daha yeni cezadan gelen Rosier gibi bir oyuncunun eksikliği, Valerien Ismael’i taktiksel çözüm arayışlarına itti. Bu nedenle derbide gözdolduran Kenan’ı tercih etti ki çok doğru bir hamle gibi gözüktü. Josef’in 37. dakikada gördüğü kırmızı karttan sonra gelen hamle ise ikinci yarıda Emirhan - Atiba değişikliği oldu. Larin’in 27’de Josef’in ise 37’de attığı goller yaralı Kartal’ın tedavisinde çok işe yaradı.
İkinci yarıda Göztepe, Jahovic ve Kerim’i alarak oyuna farklılık getirmeye çalıştı. 9 kişilik Beşiktaş ise 2-0 gibi bir skorun avantajı nedeniyle topun arkasına geçerek kalan dakikaları eritmeye çalıştı. Ghezzal’in sakatlığı sonrası, Ismael hoca, Batshuayi ve Can’ın oyuna sokarak direnci yükseltmeyi hedefledi. 76. dakikada bu kez Göztepe’den Jahovic kırmızı kart görünce Beşiktaş kalan dakikaları daha rahat oynadı. Golleri ve pozisyonlarından çok görülen kırmızı kartların konuşulduğu bu maçta, Beşiktaş’ın genç kalecisi Emre Bilgin de ayakta alkışlanacak bir performans gösterdi.

 

Sinan Vardar (Fotomaç)

Burası Beşiktaş!

Beşiktaş, geçen sezon bugünlerde Göztepe semtinde şampiyonluk kutlamıştı. Doğrusu sezonu hayal kırıklığıyla geçiren iki takımın mücadelesinin jübile maçı havası içinde geçeceğini düşünmüştüm ama öyle olmadı. İki takımın da 3 puanı düşünmesi maça ayrı bir hava getirirken Valerien Ismael'in saha kenarındaki coşkusu takdir edilmeyecek gibi değildi. Ama geçen haftanın en iyilerinden Kenan Karaman neden ilk 11'de değildi; anlamakta zorluk çektim. 19 dakikada iki sarı karttan atılan Rosier bu sezon benim hayal kırıklığım oldu. Maliyeti 10 milyon euro ama açık ve net; artık sabırları zorluyor. Böyle profesyonellik olmaz. Beşiktaş 10 kişiyle skoru 2-0'a getirirken Josef'in gereksiz yere gördüğü kırmızı kart maça denge getirdi. İsmael savunmayı dörtlemek zorunda kalırkan Necip, Serdar, Montero can siparane bir oyun ortaya koydular. Maçın parlayan yıldızı Emirhan İlkhan'dı. Nefis paslarıyla yine takımın en önemli gücü olduğunu gösterdi. Kaleci Emre Bilgin'in genç yaşına rağmen sanki 10 yıldır Beşiktaş'ın kalesini koruyor özgüveniyle oynamasına ayrı bir parantez açmak gerek. Çok da başarılı kurtarışlar yaptı. Ersin iyi bir fiyata satılırsa Mert Günok'la birlikte takımın kalesi güven altında olur. İsmael'in maçın ardından Emre'yi kucaklaması mükemmeldi. Beşiktaş'ın kazanma isteği gelecek sezon için bize umut verdi. Ama Ismael'in yola çıkacağı isimleri çok iyi belirlemesi gerek. Burası Beşiktaş, lütfen herkes buna göre davransın. Yeni sezonda planlama ve projelendirmeye çok dikkat edilmeli. Göztepe'nin küme düşmesine üzüldüm ama dünyanın sonu değil.