GÜNTEKİN ONAY/HÜRRİYET: Beşiktaş ideale yakın bir kadroyla saha çıkmasına rağmen Altay karşısında ilk yarıda tek bir gol pozisyonu dahi üretemedi. Birlikte oynama devamlılığı ve pratiği olan Beşiktaş gibi bir takımın, savunması sorunlu bir ekip karşısında gol pozisyonu bulamamasının nedenlerinden ilki ofansif bölgede statik kalmaları, diğeri de rakip ceza sahasında sayısal olarak çoğalamamaları. Bunların üstüne Oğuzhan ve Güven de çok fazla topla oynayınca rakip savunmanın dengesini bozma şansı kalmadı. Güven’in oyun kurgusunu geliştirmesi şart. Çok eksiği var. Daha hızlı düşünüp topu ayağından daha çabuk çıkartmalı. Topun değerini bilip, daha az kaybetmeli. Dün gece sahanın en iyisi Josef de Souza idi. Genç Serdar ve 1 ciddi pas hatası dışında Montero da iyi bir maç çıkarttılar. Michy Batshuayi ise son haftalarda olduğu gibi dağınık görüntüsüyle hayal kırıklığı yarattı.
ALİ GÜLTİKEN/SABAH: Ligde şampiyonluktan bu kadar uzaklaşmışken Ziraat Türkiye Kupası maçları can simidi olur. Beşiktaş bu durumu ıskalamadı. Ligde yakalanan oyun motivasyonunun aynı şekilde kupada da devam etmesi önemliydi. Beşiktaş hem oyunu hem de turu istedi, istediğini de aldı. Bu tür dönemlerde nefes almak için bu sonuçlar önemli. Josef-Atiba-Oğuzhan'dan oluşan orta saha, oyunu hiçbir zaman elinden kaçırmadı. Maçın büyük bir bölümünde inisiyatifi elinde tuttular. Hem oyunu yönlendirdiler, hem de skoru belirlediler. Josef'in şutunu Atiba'nın tamamlaması güzel bir fotoğraf karesi oldu. Oğuzhan da aldığı şansların farkında ve iyi de oynuyor. Genç Serdar'ın da stoperde şans alması ve bunun üstesinden gelmiş olması Beşiktaş adına güzel bir kazanım. Ligin ikinci yarısında daha çok şans alacağını düşünüyorum. Beşiktaş açısından iyi de olur. Bazen işler sıkıntılı gittiğinde bu tür fırsatlar birçok yeni oyucuyu da Beşiktaş tarihinde vitrine çıkarmıştır. Sıkıntılı dönemlerin hediyesi de farklıdır. Kupada final oynamak ve kazanma hedefi ortada duruyorken buna sarılmak Beşiktaş adına güzel bir rehabilitasyon oldu. Beşiktaş, sezonun ikinci yarısına da önemli bir hedefi taşıdı. Bu kadro bu kupayı kazanabilecek potansiyele sahip. Önümüzdeki süreçte bunu da net şekilde göreceğiz.
TURGAY DEMİR/FOTOMAÇ: Beşiktaş, Kupa'da her zaman iyi işler yapmış olan Altay karşısında işi baştan sıkı tuttu. İlk dakikadan itibaren oyunun kontrolünü eline alan Kartal maçın her hangi bir bölümünde motivasyon boşluğuna da düşmedi. İşini iyi yaptı, rakibine saygı duyarak oynadı. Öyle de olmalıydı… Denizli'nin Altay'ı her ne kadar son haftalarda sıkıntılar yaşıyor olsa da asla hafife alınacak bir rakip değil, nitekim ligde de Beşiktaş'ı yenmişlerdi. Önder hoca bu ciddiyetle en iyi 11'ini çıkardı ve oyun içinde de doğru hamleler yaptı. Bu hamlelerin bazıları taktiksel bazıları da sakatlıktan dönmüş oyuncuları takıma adapte etmeye yönelikti. Misal Alex Teixeira için iyi bir fırsattı bu. Fena da kullanmadı, gayretliydi. Beni ve sanırım herkesi şaşırtan Batshuayi'nin dağınıklığı… Sanki yüzüne Batshuayi maskesi takmış Souleymane Youla vardı sahada… Top tutamıyor, pas yapamıyor, şut atamıyor… Bu oyuncunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz, elbet toparlayacaktır ama ne zaman! Bireysel performanslardan devam edersek Atiba yorulana kadar eski günlerini hatırlattı, nitekim golü de o attı. Oğuzhan atsan atılmaz, satsan satılmaz. Bir hareket yapıyor, işte budur, dedirtiyor, daha beyninizdeki cümle bitmeden ayağındaki topu ya kaptırıyor ya da her hangi bir arkadaşının alamayacağı bir yerlere gönderiyor. Garip kere garip. Takım oyunu anlamında Beşiktaş hiç fena değildi. Yardımlaşma, kazanma azmi, ikili mücadelelerdeki direnç hepsi belli bir seviyeye çıkmış, bu çok önemli. Tur morali ve iyi diyebileceğimiz oyunun getireceği özgüven önce Süper Kupa maçında, ardından da ligde Kartal'ın gücüne güç katacaktır. Moralle desteklenmiş özgüven her şeydir.
OKTAY DERELİOĞLU/TAKVİM: Beşiktaş'ın ligdeki konumu Türkiye Kupası'nın önemini fazlasıyla artırmıştı. Kupa hem sezonu moral verecek bir başarıyla tamamlama hem de önümüzdeki sezon en kolay yoldan Avrupa'ya gitme fırsatı veriyordu. Önder Karaveli de bu mantıkla rotasyonu minimumda tutarak ciddi bir 11'i sahaya sürdü. İlk yarı hücumda üretken olmakta sıkıntı yaşayan ancak kalesinde de fazla pozisyon vermeyen bir takım izledik. İkinci yarıda görüntü fazla değişmedi. Duran toptan Atiba'nın golü sonrası Beşiktaş iyice kontrollü bir oyuna döndü. Savunmada dikkatli bir oyun sergileyen Siyah-Beyazlılar turu geçmesini bildi. Konya'da takımı yakan Vida'yı kadroya almayan Önder hoca, Serdar'a güvenerek formayı verdi. Beşiktaş sezonun bundan sonrasını Serdar ile geçirmeli. Genç stoper yaşına rağmen son derece soğukkanlı. Beşiktaş, Vida'ya değil Serdar'a yatırım yapmalı. Ayrıca her maç biraz daha gösteriyor ki bu takımın sol beki Rıdvan'dır. Dün de oyuna girdikten sonra çok iyi işlere imza attı.
ALİ ECE/FANATİK: Batshuayi'den başlayalım: Kariyerli, belli özellikleri kaliteli bir oyuncu ancak bu Beşiktaş takımına uyumsuz bir parça gibi… Bazen çok etkileyici driplingler yapıyor, önde pres yapılınca dinamizmi ile toplar kapıyor, rakibe etkili basıyor. Lakin Beşiktaş takımca önde pres yapmayınca Batshuayi bir türlü doğru başlangıç pozisyonunu alamıyor, çok fazla ofsayta düşebiliyor. Altay maçında Batshuayi bu kez çok da pas hatası yaptı. Yine de son tahlilde mevcut kadroda Batshuayi'nin gerçek bir alternatifi yok. Genç Serdar'ın yanına lider stoper bulmak gerek, Montero 88 dakika iyi oynadığı bir maçın 2 dakikasında birisi hatalı geri pas diğeri topu tutmuş kalecisine çarpma olmak üzere 2 büyük hata yaptı, Altay’ın net pozisyonlara girmesine sebep oldu. Bir de kupada neden VAR yok? Rosier'in pozisyonuna bakmak gerekirdi.
CEM DİZDAR/FANATİK: Beşiktaş açısından görünen şu ki; takım yavaş yavaş eğlenmeye, oynamayı sevdiğini hatırlamaya başladı. 'Kazanma baskısı'ndan uzaklaşma, yedek kulübesiyle uyum, sahada olana ya da kenarda bekleyene saygı… Maç sonunda Önder Karaveli'nin bu memlekette futbolun en önemli fenomenlerinden Mustafa Denizli'ye saygı ve hürmetle sarılışı… Sonuç ne olursa olsun futbol kuşaktan kuşağa bilgiyle, öğrenmeyle, saygıyla geçiyor. Yani, 'Ah Güzel İstanbul'un' finalinde Haşmet İbriktaroğlu'nun (Sadri Alışık) sevgilisi Ayşe Goncagül'ün gelecek kaygısını (Ayla Algan) gidermeye çalıştığında söyledikleri gibi; "Korkma! Dünyada her zaman inanılacak sağlam şeyler bulunur."
Editör: Spor Servisi
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.