Spor yazarlarından Güntekin Onat, Fatih Doğan, Bilal Meşe, Ali Ece, Turgay Demir, Sinan Vardar ve Cem Dizdar Beşiktaş'ı değerlendirdi.
Beşiktaş zorlanmadan / Güntekin Onay (Hürriyet)
Beşiktaş, ilk yarıda kendisini çok da zorlamayan bir rakip karşısında çok fazla pas hatası yaptı, basit top kayıpları yüzünden Ümraniye kalesi önünde etkili olamadı.
Bu kadar kaliteli bir takımın topun değerini daha fazla bilmesi gerekiyor. Özellikle kollektif olarak hücum bölgesinde yaşanan sorunlara rağmen siyah beyazlılar, bireysel becerilerle pozisyona giriyor. Özellikle Aboukabar’ın attığı gol tamamen kişisel bir beceri ürünüydü.
ENERJİ VE TEMPO DÜŞÜKTÜ
İkinci yarıda topa sahip olan siyah beyazlılar, oyunun temposunu belirledi pozisyonlar buldu, özellikle de Ghezzal ve Maxim’in oyuna girmesinin ardından pas kalitesi daha da arttı ve sahanın tek hakimi Beşiktaş oldu. Dün genel anlamda çok yüksek konsantrasyon ile oynayan bir Beşiktaş yoktu. Bununla beraber dinamizm ve enerji de düşük seviyede idi. Ümraniye Stadı’nın ambiyansı da büyük takımları zorlayabiliyor. Dün Beşiktaş bunu yaşadı ve maça 1-0’dan sonra daha fazla odaklandı. Derbi öncesi alınan 3 puan önemli. Şenol Güneş, derbide Galatasaray karşısında formda olan Redmond’ı mı tercih edecek yoksa Ghezzal ile mı başlayacak? Deneyimli teknik adam için bu tercih tatlı bir başağrısı olacak.
BU OYUN DERBİYE YETMEZ
Derbide daha agresif, tempolu oynayan nitelikli baskı yapan bir Beşiktaş olmazsa lider Galatasaray karşısında zorlanır. Ancak şunu da unutmamak lazım siyah beyazlılar Vodafone Park açıldığından beri ligde ezeli rakiplerine karşı derbi kaybetmedi.Aboubakar, Redmond ve kaleci Mert çok formda. Ancak orta alandaki ritm, pas ve tempo sorunları devam ediyor.
Gedson işini yaptı / Fatih Doğan (Sabah)
Beşiktaş'ın Trabzonspor maçında iki puan kaybına yol açan en önemli eksiği; saha içi liderinin olmamasıydı. Trabzon deplasmanında ilk 50 dakika hatta 95 dakika maçı izleyenler, psikolojik açıdan kırılgan bir dönem yaşayan Trabzonspor karşısında siyah-beyazlı takımda ateşleyici, reaksiyon yaptıracak bir liderin yokluğunu fazlasıyla hissetti.
Kaptanlık pazubandını koluna takan Cenk Tosun'un iyileşip 11'de başlaması net olarak hissedildi. Cenk'i değerlendirirken dün akşam sadece Redmond'a yaptığı asiste, yakalayıp atamadığı net gol pozisyonuna bakarak değerlendirmiyorum. Hem takıma yaptığı liderlik hem de Aboubakar'a sağladığı oyun konforunu dikkate alarak değerlendiriyorum. Aboubakar'ın 3-4 kişiyi geçerek attığı harika gol, kendine yakışan bir kareydi.
Dün Şenol Güneş'in idman performansını beğendiği Rosier'in 11'de başlatması ve oyuncunun buna verdiği olumlu cevap değerliydi. Rosier iyi motive olur ve eski formunu yakalarsa Türkiye'nin en iyi sağ beki olduğu fikrimi hatırlatmak isterim.
Ümraniyespor'un Mustafa Er'le ateş çemberinden çıkma gayretini gördüm ama kalite farkı buna engel oldu. Orta sahada Gedson'un dinamik oyunu ve orta sahanın daha derli toplu futbolu net galibiyeti getirdi. Beşiktaş için Galatasaray derbisi tamam ya da devam maçı olacak. Ümraniye'nin kayıpsız geçilmesi bu açıdan çok önemli.
Ustalar sahnede / Bilal Meşe (Milliyet)
İlk yarının istatistiklerine bakıyoruz, rakamlar Beşiktaş’ı işaret ediyor, 64’e 36 topla oynama, gayet iyi değil mi?
Gelin görün ki bu rakamsal üstünlük pozisyon üretimine yansımıyorsa ki yansımadı neye yarar arkadaş? Üstüne üstlük ilk ciddi tehlikeyi de Kartal kalesinde yaşadı. Kayode gibi tecrübeli bir golcü fırsatı kaçırdı. Tabii ki kalede Mert gibi bir faktör vardı. Dedik ya istatistiklerde Kartal üstün, ancak ofansa çıkarken yapılan top kayıpları, adresi bulmayan paslar nedeniyle sahaya ağırlığını bir türlü koyamadı. Elbette bunun temelinde Ümraniye’nin alan daraltması ön plandaydı. Golün dışında Kartal, Cenk Tosun’la bir pozisyon buldu, ağır kalınca kaleci uzaklaştırdı.
Aboubakar’a kızmamak gerekir, gerek kanatlardan gerekse merkezden iyi paslar alamadı, bu yarının tek golü ise Redmond’dan geldi. Beşiktaş gibi bir takıma hata yapmayacaksınız, nitekim savunmadan seken ve kısa düşen topla Cenk Tosun buluştu, aşırttı, Redmond önünde bulduğu meşin yuvarlağı sağıyla ağlara gönderdi.
Bu yarıda iyi futbol izledik mi, bence vasat! Temponun sık sık düştüğü bu yarıdan keyif alamadık, Kartal’ın o yoğun baskısına, presine pek tanıklık edemedik! Bir de atılan paslar, benzetme yerindeyse ‘iftira’ gibiydi! Kuşkusuz Kartal’ın rakibine savunmada ciddi pozisyon vermesi de beni şaşırtmıyor değil! Sakatlıklar nedeniyle Güneş hoca, kafasındaki savunma şablonunu bir türlü oluşturamadı.
İkinci yarı mı, Kartal biraz vites yükseltti, rakibe baskıyla yüklenirken, ortaya futbol adına biraz kalite çıktı, devamında doğal olarak pozisyon üretimi geldi. Tek farklı oyunda ikiyi, üçü bulamazsanız sıkıntı çekersiniz. Nitekim 57’de Kayode topla buluştu, vurdu, Saiss’e çarpan top kornere gitti. 65’te Cenk Tosun büyük fırsat yakaladı, topu kaleciye nişanladı.
Ve hoş geldin Aboubakar! 71’de Salih rakibinden söktüğü topu Aboubakar’a aktardı. Kamerunlu forvet çalımlarla ceza alanına indi, şık bir vuruşla farkı ikiye yükseltti. Olası bir iş kazasına set çekerken, Ümraniye’yi de kaderiyle baş başa bıraktı. Kuşkusuz bu vitesin yükseltilmesinde Güneş’in oyuncu hamleleri de önemli bir faktör idi. Artı Mert’in de hakkını da yemeyelim, kritik kurtarışlarıyla kalesini gole kapattı.
Bayram şekeri Aboubakar / Ali Ece (Fanatik)
Herkese hayırlı bayramlar dilerim. Bayram ziyaretleri kapsamında aşırı yoğun İstanbul trafiği varken uzakta oturan akrabaya gitme deneyimi tadında bir maçtı. İlk yarıda 14. dakikada Mert Günok’un yaptığı olağanüstü kurtarış dışında kayda değer fazla şey yoktu. Beşiktaş, Nathan Redmond’ın golüyle öne geçse de Aboubakar’ın topla adeta şiirsel faaliyetler sergilediği gol, uzakta oturan akraba evinde ikram edilen harika bayram şekeri tadındaydı.
Aboubakar, sol içte topla buluşunca kaleye çok rahat akabiliyor. O bölgede top ayağına gelmiş bir Aboubakar, efsanevi Brezilyalı gol sanatçısı Ronaldo’yu hatırlatan driplingler yapabiliyor. Son vuruşundaki uzak köşeye ayak içi de Aboubakar’ın driplingleri kadar klastı.
Avrupa için avantaj
Aboubakar tabii ki bu oyununu en üst seviyesindeki Brezilyalı Ronaldo kadar 90 dakikaya yayamayabiliyor. Tabii ki bizim lig ölçeğinde bu kadarı bile yetiyor da artıyor. Beşiktaş bu galibiyetle bir dahaki sezon Avrupa kupalarına katılmak için önemli bir avantaj yakaladı. Bir dahaki sezon daha güçlü şampiyonluk adayı olabilmek için ise Aboubakar’a eşlik edebilecek başka klas oyuncular gerekiyor.
Derbi zaferi şart! / Turgay Demir (Fotomaç)
Ümraniye galibiyeti derbi öncesi moral oldu ve Kartal şimdi Cimbom'la oynayacağı derbiye daha bşr özgğvenli çıkacak. Sonuç ne olur bilşnmen ama Beşiktaş kaliteli kadrosuyla böyle maçları iyi oynar, Fenerbahçe derbisindeki performans bu konuda iyi bir örnektir..
15 yıldızla temel atılmalı
Derbiyi kazanmak için oynayacak Kartal, bu kesin. Öyle de olmalı. Bunu başardığı takdirde ise Kartal'ın asıl hedefi yeni sezona yönelik olmalıdır. Mevcut kadroda Mert, Ersin, Roiser, Onur, Colley, Romain Saiss, Tayyib, Masuoaku, Gedson, Hadziahmedovic, Salih, Ghezzal, Muleka, Cenk Tosun ve Aboubakar son derece kaliteli isimler. Hepsi de Beşiktaş'ın sözleşmeli oyuncuları. En kısa sözleşme 2024 Haziran...
İsmael kimyayı bozdu
Bu yıldızların bazıları sakatlık, bazıları uyumsuzluk nedeniyle bu sezon beklentilerin altında kalmış olabilirler. Unutmayalım ki bu takımın üzerinden Valerien İsmael diye takıntılı bir buldozer geçti, üçlü savunma diye tutturup tüm dengeleri alt-üst etti.
Doğru planlanma yapılmalı
Geride kalan haftalara ve yaşanan puan kayıplarına bir çare bulmak mümkün değil ama geleceği doğru planlamak mümkün. Şenol Güneş gibi tecrübeli bir teknik adamın 15 kaliteli oyuncunun üzerine doğru takviyeler yaparak çok güçlü bir kadro oluşturması işten bile değil...
Maxim&Redmond belirsiz!
Kiralık oyunculardan Maxim mi elde tutulur yoksa daha iyi bir on numara mı alınır bunu şimdiden kestirmek güç... Aynı şekilde son haftalarda eski günlerine dönme sinyalleri veren Redmond'a yeni sözleşme mi yapılır yoksa yollar mı ayrılır o da henüz belli değil. Delle Alli ile olmayacağı kesin. Yani tekrar kiralanması mümkün değil.
Talisca tarzı forvet şart
Yukarıda saydığım kadronun çok daha iyi bir sezon geçirmesi için bazı boşlukların doğru oyuncularla doldurulması şart. Misal, Talisca tarzında hem on numara pozisyonunu dolduracak hem de skora yüksek katkı yapacak bir yıldız ve iyi bir sol kanat transfer edilmesi halinde bana göre Beşiktaş yeni sezonda şampiyonluğun en iddialı takımı olabilir.
Giden olursa yeri doldurulmalı
Bunu söylerken mevcut 15 yıldız oyuncudan, kendi isteğiyle takımdan ayrılacak olanlar olması halinde yerlerinin en az onlar kadar kaliteli isimlerle doldurulması gerektiğinin de altını çizmeliyim.
İki-üç kaliteli transfer yeter
Mecut kadro korunur ve çok kaliteli, tartışmasız performans verecek bir sol kanat, bir 10 numara alınırsa Beşiktaş'ın başka bir transferi ihtiyacı kalmaz.
Gençlerle derinlik sağlanır
Berkay Vardar, Deniz Ege başta alt yapıdan yetişen yıldız adayları, Necip, Umut Meraş gibi yerli alternatifler de kadro derinliği yaratacaktır ki bu da çok önemlidir.
Takım ezberi yaratmak önemli
Dolayısıyla Beşiktaş bu sezonun kalan maçlarını, ligi bitirebileceği en iyi yerde bitirmek amacıyla oynarken asıl amaç sözleşmeli oyuncularla sağlam bir iskelet kurup, yeni sezonda oynanacak sistemi şimdiden sahaya sürmek ve takım ezberini arttırmak çok önemlidir.
Camia kenetlenip desteklemeli
Şenol hoca bu ligin en tecrübeli isimi. Gerçekleri bizden daha iyi gördüğüne şüphe yok. İşte bu noktada camianın kenetlenip Güneş ve mevcut kadroya yeni sezonda daha büyük hedeflere koşmak adına destek vermesi şarttır. O desteğin de verileceğine inanıyorum.
Derbiye yetmez! / Turgay Demir (Fotomaç)
Maçın ilk yarısında antrenman maçlarındaki çift kaleleri bile aratan bir durgunluk vardı deyim yerindeyse. Beşiktaş orta sahasındaki üçlüden hiç biri Ümraniye ceza sahasına yaklaşmalıdılar bile. Gedson, Salih ve Hadziahmedovic sadece ortadaki işlerini yaptılar ve ön taraftaki Aboubakar, Redmond ve Cenk'i yalnız bıraktılar… Bu yarıda Ümraniye bir (Mert müthiş kurtardı), Beşiktaş iki pozisyon yakaladı ve birini Cenk kaçırırken, diğerini son haftaların parlayan yıldızı Redmond ağlara gönderdi.
İkinci yarıda daha iştahlı ve maçı domine eden bir Beşiktaş izledik. Cenk Tosun, Ghezzal ve Redmond'un değerlendiremediği pozisyonlardan sonra da baskı aynen devam etti.
Bu kadar gök gürültüsünün bir yağmur getireceği belliydi ki, sonrasında harika bir nisan yağmuru gibi Aboubakar damlaları düşmeye başladı gökyüzünden.
Nefis bir gol atan Kara Boğa'nın, Redmond'u net pozisyonda bırakan bir de topuk pası verdi ki, harikaydı.
Son 15 dakikada Güneş, Maxim ve Ghezzal'ı sahaya sürerken net pozisyonlar kaçıran Tosun Paşa ile birlikte beklentilerin altında kalan Hadziahmedovic'i kenara aldı. İki top cambazı girince ön taraftaki pas trafiği de düzeldi.
Kartal daha yüksek bir pas yüzdesiyle oynarken yine net pozisyonlar bulduysa da skoru arttıramadı.
Sonuç olarak bu galibiyet derbi öncesi moral oldu… Bunu söylerken şunu da ekleyelim; bugün ilk yarıdaki futbol derbide kesinlikle olmamalı. Derbide galibiyete ulaşmak için Siyah-Beyazlı oyuncuların çok daha iyi motive olmaları şart… Not: Eski mesai arkadaşımız Arap Tarık (Çaldıran) dün Hak'ka yürüdü.
Rabbim mekanını cennet eylesin.
Derbi niyetine / Sinan Vardar (Fotomaç)
Beşiktaş maça durgun başlardı.
Alt sıralardan kurtulmaya çalışan Ümraniyespor'un ilk yarıda yakaladığı 2 mutlak gol pozisyonunda siyah beyazlı takımın kalecisi Mert Günok yine yıldızlaşan isimdi. Mert'in maçın son anlarında bile kurtarışlarına devam etmesi alkışa değerdi.
Mert'in sürprize izin vermeyen güvenli duruşunun ardından Cenk'in akıl dolu pası Redmond'un vuruşuyla kazanılan golde Beşiktaş iyice rahatladı.
Saha kenarında Şenol Güneş, kaza golüne uğramamak için 75'e kadar takıma dokunmayarak rölantideki ritmi bozmak istemedi. Ritm olarak belki yavaş bir oyundu ama ikinci yarıda Beşiktaş rakibine nefes aldırmadı.
Beşiktaş'ta dün tüm oyuncular kendilerine verilen görevi yerine getirirken özellikle; Amir, Gedson ve Salih üçgenindeki orta sahayı çok beğendim. Ah; bir de Gedson Fernandes'in final pasları isabetli olsa tadından yenmez.
Son 7 haftanın 6'sında Redmond ve Aboubakar'ın ustalık işi gollerine şapkamı çıkarıyorum. Saiss savunmada güven verirken Colley, Masuaku ise sol kanatta yine parlayan yıldızdı.
Rahatsızlanan Onur'un yerine forma giyen Rosier'de olumlu yönde düzeliş Şenol Güneş'in dokunuşunu hissettiriyor.
Beşiktaş dün istediği 3 puanı tereyağından kıl çeker gibi elde ederken 2-0'dan sonra siyah beyazlı takımın oyuncuları çoktan Galatasaray derbinin havasına girmiş gibiydi.
Ümraniyespor geçen sezon kısıtlı bütçesiyle büyük iş yaparak Süper Lig'e yükselmişti. Başkan sevgili kardeşim Tarık Aksar, kulübünü borç batağına sokmadan uzun vadede başarıyı hedefliyor. Sonuç ne olursa olsun, alkışı hak ediyorlar. Mücadelenin hakemi Cihan Aydın oldukça başarılıydı.
Şaşırtmayan sonuç, şaşırtan oyun! / Cem Dizdar (Fanatik)
İzlediğimiz ilk yarıya 'Vasat altı ligin vasat altı maçı’ desem kızacak o kadar çok insan var k! Öfkelenip, burun kıvıran sayısının çokluğu ne yazık ki gerçeği değiştirmez. Öyle şeyler oluyor ki, şaşırmak ile 'Yükselmek' arasında gidip geliyor insan. Örneğin, Beşiktaş’ın 'Büyük golcüsü' karşı karşıya iki basit pozisyonu gol yapamıyor ama 'Top taca çıktı mı çıkmadı mı?' konusunda hakeme itiraz konusunda memleket vasatından özel örnekler veriyor! Ve bu garip durumu haklı bulan o kadar çok insan var ki! Ve yine çok az insan 2015 yılından bu yana ülkemizde oynayan 'Süper Lig stoperi' Tomislav Glumac’ın 'Bileşik hata' yapıp, Redmond’a gol attırmış olmasına şaşırıyor! Yine aynı oranda insan Aboubakar’ın ilk yarı 'Görünmezliği'ne dikkat etmiştir. Elbette bu sadece futbolcuyla değil takımın oynadığı oyunla doğrudan ilgili ama galibiyet sonrası buna da takılacak insan sayısı azdır!
Ortalama oyunla kazandı
İkinci devrede ilkinden farklı değil, 'Vasat altı ligin vasat altı maçı!' Maç başlarken iki takım arasında 36 puan fark vardı ama sahadaki oyun bunu doğrular nitelikte miydi, tartışılır. 'Golcü' yine karşı karşıya pozisyonda atamadı ama diğer golcü (Aboubakar) bir kez göründü ve yürüyerek attı. Bu tür goller yiyen takım ligde kalamaz ama atabileceklerini atamayıp bu tür goller atan takım golcülerine dünyanın parasını verir, orası kesin! 0-2’nin ardından oyuna bir de top tutucu Ghezzal girince Beşiktaş zaten rahat götürdüğü maçı tamamen kontrolünde götürmeye başladı. Sonunda da sürpriz beklenmeyen bu sıradan maçta Beşiktaş, ligin en dibindeki takımı kendi ortalama oyunuyla yenerek 'İlk üç'teki pozisyonunu korudu. Onlar için bundan sonrası, oyuncu ve teknik heyet için 'Kazanmak'/'Prim'/'Sözleşme' sarmalında devam edecek! Sorun, yönetimin neye, nasıl karar vereceği?
Editör: Spor Servisi
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.