Spor yazarları Beşiktaş'ı değerlendirdi!

Beşiktaş'ta yaşanan son gelişmeleri, usta spor yazarları köşelerinde değerlendirdi. Sizler için derledik...

Gerçeklerle Yüzleşti (Fatih Doğan - Sabah)

er Pendik... Hava soğuk ve yağmurlu… Umut Nayir'in maç başlar başlamaz attığı golü Santos dahil hiç kimse beklemiyordu. Portekizli hoca, saha kenarında maçın gidişatını ve başına gelecekleri sezmiş olacak ki erken golü çıkarmak için futbolculardan daha çok efor sarf etti. Ancak Beşiktaş'ın 11'i buna cevap verecek oyun kalitesinde değildi. Orta sahda top hakimiyetini alamadığı gibi, ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçişlerde golü getirecek baskıyı ve pozisyon üretecek kaliteyi sergilemekten çok uzaktı.

Santos saha kenarından sürekli uyarılar yapsa ne olacak, tercih ettiği oyuncular ve değiştirdiği futbolcular Pendikspor'un hırsının ve oyun aklının önüne geçecek performanstan çok uzaktı. EURO 2024 aşkına Fenerbahçe'den Pendik'e gelen Umut Nayir, krizdeki Kayserispor'dan fırsat transferi Thiam ve Halil Akbunar 4-0'lık yenilginin baş aktörü oldular.
Sahada oyun lideri olmayan, mücadeleden başka stratejisi olmayan, kanat organizasyonları bulunmayan Beşiktaş'ta Santos, Ghezzal ile bunu aşmak istedi ancak o da mazide hoş bir seda olarak kalan performansından çok uzaktı. 66'da Cenk ve Semih çıkıp, Muleka ile Rebic'le yapılan son hamle de çözüm değil skor çöküntüsü getirdi.
İlk yarıdaki orta saha ve hücum sorunlarına, ikinci yarıdaki savunma hataları da eklenince Beşiktaş 4-0'la ağır bir yenilgi aldı. Üstelik ligin averaj takımı Pendikspor'dan! Bu oyun ve yenilgi Fernando Santos'a Beşiktaş'ın gerçek yüzünü göstermiştir. Kadro mühendisliğinin ne kadar yanlış yapıldığını ve kalite sorununun gördüğünden daha büyük olduğunun bizce farkına varmıştır.

Beşiktaş’ta eskiye dönüş (Güntekin nay - Hürriyet)

Bu yenilgi siyah beyazlı takım için belki de hayırlı olacaktır.

Beşiktaş’ta Fernando Santos etkisi sadece 2 maç sürdü. Etkisi derken taktiksel veya formasyon anlamında zaten bir dokunuş yoktu. Sadece daha disiplinli ve istekli bir oyuncu grubu vardı sahada. Dün Beşiktaşlı futbolcular bu sezonki coşkusuz, isteksiz görüntülerini yeniden ortaya koydu. Sahada lider özellikli, oyuna karakter koyacak, isyan edecek futbolcusu yok kolay kabullenen bir grup var.

ORTAYA ÇIKAN TABLO ACI VE VAHiM

Tüm bunlara kalite sorunlarını da ekleyince ortaya çıkan tablo acı ve vahim. Dün 2 kaptan, 2 büyük tecrübe Cenk Tosun ve Mert Günok dahil herkes tel tel döküldü. Kaleci Mert Günok, yemeyeceği golleri yedi. Cenk Tosun hamlesiz ve statik idi. Açıkçası Beşiktaş’ta ayakları yere basan sadece Milot Rashica vardı. Gedson Fernandes de çok geriye gitti ve çalışkan gibi gözükse de takıma hiçbir şey katmıyor.

KALiTE DÜŞÜK, KAZANMA HIRSI EKSiK

Dün bu orta saha ile Beşiktaş’ın maçı kazanması ve beklenen futbolu ortaya koyması da pek mümkün değildi. Kadro kalitesi yetersiz. Mücadele gücü ve kazanma hırsı eksik. Ayrıca Fernando Santos, dün Rebiç ile başlamalıydı.

Pendikspor, iyi yardımlaştı, sabırlı ve akılcı oynadı. Mame Thiam-Umut Nayir ve Halil Akbunar 3’lüsüyle de Beşiktaş’ı haklı bir şekilde mağlup etti.

Bu farklı yenilgi belki de Beşiktaş ve Fernando Santos açısından hayırlı bir hezimet olacaktır. Birçok oyuncunun yeterlilikleri ciddi şekilde sorgulanmalı.

Savunma şartoğlu şart (Ali Ece - Fanatik)

Eyüp ile oynanan kupa maçı yazıma “Orta Saha Şart” başlığı atmıştım. Teknik direktör Santos, o maçın son bölümünde Rashica’yı orta sahaya çekerek, orta sahadaki nicelik yani personel sayısı eksikliğini vurgulayan bir hamle denemişti. Tabii ki Rashica ofansif merkez orta saha da oynabilecek kalibrede. Lakin Beşiktaş’ın orta sahada eksikliği oyuncu sayısı kadar oyuncu kalitesi ile de ilintili yani nitelikli orta saha almak şart. Pendik’te merkez orta sahada Tayfur başladı. Dahasını yazmaya gerek bile yok aslında ama yazmak zorundayım: Tayfur çok iyi bir Beşiktaş taraftarı olabilir ama özellikle orta saha olarak Beşiktaş seviyesinde bir oyuncu değil. 3. dakikada ideal Beşiktaş orta sahası altıpastan kafayı öyle geri pas verme düşük şiddetinde vurmaz. Umut Nayir’in golünde aynı Tayfur yerine ideal Beşiktaş orta sahası olsa topu rakipten sökmeye çalışırken kendi kendisini ekarte ederek pozisyon dışında bırakıp şut açısı vermez.

Rezalettiler

Rashica sağdayken de etkiliydi. İlk yarıda Beşiktaş en etkili iki atağını Rashica sayesinde geliştirdi, o pozisyonlarda Alparslan çok iyi savunma yaptı. Beşiktaş’ta savunmada görev verilen isimler ise özellikle 2. yarıda rezalettiler. İkinci golde uzun taçta iki Pendikspor santrforu Umut Nayir ve Eyüpcan sırtları dönük iki kere üst üste topu aşırırken Beşiktaş savunması uçakta pencereden manzara izlermiş gibi izlediler. Beşiktaş sezondaki 5. farklı teknik direktörü ile de farklı yeniliyorsa o savunma oyuncularının nitelikleri Beşiktaş’ta oynamak için yetersiz ötesidir. Orta saha şart, savunma şartoğlu şart!

Sayı değil ‘örgütlü oyun’ kazanır! (Cem Dizdar - Fanatik)

Yaşam, insan zihninin ürünü olan sayılarla doğru kavrandığında elbette hayli kolaylaşır lakin sayılar her zaman en uygun olanı götürmez insanı. Bu durumu en somut olarak futbolda gözlemleriz. Örneğin bir takım topu ayağında sayısal olarak daha çok tuttuğunda kuşkusuz ki avantajlıdır. Ne var ki bu avantajın kazanca dönüşmesi için ‘daha çok şut’, ‘daha çok orta’, ‘topla daha çok oynama’ gibi sayılar yetmeyebilir! Tıpkı dün akşam Beşiktaş’ın oyununda olduğu gibi. Bu tür oynama biçimlerinin gerçek sorunu ‘örgütlü oyun’u inşa edememek oluyor. Evet, etkin görünüyorlar ama bu etkin görünüm kendi yaptıklarından çok rakibin yapamadıklarıyla doğrudan ilgili. Pendikspor kendini rakibine göre ‘güçsüz’ algıladığı için ‘kontra atak’ oyununa evrilip üstüne bir de hücumda yüksek yüzdeli oynayınca maç sayıları yüksek Beşiktaş’ın hiç de ummadığı bir yere gitti. Evet, iki gol de kaleci Mert Günok’un kapalı direğinden oldu ama ya taç atışı sonrası gelen üçüncüsü?.. O da artık Beşiktaş’ın zihinsel dağınıklığından diyelim. Bu öyle bir dağınıklık ki, Fernando Santos’a bile ‘faul itirazı’ yaptırdı! Bu maç elbette Fernando Santos’a değil, o Rize’de tribündeyken yarattığı varsayılan etkiyle galibiyeti ona bağlayan ‘futbol ileri gelenleri’ne yazmalı ama kim yazacak değil mi?

Son bir soru...

Beşiktaş oyunu çeşitli başlıklarda sayı olarak Pendik’ten fazlaydı ama örgütlü hücum ya da savunmada daha iyi olan takım değildi! Takımın durumunu anlatan belki en çarpıcı veri 66’da oyundan çıkarılan Beşiktaş’ın genç oyuncusu Semih Kılıçsoy’un karşısındaki Pendik savunmacısı Erdem Özgenç’ti. Hücumcu 18 savunmacı ise 39 yaşında. Bu Semih’in yapamadığını ya da Erdem’in yaptığını değil Beşiktaş’ın kolektifinin düşüklüğü ile Pendik’in bu maçtaki kolektif bütünlüğünü gösteriyordu. Ve dikkat çekici son bir soru notu... Yeni transfer Jonas Svensson’un oyuna girememiş olması acaba ‘futbolun patronu’ konusunda bir soru işaretine neden olmuş mudur?

Mourinho olsa fark etmez (Bilal Meşe - Milliyet)

Valla, ister Santos, isterseniz Mourinho’yu getirin, fark etmez; bu kadroyla, bu kadar arkadaş!
Kartal, zor günlerden geçiyor, nöbetçi teknik adamlar, umut diye getirilen Santos; ne değişti Allah aşkına? Beşiktaş, benzetme yerindeyse, “aynı tas, aynı hamam” misali! Ya, olacak iş mi bu? Kırmızı hatta bulunan Pendikspor’dan koca Kartal dört gol yer mi, biri bunu açıklasın?
Bakın arkadaş, rakibin konumu ne olursa olsun, küçümsemenin faturası ağır oluyor. Tıpkı dünkü mağlubiyet gibi! Santos’un on bir konusundaki kriterlerini bilmiyoruz; kazanan takım mı, yoksa Ümraniye’deki çalışmalarda oyuncuların performansı mı, ikisi de olabilir...
Pendikspor kırmızı hattan çıkmanın hesabı içinde, ne alırsam kar diye bakıyor, onlar için her puan can simidi adeta!
Oynadığı takım Beşiktaş, eksik ve sakatı da olsa, forması büyük arkadaş... Gelin görün ki Kartal’da dünkü maçta oynayanların formasının içi bomboş idi! Topla oynama, evet Kartal’dan yana... Olsa ne olur, olmasa ne olur arkadaş... Düşme potasındaki Pendikspor’dan dört gol yiyorsanız, oturacaksınız, ailecek şapkanızı önüne koyacaksınız. Öyle mazaretlere, hatalı transferlere sığınmak yok!
Bir dönemler Beşiktaş’ta forma giyen, beğenilmeyen, gönderilen Umut Nayir’ı gördünüz mü? Attığı ilk gol müthiş, üstelik kalede Mert Günok var, kolay mı? Elbette biz de, Mert gibi bir kalecinin o golü kapadığı köşeden yemesini yadırgadık.
İkinci yarıda yılların tecrübesi Halil (2) ve Thiam, attıkları gollerle Kartal’a büyük bir darbe vurdular. Valla ligde zor konumda da olsalar, oynadıkları futbolla alkışı hak ettiler. Onlar ürettiklerini gollerle taçlandırdılar, Kartal ise hep boş geçti, fileleleri bulamadılar... Yazık!
Santos’u 9 Türk oyuncuyu on birde sahaya sürdü diye, yerden yere vuracak halimiz yok. Portekizli hoca, iki lig, bir kupa maçı oynadı henüz... O da elinin altındaki herkese şans veriyor, tanımaya çalışıyor. Eyvallah ama Kartal sürekli kan kaybetmeye devam ediyor.

Yanlış anlamışlar! (Turgay Demir - Fotomaç)

Belki de bu maçın kaderi daha ilk dakikalarda, Tayfur altı pasta bom boş kaldığı anda çizildi… Tayfur, ortalama bir kafa vuruşuyla topu uzak köşeye gönderebilse bu maçın farklı bir hikayesi de olabilirdi… Olmadı...
Topla daha çok oynayan, öne kalabalık çıkan Beşiktaş orta sahada basit top kayıpları yaşadı.
Bunlardan biri ceza sahasının sol çaprazında Umut Nayır'a geldi ve bu oyuncunun sert şutu, maça ısınamamış olan Mert'in bakışları arasında ağlara gitti.
H H H
Pendikspor kaleye gelmeden gol attı vesselam.
Golden sonra Beşiktaş özellikle, Semih'le sol kanattan bindirirken Gedson da göbekten yaptığı çıkışlarla takımı öne itmeye çalıştı.
Tayfur, Onur ve Umut'un ön tarafa destek vermek yerine saçbaş yolduran işler yapmaları Kartal'ın harcadığı enerjinin tabelaya yansımasını önlüyordu.
Günün kötülerinden Tosun Paşa da hiçbir varlık gösteremedi...
Santos ikinci yarıya Demir Ege- Ghezzal değişikliğiyle başladı ardından da Rebic ve Muleka'yı sahaya attı.
Beraberlik için hırsla ama kontrolsüzce yüklenen Kartal, arkada da büyük açıklar verdi.
H H H
Bunu iyi değerlendiren Pendikspor, kontratak futboluna yatkın iki golcüsü Halil ve Thiam'la beş dakikada farkı 3'e çıkarıp maçı kotardı. Ardından da dördüncü gol geldi.
İşin ilginç yanı Pendikspor'un maç boyu bulduğu pozisyonların sayısı da sadece 4'tü! Özetle -Beşiktaş dün, sıradan bir deplasmanda, büyük takıma yakışmayacak kadar kolay dağıldı...
Santos, "Kimse sahamızda bizden daha çok koşamaz, daha çok savaşamaz" derken aslında muhtemelen iç-dış tüm sahaları kast etmişti ama sanırım futbolcular bunu yanlış anladılar!

Bu olmadı Beşiktaş! (Sinan Vardar - Fotomaç)

Son üç resmi maçta kalesinde gol görmeyen Beşiktaş, Siltaş Yapı Pendik Spor'dan ilk dakikalarda gol yiyerek başladı mücadeleye. İstatistiklere bakıldığında topla oynama yüzdesi Beşiktaş'ın daha fazla olmasına rağmen gol yollarında etkisiz kaldı.
Oldukça soğuk, rüzgârlı ve yağmurlu bir hava da oynanan karşılaşmada Beşiktaş Pendik Spor'un savunma hattı karşısında resmen dondu kaldı.
Beşiktaş'ın yaptığı hataları iyi değerlendiren Pendik Spor sonuçta gülen taraf oldu.

H H H
Beşiktaş bulduğu fırsatları bir türlü değerlendiremedi.
Geçtiğimiz birkaç maçtır izlediğimiz oyunundan çok uzak bir görüntü ortaya koydu.
Sezon başından beri sıkıntısını çektiğimiz kadro istikrarsızlığı bugün tekrar kendini gösterdi.
Son maçlarda aldığı galibiyetlerle özgüveni yerinde olan Beşiktaş, bu maçta yine bekleneni yapamadı. Temel problem bence oyuncu kaliteleriyle alakalı.
Özellikle bugün orta saha da oyun üretemeyen, defansta sürekli hata yapan oyuncuların artık toparlanması lazım.

H H H
Maçın en önemli kazanımı belki de hoca artık oyuncuların normal performanslarını görme fırsatı buldu. Buna göre de dokunuşlarını yapacaktır.
Hem Umut Nayir hem de Mame Thiam Pendik Spor'un devre arası transferleri. Maçın tüm şeklini değiştirdi iki oyuncuda.
Çıktıkları ilk lig maçında hem golle buluştular hem takıma katkıları inanılmazdı.
Ayrıca Halil'in bugün oynadığı oyun Pendik'e galibiyeti getiren en önemli etkenlerdendi. Onları da galibiyetten dolayı tebrik ediyorum.