17 Kasım 2024, Pazar

Spor yazarları Beşiktaş'ı değerlendirdi!

Spor yazarları Beşiktaş'ı değerlendirdi!

Spor yazarları, Beşiktaş'ta yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Sizler için derledik:

Sinan Vardar - Fernandes’ten sevgilerle (FOTOMAÇ)

"Ev sahibi Karagümrük'ün Beşiktaşlı taraftarlara 750 TL'ye bilet satması başlı başına fırsatçılıktan başka bir şey değil! Ki bu fırsatçılığın bir cezası olmalı! Oysa ligin ilk maçında Atatürk Olimpiyat Stadı'nda dolu tribünlerde bu maç oynansa ne kadar da güzel olurdu. Maçın büyük bölümü sanki yavaşlatılmış bir oyun gibiydi. Aşırı sıcak ve nemin de etkisiyle Beşiktaş beklediğimiz tempodan çok uzaktı.
Siyah-beyazlılar sezonun ilk maçına yeni transfersiz çıkarken, 10 numara eksikliği maçın büyük bölümünde kendini gösterdi. Beşiktaş; kanat aksiyonları zayıf bir görünümde kalınca pozisyon üretmekte başarısız kaldı. Muleka ne yapmak istediğini kendisi de anlamayınca iki pozisyonu kolayca harcayıp saç baş yoldurdu. İkinci yarının başında kazanılan penaltıda Aboubakar'ın antrenmanda yedek kaleciyi çalıştırır gibi vuruşu, klasına yakışmadı. Onur'un gayretinden şüphem yok ama sağ önde kayboldu gitti.
Beşiktaş puan kaybedecek diye korkarken Gedson Fernandes yine futbol karakterini ortaya koydu. Puan kaybına isyan edercesine müthiş mücadelesini bir de golle süsledi. İyi varsın Gedson Fernandes! Oyuna sonradan giren Rebic'te ışık gördüm. Bir sitemim de Necip'e! Sarı kartın var, maçın uzatma dakikalarında hakemin önünde o sert faul de neyin nesiydi? Beşiktaş dün zor da olsa 3 puanla lige başlarken Karagümrük'ü hiç beğenmedim. Umarım bir an önce toparlar. Yoksa işleri çok zor... Hakem Erkan Özdamar genel hatlarıyla iyi bir maç yönetti. Umarım hakemler bu sezon şampiyonluk yarışına etki etmezler."

Cem Dizdar - Karşımızda buruk acı (FANATİK)

"İki takım da ‘Böyle boş tribünlere böylesi boş bir ilk yarı yakışır’ diye düşünmüş sanırım, boş boş bakıp durduk sahaya! Oraya buraya koşanlar, top kapıp hemen kaptıranlar… Hepsi bu. Bilen bilir, ben ‘orta’nın da ‘şut’un da abartılmasını doğru bulmam. Ama öyle bir ilk yarı ki, bu ikiliyi bile mumla aradı severleri! Tempo ve ritmin düşüklüğünü gösteren bir başka veriyi de korner kullanımı gösteriyordu. Devrede tek korner vardı onu da Karagümrük kullandı. Anlayacağınız duran top sevdalıları, spikerlerin sıklıkla kullandığı o afili tanımla söylersem, ‘Duran top organizasyonu’ da izleyemedi. Kısaca, futbol namına hiçbir şey yoktu ilk yarıda. Sadece koşan birileri, o kadar... İkinci yarı Beşiktaş önce kıpırdandı ardından hadiseyi ciddiye aldığını gösteren işler kurgulamaya başladı. Kaçan penaltı, direkten dönen toplar derken oyunu Karagümrük alanına yığdı. Ancak yakalanan o tempo 70’e doğru, elbette Karagümrük’ün de izin vermemesiyle, yeniden ilk devre normallerine döndü. Gerisi, yedekten gelen oyuncuların bireysel etkisine muhtaçtı. Aslında o da olmadı ya, nihayet 85’te ilk devre yapılamayan gelişigüzel ortalardan birinde Onur Bulut indirdi, ceza yayında bomboş kalan Gedson Fernandes şutladı… İzleyene acı veren maç Beşiktaş’ın ilk hafta kazanımı olarak sona erdi… Yine de belirtelim, sadece bu maç özelinde değil genel olarak bu ülkede bu oyunu, şu oynanan haliyle çok az insana izlettirebilirler diye düşünüyorum. ‘Takım kimliği’ konusunu dışarıda tutalım, olan biteni disiplinle izlemeye kalkmak izleyen açısından gerçekten büyük acı!"

Bilal Meşe - Çilingirin adı Gedson (MİLLİYET)

"Başlangıçlar hep sıkıntılı olur. Tadı-tuzu olmaz, futbol adına da pek keyif alamazsınız.
Konferans Ligi’ndeki temsilcimiz Beşiktaş, bu kulvardaki arzulu-iştahlı, akıcı futbolunun çok uzağındaydı Karagümrük maçının ilk yarısında. Bunun da temelinde, rakibin kontrollü ve alan daraltan oyun anlayışının yanı sıra, adam markajını öne çıkarmasıydı. Beşiktaş’ta ise, Karagümrük’ü üzerine çekip, savunmadan oyun kurma isteği, bu yarıda pek başarılı olamadı. 
Kartal, rakibin kalabalık savunma anlayışına son vermek için her yolu denedi, paslarla üçüncü bölgeye inmek istedi. İstedi istemesine de, gelin görün ki bırakın pozisyon üretmeyi, duvara çarpıp, geri döndüler! Yani rakibin kilidini açacak ne çilingir, ne de Aboubakar’a asist yapacak, kimsecikler yoktu!
Düşünün, koskoca ilk 45 dakikada dişe dokunur tek pozisyon Aboubakar’dan geldi. Tecrübeli futbolcu soldan indi, ceza alanına girdi, çizgiye yakın yerden aşırtmak istedi, kaleci topu kontrol etti. Muleka’nın da şutları yok değildi, ancak kaleyi bulamadı. 
Karagümrük’ün de çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Sadece takım savunmasını başarıyla yaptı. Pozisyon mu? Nerdeee, bir-iki cılız şut, hepsi o kadar!
***
Bir ilk yarıya bakın, bir de ikinci devreye... Vitesi yükselten Kartal, hem o baş döndüren pas trafiğini yakaladı hem de oyunu tamamen rakip alana yıkarken, pozisyon üretimleri de arka arkaya geldi. Nitekim 48’de penaltı geldi. Rayyan, ceza alanına topla giren Aboubakar’ı indirdi, karar penaltı. Atışı tecrübeli golcü kullandı, gelin görün ki, Arjantinli file bekçisi Dituro gole izin vermedi. Bu penaltı, rakibin savunma anlayışını ortadan kaldırabilecek en büyük fırsattı bence.
Kartal’ın bu baskısı kuşkusuz pozisyon üretimine olumlu yansımalar yaptı. 60’da Onur çaprazdan sert vurdu, Dituro tokatladı, top yan direkten geri döndü.
Güneş, baktı olmuyor, Muleka’yı 62’de oyundan aldı, Rebic’i sahaya sürdü. Rebic, solda kazandığı topu 66’da Masuaku’ya kazandırdı, tecrübeli sol açık ceza alanına kesti, Aboubakar yükseldi, kafayı çaktı. Kaleci kıpırdayamadı, top yan direkten ikinci kez geri döndü. Güneş baktı olmuyor, elinin altındaki Rebiç’in yanı sıra golcü Semih’i de sahaya sürdü.
Kartal’da çilingir bu kez orta sahadan çıktı. 85’de Masuaku soldan arka direğe kesti, Onur kafayla indirdi, Gedson, gelişine yerden sert vurdu, Dituro’nun yapacağı bir şey yoktu, top uzak köşeden içeri girdi. 
Güneş, golden sonra, bu kez savunmayı sağlama almak düşüncesiyle, Amartey ve Onana’yı 88’de sahaya sürdü, olası puan kaybına set çekmek istedi. Doğru da yaptı.
Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz; Beşiktaş, ikinci yarıdaki futboluyla galibiyeti anasının ak sütü gibi hak etti, sezona da üç puanla başlangıç yaptı."

"Şenol Güneş zoru sever

Ya bir durun eyy Beşiktaş sevdalıları! Tutturmuşlar bir Talisca’dır gidiyor! Taraftar kendi penceresinden haklı olabilir, ancak transfere bir de yönetim açısından bakmanız gerekmez mi? Acaba kasa ne diyor? Eee taraftar Messi’yi de ister, Ronaldo’yu da, Talisca gibi yıldızların transferi ekonomiyle doğru orantılıdır, bunu yok sayamayız. Kişisel olarak Beşiktaş yönetiminin bu anlamda doğru yolda olduğuna inanıyorum. Bu para, para! Çakıl taşı değil ki dağıtasınız arkadaş! Artı takım içindeki parasal balansı da sağlamak bu oyunun değişmez kuralıdır.
Yoksa!!!! Yeni yabancılara gelince... Güneş tecrübeli ve de donanımlı bir teknik adamdır, öyle yeni gelene pat diye formayı teslim etmez, bu konuda adaletlidir. Kaldı ki gelenlerin tamamı kendi çapında isim yapmış oyuncular, biraz sabır, biraz destek, gerisini Şenol Güneş’e bırakın. O zor işleri sever, rahat olun arkadaşlar."

Ali Ece - Kadro eksik (FANATİK)

"Artık koskoca stattaki devasa boşluklardan mı, zeminden mi, oyuncuların doğru seçmediği kramponlardan mı yoksa hepsinin toplamından mı, hiçbiri bahane olarak kabul edilemez. Muleka kramponlarını değiştirdi ama sonrasında da son vuruş kalitesi yükselmedi. Beşiktaş ilk yarıda yılların defansif oyuncusu Salih Dursun’un zoraki santrfor oynatıldığı bir takıma pozisyon verdiği gibi yeterince sayıda ve kalitede pozisyona da giremedi. Özellikle ilk 30 dakikada Beşiktaş’ın oyun kurulumu sırasındaki pas temposu, hafta içi iş çıkışı köprü trafiği kadar düşük tempodaydı. Bunun sebeplerinden birisi Beşiktaş kadrosunda yeteri kadar sprinter oyuncu bulunmaması. Pas iki kişilik bir hadise ve pasla oyun temposunu yükseltmek için takımdan birilerinin pas almak için hızlanarak hareket etmesi gerek. Bunu yapabilecek ilk 11’de başlayan tek oyuncu Aboubakar. O da Baniya’nın markajında bir türlü istediği topları alamadı. Gedson adeta tek başına uğraştı, durdu. Önünde en azından uzaktan şut tehdidi oluşturabilecek Talisca, sakatlığı olmayan Ziyech veya sakatlanmadan uzun haftalar oynayabilecek bir Oxlade Chamberlain olsa en azından Gedson aynı anda iki mevkide birden oynamak zorunda kalmayıp son tercihlerde dağılmazdı. İkinci yarının başında Aboubakar, Rayan’ı zorlayıp penaltıyı aldı ama nedense penaltıda içine Jorginho kaçtı! İkinci yarıda ilk devreye göre daha iyi bir Beşiktaş izledik. Bir süre direklere takıldılar. Yine de yeterince yani olması gerektiği kadar iyi değildi çünkü oyuncu malzemesi eksik. Öyle ki 86’da Gedson tam da önünde oynaması gereken en ofansif orta saha rolündeki Talisca misali bir şut golüyle Beşiktaş’ı öne geçirdi. Talisca veya Talisca tipi hücuma dönük orta saha kadar, lider stoper ve sprinter bir kanat da Beşiktaş’a gerekiyor."

Turgay Demir - Gerçek yıldızlar! (FOTOMAÇ)

"BEŞIKTAŞ derli toplu oynadı, yüksek nem oranının getirmesi muhtemel yorgunluğa karşı enerjisini idareli kullandı ve bir penaltı kaçırıp, iki kez direklere takıldığı maçı Gedson Fernandes'in şık golüyle kazanarak lige iyi başladı. Kartal'ın; Aboubakar, Gedson, Rebic, Ghezzal, Colley, Onur, Roiser, Masouaku gibi yıldızları var ama en büyük silahı bu yıldızlar ve diğerlerinin çok uyumlu bir takım oluşturmaları. Rakibe pozisyon vermeden tamamlanan bir maç, hem de Olimpiyat Stadı'nın insanı futboldan soğutan atmosferinde… Yakalanan altı-yedi net pozisyon var. Direkler, melekler, derken kaçan penaltı…
Kafalarda "Acaba" sorusu oluşmaya başladığı anda Onur'un harika indirdiği topa Gedson gelişine vurup, kara bulutları dağıttı, kafalardaki soru işaretlerini kaldırdı. Kartal'ın orta sahası gerçekten ülkenin en iyisi. Salih, Gedson ve Amir her maç ikişer kişilik oynuyorlar. Şimdi önlerine de Chamberlain gelecek. Rebic dün nefis hareketleriyle büyüledi. Geçen maçta, rahat pozisyonda kendisine pas vermeyen genç Semih'e ders verircesine gollük pas atması, rakipleri bir o yana, bir bu yana evirip, çevirmesi… Kartal'ın sağı gibi solu da öldürücü bir kuvvete kavuştu gibi geliyor bana.
İyi mücadele eden, rahat pas yapan Beşiktaş bol pozisyon buluyor. Bazen şanssızlık, bazen de Aboubakar'ın penaltı da yaptığı gibi şov merakı skorun gelmesini geciktirebiliyor. Ancak vazgeçmeyen bir takım var, sonuna kadar kovalıyor. Kimin, hangi yıldızı, bu sezon ne yapar bilmem ama Beşiktaş "takım gücü" adına şu anda tüm rakiplerinin önünde. Birliğin, aile ortamının, disiplinin, özetle Güneş Sistemi'nin gücü bu… Saygı duyulması gereken bir güç."

Fatih Doğa - Güneş'in hamlesi (SABAH)

"Sezon açılış maçında ev sahibi takım geçen seneki oyun yapısının çok uzağında bir anlayışla çıktı. Siyah-beyazlı takımın geçiş koridorlarını kapatan, geriye yaslanıp rakibe boşluk bırakmayan Fatih Karagümrük ilk yarıyı gol yemeden, hatta net gol fırsatı vermeden geçirdi. Bu oyun geçen seneki Karagümrük'ün oyunu değil. Başta Borini olmak üzere değişen oyuncuların etkisi bu süreci hazırlamış olabilir. Anlaşılabilir bir durum. Beşiktaş'ta ilk 45 dakika futbolu sıkışan oyunu açacak ekstra bir harekete, duran top organizasyonuna ihtiyaç olduğu açıkça görüldü. Orta saha gerekli üretkenlikten çok uzaktı. İkinci yarının başında Aboubakar kazandırdığı penaltıyla bu inisiyatifi aldı ama Arjantinli kaleci Dituro'yu aşamadı. Belki de vuruştaki abartılı rahatlığını!

Şenol Güneş'in devre arası müdahalesi hissedildi. Sadece kaçan penaltı değil, 62'de Onur'la ve Rebic oyuna girdikten sonra Aboubakar'la da direğe takılması ikinci yarı değişen oyunun vesikasıydı. Değişen tabloda en çok Gedson'un büyük gayreti vardı. Gedson Fernandes oyunun iki puanla bitmesine izin vermeyerek finali golle yaptı. Onur'un indirdiği topta Gedson'un vuruşu gol olmasa tek kale dönmüş maç berabere bitebilirdi. Rebic'in oyuna girdikten sonra kendisini göstermeye başladığını söyleyebilirim. Hazır olduğunda çok katkı sağlayacak bir görüntü verdi. Başlangıçlar zordur, yıldızlarınız zoru kolay yapar… Dün gecenin yıldızı Gedson Fernandes'ti."

Ergin Aslan - Sahaya şef lazım (YENİ ŞAFAK)

"Beşiktaş, Süper Lig’in kendi adına açılış maçını Fatih Karagümrük’le yaptı. Teorik olarak Beşiktaş için başlayan lig, ilk yarıdaki görüntü itibariyle sahada başlamamıştı. Avrupa maçlarında görsel olarak iyi görünmeyen oyun skora gitme anlamında gayet iyiydi. Yalnız orada da takım oyunundan ziyade fiziki üstünlük ve bireysel beceriler ön plana çıkmıştı. Karagümrük maçı ilk yarı itibariyle çok vasat bir görüntü vardı sahada. En ilginç olanı ise, tıpkı Avrupa maçlarında olduğu gibi yeni transferlerin sahada olmamasıydı. Bir transfer süreci düşünün ki, geçen yılın Şubat-Mart aylarından beri takımın eksiklikleri belliyken, bütün yazı da neredeyse boş geçirmek. İsimler geldi gelmesine de, ciddi para verilen Onana, büyük uğraşlarla alınan Amartey ve takma geç katılan Rebic kulübede. Normal şartlarda Muleka ve Onur ikilisini kanat forvet olarak Süper Lig’de hangi takıma koyarsınız. 4 büyüklerden hatta Adana Demirspor ve Başakşehir’de de normal şartlarda bunu yapmazsınız. Stoper almışsınız ancak Necip ilk 11’de başlıyor. Bu, Necip’in yetersizliği anlamında değil, yeni alınan ismin o bölge için soru işareti olmasıyla alakalı. Beşiktaş’ta çok bariz görülen bir şey var; kreatif bir oyun kurucu, topu orta sahada ya da biraz daha geride aldığında kafasını kaldırıp takımı sağ, sol ya da merkezden atağa kaldıracak bir isme... Bu boşluk bariz belliyken, orta saha için alınan ya da alınması gündemdeki isimlerin hiç biri bu vasıflara haiz değil. İkinci yarı etkili oldu Beşiktaş, ancak ben bardağın boş tarafını yazayım. Karagümrük maçını kazanmak, 3 puanla başlamak, kazanma alışkanlığı elbette güzel. Ancak eksikleri doğru görüp telafi etmezseniz uzun vadede sıkıntı yaşarsınız. Maç kazanılmasa dahi puan anlamında telafisi olurdu. Henüz ligin başı. Ancak transfer dönemi kapandığında oyunun ya da oyuncunun telafisi olmaz. Ekim-Kasım ayarı geldiğinde bir anda hedeflerin uzağında kalırsınız. O zaman kulüp de radikal değişiklikler olur olmasına da neye yarar? İş işten geçtikten sonra ‘ah vah’ fayda etmez. Mevcut kadro yapısıyla bütün yük teknik direktör Şenol Güneş’in sırtında görünüyor. Dar kumaştan bol gömlek dikmesi beklenecek. O da rakiplerin kadro yapılarını düşünürsen çok kolay görünmüyor. O yüzden Karagümrük maçındaki filmin ilk yarısının uzun metraj olmaması için ne yapılacaksa bugünden tezi yok yapılmalı."

Güntekin Onay - İlk yarı herkesi uyuttular, ikinci yarı kıpırdadılar (HÜRRİYET)

"Beşiktaş, sonradan oyuna girenlerin katkılarıyla tempoyu artırıp kazandı.

Karagümrük-Beşiktaş maçının İlk 45 dakikası sadece uykuya dalma sorunu olanlar için iyi karşılaşmaydı. Rakip kaleyle hiçbir ilgisi olmayan, santrforu Salih Dursun olan bir Karagümrük ve böyle bir rakip karşında sahada adeta yürüyerek top oynayıp da maç kazanmayı düşünen bir Beşiktaş...

İlk yarıdaki yavaş ve temposuz oyununun golü veya pozisyonları getirmesi söz konusu değildi.

İkinci yarıda topu daha hızlı dolaştıran, ön alanda daha nitelikli baskı yapan Beşiktaş, dolayısıyla gole de çok daha yakın bir futbol oynamaya başladı.

EN KÖTÜ PENALTISINI ATTI 

Aboubakar, belki de kariyerinin en kötü penaltısını kullanırken, ilerleyen bölümlerde Aboubakar ve Onur yakalanan fırsatlarda da direği geçemedi.

Rebic’in girmesiyle sol kanattaki etkinliğini artıran Beşiktaş, Masuaku’yu da daha fazla hücuma sokmaya başladı. Günün 2 başarılı ismi Onur ve Gedson’un işbirliği ile gelen gol geç de olsa siyah beyazlı ekibin ikinci yarıdaki oyunuyla hakettiği bir gol oldu.

Ancak dün Fatih Karagümrük yerine ofansif gücü daha yüksek bir takım Beşiktaş’ın rakibi olsa 0-0 giden bölümlerde siyah beyazlıların başını fazlasıyla ağrıtabilirdi.

YÜKSEK TEMPO ŞART

Günümüz futbolu yüksek tempo ve atletizm talep ediyor. İlk 45 dakikadaki yürüyerek oynanan temposuz futbol ile en zayıf görünen rakipleri bile mağlup edemezsiniz.

Beşiktaş, yeni transferlerin de katılımı ile kadro derinliğini artıracaktır. Dün son 30 dakika oynayan Rebic olumlu izlenimler ortaya koydu. Cenk Tosun ısınma turlarında. Ghezzal dönecek, Oxlade katılacak, Onana ve Amartey form tutacak. Böylece Beşiktaş’ın dar olan kadro rotasyonu daha da genişleyecek ve Şenol Güneş, daha alternatifli bir kadroya kavuşacak."

Editör: Spor Servisi

Haber Yorumları

Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.

Yorum Yazın

CAPTCHA security code

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

yükleniyor

Anket

YAYINLARIMIZI GÜVENİLİR BULUYORMUSUNUZ?..

yukarı çık