Orhan Yıldırım: Boş zamanlarda PlayStation

Spor yazarı Orhan Yıldırım, Fanatik'teki "PlayStation kralı!" başlıklı yazısında şunları yazdı:

"Oğuzhan, Dorukhan ve Necip. İkinci yarıda Cenk de eklendi. Boş zamanlarını PlayStation oynayarak geçirdiler. Son derece iddialı maçlar yaptılar. Ama sonuçta tek kazanan vardı; Oğuzhan... Takım kaptanlarından Necip, teknik ekip ve takım arkadaşlarına lig bitince nikah masasına oturacağını söyledi. 1. Kaptan Atiba, “Şampiyon olursak sıkıntı yok. Ama olamazsak nikah olana kadar ertelenir” şeklinde espri yaptı. Alkış tufanı koptu. Necip, çifte kupa sonrası ilk iş olarak nikah kıyıp evlendi.

Ghezzal, hafız gibi

Cezayirli oyuncu tesislerde yapılan her kamp öncesi erkenden odasına çekilip, Kuran-ı Kerim’den Yasin süresini okudu. Atıp attırdığı kritik goller ile takıma büyük katkı veren başarılı futbolcu, ayrıca İstanbul’un tarihi camilerini de gezerek, İngiltere’ye geri dönen Mısırlı futbolcu Elneny’yi hatırlattı.

N’Koudou’nun pili bitince... 

Tecrübeli oyuncu, takımın maskotu. Rosier ile bu konuda yarış halindeler. N’Koudou, Fransa’dan getirdiği müzik çalar sistemli bavulunu, maç sonrası açıp, dans ederek arabasına giderek farklı tarz ortaya koymuştu. Rosier, bir sonraki maç; takım arkadaşlarını susturdu. N’Koudou’nun duşa girmesini fırsat bilip, bavuldaki sistemin, pillerini çıkarıp cebine koydu. Olup bitenden habersiz olarak odadan çıkar çıkmaz düğmeye basan N’Koudou, müzik çalmayınca şaşırdı. Arkasını döndüğünde en önde Rosier ve diğerlerinin kahkaha attığını gördü. Pilleri cebinden çıkaran Rosier, “100 Euro” diyerek ortamı daha da eğlenceli hale getirdi.

Güneş’ten kalma fıkra

Takım içinde oynayan, oynamayan herkes müthiş ortam içindeydi sezon boyu. Tartışmalar, kavgaya varmak üzere olan olaylar da yaşanmadı değil. Böyle gergin bir yemek de Dorukhan; Şenol Güneş’in anlattığı fıkra ile durumu terse çevirdi. İşte o fıkra..

Çiftlikte kalan yaşlı çift hastalanmış. Malikanedeki yardımcı, “Efendim size tavuk suyu çorba yapayım, iyi gelir” demiş. Tam o sırada, camı gagalayan tavuk, “Be kadın, tarhana yapsana tarhana” diye söylenip durmuş!.."