Spor yazarları ve yorumcularından Turgay Demir, Bilal Meşe, Sinan Vardar, Uğur Meleke, Alen Markaryan ve Ercan Taner, Beşiktaş'ta yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. İşte sizin için derlediklerimiz:
Hayalperest (2) / Turgay Demir (FOTOMAÇ)
Valerien İsmael'in oyun sisteminin zorluğunu dünkü yazımda analiz etmiş, sıkıntılarının altını çizmiştim.
Bugün de kaldığımız yerden devam edelim...
YILDIZLAR KAYBOLUR GİDER
Kartal'ın ön tarafta iyi top kullanan Weghors, Ghezzal, Muleka gibi oyuncularının olması da çok fazla bir şey değiştirmeyecektir. Topu kullanırken etkili olan bu oyuncuların baskı uygularken (Özellikle Muleka ve Ghezzal) aynı derecede başarılı olamayabilirler. O taktirde tüm yük Gedson Fernandes ve Josef de Souza'nın omuzlarına bineceği gibi bu ikiliye kanat bekler de (Rıdvan, Roiser, Umut Meraş) topsuz oyunda çok fazla destek veremezler.
Gerideki bir stoperin hücuma katıldığı durumda kaptırılan her topun rakipler için bariz gol şansı kokan ataklar anlamına geleceğini de belirtmemiz gerek.
BU SİSTEM KARTAL'I YAKAR!
İsmaiel kafasında hangi sistemi düşünüyor bilemem ama sahadaki görüntü muhtemelen düşündüğü gibi olmayacaktır.
Beşiktaşlı oyuncular yoruldukları anda tek çare olarak uzun toplara dönecekler ve bu da atakların etkinliğini azaltırken rakip alanda harcanan enerjiyi arttıracaktır.
Buna karşılık rakipler kaptıkları her topta Beşiktaş savunmasını eksik yakalama imkanına sahip olacaklar. Manzara bu kadar açık ve net.
Valerien İsmaiel'in bu sistemi gerçekçi değil.
Bu zorlu sistem Beşiktaş'a büyük zarar verir. Weghorst, Muleka, Ghezzal başta bir çok oyuncu kalabalıklar içinde kaybolur ve rakibe baskı için harcadıkları enerji nedeniyle de asıl işlerini yapacak halleri kalmaz.
EKİMDE YENİ HOCA ARANIR!
İsmaiel bu sistemini modifiye etmeli, dörtlü savunma ile çift ön liberolu bir sistemi tercih edip başarıya giden kestirme yolu tercih etmek varken hayal peşinde koşmak Fransız hocaya da, Beşiktaş'a da bir şey kazandırmaz aksine çok şey kaybettirir. Eğer Valerien İsmaiel yanlışta ısrara devam ederse Beşiktaş ekim ayında yeni hoca aramaya başlayabilir.
Valerien Ismael bakalım helvayı yapabilecek mi? / Bilal Meşe (MİLLİYET)
Beşiktaş Teknik Direktörü Valerien Ismael’in en büyük özelliği, genç ve yetenekli oyunculara şans vermesi...Kartal’ın Avusturya’daki kamp kadrosuna birçok genç futbolcu çağrıldı. Bazılarını tanıyoruz; örneğin kaleci Emre Bilgin... 1.88 boyunda, henüz 19 yaşında, yetenekli. Tecrübe kazandıkça çok iyi bir kaleci olacağını söylersek abartmış olmayız. Emirhan Delibaş, Werder Bremen maçında potansiyelini gösterdi. Oğuzhan Akgün de güçlü ve de boğuşmayı seven bir fotoğraf. Sizin anlayacağınız kampa götürülen bu gençler dileriz A takımda misafirden çok, kalıcı olurlar. Sürpriz şekilde kadro dışı kalan Serdar Saatçı dışındaki genç kartallar, Ismael’den yeşil ışık bekliyorlar.Beşik-taş’ta transfer işleri de sessiz ve de tıkır tıkır işliyor. Yönetim kanadı, teknik direktörün verdiği rapor doğrultusunda çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde yürütüyor. Başkan Ahmet Nur Çebi, özellikle parasal konularda kulübün kasasını zorlayacak hamlelerden titizlikle kaçınıyor, eee haklı. Geçtiğimiz yıllarda yapılan sözleşmelerin faturası ortada... Demem o ki ‘sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş’ misali!Kartal gerek yeni transferleriyle, gerekse gençlerle yeni sezonda yarışmanın içinde yer alacaktır... Yani un var, şeker var, iyi helva çıkarmak da Ismael’e düşer. Yanılıyor muyum?
Yılın transferi! / Sinan Vardar ( FOTOMAÇ)
Beşiktaş'ta işlerin tıkırında gitmesi için zamana ihtiyaç olduğu da bir gerçek. Takımın hazırlık maçlarında gösterdiği performans umut verici...
Bu sezon özellikle Gedson, Muleka ve Weghorst transferlerinin takıma büyük güç katmasını bekliyorum.
Muleka son oynanan Mainz maçında kısa sürede formayı ne kadar çok istediğini gösterdi. Cenk Tosun'un formu da hepimizi mutlu etti.
Saiss'in beklenmedik sakatlığının ardından savunmaya güçlü bir takviyenin şart olduğu artık önemli bir gerçek. Geçen sezon transfer edildiğinde çok sevindiğim Salih Uçan'ın bu sezon öncesi kampın yıldızlarından biri olması dikkat çekici... Salih ve Gedson çok iyi bir ikili oldu. Beşiktaş Teknik Direktörü Ismael, son yaptığı açıklamada transferleri beklediğini söyleyerek topu yönetime attı. Savunma oyuncusu ve 10 numara istediğini açık ve net belli ediyor. Ligin başlamasına 3 hafta kaldı.
Umarım Beşiktaş'ın kurmayları elini çabuk tutar.
SERDAR SAATÇI OLAYI
Beşiktaş'ın Viktoria Plzen oynadığı maçta Serdar Saatçı'nın 72. dakikada oyuna girip teknik direktör Ismael tarafından 84. dakikada oyundan alınmasını çok masum karşılamadım.
Eğer iddialar doğruysa Serdar, kulüp yöneticileriyle, menajer kavgası arasında kurban seçildi.
Menajer Melih, Beşiktaş'a büyük zararlar verdi. Beşiktaş öz kaynak düzeninden çıkan; Fatih Aksoy, Alpay Çelebi, Ahmet Gülay onun futbolcuları...
Beşiktaş'ın altyapısından oyuncu bulup o oyuncuları başka takımlara pazarlıyor.
Mesela Ahmet Gülay, sözleşmesi olmasına rağmen özel madde nedeniyle bu üç sezon daha Alanyaspor forması giyecek. (Bu nasıl sözleşmeyse!) Bir diğer iddia da Beşiktaş'ın genç futbolcuları Ersin, Rıdvan ve Serdar'ın; Umut Meraş'la, Euro üzerinden sözleşme yapıldığını işaret ederek sözleşmelerinin Türk Lirası üzerinden değil, Euro üzerinden yapılmasını istedikleri... Yönetimin bu talebe Serdar üzerinden gözdağı verdiği... Sorulması gereken sorular;
1. İki sezondur forma şansı bulan bu üç genç oyuncuyla neden sözleşme uzatılmadı.
2. Milli Takım oyuncumuz Umut'la neden Euro üzerinden sözleşme yapıldı?!
Bu bozuk düzeni devam ettiren yeni yöneticilere söyleyecek söz bulamıyorum. Aynı tas, aynı hamam!
Beşiktaş’ın gençleri gümbür gümbür geliyor / Uğur Meleke (HÜRRİYET)
10 küsur futbolcusuyla yollarını ayıran siyah beyazlıların yaşadığı krizin içinde büyük bir fırsat var. Bir takımda 10 küsur oyuncunun kontratı bitiyor ve ayrılıyor, onların yerleri de yeni transferlerle dolduruluyorsa o yazın biraz sıkıntılı geçmesi doğal. Real Madrid de olsanız, Bayern de olsanız bu tarz dönüşüm süreçleri sancılı olacaktır ancak her kriz gibi bu da içinde bir fırsat gizliyor: Beşiktaş’ın gençleri gümbür gümbür geliyorlar.
Valerien İsmael’in kolay tanımlanabilir bir oyun stratejisi var. Geriden pasla çıkmayı benimsiyor gibi görünüyor ama aslında bunu bir tuzak olarak kullanıyor. Özellikle rakiplerini üzerine çektikten sonra uzun toplar deneniyor, bunları santrforların indirmesi bekleniyor. O toplar indirilebilirse de rakiplerin eksik ve kontrolsüz yakalanması amaçlanıyor. Geçen sezonun son bölümünde o uzun topları atma rolü Montero ve Serdar’da, indirme rolü de Batshuayi’de idi. Her bir oyuncu elbette ellerinden geleni yaptılar ama İsmael’in o stratejisini uygulayabilmek için uzmanlığı uzun top olan stopere ve havada savaşacak dev bir santrfora ihtiyaç duyuluyordu. Saiss ve Weghorst transferleri, tam da bu ihtiyaçları karşılamak için yapıldı belli ki.
iSMAEL’iN 3’LÜ SAVUNMASININ KOMUTANI SAiSS OLACAK
Saiss, Wolverhampton’dan yakından tanıdığımız bir oyuncu. Espirito Santo onu sıkça ön liberoda kullanıyordu, Bruno Lage döneminde neredeyse tamamen stopere evrildi. Wolves da üçlü savunma oynayan bir takım. İsmael’in üçlü savunmanın merkezine bu konuda deneyimli bir stoper almış olması önemli bir avantaj. Saiss hem üçlü savunmanın yönetmeni olacak, hem genç partnerlerinin arkasında süpürücü libero rolü üstlenecek. Werder Bremen, Viktoria Plzen ve Mainz’la oynanan hazırlık maçlarında gözlemlediğimiz kadarıyla Montero yeni sezonda da bolca uzun top atacak, bolca ileri çıkacak. Saiss’e de bu çıkışları dengeleme rolü düşüyor.
KARTAL’IN ANAHTARI OYUNCUSU WOUT WEGHORST OLACAK
Elbette 1,97’lik dev bir santrfora sahipseniz oyun anlayışınızı derinden etkileyen bir şey bu. Crouch’a sahip olan takım da ona uyuyordu, Koller’e ya da Flo’ya göre de oyununuzu dizayn etmek zorundaydınız. Weghorst hem büyük bir hava silahı, hem ilk topları almayı ve oyun kurmayı seviyor. Hem de yılmaz bir presçi. Weghorst’unuz da varsa haliyle topu daha çok onun kafasıyla buluşturmak isteyeceksiniz.
SEZONA HAZIR
İsmael’in geriden uzun toplarla kurguladığı oyunda Weghorst’un çok anahtar bir rolü var. İsmael, Werder Bremen ve Plzen önünde Cenk’le bunu denedi. Ancak Mainz maçı ikinci yarısında gördük ki Weghorst sezona hazır. Muleka da Weghorst’un indirdiği toplarla, stoperlerle boğuşarak yarattığı alanlarla Hollandalı’dan daha fazla skor fırsatı bulabilir elbette.
GEDSON FERNANDES’İN ROLÜ NE OLACAK?
İsmael, yeni sezona da 3-4-1-2 ile başlıyor, çift santrforun arkasında bir oyun kurucuyla oynayacak Beşiktaş bu yılı da. Geçen sezonun son bölümünde Ghezzal oyun kurucu rolünü üstlenmiş, çift santrforda Batshuayi-Larin (bazen de Nkoudou) oynamışlardı. Ghezzal’i artık sağ kanatta pek görmeyeceğiz, Cezayirli virtüözün rolü artık on numara.
iSMAEL STRATEJiYi GÖZDEN GEÇiRMELi
Tabii ki bu sezon merkezde spotlar sadece Ghezzal’in üzerinde değil. Onun hemen arkasında Salih-Gedson (bazen de Josef’i) izleyeceğiz. Ancak geçen sezonun son bölümünde İsmael’in Beşiktaş’a oynattığı oyunda merkez orta sahaların rolü bayağı kısıtlıydı. Sıkça uzun top tercih edildiği için merkez oyuncular bolca havadaki oyunu seyrediyor ve rolleri serseri topları toplamakla kısıtlanıyordu. Şimdi elde Gedson gibi çok iyi bir geçiş oyuncusu var. Eğer İsmael geçen sezonki stratejisini bir miktar dönüştürmezse Gedson’dan maksimum verimi alamayabilir. Zira Gedson Fernandes’ten daha fazla verim almak için bence hep uzun topla değil, bazen de örerek hücuma geçmek gerek.
YAN TOPLAR KRONİK ARIZA OLDU
Elbette problemleri konuşmak için henüz erken ama Beşiktaş’ın duran top savunmasında birtakım kronik arızalar göze çarpıyor. Bremen önünde Veljkovic’in kafası ve Bittencourt’un volesiyle biten pozisyonlar iyi incelenmeli. Vida gitti, Saiss geldi. Yeni takviyeler de yapılacak ancak duran top defansı sadece isimlerle değil, planla da ilgili bir konu. Sporting maçında duran toptan yenen kopya goller ve Sergen Yalçın’ın alan savunması ısrarı belki de onun sonunu getirmişti. İsmael’in de bu konuda takımını geliştirmesi gerekiyor gibi.
EMİRHAN DELİBAŞ’A DİKKAT
Beşiktaş’ın dönüşüm sezonunda A takımda devam etme ihtimali olan gençlerden biri de Emirhan Delibaş. Stoper Badra Cisse ve sol stoper Aytuğ Kömeç’le birlikte on numara pozisyonunda Emirhan Delibaş’ın da bu sezon dakika alabilecek gençler arasında olduğunu düşünüyorum. Bremen maçında oyuna girdikten sonra çok hareketliydi. Soldan yaptığı bindirmelerle bir penaltı kazandırdı, bir de asist yaptı Emirhan. İsmael de onun bu ışıltılı performansını sonraki müsabakalarda ilk 11 şansı vererek ödüllendirdi.
OĞUZHAN FARKLI OYUN VAAT EDİYOR
Çok istekli, çok hareketli. Valerien İsmael onu ileri ikiliye alternatif olarak düşünüyor, Weghorst-Muleka-Cenk Tosun’un arkasında eğer şans bulabilirse farklı bir oyun vaat ediyor da. Küçük bir fiziği var ama çabuk. Orta sahaya gelip bağlantıya katılıyor, sonra koşuya devam edip gol tehdidi yaratabiliyor. Özgüveni yüksek. Kadroda tutulursa dikkat çekici işler yapabilir gibi. İsmael’in Oğuzhan Akgün’e belki 11’de şans vermesini beklemek hayalci. Ama 3 yerli zorunluluğunu dikkate alarak geniş kadroda tutma ihtimali güçlü.
KENAN KARAMAN
İsmael’in Kenan’a biçtiği yeni rol sağ kanat beki. Geçen sezon Kenan’ı zorunluluktan orada oynatmıştı, bu yılın ilk hazırlık maçlarında mecbur olmadığı halde denedi bunu. Kenan tabii ki elinden geleni yapıyor. Ancak her taç attığında Beşiktaş için ciddi bir risk yaşanıyor. İsmael de bunu fark etmiş olmalı Mainz maçında Boyd’u denedi sağ kanat bek rolünde.
Beşiktaş noteri gibi / Alen Markaryan (AKŞAM)
İnsanlar cevabını bildikleri sorularla polemik yaratmaya, tartışma yaşamaya ve tabii ki nabız yoklamaya bayılıyorlar. Ortadaki meselenin menfi yönde neden hasıl olduğunu da biliyorlar. Ama dedim ya bayılıyorlar çemkirmeye... İki gün önce yine bir hazırlık maçındaydık... Alman Bundesliga ekibi Mainz'la oynadık... İlk yarı oynanan oyun beğenilmedi... Ben de hiç iç açıcı bulmadım... Lakin hepimiz biliyorduk ki, gördüğümüz yedek ağırlıklı kadroydu. Ve dört ya da beş ilk 11 oyuncusu sahadaydı... Haliyle içimizden as kadroyu görelim hele diye sabır ettik... Demedik ki bu hoca ne yapıyor? Böyle giderse ilk beş haftayı göremez! Filanca topçu ne arıyor takımda? İkinci yarı oyuncu değişikliklerini bekledik... Haaa! Bana derseniz ki "Yedekler de ilk 11 oyuncusu gibi olmalı, maalesef böyle büyük takım olunur" sizinle beraberim... En az üç dört mevkiye takviye yapılması şart. Bunda hemfikiriz... kinci yarı kapağı açık kalmış kolonya şişesini bulduk. Kapattık, rafa kaldırdık! Ve sahada önüne gelene mühür basan Beşiktaş Noteri'ne evrildik... Ve hal böyle olunca cümlemiz ikinci yarıda sahaya sürülen bu takıma methiyeler dizdi... Evet! Geçen sene kağıt üzerindeki ihtişama hepimiz yenildik, kandık... Şimdi yoğurdu üfleyerek yiyoruz eyvallah... Lakin eleştiriler yapıcı olmalı, özellikle gençlerin olduğu bölümler dikkatle taranmalı. Ve sosyal medya girdabının sizi etkilemesine izin vermemelisiniz...
BUNLAR GÜZEL İŞLER
Gazetem Akşam'ın yaptığı haber üzerine ben de piyanonun bir iki tuşuna basayım dedim... Mirhan İnan... Beşiktaş baya bir ilgileniyormuş... Almanya'daki çocukları aradım... Dedim nedir? Dediler ki kallavi... Niye kadraja girmiş dedim. Dediler 19 yaşında... Milli Takım U19'da oynuyor. Dedim nereli bunlar? Eskişehirli imişler ailece... Babası eski topçu, Necmettin... Oynadığı maç sayısının azlığına bakmayın diyorlar. Pandemiden dolayı Alman alt liglerinde maçlar iptal olduğundanmış... 1.90'a yakın boy... 8-10 numara ve santrforda oynayabiliyor, çok hızlı... Diyeceksiniz ki topçu gelmiş gitmiş senin alanın değil, niye depreştin... Derdim ve gelmek istediğim nokta şu... 30'u devirmiş adamlara bir kamyon para vereceğinize böyle alt yapısı ve fiziği kuvvetli, gelecek vadeden genç çocuklara adımların atılması... Futbolda bir ekole imza atmak... Örneği müzemizde ve belleğimizde duruyor... Bakınız Serpil hoca ve Üstünkaya dönemi... İyi işler yapılıyor, böyle devam...
MULEKA,CENK, WEGHORST
Beşiktaş tarihine altın harflerle yazılmış "Metin Ali Feyyaz" kısmını hepimiz biliyoruz... Seyredenler hatırlar, üçlü forvet başlığının nirvanasıydılar... Seksenli yılların başlarından doksanlı yılların ortalarına kadar esip durdular. Bir hatta iki-üç jenerasyona ilham oldular... Nereden esti şimdi de yazdın bunları? diye sorabilirsiniz. Rüya görmedim. Hayallerimi zorladım, bu çıktı ortaya. "Muleka Cenk Weghorst" Olur mu olur... Olursa tadından yenmez. 95'ten beri üç forvetli takım seyredemedik. Ismael hoca başarırsa müthiş bir imza atar Beşiktaş tarihine... Tabii ki Atom Karınca'lı orta sahanın güç ünitesine ulaşılabileceğini sanmıyorum ama Josef, Fernandes ve Ghezzal, kalabalığın arasından bana ha bire el kaldırıyorlar!!!
Forma kutsaldır / Ercan Taner (SÖZCÜ)
Thierry Henry çok büyük futbolcuydu. Geçenlerde futbolda profesyonellikle ilgili bir anısını okudum. Barcelona’da oynadığı üç yılda 35 gol atmıştı. Henry gol attığı lig maçının devre arasında Guardiola tarafından herkesin içinde nasıl eleştirildiğini anlatıyordu ilginç anısında. “Beş gün boyunca kanat bölgesine yakın oynadım antrenmanlarda. İçeri girmeden çok çabuk oyun kurmam gerekiyordu. Benim görevim buydu. Ters kanatta kendi inisiyatifimi kullanıp gol attım. Bütün taktiğin tam tersini yapmıştım. Guardiola bana herkesin içinde Barcelona'nın bir sistem takımı olduğunu ve gençlerin bizim gibi yıldızları örnek alarak bu formayı giydiklerini sert bir şekilde anlattı. ‘Bir daha seni oynatmam' dedi. Önce çok kızdım. Sonra sakin kafayla düşününce ona hak verdim. Çalıştığımız sisteme uymayarak ona saygısızlık yapmıştım.” Henry'nin anısı böyle.
Gelelim Beşiktaş'ın gencecik Serdar Saatçı'sına. 2014 yılından bugüne Beşiktaş kulübünün içinde yer alan bu kardeşimiz bence yanlış yaptı. O, sadece Valerien İsmael'e tavır koymadı. Ondan daha küçük arkadaşlarını şaşırttı ve üzdü. Sevgili kardeşim sen Vida değilsin, Serdar'sın. Onun gibi Dünya Kupası finali ve büyük maçlarda oynamak için önünde uzun yıllar var. Yalnız böyle gidersen bu kulübün yazılı olmayan ama her Beşiktaşlının bildiği ilkeler çerçevesinde işin zora girer ve o formayı bir daha göremezsin. Başarılar kardeşim.
Editör: Spor Servisi
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.