Kıvanç Öner’den Pop – Flamenko tarzında yeni şarkı: YÜREK

Kıvanç Öner'in Pop Flamenko unsurları ağır basan yeni şarkısı "Yürek"in düzenlemesi ve kayıtları Serkan Ölçer tarafından yapıldı. 

Yaşamış olduğu zorlukları umudun ve insan sevgisinin gücüne tutunarak atlatmış bir Yüreğin hikayesi. Bu şarkı sanatçının kendisiyle yüzleşmesi ve geçmişinin kısa bir muhakemesi. Tüm bu zorlu süreci çevresindekilere ve yakınındakilere yansıtmadan, bilakis onların yaşama sevincine sevinç katarak geçirmiş olması. (Ağladı duyurmadan, insanı ayırmadan sevdi) Bu yüreğin, hayattan istediğini almak için tatlı tatlı gülümseyen bir edası var. "Nedir bu iyimserliğin? Bana da gül biraz!" derken aslında Öner'in kendi iyimserliğine kendisinin de şaşırdığını görüyoruz. Çevresine dağıttığı bu iyimserlikten kimi zaman kendisine bir pay alamadığının da sitemi var bu cümlede. Hepimizin yaşadığı inişlerin mutlaka bir çıkışı olduğunu da çok kereler tecrübe etmiş birisi olduğunu, şarkının nakaratında kullandığı şu sözlerden anlıyoruz: "Anladım ki yürek mutluysa, seviyorsa ve sevgi doluysa, indiği gibi çıkacaktır mutluluktan ağlayacaktır."

Şarkı sonunda, “İçini mutlu ve ferah tut her şey zamanla yoluna girecektir” tavsiyesinde bulunuyor.

İzole ve Adalarda şarkısı ile Pandemi’ye karşı bir sanatçının duygusal yaklaşımını bizlere yansıtan Kıvanç Öner, Yürek şarkısı ile de adeta yaşadığımız sorunlardan çıkışın formülünü veriyor.

Pandemi sürecinde stüdyo yerine doğada klip çekmenin daha hassasiyet içeren bir adım olduğunu düşünen Kıvanç Öner, klip çekimlerini Düzce Pürenli yaylasında gerçekleştirdi. Klibin doğa içinde ve turuncu renklerin hakim olduğu bir ortamda çekilmesine özen gösterildi. Turuncu yapraklar, turuncu gitar, turuncu araç, turuncu ofis koltuğu, turuncu fotoğraf albümü.

Klibin Yönetmeni Ufuk Kıray; Kıvanç Öner’in son döneme sığdırdığı şarkılarıyla onun son bir senesinin mükemmel bir müzik özetini çıkarmış:

“Pandemi dönemindeki bir sanatçının evinde "İzole" olmasıyla başlayıp, hayallerinde yaptığı yolculukla çıktığı "Adalarda" devam eden ve üstelik tüm bu üretimleri böylesine zor bir dönemde hayata geçirebilmek elbette "Yürek" istiyordu o da gelmiş .. Kutluyorum.”

Kıvanç Öner kimdir?

Kıvanç Öner’in müzik yolculuğu ilkokul yıllarında TRT İstanbul Çocuk Korosu’nda başladı. Akdeniz müziğine olan ilgisi lise yıllarında Flamenko gitarla tanışmasına vesile oldu ve ilk bestelerini yaptı. Üniversite eğitimi için gittiği ABD’de hayranı olduğu Gipsy Kings grubu ile yolları kesişti. Reyes ailesiyle kurduğu yakın dostluk sayesinde onlarla yaz turneleri kapsamında birçok eyaleti dolaşıp, birlikte müzik yapma fırsatı buldu. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra aldığı iş teklifiyle ABD’de kalan Öner, siyasi skandallarla zihinlere kazınan Watergate Hotel’de çalışmaya başladı. Bunun yanı sıra (Flamenko gitarın İspanya dışındaki en iyi isimlerinden biri sayılan) Ricardo Marlow’la kurdukları Rumba-Flamenko Duo’suyla başkent Washington D.C’nin önde gelen mekanlarında insanlara Akdeniz müziğini dinlettiler. Aralarında Bill-Hillary Clinton, Michael Jordan gibi ünlülerin de olduğu geniş bir dinleyici kitlesine bu müziği çaldılar. R&K, 2002 yılında Azul y Blanco isimli enstrümantal albümü hazırladı. Dijital platformların yaygın olmadığı o yıllarda başarılı bir satış grafiği yakalayan bu albümden bir yıl sonra, Kıvanç Öner Türkiye’de yayınlamayı hedeflediği ilk solo albümü olan ‘Yurdum ve Sen’i hazırladı. Albümde söz ve müziği kendisine ait olan 11 şarkı vardı. Prodüktörlüğü Volkan Başaran tarafından yapılan albümün yayınlanması Öner’in yaşadığı sağlık sorunlarından dolayı iptal oldu. Uzun bir tedavi sürecinden sonra iyileşen Öner, sahnenin arka planında kalmayı tercih etti ve 2008 yılında konser organizasyon şirketi Andromeda Production’ı kurdu. Reyes Ailesi’nin yeni nesil üyelerini ilk defa bir araya getiren Öner, çeşitli ülkelerde yüzden fazla konser organizasyonuna imza attı. 2010 yılında Türkiye’ye dönen Öner, 2020 yılı mart ayında ülkemizi de etkisi altına alan pandemi sürecine kadar geçen zaman zarfında turizmle uğraştı. İzolasyon sürecinde evden hiç çıkmayan Öner, ‘İzole’ isimli şarkıyı yazarak kendini bir anda yeniden müzik hayatının içinde buldu. Şu sıralar daha önceki şarkılarının güncel versiyonlarını hazırlamakla uğraşıyor.