‘Cennetin Uykusu’ sanatseverlerle buluşuyor

Fantastik Gerçekçi Sanatın Türkiye’deki önemli temsilcilerinden biri olan Ömer Yiğit Aral,  “Cennetin Uykusu” diğer bir adı ile “Sleep of Paradise” adlı sergisinde, mitoloji, teoloji ile günümüz dünyasının gerçekliği ile harmanlanmış, hassas, farklı teknikler kullanarak detaycı bir şekilde gerçekleştirdiği çalışmaları uzun bir aradan sonra yeniden sanatseverlerle buluşuyor.

Eserlerinde hiçbir siyasi gönderme bulunmayan sanatçı, günümüz dünyasının yaşadığı yakın geçmiş ile an üzerine, insan dramını kullandığı masalsı dil ile betimliyor. Sanatçı özellikle, izleyici ile resmi arasında kendini bilinçli olarak gizlemek için çaba gösteriyor. Oluşturduğu kendine has tekniği ile biçim ve içerik ilişkisi bağlamında bütünlük yaratan Ömer Yiğit Aral, son dönem Türkiye’de sık sık medyada karşılaştığımız ve kanıtsanmış insanlık dramını metaforik ve alegorik göndermelerle izleyiciyi yüzleştiriyor ve bunu yaparken, ajitasyona başvurmuyor.

Son dönemde, masumiyetin yok olması kavramı üzerine özellikle yoğunlaşarak eserler üreten sanatçı, üzerinde yoğunlaştığı trajik konular ve temalara karşıtlık oluşturacak biçimde masalsı bir görsellik sunuyor.

Ömer Yiğit Aral’ın  “Cennetin Uykusu “ ya da “ Sleep of Paradise” adlı sergisi, 22 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında Tophane-i Amire – Sarnıç Galerileri’nde ziyaret edebilir.

Tophane-i Amire binası tarihi

15. yüzyılda Bizans döneminde Ste. Claire ile Aya Photini kiliselerinin bulunduğu Metopon bölgesinde kurulan Tophane-i Amire binası, Sultan II. Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra kurulan top döküm merkezidir. Burada, Osmanlı ordusu ve donanması tarafından kullanılan toplar üretilmiştir. 1850’lerden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun silah sanayisi ve ticaretinin merkezi olan bina, 1900’lü yıllardan sonra eğitim merkezi görevi görmüştür. 1958’de Askeri Müze haline getirilerek günümüze kadar ulaşmıştır. Pek çok kez düzenlemeler yapılan Tophane-i Amire binası, 1992 yılında Mimar Sinan Üniversitesi’ne devredilmiştir.