Beşiktaş’ta Cumhuriyetin 100 yılı fener alayı yürüyüşü ve Edip Akbayram konseriyle kutlandı. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen fener alayı yürüyüşüne katılan yüz binlerce vatandaş, Dolmabahçe Sarayı önünde toplanarak Ortaköy’e kadar yürüdü. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da komşularına eşlik ederek 100 yıl coşkusuna ortak oldu.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm ülkede büyük bir sevinç ve coşkuyla kutlandı. Milyonlarca kişi sokağa çıkarak ellerinde Türk bayraklarıyla adeta görsel bir şölen oluşturdu. Beşiktaş Belediyesi de Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Dolmabahçe Sarayı’ndan Ortaköy Meydanı’na kadar fener alayı yürüyüşü düzenledi. Yüz binlerce vatandaşın katıldığı yürüyüşte gecenin karanlığı meşalelerle aydınlandı. Beşiktaş Belediyesi’ne ait ses aracındaki marşlara eşlik eden yüz binler adeta unutulmaz bir gece yaşadı. 7’den 70’e binlerce vatandaş ellerinde Türk bayrakları, Atatürk posterleri, meşaleler, dillerinde marşlarla Ortaköy Meydanı’na yürüdü. Etkinliklerin son durağı ise Ortaköy Meydanı oldu. Usta sanatçı Edip Akbayram saat 21.00’de sahne aldı. Konsere katılan vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı.
"CUMHURİYETİMİZE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ!"
Konser öncesinde konuşma yapan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, "Muhteşem görünüyorsun Beşiktaş, Her zamanki gibi muhteşem yine milli bayramlarımıza en coşkulu şeilde sahip çıkıyoruz. 100'üncü yılımız kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet! Dolmabahçe'den başladık yürüyüşümüze, Beşiktaş tarihinin en kalabalık yürüyüşlerinden bir tanesini gerçekleştirdik hep beraber. Gurur duyuyoruz. Milli bayramlarımızı yaşamaya, milli bayramlarımızı yaşatmaya devam edeceğiz. Dolmabahçe'den başladık.
Dolmabahçe her şeyin başladığı yerdir aslında. Dolmabahçe, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bütün savaş planlarını yaptığı, cumhuriyet fikrini geliştiridği yerin adıdır Beşiktaş. Hayata gözlerini yumduğu yerin adıdır Beşiktaş. Düşman gemileri Dolmabahçe önüne geldiğinde, "Geldikleri gibi giderler" dediği yerin adıdır Beşiktaş. Dolayısıyla, Beşiktaş olarak sorumluluğumuz çok büyük. Bu sorumluluğun farkında olarak çalışmalarımızı yerine getiriyoruz ve sonuna kadar da Ata'mıza, onun bize bıraktığı emanete, onun en büyük emanetinden biri olan cuhuriyetimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Sonuna kadar sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Ulu Önder, Kurtuluş Savaşı'nı başlatırken; Akaretler'deki evinden yola çıkıp, Beşiktaş Meydanı'na inip ordan Kartal İstimbotuna binip Bandırma Vapuru'na geçip, Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Dolayısıyla, Beşiktaş'ın önemini şu ana kadar saydığım şeyler cumhuriyet noktasında cumhuriyetin ilkelerinin bize bıraktıkları noktasında sorumluluk bilincimizi artırıyor.
Toplumun bütün kesimlerinin sahip çıkması gereken bir değerdir cumhuriyet. Cumhuriyet demek, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk demek. Cumhuriyet demek, Uğur Mumcu demek. Cumhuriyet demek, Çetin Emeç demek. Cumhuriyet demek, Bahriye Üçok demek. Cumhuriyet demek, Aziz Sancar demek. Cumhuriyet demek, Ebrar Karakurt demek, Özge Erden demek. Cumhuriyet demek, onların başarılarına amasız ve fakatsız sahip çıkmak demek. Amasız ve fakatsız bütün başarılarına sahip çıkacağız.
Bugüne kadar nasıl sahip çıktıysak, öyle sahip çıkmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet her kesimin coşkuyla kutlaması gereken bir değerimizdir. Ama en çokta, umudunu tarlasındaki buğday tohumuna ve baharın bir damla yağmuruna bağlamış çiftçilerimizindir cumhuriyet. Kömür karası yüzüne bulaşan ve cehennem misali yerin bin metre dibinde çalışan madenci kardeşlerimizindir cumhuriyet. Cumhuriyet, dikiş makineleri arasında ezilmiş emeği hiçe sayılmış, her gün cinayet haberleriyle uyandığımız kadınlarımızındır cumhuriyet. Cumhuriyet, üç kuruş maaşla geçinmeye çalışan emeklilerimizindir cumhuriyet. Cumhuriyet, umudu şifreli kopyalarla elinden alınmış öğrencilerimizindir cumhuriyet. Cumhuriyet, doğruları söylediği için, yandaş olmadığı için işinden atılan gazetecilerimizin hapis yatan aydınlarımızındır cumhuriyet.
Cumhuriyeti soluğu nefesi boğazına düğümlenen ezilenlerin emekçilerindir en çok cumhuriyet. O yüzden cumhuriyetimize sonuna kadar sahip çıkacağız ve sayamadığım herkesin toplumun her kesiminin sahip çıkması gereken en büyük değerimizdir cumhuriyet.
Şifreli kopyalarla ellrinden umudu alınmış gençlerimizden bahsettim. Cumhuriyet, daha kurulmadan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, marif kongresni yapıyor. Sakarya Savaşı'nın en yoğun geçtiği, en katı geçtiği zamanlarda marif kongresini topluyor. Kendisi de bu toplantıya başlangıç yapıyor. Orada aldığı karar, öğrencilere bir bütçe ayırıyor ve diyor ki, "Biz cumhuriyeti kuracağız, ama bu öğrencileri yurt dışında eğitim alması gerekiyor." Çünkü, savaş meydanlarında insanlar ölmüş, yaralanmış. Dolayısıyla, cumhuriyet fikrini düşünürken, o savaşın en kızgın zamanlarında, o savaşın en çetin zamanlarında öğrencileri yurt dışına yolluyor ve sene 1921.
Daha cumhuriyet kurulmamış. Sakarya Savaşı devam ediyor. O gönderdiği öğrenciler 1924'te geri dönüyorlar ve Kuzey Anadolu fay hattını tespit ediyorlar. Bir sürü bilimsel araştırmalara Türkiye o zaman Türkiye Cumhuriyeti daha kurulmadan ev sahipliği yapıyoruz.
Atatürk 1921'de o savaş zamanı, savaşın devam ettiği zamanlarda yurt dışına gönderdiği öğrencilerle o gençlerle cumhuriyeti kuruyor.
Bugün neyden bahsediyoruz; umudu şifreli kopyalarla elinden alınmış öğrencilerimiz diyoruz. Genç kardeşlerimiz diyoruz. Hepimiz sonuna kadar cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Cumhuriyetimiz, bu topraklarda iki büyük devrim gerçekleştirdi. Bu topraklar çok kadim topraklar. Çok özel topraklar. Özellikle İstanbul, üç imparatorluğa başkentlik etmiş bir kent. Birinci büyük devrimi, 12. ve 13. yüzyılda Hacı Bektaşi Veliler, Yunus Emreler, Hacı Bayramı Veliler Anadolu aydınlanmasını gerçekleştirerek gerçekleştirmişlerdir. Bu topraklarda, ikinci büyük devrimi ikinci büyük aydınlanma devrimini de Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti ilan ederek gerçekleştirmiştir bu topraklarda.
Şimdi bize düşen, umutsuzluklarımızı bir kenara bırakıp, önümüze hangi engel gelirse gelsin, hangi olumsuz tablo gelirse gelsin, önümüzdeki dönemde cumhuriyetimizi demokrasiyle buluşturacağız. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız ve üçüncü büyük devrimi bu topraklarda hep beraber sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz ve geleceğe yürüyeceğiz.
Hepimizin umudu cumhuriyet. Bugün görev yaptığımız yerlerde görev yapabilmemizin temel motivasyonu temel kaynağı cumhuriyetimiz. Anadolu'da kara lastiğiyle okula gidip gelen bütün çocukların bugün devlet kademelerinde görev yapması, öğretmen olması, kaymakam olması, vali olması, belediye başkanı olması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması, cumhurbaşkanı olması hep bu cumhuriyetin sayesinde.
Dolayısıyla, bu cumhuriyeti yaşatmak hepimizin boynunun borcu olmalıdır. Bugüne kadar nasıl yaşattıysak, bugüne kadar nasıl sahip çıktıysak, aynı bugün Dolmabahçe'den başlayıp buraya kadar yüzbinlerce insanla nasıl yürüdüysek bundan sonrada bu değerlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız.
İyi ki varsınız, iyi ki burada bizimlesiniz. Yaşasın cumhuriyet. Beşiktaş demek, demokrasi demek. Beşiktaş demek, özgürlük demek. Beşiktaş demek, hürriyet demek. Beşiktaş demek, cumhuriyet demek. Beşiktaş demek, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk demek. Hepinizi en derin sevgi saygılarımla selamlıyorum. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!"
Akpolat, "Beşiktaş, Cumhuriyetimizin 100. yılını gururla selamlıyor! Cumhuriyetimizin 100. yılında coşku dolu bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması için Ortaköy Meydanı'nda kızlarım Duru ile Deren ve İlçe Başkanımız Alican Şen’in katılımıyla usta sanatçı Edip Akbayram'ı ağırladık ve on binlerce yurttaşımızla birlikte, tarihimizin bu büyük anını coşkuyla kutladık." dedi.
‘’Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’’, ‘’Hasretinle Yandı Gönlüm’’ parçalarıyla konsere başlayan ünlü sanatçı Edip Akbayram, ezgileriyle gecenin ilerleyen saatlerine kadar Beşiktaşlılara unutulmaz bir gece yaşattı.
Editör: Buğurcan Baştuğ
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.