CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Edinilen bilgilere göre; Özel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
- Birileri esas meselelerin konuşulmaması gayretinde. (Bahçeli'ye) Kızıp da söylese bir şey değil. Prompter'dan okuyor, dünden hazırlamışlar. Devlet Bey camdan okuyor, camdan bu kadar hakaret olunca bunun bir vazife olarak görüldüğü belli. İkisinin de Prompter'ının kablosunu takip edince Saray'daki bir odaya çıkıyor. Biz onlara rağmen memleketin gerçek sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz. Onlar istedi diye kavga edecek değiliz, seviyesine inecek değiliz. Mazallah çıkarken vurgun yeriz. Bizim derdimiz mutfaktaki yangın, emekliler, asgari ücretliler...
- Emekliden almış saray danışmanına vermiş, asgari ücretliden alıp 3-4 maaş alıp doymayanlara vermiş... CHP gurubu 17 bin TL'ye el kaldırdı. Bizim grubumuz yetmez ama 17 bin lira olsun dedi. Onlar 10 bin yeter dedi. Sizlere helal olsun, milletmiz görüyor. Devam edin arkadaşlar, doğrulardan yana el kaldırmaya, emekçiden, emekliden yana el kaldırmaya devam edin. Millet kendisinin yanında olanı da emeğini sömürüni de görüyor. Millet kendisini aç-sefil bırakanlardan, sandıktan oy alıp Meclis'te sırtına dönenlerden hesap soracak.
VERGİDE ADALET TALEBİ
- Saray'ın günlük maliyeti 33.6 milyon TL. Bir günde harcıyolar. Saatlik 1.4 milyon, dakikalık 23 bin TL harcıyorlar. Bir asgari ücreti 40 saniyede tüketiyor. Emekliye verdiği 10 bini sarayda 27 saniyede harcıyorlar.
- Asgari ücret vergi hesabına katılıyor. Biz kanun tekliflerini Meclis'e sunduk. DİSK'in talebini CHP olarak sahipleniyoruz, vergide adalet istiyoruz. DİSK'i ve mücadelesini sahipleniyoruz.
ÇAY-SİMİT HESABI
- Yola çıkarken dedi ki 'Benim hesabım simi-çay hesabı'... O zamanlar bir ailenin gelirinin yarısı yetiyordu. Ankara'da simit 10 lira. 1 Nisan da yine 15 lira emin olun. Erdoğan'ın sinirli telefonuyla zammı geri çektiler. Çay 15 lira, toplam 25 lira. Aile beş kişilik. Neden beş kişilik. Tayyip Bey'e inanıp üç çocuk yaptılar...
- 1 öğün 125 TL, üç öğün 375, 30 gün 11 bin 250 TL. En düşük emekli maaşı 10 bin TL. Eyy Erdoğan diyordu ya Ecevit'e 'Sende hiç utanma yok mu?' Eyy Erdoğan çay-simit hesabı ortada 'Sende hiç utanma yok mu?'
CUMHUR'A DEM YANITI
- Büyük zamlar yerel seçimden sonra kapıda... Erdoğan aldığı yetkiyle 18 liralık mazotu 42 lira yaptı. Bir tane cümleleri var. DEM DEM DEM. DEM diyerek seçim kazanmanın, zamları gizlemenin hesabını yapıyorlar. Açsın, susuzsun ama bayrağı indirekler dediler verdi oyu. 18 liralık mazotu 42 lira yaptılar. Vatanın başına bir şey gelecek olursa bedelliye kaçmayıp cepheye koşacak biziz.
- Vatandaşa DEM diyorlar... Her partiyle ne kadar ilişkimiz varsa DEM ile de o kadar var. Bir bardak demli çaylarını içtik, geldiler demli çayımızı içtiler. Özel'in, CHP'nin DEM ile kamera önünde ilişkisi neyse odur. Milletin derdi DEM değil zam zam zam...
6 ŞUBAT DEPREMİNİN YIL DÖNÜMÜ
- Haftya grup salonu boş olacak. Deprem bölgesinde olacağız. Bu deprem 3 trilyon dolar vergi toplayan bir iktidarın 21. yılında yaşandı. Mazareti olmayan bir iktidarın döneminde yaşandı. Bu depremi 8 kez imar affı çıkaran, buradan 26 milyar lira gelir elde eden, depreme dirençli kentler için bu kaynakları kullanmayan bir iktidarın döneminde yaşadık.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Birileri bir yandan siyaseti kutuplaştırmanın, bize hakjaret ederek siyasetin gerginleşmesinin ve esas meselelerin konuşulmasını engellemeye çalışıyor.
Bunu Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından Devlet Bahçeli'nin bugünkü konuşmasından görüyorsunuz. Bu kadar hakaret olunca o hakaretlerin bir vazife olarak yerine getirildiği çok belli. Bu Meclis'te iki tane promter kullanılıyor. İkisinin kablosunu takip edin saraydaki bir odaya çıkıyor. Biz onların seviyesine inecek değiliz.
Bizim derdimiz emeklinin aylığı, yoksulların mutfağındaki tencere, pazardaki marketteki mutfaktaki yangın, asgari ücretlinin geçim seviyesi. TÜİK'in rakamları doğru değil ama o rakamlarla bile durumun ne kadar içler acısı olduğu görmek gerekiyor.
"DOĞRULARDAN YANA EL KALDIRMAYA DEVAM EDİN"
Geçtiğimiz hafta bir talebimizi söylemiştik. Emeklilerimizin en düşük maaşı en az asgari ücret kadar olsun demiştik. Emekliye 17 bin lira olsun, ilerleyen dönemde 25 bin lira olsun diyen vekillerimize helal olsun. Onlara oy kaldıranlara da yazıklar olsun. İnançla gayretle devam edin. Doğrulardan yana el kaldırmaya devam edin. Emekçiden düşük gelirlilerden yana el kaldırmaya destek vermeye devam edin. Bu halk her şeyi görüyor. Sizin bu gayretiniz önünde sonunda sandığa gidince karşılığını bulacak.
"YAZIKLAR OLSUN"
En zengin yüzde 20 toplamın yarısını alıyor kalan yüzde 80 diğer oranı paylaşıyor. Yoksuldan almış zengine vermişler. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşı bugünkü asgari ücretti. Milletimiz görüyor. Emeklilerden oy alıp 10 bin liraya el kaldıranlara yazıklar olsun. Ama bu millet kendisini yoksul bırakanlardan hesap soracak. Ona sırtına dönenlerden hesap soracaktır.
Bir emekliye verdikleri 10 bin lirayı Saray'da 27 saniyede harcıyorlar. Bir dakikada harcadıkları para da 23 bin lira. Bir buçuk asgari ücret neredeyse. CHP servete zengine düşman değildir ama gelir adaletini gözetir.
Erdoğan yola çıkarken 'Benim hesabım simit çay hesabı başkasına bakmam' dedi. O güne baktığında verilen maaş simit çay hesabına göre 5 kişilik ailenin gelirinin yarısıydı. Bugün, Ankara'da bir tane simit 10 lira. Hafta içi 15 yaptılar, 'Seçime kadar yakarsın beni' demiş. 10 liraya geri aldılar. Tayyip beyin sinirli telefonu ile geri çektiler. Çay 15 lira toplam 25 lira. 5 kişilik bir ailenin 30 gün 3 öğünden 11 bin 250 lira oluyor. Tayyip bey hesap yaparken maaşın yarısını tutuyor diye 'Yazıklar olsun' diyordu. Şimdi en düşük emekli maaşı 10 bin lira.
"DEM DİYEREK SEÇİMİ KAZANMANIN HESABINI YAPIYORLAR"
Seçimden bu yana benzin 40 TL'ye çıktı, mazot 18'den 42 TL'ye çıktı. Yetkiyi verin kardeşinize diyen Recep Tayyip Erdoğan aldığı yetkiyle bunu yaptı. Bu sabah Devlet Bahçeli dün akşam Erdoğan... 1 cümleleri var DEM, DEM, DEM. Dem diyerek enflasyonu unutturmanın, zamları gizlemenin, seçimi kazanmanın hesabını yapıyorlar.
Her siyasi partiyle ne kadar ilişkimiz varda DEM Parti ile de o kadar ilişkimiz var. İçtiğimiz bir bardak demli çay. Mecliste oturup aynı masada yemek yerler, şakalaşırlar kamera önüne çıkınca sahtekarlığa başlarlar.
Bahçeli DEM diyor, Tayyip Bey zam yapıyor. Sayın Bahçeli milletin derdi DEM değil, zam.
"DEPREM BÖLGESİNDE OLACAĞIZ"
Bu saatlerde biz burada yokuz. Haftaya 6 Şubat. Büyük depremin yıldönümü. Biz haftaya 50.783 resmi kayıtlara göre vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen büyük depremin yıldönümünde önceki CHP grubu olarak, bütün parti yöneticilerimizle deprem bölgesinde olacağız.
Bu deprem 3 trilyon dolar vergi toplayan bir iktidarın 21 yılında yaşandı. Ülkeyi tek başına yöneten yani mazereti olmayan imkanları tam olan bir iktidar döneminde yaşandı. Kendisinden önceki dönemi depreme hazırlık yapmadılar diye eleştiren 8 kere imar affı çıkarıp 26 milyar gelir elde eden ama depreme dayanıklı kentler yaratmak için değil kendi iktidarı için kullanan bir iktidar döneminde yaşandı.
Ben depremden sonra hemen yola çıktık. Akşam vakti deprem bölgesine vardık. Malatya Doğanşehir'e sonra da Kahramanmaraş'a gittim. Ömrüm boyunca rüyalarımdan çıkmayacak manzaralar gördüm.
"EN AĞIR BEDELİNİ YOKSULLAR ÖDEDİ"
Bunun bir daha yaşanacağını biliyoruz ama afete karşı dirençli kentler yaratmak iktidar partisinin görevidir. Biz o süreçte depreme hiç hazırlık olmadığını gördük. İlk 1 hafta içinde inanılmaz bir koordinasyonsuzluk gördük. İlk 1 saat içinde inanılmaz bir kibir ve korku gördük. Belediyelerden gelen yardımlarda muhalefet partilerinin engellendiğini, dışarıda bekletildiğini gördük. Darbe paranoyasıyla koca orduyu içeride tutup 10 binlerce canın enkaz altında öldürüldüğünü gördük. Bunları hatırlatmakta fayda var. Ecevit hükümetine 3 gün oldu çadır dağıtmıyorsun diyenlerin Hatay'da 35. gün çadır dağıtamadığını gördük. Kendi imtihanlarıyla sınandılar ama en ağır bedelini yoksullar ödedi.
Millet yardım beklerken milletin telefonuna İBAN gönderdiler. Çadır yok derken Kızılay'ın çadır sattığını öğrendik. Asrın felaketi dediler ama asrın ihmali ile milleti baş başa bıraktılar.
8-9-10 Şubat'ta yaptığı açıklamalarda Erdoğan 'Yıkılan tüm konutları 1 yıl içinde teslim edeceğiz' dedi. 650 bin konut ihtiyacı var 1 yıl içinde 319 bin konut inşa edeceğiz dedi. 1 yıl haftaya doluyor. 1 yılda temeli atılan konut sayısı 250, teslim edilen 47 köy evi var. Ama haftaya konut teslim edeceğini söylüyor. Gelecek hafta 46 bin teslim edecekmiş. Gerçekleşme oranı yüzde 7. Bu sözleri takip etmek bizim boynumuzun borcudur.
Bu evler yapılmayınca ne oluyor? 1,5 yaşında Doğa, İsacan ölüyor orada. Çadırda kimse kalmadı diyorlar, ölen şehidin bayrağını ailenin çadırına asıyorlar.
"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ NAMUSLUCA YÖNETİYORLAR"
Yerel seçimlere gidiyoruz. 25 yıl şehirlerimizi kötü yönettiler. Buna karşı 2019 yılında artık canına tak edenler İstanbullular dur dedi. Ankara'yı parsel parsel satan dinozor ticaretinden yolunu bulan anlayışa Ankara dur dedi. 11 şehirde israfa kent suçlarına dur dediler. O günden beri CHP ve Millet İttifakı hatta Türkiye ittifakı tarafından seçilmiş belediye başkanlarımız namusluca yönetiyorlar.
İstanbul'u Erdoğan belediyeciliği yönetirse 2 kat fazla parayla yarı yarıya iş yapıyor Arada 4 kat fark var. Meydan okuyoruz. Eskiden yağmur yağar Üsküdar göl olurdu. Pandemide İstanbul'da görülmemiş altyapı çalışması yapıyoruz dediler. Şimdi o kentlere geri dönmek istiyorlar. Haramilerin saltanatını yıktık ya şimdi haramiler geri dönelim mi diyorlar. Bütün elimizdeki büyük şehirlere söylüyoruz elinizdekine çalışkan belediye başkanlarına sahip çıkın.
Biz bütün vatandaşlarımızı Beşiktaş'ta, Karşıkaya'da, Nilüfer'de ağırlayamayız ama bütün vatandaşlarımız kendi şehirlerine çalışkan CHP belediyelerini getirebilirler.
"BİR ELİ CHP'Lİ BELEDİYELERİN ÜZERİNDE"
Bugüne kadar 900e yakın aday açıkladık. Seçime giren bütün partiler içinde en üst rakam. CHP geç kalıyor tezine kimse kulak vermesin. Rakiplerimiz yarı rakamlarda. Eskişehir'de vefalı bir vedayı hep birlikte gerçekleştirdik. Bozkırın ortasında terk edilmiş bir şehri bir Avrupa kenti haline getiren, 1 milyon turist ağırlayan kenti yaşatan Yılmaz Büyükerşen konuştu ben ağladım. Ben konuştum o ağladı. Ayşe Ünlüce başkanımıza gözü arkada kalmadan o şehri teslim etti. Yılmaz hoca bir odada anılarını mı yazacak sanıyorsunuz? Hocanın bir eli Eskişehirli belediyelin üzerinde bir eli CHP'li bütün belediyelerin üzerinde. Kendisi CHP'li belediyelerin hizmetlerinin ortaklaştırıldığı kurulda belediyelerimizi baş koordinatörü.
Kadınların başının üzerinde camdan tavan var. Gençler ve kadınların iddialarının arkasında ben varım. Belediye Meclislerinde kota koyduk, ama pencere sistemini de hayata geçirdik. Kadınlara aday olun arkanızda biz varın dedik. Değişim nasıl olacak diyenlere dün açıklanan İzmir listesine baksın değişim orada. Yaş ortalaması 46, 12'si 40 yaş altında. 9'u kadın. İzmir'in en büyük ilçelerine kadın aday koyduk. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Karşıyaka'da 5 yıl görev yapan Cemil Tugay'ı görevlendirdik hayırlı uğurlu olsun."
Editör: Haber Merkezi
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.