Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Libya’ya gönderilmesi konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki veren tezkere, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı tezkerede, TBMM’den “Libya’daki gayrimeşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye’nin Libya’daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek, TSK’nın gerektiği takdirde Türkiye sınırları dışında harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi” için Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi istendi.
TBMM, bütçe görüşmelerinin ardından 7 Ocak Salı gününe kadar çalışmalarına ara vermişti. Libya’nın Türkiye’den resmen askeri destek istemesi ve bölgede yaşanan gelişmeler üzerine tezkere mesaisi öne çekildi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Genel Kurulu’nu 2 Ocak Perşembe olağanüstü toplantıya çağırdı. Şentop çağrı yazısında, “30 Aralık 2019 tarihinde Meclis Başkanlığımıza sunulan 3/1044 esas numaralı Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin görüşülmesini teminen, Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddelerine göre Genel Kurulun toplantıya çağrılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu sebeple 2 Ocak 2020 Perşembe günü saat 14.00’te Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nu toplantıya çağırıyorum” ifadesine yer verdi.
Tezkere gerekçelerinde şu ifadeler yer aldı:
Libya Siyasi Anlaşması kapsamında oluşturulan Ulusal Mutabakat Hükümeti, BM Güvenlik Konseyinin 2259 (2015) sayılı Kararı uyarınca uluslararası toplum tarafından Libya’yı temsil eden tek ve meşru hükümet olarak tanınmaktadır. BM Güvenlik Konseyi’nin 2259 (2015) sayılı Kararı, Libya Siyasi Anlaşması’nın uygulanması ile Ulusal Mutabakat Hükümeti dâhil söz konusu Anlaşmada atıfta bulunulan Libya kuruluşlarının desteklenmesinin yanı sıra üye devletlere Anlaşmada yer almayan ve meşruiyet iddiasında bulunan paralel kuruluşlara desteğin ve bunlarla temasın kesilmesi için de çağrıda bulunmaktadır.
Libya Siyasi Anlaşması’nda yeri bulunmayan, bu çerçevede hem ulusal hem uluslararası bakımdan gayrimeşru bir nitelik taşıyan sözde Libya Ulusal Ordusu’nun 4 Nisan 2019 tarihinde başkent Trablus’u ele geçirmek ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni devirmek hedefiyle başlattığı saldırıları yoğunlaşarak ve genişleyerek devam etmektedir. Libya’da çatışmaların sona erdirilmesi, ateşkes sağlanması ve siyasi sürece geri dönülmesi amacıyla yürütülen diplomatik çabalara rağmen, sözde Libya Ulusal Ordusu, dış güçlerden de aldığı destekle saldırılarını sürdürmektedir.
Bu gelişmeler, Libya’ya ilaveten Türkiye dâhil tüm bölge için de tehdit oluşturmaktadır. Sözde Libya Ulusal Ordusu’na bağlı unsurlar, Libya’da faaliyet gösteren Türk şirketleri, Libya’da ikamet eden Türk vatandaşları ile Akdeniz’de seyreden Türk bandıralı gemiler gibi Türk çıkarlarının hedef alınacağı yönünde açıklamalarda bulunmaktadır. Sözde Libya Ulusal Ordusu’nun saldırılarının durdurulmaması ve çatışmaların yoğun bir iç savaşa dönüşmesi halinde Türkiye’nin gerek Akdeniz havzasındaki gerek Kuzey Afrika’daki çıkarları da olumsuz yönde etkilenecektir.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, tüm bölgeyi etkileyebilecek, Libya’nın bütünlüğü ve istikrarına yönelik tehditler, DEAŞ, El-Kaide ve diğer terör örgütleri, yasadışı silahlı gruplar ile yasadışı göç ve insan ticaretiyle mücadelede Türkiye’den askeri destek talebinde bulunmuştur.
Türkiye’nin milli çıkarlarına yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri almak, Libya’daki gayrimeşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye’nin Libya’daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek, kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, Libya halkının ihtiyacı olan insani yardımları ulaştırmak, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti tarafından talep edilen desteği sağlamak, bu süreç sonrasında meydana gelebilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanı’nca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerektiği takdirde Türkiye sınırları dışında harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesi hususunda gereğini bilgilerinize sunarım.”
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.