Ekrem İmamoğlu: Şimdiki moda İBB'ye ve bana saldırmak

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Aksaray Sanat Meydanı ve Zeminatlı Otoparkı’nın temel atma törenine katıldı. İstanbul’un kalbi olarak nitelediği alanda gerçekleştirecekleri proje hakkında bilgiler veren İmamoğlu dünyada eşi benzeri olmayan Fatih ilçesinin yıllardır ihmal edildiğine, kaderine terk edildiğine dikkat çekti.

Edinilen bilgilere göre; Eskiden İSKİ Genel Müdürlük binasının bulunduğu alana yapılacak meydan projesinin yarışma ile belirlendiğini söyleyen İmamoğlu “Ahşap dokusuyla, çağdaş mimarisiyle, meydan kavramını  korumasıyla, ağacı ve yeşili de buraya taşıyarak çok özenli bir saha oluştu” dedi. İmamoğlu, Tarihi Yarımada’da gerçekleştirdikleri Aksaray Meydanı,  Beyazıt Meydanı, Sarayburnu, Eminönü Meydanı, Ordu Caddesi yayalaştırma çalışması, Yenikapı’daki otogarı kaldırma çalışmaları, Bulgur Palas restorasyonu, Yedikule Gazhanesi, Bukeleon Sarayı’nı anlattı.

Kara surlarının yaklaşık 7 kilometresinin 2-3 km’lik kısmını temizlediklerini anlatan İmamoğlu “30 yıldır içine çöp doldurdular. Biz çöpleri temizlerken yandaş medya ‘çöpü doldurdular, kaldırıyorlar’ diye haber yaptılar. Allah'tan korkun. Binlerce kamyon çöpü o iki sur arasından temizledik, temizlemeye devam ediyoruz” dedi.

"ONLARIN DA MUSLUK TAKMALARINI ALKIŞLIYORUM"

İmamoğlu, bazı kesimlerin tarihi çeşmeleri restore etmelerini küçümsediğini de hatırlatarak “Hatırlarsanız bir çeşme restorasyonuyla oradan su akıtmıştık. Aklı kesmeyen bir grup bizi ‘musluk takmakla’ komikleştirerek sözüm ona halka servis etmeye kalktılar. Şimdi görüyorum ki  yine İstanbul'un ihmal edilmiş noktalarında devletimizin başka kurum ve kuruluşları da harekete geçiyor. Bizi mutlu ediyor. Yani tarihten bu yana eskitilmiş, yok sayılmış su akıtılmamış  çeşmelere onların da musluk takmalarını buradan alkışlıyorum. Ama adı valilik ama başka kurumlar olsun. Çünkü güzel bir şeydir, önemli bir şeydir. Atamızın mirasına, geçmişimizin mirasına medeniyetin bugün bize bıraktığı o mirasa başka bir isim aramaya gerek yok. Gerçekten bu çabayı göstersinler. Bunlar özenli işler” diye konuştu.

Bu çalışmaları gerçekleştiren İBB Miras ekibini kuran eski genel sekreter yardımcısı Mahir Polat’a teşekkür eden İmamoğlu, Fatih belediye başkanlığı aday adaylığı için de başarılar diledi.

"OTOPARKLARIMIZA EL KONULDU"

İBB’nin otopark sayısının 127 bine çıktığını ifade eden İmamoğlu “Farklı kurum, kuruluşlar tarafından el konularak envanterimizin dışına itilen 36 bin de otopark sayısı var. İBB’nin geçmişte işlettiği otoparkları, devletin başka kurumları, ilçe belediyeleri meclis kararı vesaire üzerinden alınarak yine İstanbul'da otopark statüsüyle devam ediyor ama İBB envanterinden çıktı. Aslında biz 200 bine yakın  otopark hedefimize doğru yürüyoruz” dedi.

"ENGELLEMELERE RAĞMEN YAPTIK"

İstanbul'da bütçenin şeffaf şekilde kullanıldığına dikkat çeken İmamoğlu “Bütçeye el değmemesinin, hijyenik koşullarda bütçeyi yönetme ahlakının ne kadar bereketli bir bütçe sağladığını biz bu 5 yılda yaşadık. Bütün zorluklara, ekonomik sıkıntılara, pandemi dönemine,  yaşanan deprem sonrası ekonomik sıkıntı ve kısıtlılığa,  engellemelere yani normalde yurt içinde sağlayabileceğiniz imkan ve fırsatların bize sıfır oranında sunulmasına rağmen bu kadar iş üretmenin tek anlamı işte o bütçeyi bereketli hale getirme çabasıdır” diye konuştu.

"GÜVEN UNSURU OLMADAN SİYASET YAPAMAZSINIZ"

İBB’nin hızla devam eden metro çalışmalarına vurgu yapan İmamoğlu “Bu kadar işi, biz geldiğimizde tamamı durmuşken yapabilmenin, kaynak bulabilmenin ve bu noktada finans imkanlarını en üst seviyede İstanbul'a çekebilmenin altında yatan tek şey var.; güven duyulan bir yönetimiz. Şeffaf yönetimiz. Halka hesap veriyoruz. Halk bize güveniyor. Biz halka güveniyoruz. Halkımızla birlikte hareket ediyoruz. Dolayısıyla bütün dünya, bütün finans kuruluşları bize güveniyor.  Güven unsuru olmadan siyaset yapamaz, işi üretemezsiniz” dedi.

"16 MİLYON İSTANBULLU ÇATIR ÇATIR GÖSTERECEK"

İmamoğlu şunları söyledi:

“Bize eleştiri yapılacak mı? Tabii ki yapılacak. Yapıcı eleştiriler ya da gerçekten yaptığınız işe dair daha iyiyi yakalamak adına bize sunulan önerileri  dinliyor muyuz? Can kulağıyla dinliyoruz. Ama dikkat edin. Bize yönelik eleştirilerin tamamı, büyük çoğunluğu ne yazık ki belediyecilikle ilgisi olmayan millete tek bir fayda sağlamayan vakti geçmiş uyduruk siyasi yakıştırmalar, geçmişten bugüne defalarca sorgulayıp sorgulayıp, evirip çevirip ortaya koydukları işler. Olsun. Böyle bir dönem yaşanacak. Herhalde bu dönemin modası da ‘İBB ve onun başkanı Ekrem İmamoğlu'na saldırmak.’ Olsun o modayı görüyoruz. Onlara bu modanın tutmadığını, bu modanın modası geçmiş bir iş olduğunu 31 Mart’ta 16 milyon İstanbullu çatır çatır gösterecek. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? İş üretemiyorlar. İş üretecek kadroları kalmadı. Kimse onlarla çalışmak istemiyor. Bakın milletimize yüzümüz dönük. Biz neye güveniyoruz? Milletimizin aklına güveniyoruz. Ortak akla. Onlar neye güveniyor? Bir kişinin aklına güveniyorlar. Bir kişi. Kimdir o bilmiyorum ama bir kişinin aklına güveniyorlar. Bir kişinin iki dudağın arasından çıkan söze itibar ediyorlar. Biz de diyoruz ki ‘Biz 16 milyon insanımıza güveniyoruz."