Devlet Bahçeli: Siyasi kadavra

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 1 Ekim’de Genel Kurul çalışmalarına başlayan TBMM’de düzenlenen partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Edinilen bilgilere göre; konuşmasına Cumhuriyetin ilanının yüzüncü yılına atıfta buluna başlayan MHP lideri Bahçeli’nin konuşmasıdan satır başları:

* Türk Milleti önce Meclis açıp sonra devlet kurmayı başaran dünya üzerindeki ender milletlerden biridir.

* Gazi Meclisimizi kim yok sayıyorsa bir karanlık, bir kuraklık, bir çoraklık içindedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk harcı TBMM’de karılmıştır.

“TÜRKİYE’NİN GEÇMİŞİNDE VE GELECEĞİNDE ZİLLETE YER YOKTUR”

* Milli bir gururu 85 milyon Türk vatandaşı ile ortaklaşa paylaşacağız. 26 gün sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünü kutlayacağız. Türkiye bizim yer yüzü cennetimizdir.

* Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek yüzü, mimar başıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kronik sorunlara neşter vurduk. Cumhur İttifakı’nın umut olduğunu gösterdik. MHP ve Cumhur İttifakı güçlüyse vatandaşımızın karnı tok, başı dik, alnı açıktır. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü olduğu sürece demokrasi güvence altındadır.

* Türkiye’nin ne geçmişinde ne geleceğinde zillete yer yoktur. Dün ne söylemişsek bugün arkasındayız. Siyaseti dürüst, düzgün ve net bir şekilde yapmanın arayışından hiçbir zaman sapma göstermedik. İkinci el inançlara, ayağa düşmüş ezberlere, yıkıcı düşüncelere itibar etmemiz söz konusu değildir.

MİLLETİMİZ MİLİ İRADEYİ DESTEKLEDİ

* Milletimiz Cumhurbaşkanlığı seçiminde sağlam iradeyi destekledi. Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenerek Sayın Erdoğan’ı yeniden devletin başı olarak görevlendirdi. İkinci 5 yıllık döneme de demokratik olgunlukla geçildi. Söz de karar da milletin.

* Kılıçdaroğlu’nun milletin seçimine gösterdiği tepki faşist dürtülerin sonucudur. Seçimi yapan Türk milletidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçen Türk milletidir, bunun neresinde çarpıklık var? Bunun neresinde ahlaki boşluk ve meşrutiyet sorunu vardır. Kaynağı nedir?

“KURU SIKI ATAN SİYASİ KADAVRALARI…”

* ABD ve İngiltere’de FETÖ’cğülerle ittifak kurmak mı meşrutiyet, PKK ve HDP ile buluşmak mı meşrutiyet? YSP’ye melun söz vermek mi meşruiyettir? Kavala ve Demirtaş’a özgürlük istemek mi meşruiyettir? Kılıçdaroğlu anlatsın da dinleyelim. Kılıçdaroğlu’nun neresi ve hangi siyasi eylemi meşrudur?

* Türkiye’nin gözü başka, kaşı başka oynayan, yalancı köksüzlerin vaatlerine değil; canını dişine takıp çalışan devlet ve siyaset insanların ihtiyacı vardır. Cumhur İttifakı da dimdik ayaktadır. Kılıçdaroğlu işine baksın. Kaybettiği meşruiyetini nasıl kazanacağını hesap etsin.

* CHP yoldan çıkmıştır. MHP ve Cumhur İttifakı kurusıkı atayan siyasi kadavralarla polemik atacak kadar şaşkın ve şuursuz değildir. Milletimiz bu siyasi kötürümlere hak ettikleri dersi vermişti. Hâlâ kafaları anlamamış, bana mısın dememiş. Turpun büyüğü 31 Mart’ta çıkacak, hıyanetin defteri dürülecek.

“1 EKİM SALDIRISI TÜRKİYE’YE KARŞI YAPILMIŞTIR”

* 1 Ekim’de Emniyet Genel Müdürlüğü önüne kadar gelen teröristler saldırı girişiminde bulunmuşlardır. Terörü lanetliyorum. 1 Ekim saldırısı Türkiye’ye karşı yapılmıştır.

* Bu saldırıdan hemen sonra İçişleri Bakanlığı ekseninde maksatlı tartışmaların hedeflenmesi, bakanlar arası fitne üretilmesi arsızlık ve ahlaksızlıktır. Tescilli FETÖ’cülerin özellikle Sayın Soylu’ya iftira kuyruğuna girmeleri bazılarının da İçişleri Bakanı’nı kötülemeleri kurulan bir tuzaktır.

* Kamu görevlilerimizin itibarlarıyla oynanması çok tehlikeli sonuçlara sebebiyet verecektir. Vatan evlatlarına sahip çıkmak, üstlendikleri makamlarda sabit tutmak kaçınılmaz bir gerekliliktir.

* Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek çok zordur. 15 Temmuz’dan sonra vatana ve millete hizmet eden evlatları darıltırsak, küstürürsek ihtiyaç hasıl olduğunda ararsak bulamayız.

* Terörle mücadelede deneyim kazanmış, kendisini vakfetmiş kim varsa başımızın tacıdır. Onların üzülmesi çok sakıncalıdır.