Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin İdlib kenti ve çevresinde inşa ettirilen briket evlerin teslim töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin Suriye’de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekâtlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejimizi, gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle destekliyoruz” dedi.
T.C. Cumhurbaşkanlığı'ndan edinilen bilgilere göre; İdlib’te çok anlamlı bir tören vesilesiyle bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyindeki güvenli bölgelerde yıllardır çadırlarda yaşayanların hayat şartlarını bir parça da olsa düzeltmek için 250 ayrı noktada inşa edilen briket evlerin resmî açılışını yaptıklarını söyledi.
“BRİKET EV SAYISINI TOPLAMDA 100 BİNE ÇIKARACAĞIZ”
İçişleri Bakanlığı AFAD koordinasyonunda yürütülen yardım kampanyası ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle başlattıkları 77 bin briket evin 57 bin 306’sını tamamladıklarını, kalanların inşası ve hazırlığının sürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu evlerin camisi, okulu, sağlık merkezi, fırını, sosyal tesisi ve çocuk parkıyla eksiksiz birer yaşam alanı olarak tasarlandığını ve inşa edildiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşası biten evlere şu ana kadar 50 bin ailenin yerleştirildiğini ifade ederek, “İnşallah briket ev sayısını toplamda 100 bine çıkaracak, dolayısıyla 100 bin ailenin şartlarını bir parça da olsa düzeltmiş olacağız. Briket evlerin burada oturacak Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu evlerin yapımında emeği geçen tüm kurumlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza, hayır sahiplerine, inşasında çalışan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kimse vatanını, evini, düzenini sebepsiz yere terk etmez. Kimse keyfi yere belirsiz bir geleceğe doğru yürümez. Böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara, sınır ve gönül kapılarımızı açmak, onlara her türlü desteği vermek bizim insanlık borcumuzdur. Medeniyetimiz de tarihimiz de bize böyle davranmamızı öğütlüyor. Biz, bu vazifemizi yerine getirmenin huzuruyla dünyanın karşısına çıkıyoruz. Bu huzur-u kalp ile Batılıların sergiledikleri ırkçı, ayrımcı, bencil, riyakâr tutumu yüzlerine vuruyoruz.”
“UKRAYNA’YA 100 TIR İNSANİ YARDIM MALZEMESİ SEVK ETTİK”
Mazlumlara bakarken sadece insan gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan devamında şunları söyledi: “Hiç kimsenin teninin, saçının, gözünün rengine, inancına, konuştuğu dile bakmadık, bakmıyoruz. Yardım için ayak bastığımız coğrafyaları doğal zenginliklerine göre de tasnif etmedik, etmiyoruz. Sadece insan, sadece mazlum, sadece mağdur görmek, bunun için harekete geçmemizi gerektiriyor. Bu anlayışla sadece Suriye’de değil, dünyanın pek çok yerinde yardım ve destek programları yürütüyoruz. Yıllardır Afrika’nın ve Balkanlar’ın pek çok yerinde zengin bir yelpazedeki faaliyetlerimizle dostlarımızın yanındayız.”
Afganistan’dan Pakistan’a, Bangladeş’ten Filistin’e, Yemen’den Ukrayna’ya kadar geniş bir coğrafyadaki insani yardım operasyonlarını kesintisiz sürdürdüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz haftalarda Afganistan’a içinde 5 bin ton insani yardım malzemesi olan 10 ayrı iyilik treni gönderdik. Ukrayna topraklarındaki savaş başladığından beri bu ülkeye 100 tır insani yardım malzemesi sevk ettik. Ciddi sıkıntılar yaşayan Lübnan’a, sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle 3 iyilik gemisi ulaştırdık. Suriye’nin çeşitli bölgelerinde toplamda yaklaşık 6 milyon insana ulaşan yardım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Velhasıl tüm mazlumların ve mağdurların yanında yer almak için var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin daha önce dünyanın millî gelirine göre en çok yardım yapan ülkesiyken, şimdi artık tüm alanlarda dünyanın en çok yardım yapan ülkesi durumunda olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Paylaşmanın, infakın bereketine inanan bir millet olarak, yaptığımız bu yardımların karşılığını, Rabb’imizin çok daha fazlasıyla bize ihsan ettiğine inanıyoruz. Tabii sadece mazlumların canlarını ve onurlarını kurtarmalarını sağlamak için kapılarımızı açmakla kalmadık, onların yeniden evlerine dönebilmeleri için de her türlü gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Türkiye’nin Suriye’de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekâtlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır.”
“1 MİLYON SURİYELİ KARDEŞİMİZİN GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞÜNÜ SAĞLAYACAK PROJENİN HAZIRLIKLARI İÇİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejilerini gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle desteklediklerini anlatarak, şöyle konuştu: “Briket evler bu adımlardan biriydi. Şimdi de ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz. Bu projeyi, ülkemizdeki ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hayata geçireceğiz. Azez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve Resualyn başta olmak üzere 13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje, bir hayli kapsamlıdır. Konuttan okul ve hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçları ile tarımdan sanayiye kadar kendi kendine yeterli tüm ekonomik altyapı, bu projenin içinde yer alacaktır. İnşallah Suriye’nin diğer kısımları da zaman içinde güvenli hâle geldiğinde, oralarda da benzer çalışmaları yürüterek, gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanan ve teslim edilen briket evlerin hayırlı olmasını, Suriye’nin en kısa sürede güven, huzur, istikrar iklimine kavuşmasını, herkesin evine, toprağına, işine kavuşmasını temenni etti.
Editör: Haber Merkezi
Haber Yorumları
Yorum Yazın
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.