Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları

Süper Lig'in 36. haftasında lider Beşiktaş'ın Sivasspor ile 0-0 berabere kaldığı maçın ardından spor yazarları yorumlarda bulundu.

Beşiktaş Medya Grup

Siyah-beyazlıların sahadan 0-0'lık eşitlikle ayrıldığı bu kritik mücadeleyi spor yazarları dikkat çeken sözlerle değerlendirdiler. Medyadan edinilen bilgilere göre; işte o yazılar... 

SİNAN VARDAR - KEYİFLER KAÇIYOR

Beşiktaş'ın Sivas'tan aldığı 1 puanı küçümsemiyorum ama takım iyi işaretler vermiyor. Sözüm size futbolcu kardeşlerim; şampiyonluğa bu kadar inanmışken son 3-4 maçtır takım keyfimizi kaçırıyor. Dünkü kötü futbolla Beşiktaş 2 puan kaybetmedi, 1 puan kazandı. Hazıra dağ dayanmaz! Aman dikkat! Şampiyon olmak isteyen bir takımın dün 90 dakikayı iki buçuk pozisyonla bitirmesi durumun vahimiyetini gösteriyor.

Kanatlar çalışmıyor. Hadi N'Sakala'dan alışkınız ama Larin ve Rosier de yokları oynadı. N'Koudou zaten zaman kaybı... Dakikalar geçtikçe oyun iyice düğümlenirken Sergen hoca baktı olmadı, son 20 dakikada Ghezzal ve Dorukhan'ın yerine Ljajic ve Gökhan Töre'yi oyuna sürdü. Böyle bir değişikliği eminim ki, Rıza Çalımbay beklemiyordu. Ama iki futbolcu öyle berbat ki, sürmez olaydı.

Aboubakar'ı bir kenara koyup, 'geçmiş olsun' dileklerimi ileteyim ama dün sahada iyi olan bir Ersin bir de Atiba vardı. Yapmayın beyler; ayıptır!.. Sivasspor; Başkan Mecnun Odyakmaz ve teknik direktör Rıza Çalımbay'la bütçesine ihanet etmeden harika işler çıkarıyor. Ahmet Oğuz dün dikkatimi çekerken, kaleci Ali Şaşal'ın yan toplarda ve topu oyuna sokarken gösterdiği beceriyi çok beğendim. Hakkını verelim, Sivas o kadar eksiğine rağmen galibiyeti kaçıran taraf oldu.

Beşiktaş'ın bundan sonra bir yenilgi kredisi kaldı. Takım yorgun, takım tanınmaz halde. Ve şampiyonluğun kaçmaması için bir an önce ayağa kalkmalı. Sergen Hoca sana inanıyoruz, top sende... Bu arada Hakem Fırat Aydınus harika bir yönetim gösterdi. Az düdükle bu güzel yönetimi alkışlıyorum.

TURGAY DEMİR - ATIBA SANTRAFOR!

Cyle Larin'i ön ortaya çekince iyi bir kanat forveti kaybettiğiniz yetmiyormuş gibi rakip ceza sahası önünde top tutmak, oyun kurmak mümkün olmuyor. Öyleyse kalan maçlarda orta saha oyuncularıyla bir çözüm üretmek şart. Benim önerim Atiba'yı önde kullanmak… Kanatlarda Larin ve Ghezzal, arkada Josef, Adem, Dorukhan önde Atiba… Beşiktaş yaklaşık 40 golünü ceza sahası içindeki organizasyonlarıyla atmış… Larin merkez santrafor oynadığı zaman bu tür organizasyonlar yapamazsınız. Atiba ile ne kadar olur bilinmez ama bundan iyi olacağı da neredeyse kesin...

Beşiktaş'ın Sivasspor gibi güçlü bir rakibe karşı tüm planlarını sıkı bir şekilde yaptığını söyleyemem. Aboubakar sakatlanabilir diye bekleniyordu zaten nitekim ağrı hissedince bıraktı… Bu şartlarda dört haftadır denenen Larin'i tekrar denemek doğru bir hamle değildi... Beşiktaş maçın genelinde oyuna hakim olsa da rakip ceza sahası civarında beklenen baskıyı kuramadı. Sivasspor beklemeyi ve kontrataklarla gol aramayı düşündü. Çok fazla da faul yaptılar… Bildiğim kadarıyla kendi rekorlarını kırdılar! Bu fauller doğal olarak Beşiktaş'ın oyununu bozdu…

Son bölümde Larin sakatlanınca Beşiktaş benim önerdiğim sisteme zorunlu olarak döndü… Ligin kalan bölümünde Abubokar'ın olmadığı maçlarda yeni fikirlere açık olmak gerek çünkü aynı şeyleri deneyip farklı sonuç beklemek akıllıca olmaz… Beşiktaş zorlu deplasmandan bir puanla döndü. En yakın rakibi Fenerbahçe ile arasındaki puan farkı üç-dört (ikili averaj) olarak netleşirken, Galatasaray'la aradaki fark da bugün belli olacak… Ligin boyu kısaldı… Yeni bir bakış açısıyla gol kısırlığına çare bulan bir Beşiktaş bu şampiyonluğu kimseye kaptırmaz.

REHA KAPSAL - GÖRÜNTÜ!

Siyah-beyazlılar son hafta sakatlığından dolayı oynamayan Aboubakar'ın dönmesiyle ideal kadrosuyla Sivas deplasmanında oyuna başladılar. Yalnız ilk 45 dakika hücum üretkenliği hiç yoktu. Hiçbir hücum oyuncusunun performansı ne bireysel, ne de grup halinde yeterli değildi. Sorumluluk almadılar, oyuna ağırlıklarını istedikleri kadar koyamadıkları gibi almadıkları sorumlulukla da rakip yarı alanda ve ceza sahası içinde hücum organizasyonları çok yetersiz kaldı. Bir de buna orta saha tercihi Sergen hocanın Atiba, Josef, Dorukhan olunca 3 tane defansif oyuncuyla oynamak isteyince buradaki sıkıntı daha da büyüdü.

Ljajic, ne kadar iyi olmasa da saha içindeki oyun görüşü olan, rakip yarı alanda takımı oynatabilecek ve takımını oraya yerleştirebilecek beceriye sahip bir oyuncu. Sergen hocanın yaptığı orta saha tercihi, rakip takımın orta sahası çok güçlü olup, topa sahip olup, oyuna hükmeder; topu rakipten kazanmak için de hem koşup mücadele eden, hem de ikili mücadelelerde üçlü bir ota saha tercihi yapabilirsiniz. Ama Sivasspor'un orta sahası bu özelliklere sahip bir takım değil. Aynı zamanda takım olarak da oynadıkları oyun; direkt hücuma çıkan, yeri geldiğinde orta sahayı da çok hızlı geçen, genel oyununda zaten ligde orta sahayı çok çabuk pas edip, direkt hücum yapan, o hızlı hücum ve geçişlerle de goller bulan ve gol pozisyonları üreten bir takım.

Sergen Yalçın'ın bu tercihine rağmen ilk devre Beşiktaş'ın pozisyonu yokken Sivasspor; Gradel, Erdoğan ve Yatabare'yle de üç tane de çok net gol pozisyonundan yararlanamadı. Bu yarattıkları pozisyonlar da hepsi direkt hücumlardan. İkinci yarı sakatlığından dolayı Aboubakar'ın çıkması, Nkoudou'nun oyuna girmesi, ondan sonraki süreçte Gökhan ve Ljajic tercihi oldu Sergen hocanın, ileriki bölümde de Mensah. Bütün o hücum oyuncularını kademeli olarak saha içine aldı. Ama Beşiktaş'ın özellikle bu sezon adından söz ettiren o güçlü oyunu yoktu saha içinde. Ne oyunun merkezinden, ne Ghezzal çıkıncaya kadar ve ondan sonra da kendi sağ koridorlarını da kullanamadılar. Daha tesadüfi, doğaçlama, bireysel oyuna döndü Beşiktaş adına.

Beşiktaş'ın özellikle ilk yarıdaki görüntüsüne göre ikinci yarıda biraz daha derli toplu da olsa bu sefer oyuna akıl koyamadılar. Beşiktaş son 2 maçta kaybettiği 4 puanla Fenerbahçe ve de Galatasaray'ı direkt yarışın içine ortak ettiği gibi saha içinde geçmişini arayan bir insan gibi Beşiktaş geçmişte oynadığı iyi oyunlarını arıyor. O zamanki oyunlarla şu zamanki oyunlar siyahla beyazlar kadar saha içinde farklılık yaratıyor. Ve saha içine istenilen; sürdürülebilir, konforlu oyunu oynayamamasının bir nedeni değil birçok nedeni oluşmaya başladı.

"Taktik, oyun ve oyuncu performansı ve de mental olarak geriye giden görüntüsüyle son haftalara girildiği gibi her maçın final olduğu maçlarda, daha kredisi olmayan maçlarda, saha içindeki birlik bütünlükten uzaklaşıp daha saha içinde kopukluk bireysellik ve de coşkusuzluk sayih-beyazlıların en büyük handikabı."