Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları
Spor yazarlarından Beşiktaş yorumlarını sizler için derledik.
Bilal Meşe Fanatik
Bir süredir Beşiktaş’ta kafama takılan bir soru var, yanıt bulması gerekir... Salih Uçan’la sezon başında sıkıntılı bir süreç sonrası 2+1 yıllık sözleşme yenilendi. Salih buna karşın yedek kulübesinden burnunu çıkaramıyor! Teknik patron Giovanni van Bronckhorst benzetme yerindeyse, ‘çanta’ gibi yanında taşıyor, olacak iş değil! Öyle durup dururken bir oyuncuyu savunmam, ancak Kartal’ın orta sahasında oynayanlara bakıyorum, asla aynı kefeye koymam! Örneğin Cher Ndour, Joao Mario ve Al Musrati... Salih Uçan üçünü de ikiye katlar, bu benim görüşüm! En azından orta alanda kazandığı toplarla tıpkı Gedson Fernandes gibi direkt kaleye giden bir oyuncu profilidir Salih Uçan, hem oyun kurar, hem de asistler yapar. Demem o ki, birileri gibi sağa sola topu vermez, kaptığı gibi üçüncü bölgeye gider, sorumluluktan asla kaçmaz. Futbolcuyu kaybetmek kolaydır, zor olanı onu kazanmaktır, küstürmeyeceksiniz! Ne dersin sayın Van Bronckhorst, Salih Uçan’ın sırası hala gelmedi mi?
Pes etme güzel adam Yıllardır şu mesleğin içindeyim, neredeyse yarım asır... Tayfur Havutçu, farklı renklerin saygı duyduğu ender oyunculardan birisidir. Benim penceremden adam gibi adamdır, büyüğüne, küçüğüne saygılıdır, benim de yakın dostumdur. Bu güzel adamın şu sıralarda müthiş manevi desteğe ve dualara gereksinimi var. Biliyorum ki, o güçlüdür, dualarımızla yeniden ayağa kalkacaktır. Sağlıklı günlerine döneceğini biliyorum, pes etme güzel adam, sana acil şifalar diliyorum, dualarım seninle, bilesin.
Montella hep geç kalıyor Önyargı kelimesi pek hoş görülmez bizim ülkemizde... Ne var ki önyargı illa olumsuzluk düşünceleri içermez. Bizim kulvarda, özellikle yabancı teknik adamlar konusunda sabırlıyımdır, beklerim, kantarımda tartarım. Olumlu ya da olumsuz düşüncelerimi de ortaya koyarım. Örneğin A Milli Takım hocası Vincenzo Montella... Performansı bence fena değil, ehh... Çok mu başarılı, hayır! Skor tabelasıyla ilgili değil, kadro tercihleri ve oyuncu hamlelerinde müthiş takıntıları var! Geldiği günden bu yana özellikle forvet konusunda farklı düşünüyorum. Evet, ay-yıldızlı takımda gol ayağı çok fazla. Siz deyin üç, ben diyeyim beş, doğru. Ancak futbolun bir gerçeği var, klasik forvetsiz oynayan takım eksik kalır, bunu bilir, bunu söylerim! Ya oyuncu hamleleri? ‘Atı olan Üsküdar’ı geçti’ ama ünlü hoca bunun farkında değil, geç kalıyor, geç! Karadağ mağlubiyetinde her şey ayan beyan ortada. NOKTA!!! Güzel sözler “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın...” - LEV TOLSTOY
Ali Ece Fanatik
Bazıları mutludur
Mert ve savunma ayağa kısa pasla oyun kuracağım diye adeta ateşle oynadı lakin aynı Mert süper bir kurtarışla itfaiyeci gibi hatasını telafi etti. Ateşin küllerinden Rafa Silva her zaman müthiş yaptığı hızlı driplinglerle golü hazırladı, taşıdığı topun ribaundunu Rashica-Svensson ikilisi Semih’e ulaştırdı ve genç golcü bir süredir performansı istikrarlı olmasa da neden Avrupa’nın önde gelen takımlarının halen radarında olduğunu kanıtlayan cinsten sıra dışı bir voleşata ile Beşiktaş’ı arasında erkenden öne geçirdi. İkinci gol yüzde 25 Beşiktaş kolektif hücum presi yüzde 75 şans eseri geldi. Skorun 2-0’dan 2-2’ye gelmesi ise Beşiktaş’ın Göztepe’nin en büyük hücum silahı olan duran toplara karşı gerektiği gibi hazırlanmamış olması. Hadi Göztepe başkanı Ankersen zamanında hocası ve kilit oyuncuları da Danimarkalı olan Brentford’daydı, İzmir’de de benzer dinamiklerle bir takım kurdu, farkında değilsin en azından bu sezonki özetlerde duran toplarda ne kadar etkili oluyor görebilirdin hocam.
Beşiktaş maçın başında sadece skor üstünlüğü kurdu, oyun üstünlüğü kuramadı. 59’da Ndour girene kadar Solet-Denis-Matsuki üçlüsü orta sahada büyük üstünlük kurdular. Sonrasında Beşiktaş oyunu dengeledi ama oyun üstünlüğünü 70’ten itibaren kurup gol pozisyonları üretebildi. Ancak o pozisyonları gole çeviremeyince bu kez Stoilov hoca Tijaniç hamlesiyle çok etkili bir kontratak oyununa döndü. Bir kez daha Masuaku’nun kademe hamlesindeki defansif yetersizliği ile birleşen Göztepe kontratağı İzmir ekibine 3. golü getirdi. Tijaniç bir kontrayı da kendi bitirdi ve maçın fişini çekti. Dün maçtan önce kendisini Beşiktaşlı olarak tanıtıp Beşiktaş’ın yenilmesini isteyenler vardı belki onlar mutludur. Göztepe’ye tebrikler, çok doğru bir yoldalar.
Sinan Vardar Fotomaç
Alkışlar Göztepe'ye
Süper Lig'in 13. hafta mücadelesinde Beşiktaş sahasında Göztepe ile karşı karşıya geldi. Daha oyunun 3. dakikasında Svensson'un ortasına Semih penaltı noktasının üzerinde harika bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu. Herhalde bu gol sonrası Montella'nın kulakları çınlamıştır. Semih'e şans vermedi, görmezden geldi ve santrforsuz oynayarak Türk Milli Takımı'nı başarısızlığa uğrattı. Gol sonrası Beşiktaş'ın baskısı rakibine hata yaptırdı ve 9. dakikada Bokele'nin kendi kalesine attığı golle Beşiktaş 2-0'lık üstünlüğü yakaladı. Fakat 12. dakikada bu sefer Bokele Beşiktaş ağlarını havalandırdı. 31. dakikada Göztepe'de İsmail Köybaşı'nın kullandığı taç atışı AlMusrati'den sekince Taha topla buluştu ve sonrasında Göztepe 2-2'lik beraberliği yakaladı. Göztepe ikinci yarıya yine hücum futbolla başladı. Beşiktaş sadece Göztepe'nin yaptığı hucümları engellemeye çalıştı. 59. dakikada ilk yarının en iyilerinden Emirhan taktik olarak kenara gelirken yerini Immobile'ye, bir türlü istenilen performansı sahaya yansıtamayan Al-Musrati'de yerini C. NDour'a bıraktı. 75 ve 78. dakikalarda Rashica ve Immobile ikilisi 3. gole yaklaşsa da pozisyonlardan sonuç çıkmadı. 82. dakika da Göztepe Fofana ile bulduğu pozisyonu gole çevirdi ve 3-2 öne geçmeyi başardı. Uzatmalarda skoru belirleyen 4. golü yine bir hızlı hücumda Tijanic attı ve Göztepe deplasmanda hak ettiği bir galibiyet aldı. Milli arada verilen 5 günlük izin herhalde Beşiktaş'ta büyük bir rehavete sebep oldu. Herkes bu skordan çok üzgün tabiki söylenecek çok şey var ama neyse. Herşeyin bir zamanı var. Uzun yıllardır futbol maçı izliyorum. Özellikle rakip sahada, deplasmanda bu kadar hücuma dönük bir futbol oynayan takım nadir görülür. Sevgili kardeşim Mehmet Sepil ve ortakları mükemmel bir takım oluşturmuşlar. Sürekli galibiyeti isteyen bir takım olmuş. Göztepe takımını kutluyorum ve uzun yıllar süper ligde çok daha başarılı işlere imza atacaklarına inanıyorum. Kalın sağlıcakla…
Güntekin Onay Fanatik
Son 3 maçta sadece 1 puan alan Beşiktaş dün evinde piyango gibi bir başlangıçla 10’uncu dakikada 2-0’ı buluyor ve maçı 4-2 kaybediyor. Bir futbol takımı düşünün sezona müthiş başlamış, ancak her geçen hafta geriye gidiyor. Hiç ilerleme yok! Sürekli geriye gidiş var. Saha içi organizasyonu top ayağında iken de top rakipte iken de yok. Topu ayağına alan kafasına göre oynuyor. Duran topları, kornerleri ne savunabiliyor ne de kullanabiliyor.
Fiziksel olarak da sürekli düşüş var. Çok belli ki bu takım sıkı çalışmıyor. Zaten milli arada bırakın maçı 5 gün izin yapmış bir takımdan bahsediyoruz. Öyle görünüyor ki Giovanni Van Bronckhorst çok rahat bir teknik adam. Ayrıca problem çözecek, kriz yönetecek biri asla değil. Al-Musrati’nin yürüyecek hali olmadığını. 3 stoperin arasında Semih Kılıçsoy’un tek başına yapamadığını 60’ıncı dakikada görebilmesi de eleştiri gerektiren diğer noktalar.
Trabzonspor, Gaziantep, Kasımpaşa, Başakşehir ve dün Göztepe... Beşiktaş bu maçların hepsini kazanabilirdi, kazanırdı da.. Ama tüm bu maçlarda kaybedilen puanların sorumlusu Giovanni Van Bronckhorst. Yanlış tercihleri ile 15 puan alacak iken sadece 3 puan aldı.
Beşiktaş’ta bu yönetim teknik adam seçmesin... Fernando Santos felaket bir tercih idi. Van Bronckhorst da olmadı. Daha kasım ayında zirve Beşiktaş için çok uzak. Maccabi maçı ve Fenerbahçe derbisine bakalım Hollandalı hoca ile mi çıkılacak?
Göztepe, genç, fizik kapasitesi yüksek, savaşçı bir takım. Teknik direktör Stanimir Stoilov, zeki bir teknik adam. Dün tarihi bir galibiyet elde ettiler Maçın hakemi Alper Akarsu’yu da beğendim.