Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları
Güntekin Onay
Enner Valencia canavarlaştı
Ekvadorlu başka seviye bir oyuncuya dönüştü.
Fenerbahçe, Kasımpaşa karşısında maça durgun başladı. Mamadou Fall’un konuk ekibi 1-0 öne geçiren golüne kadar bu tutuk görüntü devam etti. Enner Valencia’nın penaltı golünden sonra ritim bulan ve tempoyu artıran Fenerbahçe, Ferdi Kadıoğlu’nun şık asisti ve gecenin süper starı Enner Valencia’nın volesiyle henüz ilk yarı bitmeden 2-1’lik üstünlük sağladı.
KARiYERiNiN EN iYi SEZONU
Enner Valencia, başka seviye bir oyuncuya dönüştü. Kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. Her şeyden önce son derece diri ve etkili. Gollerin dışında da rakip savunmanın dengesini bozan bir oyun tarzı var. Ekvadorlu golcünün dışında dün Ferdi Kadıoğlu, Arda Güler ve Willian Arao iyi futbol oynadılar. Arda’nın ayağına top çok yakışıyor ve 3’üncü gol öncesindeki direkten dönen aşırtması harikaydı. Farklı bir oyun zekasına sahip Arda Güler bu şekilde süre aldıkça özgüvenini ve tecrübesini artırarak gelişecek.
KASIMPAŞA’NIN iŞi ZOR
Fenerbahçe dün aldığı farklı galibiyetle zorlu maç takvimi öncesinde moral buldu ve sezonun ilk bölümünden kesitler sundu. Kasımpaşa için ise ilk 15 dakika dışında olumlu bir çıkarım yapmak mümkün değil. Ne etkili hücum yapabiliyorlar, ne de savunma dirençleri var. Bu görüntüleriyle işleri kolay değil.
Bilal Meşe
Kartal vitesi beşe taktı
FIFA kokartlı Yaşar Kemal Uğurlu’dan başlamak istiyorum, çünkü bazen benim de sabrım taşıyor! Yahuuu faullerin bir tanesini doğru çalsan dişimi kıracağım, üstelik pozisyonların içindesin! Hangisini saysak, bir numara Aboubakar’a yay üzerinde Fer tarafından yapılan faul, burnunun dibinde, üstelik kritik bir noktada, yarım penaltı! Cavaleiro’ya yapılan harekete faul çaldın değil mi, Aboubakar’a yapılanın adeta fotokopisi gibi, ona niye yok! Hele Gedson’un topu rakibinden söküşüne faul çaldın, hadi oradan! Masuaku, Candeias mücadelesine beyaz noktayı gösterdin, öyle penaltı falan yok, iyi ki VAR devreye girdi de seni kurtardı! *** Neyse dönelim maça, Beşiktaş’ta üç cezalı sarıdan, biri kırmızıdan, Souza ve Ghezzal ise sakatlıktan yoktu. Bu handikapa karşın, Güneş hocanın sahaya sürdüğü onbir, belki Dele Alli nedeniyle eleştirilebilir. Ancak unutmayalım ki Güneş bu kadroyla yola devam edecek, her kötü performansı kızağa çekmeye kalksa, takım çıkaramaz! Kaldı ki Dele Alli’nin kumaşını biliyoruz, özgüven duygusunu kaybeden bir oyuncunun öne çıkması zordur. Ne var ki Alli, ilk yarıda müthiş bir oyun ortaya koyarken, ikinci yarıda da farkı üçe çıkaran gole imzasını attı, Güneş hocanın da yüzünü kara çıkarmadı. Bu oyunda kazanma arzusu, hırs, tempo birçok olumsuzluğu ortadan kaldırır, biliyoruz. Tribünlerin pozitif enerjisi sahaya müthiş yansıdı, Kartal tempoyu yükseltti, baskıyı da üst seviyeye çıkardı. Bu tip temposu yüksek oyunlarda savunmanızda önlemleri iyi alamıyorsanız, kalenizde tehlikeler yaşayabilirsiniz. Örneğin, Efecan ve Hassan’ın iki net gol pozisyonunda Mert müthiş başarılıydı. Oyunun kontrolü Kartal’ın elindeydi ama bu iki pozisyona hangi pencereden bakacağız? Hakemin bu yarıda tek doğru kararı Cenk Tosun’un düşürülmesine çaldığı penaltıdır, diğerleri çöpe! Cenk Tosun, penaltıyı gole çevirirken, kaçırdıkları da yok değil, olsun canı sağolsun, gemisini kurtaran kaptan oldu. *** Forvetlerin kaderidir, bazen en basitini kaçırırsınız, bazen de en zoru gole çevirirsiniz. Gedson’un harika ara pasına savunmanın arasından sıyrılan Cenk soluyla müthiş vurdu, farkı ikiye taşıdı. 59’da Alanyaspor’un savunma hatasından iyi yararlanan Dele Alli, düşerken topa dokundu, meşin yuvarlak çizgiyi geçti, fark üçe çıktı. Valla, kaleci Mert’e helal olsun ikinci yarıda da tehlikelere tecrübesiyle set çekti, maşallah nazır değmesin! Güneş hocam, şu savunmacıları bir uyarsan, ofansa çıkarken, arkayı boş bırakmasınlar, baksanıza Mert kurtarmaktan yoruldu. Necip’in bir şutunun da direkten döndüğünü de anımsatalım. Evet, Kartal gaza bastı, vitesi 5’e taktı, zirveye gözünü dikti, firesiz yoluna devam ediyor, savaşıyor, kazanıyor, eksiklerine karşın, alkışı da hak ediyor.
Fatih Doğan
Ismael ve Kuntz'a selam!
Futbolseverler iyi mücadele, güzel oyun ve gol kadar hikâyeleri de seviyor. Cenk ve Aboubakar'ın golden sonra havada çarpışarak yaptıkları sevinç, tribünlerde yarım kalmış bir hikâyenin yeniden yazılmaya başlaması etkisi yaptı. Şenol Güneş, 5 önemli oyuncusu eksik olmasına rağmen evinde ofansif, iddialı bir kadro sahaya sürdü. İleride Aboubakar, sağda Muleka, solda kaptan Cenk ile arkalarında Dele Alli ve Gedson'la önde basan, agresif bir Beşiktaş sahadaydı. Valerien İsmael'in 3-5 dakikalık sürelerle törpülediği Cenk Tosun, yüzüne bakmadığı Mert Günok, son 3 haftasında oynatmadığı Gedson'la Beşiktaş, dün de yükselmeye devam etti. Kendi kazandırdığı penaltıyı gole çeviren Cenk, Gedson'un pasında attığı muhteşem ikinci golle adeta meydan okudu: Galatasaray'ın İcardi'si varsa, Beşiktaş'ın ve Türk Milli Takımı'nın Cenk Tosun'uvar! Değerini anlamayan İsmael ve Kuntz'a selam olsun! "Takım Aboubakar'ı bekliyormuş!" diyeceğim ama aylardır verilen emeklere saygısızlık olur. Aldığı süreye göre en çok asist, gol ve pozisyon üreten Cenk'e, Süper Lig'deki 'en iyi 8 numara performansına sahip' Gedson'a, 1.5 aydır Dele Alli üzerinde psikolojik motivasyon stratejileri üreterek hazırlayan ve golle tanıştıran Şenol Güneş ve ekibinin emeklerine haksızlık olur. VAR'dan gelen iki uyarıyla hakem Yaşar Kemal Uğurlu'nun Aboubakar'ın golünü ofsayt kartıyla iptali de Alanyaspor lehine verilen penaltının iptali de doğruydu. Beşiktaş dün sadece Alanya maçını değil seyircinin kalbini ve şampiyonluk tezahüratlarını da kazandı.
Cem Dizdar
Verimli oynayıp kazandı
Skordan bağımsız olarak söylenirse, beceremeseler bile iki takımın da oyunda kalmak istediği ancak beceremediği bir ilk yarı izledik.Hücum girişimleri sınırlı kalınca savunmalar ‘’fevkalade’’ görünmüş olabilir mi? Olabilir ama öyle değildi. Kale önü aksiyon sayısı düşüktü. Yine de, lig ortalaması düşünüldüğünde iki takımın niyetinin ‘’Gol’’ olduğu açıktı. Beşiktaş rakibine göre daha çok çalışıp, arayan taraf görünümündeyse de esasen beklenenler ikinci devre gerçekleşti. İkinci devreye Beşiktaş, son haftaların en işlevsel oyuncusu Gedson’un pasına tavana vuranCenk Tosun’la girince maç çözüldü! Lakin Beşiktaş’ın en kararlı hattı orta sahası olunca arkadan oyun kurmasıyla tanınan Alanya, sınırlı sayıdaki hücum girişimlerinde gelip gelip duvara vurup döndü. Ardından tam da en çok çalıştığını sandığı dersten ‘’çaktı’’! Geriden çıkarken yine yakalanınca maç bir anda 3- 0’a geldi.
Neredeyse pozisyon vermediler
Geriden oyun kurma, kurabilenler için önemli çözümlerden biridir. Ancak rakip için de fena olmayan bir ders çalışma konusudur! Beşiktaş maçı ‘’önde baskı’’yla çözmüş diye düşünülebilirsiniz ama sanki maç ‘’Antalya maçı geriden kurarken Beşiktaş’ın ön oyuncularının baskısından gereğinden fazla korktuğu için epeyce bocaladı’’ demek daha doğru gibi! Beşiktaş zorlu görünen bir maçı sahaya doğru yayılıp, gücü oyunculara eşik bölüştürecek bir düzenle kazandı. Bir ikisi hariç pozisyon vermedi desem yeridir. Alanya için ise pozisyon almadı desem o da yeridir ama bu da, üç gol atmış fazlaca haksızlık olur, değil mi? Beşiktaş oynamaya çalıştıkça, fırsat buldu, bulduklarını da verimli kullanıp maçı kazanmayı bildi.
Turgay Demir
Simyacı
Beşiktaş özgüven kazandıkça başkalaşıyor. Yakalanan galibiyet serisi tesadüf değil, aksine çok çalışmanın eseri. Şenol Güneş elindeki her oyuncunun neler verebileceğini tespit ettikten sonra sabırla bekliyor. Sonra bir bakıyorsunuz gümüş, altın olmuş. Bildiğin simyacı Şenol hoca... Futbolun simyacısı. Alanyaspor karşısında istediği gibi oyunu kontrol eden, müthiş bir ön alan baskısıyla rakibi bunaltıp hataya zorlayan, dönen her topa en az üç kişiyle koşan bir Beşiktaş izledik. En başta Kartal'ın orta sahası müthiş oynadı. Taraftarın çıldırtan desteğiyle her pozisyonda bir hamle daha fazla yapmak için kendilerini parçaladılar. Gedson, Salih Alanyaspor'a nefes aldırmadılar. Tayfur bir sağbekten çok daha fazlasıydı. Aboubakar gelirse hem oynar, hem oynatır demiştik. H H H Kamerunlu'nun öndeki etkinliği Cenk'in çok daha rahat pozisyon bulmasını sağlarken, arkadaki Dele Alli'ye de klasını konuşturabileceği boş alanlar sağladı. Attığı enfes golün ofsayta kurban gitmiş olması talihsizlik, o pozisyonda, öyle bir vuruşu ancak Aboubakar yapardı! Gerçekten durdurulması çok zor bir oyuncu. Delle Alli bir başka parlayan yıldızdı dün gece. İngiliz, hem gol attı, hem de klas hareketleriyle gözlerimizin pasını sildi. Ve Tosun Paşa... Abu, stoperleri oyalarken Cenk Tosun istediği boşlukları bulup harika hamleler yaptı. Attığı iki golle maçı kotarırken yerine göre arkadaşlarını da pozisyonlara soktu. Beşiktaş galibiyet serisini sürdürüyor. Geçen maç sonrası da söylediğimiz gibi Kartal Tam Gaz hedefe gidiyor. Elde var beş! Darısı gelecek haftalara...
Ali Ece
Güneş ve kuantum enerjileri
Geçen hafta Kayserispor’un stoperlerinin ilk oynadığı adama karşı presi başlatan Beşiktaş bu kez Farioli’nin daha fazla sayıda ayağa pasla çıkmaya çalışan Alanyaspor’una karşı tam saha karşı presle başladı. İleri 3’lüde santrfor oynayabilen üç oyuncu Muleka-Aboubakar-Cenk arkasında Dele Alli ile başlayınca hücumcuları savunmaya geri koşturmaktansa savunmacıları pres boyuna göre ileri çıkarmak bir Farioli takımı karşısında tercih edilmesi gereken doğru oyun stratejisiydi. Cenk’in golü bizzat Alanyaspor savunmasını hataya zorlayan sürekli karşı pres sayesinde kazanılan penaltıdan geldi. Golden önce Beşiktaş 8 şut çekmişti, son vuruşlar bitirici olmasa da hücum sürekliliği etkileyiciydi.
Dele’ye Burak dokunuşu!
Bitiricilik adına ilk devrenin en çarpıcı anı, şüphesiz Aboubakar’ın VAR’a takılan Muleka’ya sebep iptal edilen aşırtma vuruşuydu. Kuantum fiziksever Aboubakar yine kuantum forvetliğini gösterdi: Pres yaptı, oyun kurdu, sürekli hareketli ve bereketli oyun repertuarıyla Beşiktaş’ın kolektif enerjisini yükseltti onu sürekli hale getirdi. Beşiktaş 80. dakikada 24 kez rakip ceza sahası içinde topla buluşmayı başarmıştı. Dele Alli, ilk kez Beşiktaş’ın oyununa ayak uydurmayı başarırken karşı preste de büyük katkı sağladı ve Beşiktaş’ın üçüncü golünün mimarı oldu. Şenol Güneş, göreve geldikten sonra Beşiktaş’ın toparlanmasını, Cenk ve Gedson’un coşmasını herkes gibi ben de bekliyordum. Lakin Şenol hoca, Dele Alli’yi Trabzonspor’dayken Burak Yılmaz’a yaptığı dokunuştaki gibi yeniden bir futbol yıldızına dönüştürürse çok büyük bir başarıya daha imza atar. Atan ve tutan performansı... Cenk’i sona bıraktım çünkü hayatım boyunca en çok etkilendiğim, üzüldüğüm sahneler arasında İnönü’de Everton’a gitmeden önce son maçını oynayan Cenk Tosun’a Şenol hocanın buruk bakışı fotoğrafı var. Bu açıdan bakınca yeniden inşa edilen İnönü Stadı’nda Cenk Tosun’un gol rekoru kırarken hocasının Şenol Güneş olması son derece anlamlı. Şenol hocanın gelir gelmez kaleyi teslim ettiği Mert Günok’un “tutan” performansı da Cenk’in “atan” performansı kadar galibiyet serisinin en değerli belirleyici unsurlarından birisi.