Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları
Güntekin Onay (Hürriyet)
Kolay maçı zor bitirdi
VALERIEN ISMAEL'İ VAR KURTARDI
Beşiktaş 3 puan için kararlılığını ilk dakikadan itibaren gösterdi. İlk 45 dakika boyunca sürekli arayan siyah beyazlılarda forvetlerin yapamadığını genç stoper Tayyip Talha yaptı ve biri VAR’dan ofsayt gerekçesi ile dönen 2 gole imza attı. Transferin son gününde çok doğru bir hamleyle alınan Tayyip Talha, savunmada da kusursuz bir futbol ortaya koydu ve “maçın adamı” seçilmeyi fazlasıyla hak etti.
iLK YARI HER ŞEY iYiYDi
İlk 45 dakika Giresunspor’a hiç pozisyon vermeyen Beşiktaş’ta Tayfur, sorumluluk alan, sürekli oyunun içinde kalan ve takım arkadaşlarıyla iyi yardımlaşan bir görüntü ortaya koydu. Josef de Souza da geçen haftaların üzerinde bir performans ortaya koydu ve galibiyette önemli pay sahibi oldu. İlk 45 dakika Beşiktaş açısından her şey olumluydu. Ancak 2’nci yarıda dakikalar ilerledikçe aşağı doğru inen bir grafik daha gördük.
HAMLE YAPMIYOR, KURCALIYOR
Valerien İsmael oyuna hamle yapmıyor, kurcalıyor. 1-0 önde giden maçta 5 değişiklik birden yapıp herkesin pozisyonuyla oynadı, takımın yarısını değiştirdi. Sağ bek Tayfur’u orta sahaya çekip; orta saha Necip’i sağ beke aldı. Duraklamalar ile birlikte maçın bitimine 20 dakika varken tüm değişiklik haklarını kullanıp herhangi bir oyuncunun sakatlanma olasılığını düşünemedi. Nitekim Emrecan sakatlandı ve maçı sakat sakat tamamladı.
TAKTiK ZEKASI YÜKSEK DEĞiL
Beşiktaş’ın iyi bir kadrosu var ancak fark yaratan, taktiksel zekası yüksek bir teknik direktörü yok. Her şeyden önce hücumda çoğalma, gerektiğinde oyunu sete çevirme, atak devamlılığı ve çeşitliliğiyle oynayan bir Beşiktaş yok. Atakları erken bitirme yorgunluk ve topun peşinden koşmak olarak Beşiktaş’a geri dönüyor. Santimetreler ile VAR’dan ofsayt gerekçesiyle dönen Giresun golü Valerien İsmael’i kurtardı. Ancak Beşiktaş, kolay kazanması gereken bir maçı ecel terleri dökerek tamamladı.
Bilal Meşe (Milliyet)
Tayyip Talha ‘TT’ oldu!
Bu oyunda hani ‘tek kale’ diye bu cümle var ya, dünkü ilk yarıya çok uygun dersek, abartmış olmayız.
Evet, Beşiktaş, benzetme yerindeyse bu yarıda Giresunspor’a nefes aldırmadı. Futbolda savunma yapabilirsiniz, ancak bunu alışkanlık haline getirirseniz, pozisyonlara davetiye çıkarırsınız! Nitekim Ersin, rakibin bu anlayışı nedeniyle rahat bir ilk yarı çıkardı.
Oyuna pres ve baskıyla başlayan Beşiktaş, rakibin bu oyun anlayışını avantaja çevirdi, üretti, Weghorst penaltıyı kullandı, kaleciye takıldı. Artı, iki net pozisyonu gole çeviremedi Kartal. Bunda en büyük faktör, kaleci Onurcan’ın yaptığı müthiş kurtarışlar idi. Gelin görün ki Onurcan, 34’teki Tayyip Talha’nın müthiş röveşatasını sadece izlemekle yetindi, gole engel olamadı. Tabii ki Emrecan’ın asistini de unutmayalım.
Şimdi gelelim Tayyip Talha’nın sayılmayan golüne... VAR’da uzun süre incelendi, orta hakem pozisyonu seyretti, Weghorst’a yapılan faulü penaltıyla değerlendirdi. Weghorst, atışta plaseyi tercih edince Onurcan’a gol izin vermedi, köşeyi iyi tahmin etti.
Saiss’in 12’de sakatlanması kenar yönetimi sıkıntıya sokmadı değil. Ne var ki, tecrübeli oyuncunun yerine giren Emrecan’ın maşallahı var, onun eksikliğini hiç hissettirmedi ilk yarıda. Tabi ki Tayyip Talha’yı es geçemeyiz. Hem ofansta, hem de savunmada müthiş sorumluluk alıyor, hata yapmıyor. İleri çıkışları ise artısı...
Valerian Ismael’in Tayfur’u on birde tercih etmesi bence doğruydu. Çaprazdan müthiş bir şut çıkardı, meşin yuvarlak az farkla dışarı gitti. Bu yarıda sol bek Masuako, hem bölgesini çok iyi korudu, hem de ofansa destek verdi. Aksayan ya da beklentilerin uzağında kalan Redmond ve Dele Alli idi.
***
Tek farklı galibiyetler risktir bu oyunda. İkiyi hatta üçü bulacaksınız, aksi taktirde rakibin iştahını kabartırsınız. Nitekim Giresunspor, savunmada risk aldı. Ofansif oyuna dönerken, Kartal’a sıkıntılı anlar yaşattı, hatta geri vites yaptı! Valerian Ismael, rakibin hızını kesmek adına, oyuncu hamleleri yaptı, Rosier ve Redmond’u oyundan aldı, Ghezzal ile N’Koudou’yu sahaya sürdü.
Rosier’in alınması bence doğruydu, çünkü sarısı vardı, kırmızıya yakalanabilirdi. Ismael, olası bir iş kazasına uğramamak adına, Necip ile Cenk Tosun’u da sahaya sürdü. Weghorst, 88’de maçı koparacak pozisyonu buldu, altı pas içinde kalecinin üzerinden aşırmak istedi, yine Onurcan’ı geçemedi.
Eee futbol böyle bir oyun... Skor adına işinizi sağlam kazığa bağlayacaksınız, bulduğunuzu atacaksınız, onu bunu bilmem arkadaş! Oğulcan’ın uzatma dakikalarında attığı gol, ya ofsayt olmasaydı? Kaldı ki çizgi çekildi, bana göre pozisyon gri! İstediğiniz kadar tek kale oynayın, ürettiklerinizi gollerle taçlandıramazsanız, üç puan için yüreğiniz ağzınıza gelir.
Fatih Doğan (Sabah)
Beşiktaş'ın yeni stoperi Tayyip Talha iki haftadır hem takımının hem de sahanın en iyi performansını sergiliyor. Yerinde müdahaleler, iyi kademe ve oyun coşkusu yetmiyormuş gibi Fenerbahçe maçından sonra Giresun deplasmanında da penaltı yaptırmaya, gol atmaya da soyundu. Tayyip Talha'nın alkışlanacak performansı olmasa Fenerbahçe maçı berabere bitmeyebilir, Giresun maçı kazanılamayabilirdi.
Saiss'in sakatlanmasıyla omuzlarıma binen yükü de başarıyla kaldırdı Tayyip Talha! İptal edilerek penaltıya çevrilen ilk golündeki hakem kararı doğruydu. 20. dakikada Weghorst'un atamadığı Onurcan'ın kurtardığı penaltı atışından sonradan Tayyip Talha, golcü gibi golü aramasa ikinci kez rakip filelere göndermese maç başka bir yere gidebilirdi. Deplasmanda son 3 maçtır sağ açıkta verimsiz Muleka'nın 11'den kesilmesi doğru karardı ancak Cenk'in ve deplasmanda hızıyla çilingir görevi yapacak N'Koudou'nun 11 düşünülmemesi anlaşılır bir karar değildi.
Ne Redmond ile Tayfur ne de Masuaku ve Rosier, Weghorts'u nitelikli besleyecek görüntüde değildi. Kartal uçmak istiyorsa kanatlarını iyi kullanmalı. Özellikle beklerin savunmanın yanında hücuma katkısı sağlamalı. Yoksa kısırdöngü puanları ve güveni tüketir.
Valerien İsmael, Tayyip Talha'yı pamuklara sarsın çünkü iki haftadır oyunla değil onunla ayakta kaldı.
Cem Dizdar (Fanatik)
Düşük verimle yüksek kazanç
Topu ayağında tutma konusunda iki takım da ilk devre boyunca birbirine yakın görünse bile hücum baskısı açısından Beşiktaş belirgin biçimde öndeydi. Gelin görün ki, “baskı” ile “verimlilik” eşdeğer değildi. Çünkü beklentinin yüksek olduğu Redmond ve Alli başta yabancılar bizim buralarda dudak bükülen “yerli”lerin işini yapamıyordu! HattaDele Alli hayli “gönülsüz” görünüyordu sahada. Belki de “gönüllü olma”ya mecali dahi yoktu, bilinmez!.. Tayfur zaman zaman görünüyordu sahada. İki savunmacı Tayyip Talha ile Emrecan belki de takımlarının Josef’le birlikte en iyisiydiler ama diğerleri vasatı bir türlü aşamıyordu. Hal böyle olunca zaten hücum etkisinin sınırlı olacağı öngörülebilecek olan Giresun karşısında yapılabilen de tek golle sınırlı kaldı.
60 dakika sorun yaşamadı
Devre boyunca görüldü ki, ligin ilk haftalarındaki N’koudou benzeri koşu etkileri olmayınca Weghorst da sıradan bir ön oyuncuya dönüşüyor ve savunulması kolaylaşıyor. Bu durumda yapılması gerekenlerin ilk örneği ikinci devrenin hemen başında gerçekleşti. Gedson taşıdığı topla Weghorst üzerinden seri biçimde oyunu ters kanada taşıyınca Redmond kendini pozisyonun içinde buldu ama yapamadı! Savunma konusunda Giresun’un hayli önünde olduğu için 60 dakika sorun yaşamadı Beşiktaş.
Ve nihayet Ghezzal ile N’Koudou’yu sahaya gönderip hücumu çift kanada eşit dağıttı ancak fırsat bu fırsat kez de Giresun hücuma çıkmaya başladı. Önlem yedek kulübesindeydi; Alli, Gedson dışarı Necip içeri!.. Beşiktaş, VAR’a takılan Giresun golü hariç çok ciddi tehdite izin vermediği maçı düşük verimlilikle de olsa kazanmayı bildi.
Turgay Demir (Fotomaç)
Şampiyonluk hayal!
Beşiktaş zor kazanıyor, Başakşehir mağlubiyetinin ardından İstanbulspor ve Fenerbahçe önünde kaybedilen ikişer puan kafaları bi dünya yaptı! Giresun deplasmanında alınacak skor kadar oynanacak oyun da bu anlamda çok önemliydi. Peki son durum nedir? Pek iç açıcı değil! İlk yarıda oyunun tamamen hakimi olan Beşiktaş bir de penaltı kaçırdığı bu bölümde sadece bir gol bulabildi. İkinci yarıda Kartal maçı kotarabilecek mi yoksa bir çok kez yaptığı gibi panikleyip rakibin kontrolü ele almasını mı seyredecekti? İkincisi oldu! HHH İyi oynadığın ve bol pozisyon bulduğun dönemde maçı alıp götürmeli, yorgunluk zamanlarında da tempoyu ayarlamalısın? Büyük takıma yakışan budur! Tempoyu her zaman sahadaki oyuncular ayarlayamaz, bazen kenardan müdahale gerekir, işte Beşiktaş'ta olmayan bu! Valerien İsmael ezber değişiklik yapmaktan öte gidemiyor. Dün Griesunspor karşısında Beşiktaş ikinci yarıda yine oyunu tutamadı, rakibinin kontrolsüz baskısını kabul etti ve az kalsın puan da kaybedecekti. HHH Beşiktaş'ın oyun düzeni yanlış, iyi oynadığı dönemlerde bile korkunç bir dağınıklık var. Redmond yok bu oyunda, çünkü yanına partnerim diyebileceği kimse yaklaşmıyor. İsmael bunu bile çözemedi. Oysa Redmond-Dele Alli ikilisi büyük işler yapabilecek potansiyele sahipler. Ne var ki, bunu, gören yok! Beşiktaş'ta iki yerli Tayfur ve Tayyib'i çok beğendim. Weghorst her zaman ki gibi çok çalıştı ama gol atamadı, bir de penaltı kaçırdı ki, çok kötü kullandığını söylemeliyim. Sonuç olarak, Beşiktaş bu şekilde nereye kadar gider bilemem ama şampiyonluğa gidemez! Net!
Ali Gültiken (Sabah)
Hocanın dokunuşları, Ghezzal’ın dönüşü
Giresun'da maçın ilk yarısı Beşiktaş ile Onurcan arasında oynandı. Beşiktaş'ın muazzam baskısıyla sağlı-sollu ortalar, kornerler, serbest vuruşlar, kaleye atılan şutlar, kaçsa da penaltı ve bu kadar baskının getirmiş olduğu harika bir gol. Atılan golde Tayyip Talha'nın estetik vuruşu on numaraydı. Gole kadarki bölümde Onurcan'ın ortaya koymuş olduğu muazzam performans alkışı hak etti. Fakat Beşiktaş o kadar istekli ve kesin kazanma iradesiyle maça başladı ki Onurcan bile ancak bir noktaya kadar skoru tutabildi. İkinci yarı oyun biraz değişti. Giresunspor bölüm bölüm Beşiktaş'ı zorlasa da Beşiktaş'ı üzecek bir üstünlük sağlayamadı. Oyun biraz daha dengeye döndü. Burada Valerien İsmael'in dokunuşları var. N'Koudou ve Ghezzal değişikliği skoru arttırma adına önemli hamlelerdi. Belki bu maçta sonuca direkt katkıları olmadı ama ikisinin birden iyileşerek sahaya dönmüş olması Beşiktaş adına bu galibiyet kadar değerli. Son dakikalarda ofsayt olan gol ve rakibe verilen pozisyonlardan da çıkacak mesajı doğru almak gerekir. Kazanırken her şey mükemmel olmayabilir. Bazen oyunu değil skoru önemsemek gerekir. Beşiktaş'ın 3 hafta sonra deplasmanda kazanmış olması değerli ben bu tarafını önemsiyorum.
Ali Ece (Fanatik)
Değiştirmesen daha iyidi
Beşiktaş, sakatlıklar ve yabancı sınırı nedeniyle ilk 11’de sağ önde Tayfur ile başladı. Daha önceki maçlarda daha çok merkez orta sahada sonradan oyuna girip görev alan Tayfur, daha aşina olduğu kanatta çok iyi bir ilk yarı oynadı. Kanattan yarım alanlara toplu ve topsuz deplase olarak rakip savunmanın yerleşik dengesini bozmayı başardı. Beşiktaş’ın ilk yarıda gole en çok yaklaştıran ise yine organize duran top kullanımları oldu. VAR’dan iptal edilip penaltıya dönüşen pozisyon da Tayyip Talha’nın golüyle sonuçlanan pozisyon da hep çok çalışılmış duran toplar ve hemen sonrası organizasyonları. İlk yarının tek golünde Tayyip Talha çok güzel bir vuruş yaparken, pozisyonu olgunlaştıran Josef’in röveşata ortası da klastı, Emrecan’ın o ortayı indirişi de...
Salih dönünce...
Duran toplar pekiyi lakin durmayan toplarda Beşiktaş daha iyi olabilir. Fenerbahçe maçına göre Beşiktaş en azından oyuncu değişikliklerine kadar daha yerden ve bilinçli oynasa da bundan da fazlasını yapabilir. Josef dönenleri çok iyi topluyor, Gedson hem Josef’e yardım ediyor, hem de oyunu iyi kuruyor. Dele Alli ise fiziksel güç açısından onlara tam ayak uyduramadı. Daha çok ikinci forvet gibi oynuyor lakin daha fazla pas organizasyonuna katılsa daha etkili olabilir. Yoksa Muleka veya Cenk ile çift santrfor da oynanabilir, Salih dönünce düz bir 4-3-3 de. Maçta hocanın 75’te bitirdiği değişikliklerle ortaya çıkan 4- 4-2 olmaz, hem Salih hem de Gedson sahada değilken çift yönlü dengeli oynamak çok zor. Oyuncu değişiklikleri hakkını Beşiktaş erken tüketti.
Sinan Vardar (Fotomaç)
Sözüm Ismael’e!
Beşiktaş'ın 3 haftadır kötü sonuçların ardından galibiyeti önemliydi. Siyah-Beyazlı takımın özellikle ilk 45 dakikadaki futbolu umut verirken 2. yarıdaki performansı hayal kırıklığıydı. Maçın son anlarında Giresunspor'un golünün VAR'dan dönmesi belki de Valerien Ismael'i ipten aldı. Sözüm Ismael'e... İlk yarıda takım ışık saçarken ikinci yarısında skoru koruma isteği tam bir saçmalıktı. Biri ona söylesin Beşiktaş büyük takımdır, skoru koruma iç güdüsüyle kapanmaz. Daha önce de yazdım, Fransız teknik adam hala Beşiktaş'ı anlamadı. Bu gidişle Beşiktaş'ı anlayamadan da gidecek gibi! HHH Maçın yıldızı Tayyip Talha'ydı. Gösterdiği performans, attığı harika golle dört dörtlük bir performans gösterdi. Beşiktaş formasını aşkla giyen dün 90 dakika içinde 3 ayrı pozisyonda görev alan Tayfur da kolay kolay formayı kaptırmaz. Sayın Ahmet Nur Çebi başkandan ricamdır; Tayfur'un bonservisinin sezon sonunda lütfen alınsın. Masuaku ve Josef de alkışı hak eden oyunculardı. Ismael, Dele Alli ve Redmond'u kazanmak istiyor ama ikisi de zaman kaybından başka bir şey değil. Onlar gibi çok futbolcu geldi, gitti. Alli ve Redmond'un yerine Kerem Atakan ve Berkay'a yer verilse daha akılcı olacak. Cenk'in de dışlanmaması gerek. Bu takımın ona ihtiyacı olacak. Oyuna sonradan giren Ghezzal'in eski gücüne kavuşması takımın gücüne güç katacağı gerçeğini de bir kenara not edelim. HHH Özetle Beşiktaş kazandı ama Ismael bu maçtan sonra da tartışılmaya devam edilecek. Hafta içinde 'Hakemlere ve özellikle de yan hakemlere dikkat" diye uyarmıştım. Yazdıklarımız etkili olmuş, derslerini almışlar. Beşiktaş'ın verilmeyen golü, verilen penaltı, doğru kararlardı. Giresun'un golünde de yanlış kararın VAR'dan dönmesi hakemleri de kurtardı.