Spor yazarlarından Beşiktaş yorumları (6 Mart 2023)
Güntekin Onay (Fanatik)
MAÇI YİNE MERT KURTARDI
Süper Lig'in 24. haftasında Beşiktaş, sahasında konuk ettiği Ankaragücü'nü 2-1 mağlup edip Başakşehir ve Trabzonspor'un kaybettiği haftada avantaj elde etti. Hürriyet yazarı Güntekin Onay, İstanbul'da oynanan mücadeleyi değerlendirdi.
WELİNTON CEZALI DURUMA DÜŞTÜ
Beşiktaş’ta Welinton Souza Silva, MKE Ankaragücü karşısında gördüğü sarı kart sonrası cezalı duruma düştü.
Spor Toto Süper Lig’in 24. haftasında sahasında karşılaştığı Ankaragücü’nü 2-1’lik skor ile mağlup eden Beşiktaş’ta Welinton, müsabakanın 90+6 dakikasında gördüğü sarı kart nedeniyle cezalı duruma düştü. Brezilyalı oyuncu bu sezon Süper Lig’de Kasımpaşa, İstanbulspor ve Sivasspor maçlarında sarı kart görmüştü.
Başkent ekibi karşısında bu sezonki 4. sarı kartla cezalandırılan deneyimli stoper, Süper Lig’de bir sonraki hafta deplasmanda oynanacak olan Başakşehir müsabakasında forma giyemeyecek...
YENİ TRANSFERLER İLK KEZ FORMA GİYDİ
Beşiktaş’ta yeni transferler ilk kez siyah-beyazlı formayı giydi. Onur Bulut ve Omar Colley, 11’de sahaya çıkarken Alexsandru Maxim ise 84. dakikada müsabakaya dahil oldu.
KARTAL 3 MAÇ SONRA GALİBİYETLE TANIŞTI
Beşiktaş, Süper Lig’de MKE Ankaragücü karşısında aldığı galibiyet ile 3 maç sonra galip geldi. Spor Toto Süper Lig’in 24. haftasında Beşiktaş, Ankaragücü’nü konuk etti. Müsabaka siyah-beyazlıların 2-1’lik üstünlüğü ile sonuçlandı. Siyah-beyazlılar, Süper Lig’de yakaladığı 5 maçlık galibiyet serisinden sonra Fatih Karagümrük ve Antalyaspor maçlarında sahadan beraberlik ile ayrılırken, Sivasspor ile deplasmanda karşılaştığı müsabakada ise yenildi.
Beşiktaş, Vodafone Park’ta ağırladığı Ankaragücü’nü 2-1 mağlup ederek ligde 3 maçın ardından galibiyetle tanışmış oldu.
ABOUBAKAR 3. DÖNEMİNDEKİ İLK GOLÜNÜ ATTI
Vincent Aboubakar, Beşiktaş’taki üçüncü dönemindeki ilk golünü kaydetti.
Spor Toto Süper Lig’in 24. haftasında sahasında karşılaştığı Ankaragücü’nü 2-1’lik skorla mağlup etti. Bu maçta takımının ikinci golünü kaydeden Vincent Aboubakar, siyah-beyazlı forma ile üçüncü dönemdeki ilk golüne ulaşmış oldu.
Kamerunlu santrfor siyah-beyazlı forma ile ilk kez transfer olduğu 2016-2017 sezonunda 12 gol, 4 asist kaydederken, ikinci dönemi olan 2020-2021 sezonunda ise 15 gol atıp 8 de asist yapmıştı.
Tempoyu ilk bölümde yükseltmeyen siyah beyazlılar dakikalar ilerledikçe oyundaki ağırlığını Ankaragücü’ne hissettirdi. Özellikle ilk yarının son 15 dakikalık bölümündeki yoğun baskı golü ve en az 5 gollük pozisyonu da beraberinde getirdi. Cenk Tosun’un ve Redmond’ın kaçırdığı fırsatlar ve kaleci Gökhan’ın kurtarışları Beşiktaş’ın farkı artırmasını engelledi.
GÜNEŞ NEDEN BEKLEDİ?
İkinci yarıda rakibine pozisyon vermediği halde kalesinde şok bir gol gören siyah beyazlılar, Aboubakar’ın bireysel becerisiyle attığı golle üstün oynadığı maçta bir kez daha öne geçti. Ankaragücü’nün bıraktığı alanları iyi kullanıp çok sayıda pozisyon üreten Beşiktaş, net fırsatları değerlendiremeyip gol kaçırma yarışına girince maçı da tehlikeye soktu. Şenol Güneş çok yorulduğu belli olan Cenk’i çıkartmak için neden 84’üncü dakikayı bekledi? Anlayamadık. Kenarda Maxim gibi klas ve usta bir oyuncu varken değişiklikler bu kadar gecikince de 3 puanı kurtarmak bir kez daha kaleci Mert’e düştü.
YENİ TRANSFERLER İYİYDİ
Beşiktaş, farklı kazanacağı bir maçı zor bitirdi. Yeni transferlerden Onur, Colley ve Hadziahmetovic oynadıkları futbolla göz doldururken 84’te oyuna giren Maxim de her topa dokunuşunda kalitesini gösterdi. Şenol Hoca’nın geç değişiklikleri ve 5 oyuncunun girmesi siyah beyazlıların balansını bozdu. Kadro kalitesi ve derinliği artan Beşiktaş, bu telaşlı oyundan ders çıkartırsa ligde yeniden bir seri yakalayabilir.
Bilal Meşe (Milliyet)
Hoş geldin Aboubakar!
Beşiktaş’ın eksiği - gediği kalmadı. Benzetme yerindeyse tepe-tepe kullanacağı bir kadro var artık Şenol Güneş’in elinde... Demem o ki, kötü futbol, kötü skor hiç kimse kalkıp, bu saatten sonra ‘mazeret’ üretmesin, buna da sığınmasın. Baksanıza, Kartal’ın gediklilerinden Rosier, arada bir kesik yese de, Saiss bile yedek kulübesinde... Yani, artık herkesin bir alternatifi var kadroda... Biliyorum ki Güneş hoca, gerek antrenmanlarda, gerekse maçlarda performansı en iyileri sahaya sürer, nitekim bunu son basın toplantısında üstü kapalı değil, açık açık söyledi. İlk yarıda yenileri şöyle bir kantara çıkaralım; Onur Bulut, belli ki bu performansıyla sakatlık falan olmadığı taktirde formayı kolay kolay vermez. Omar Colley, sağlamcı, risk almıyor. Hadziahmetoviç’i zaten tanıyoruz, 11’i her zaman zorlayacak bir fotoğraf. Maxim de pusuda ekliyor, eskilere bizden hatırlatması!
Kuşkusuz haftalardır kötü oynayan ve bol keseden puanlar kaybeden Beşiktaş, yenilerle ve de seyirci desteğiyle maça hem baskılı hem de iştahlı başladı. Rakibine bu yarıda tek pozisyon vermeyen Kartal, Salih’in tek golüyle yetinmek zorunda kaldı. Neler kaçtı, neler? Say say bitmez. Cenk Tosun’un girdiği ve fileleri bulamadığı o kadar pozisyon var ki, hangisini anlatsak... Kaçırmaktan adeta başı döndü, bizim de! Sadece o mu? Redmond her girdiği pozisyonda kaleyi yokladı, ama o da başarılı olamadı. Ancaak, kaleci Gökhan’ın da hakkını yemeyelim, neler çıkardı, neler? Yoksa fark bir değil, inanın ilk yarıda beş olurdu, beş! Kartal’ın gol yollarındaki en büyük kozlarından Aboubakar da boş durmadı, 8’de kaleyi yokladı, yine Gökhan başarılıydı. 40’da Hadziahmetoviç’in soldan serbest atışı, savunmayı karıştırdı, kısa düşen topu Salih filelere gönderirken, atamayanlara da nazire yaptı!
Olacak iş mi? Taraftar fark beklerken Kartal kalesinde şok bir golle sarsıldı. Şok diyoruz, Cenk Tosun gibi bir tecrübenin böyle bir hata yapması inanılır gibi değil. Kafa pası kısa düştü araya giren 53’de Sowe dokundu, skoru eşitledi. Neyse ki 55’de Salih Uçan, şık bir ara pasıyla Aboubakar’ı buluşturdu, tecrübeli futbolcu, düzeltti, Gökhan’ın uzanamayacağı köşeye topu gönderdi, farkı yeniden bire çıkardı.
Kalan dakikalar mı? Valla bu kadar pozisyon kaçar mı, bu kadar pas hatası yapılır mı koca Kartal? Bu iki faktöre, skoru korumayı da eklersek, rakibin iştahını da kabartırsınız arkadaş! Nitekim Beşiktaş, fark yapacağı maçta biraz Güneş’in hamleleriyle zamana oynar mı? Demek ki oynar! Hele Emre Kılınç’ın bir kafa şutu var ki, dua edin Mert’e... Yoksa iki puan yine kuş misali uçup gidecekti.
Evet; Kartal, üreten, ürettiklerinin sadece ikisini gole çeviren taraftı. Kuşkusuz Beşiktaş’ın üerinde psikolojik bir baskı söz konusuydu. Bunun içindir ki diken üstünde oynadı, iki golle üç puana kanat çırptı, gelecek haftalar için moral kazandı.
Fatih Doğan (Sabah)
Güneş’in izleri
Şenol Güneş yeni transferlerle birlikte elinde kadro alternatifi oluşunca belki de ilk kez ağırlıklı olarak kendi izlerini taşıyan bir takımla Ankaragücü karşısına çıktı. Masuaku, Redmond, Salih ve Tayyip Talha dışındaki oyuncular, yeni sistemin ve tercihlerinin ürünüydü. Mert, Cenk Tosun son döneminde sistemin kenarına itilen Gedson dahil 11 başlayan oyuncular yeni transferlerle birlikte Güneş'in izlerini taşıyordu. Gitmek isteyip son anda takımda kalan Saiss'in dinlendirilip, Colley'nin sahada olması yeni sezon oyunun kimin üzerine kurulacağının da mesajıydı. İtalya'nın sertliğini üzerine alan Colley ilk maçında geçer not aldı. Oyun aklıyla da Marcelo izleri taşıyordu. Tayyip Talha ile birlikte ilk maçında beklentilerin üzerinde bir uyum sergiledi. Masuaku konusunda fikirlerim aynı. El freni. Takımın temposunu düşürüyor. 4 maç daha 11 oynarsa 2.2 milyon Euro ve 3 yıl sözleşme opsiyonu tarihi hata olur. Ya makul bir anlaşma ya da zoraki kulübe yolu en mantıklı çözüm. Sağda Onur ilk maçında iyi performans sergiledi. Rosier'e formayı almanın kolay olmadığını gösterdi. Ankaragücü kalecisi Gökhan maçın kahramanı oldu. İlk yarı Cenk'in 3 net gol vuruşu başta olmak üzere maç genelinde 6-7 net kurtarışa imza attı. Farkı önledi. Beşiktaş'ın galibiyetten ziyade hırsı, oynadığı oyun ve kaçırdığı pozisyonlar nedeniyle taraftarın tansiyonu düştü. Pedrinho'nun korner atışı sırasındaki oyalanma şovu az kalsın sakin tribünleri ateşlendiriyordu. Vodafone Park'ta maç başı ve arasında tüm stada yayılmayan yönetim istifa sesleri dışında herhangi bir slogan ve protesto duyulmadı.
Cem Dizdar (Fanatik)
Kazanma/Kaybetme ikilemi
Kısa bir bölüm hariç ilk devreye hakim olan Beşiktaş maçı sıkıntı yaşamadan tamamlayacak kadar pozisyon buldu. Üstelik bunların çoğu kaleyi karşıdan görmeye kurgulanmış pozisyonlardı. Ancak Cenk Tosun ayak içi vuruşlarda sürekli rakip kaleci Gökhan Akkan’ın gövdesini hedefleyince, olmadı. Dahası, bir iki pozisyon hariç - ki onlar da olmasa maç rakipsiz olur - Ankaragücü’nü alanından çıkarmayacak kadar doğru baskı uygulamış olmalarıydı. Elbette bu Beşiktaş’ın yaptığı kadar rakibinin yapamayacak olmasıyla da doğrudan ilgili. İkinci devrenin başlarındaki peş peşe gelen karşılıklı goller gerilimi yükseltince iki takımın da ilk devredeki olumlu/olumsuz dengeleri bozuldu. Yetmedi, Beşiktaş’ın hızlı çıkışlardaki pas tercihlerinde gözle görülür sorunlar gözlendi! Önce GedsonCenk’e atmadı sonra da Redmond Aboubakar’a... Beri yandan görüyoruz ki, ligin üzeri ya da dibindeki takımlar arasında belirgin bir oyun farkı yok, birbirine yakınlar!..
Transfer, harcama, borçlanma...
Gol kaçırırken de pozisyon harcarken de benzerler... Öyleyse bu kadar transfer, harcama, borçlanma neden? Ve kimse bu durumu nasıl oluyor da garip karşılamıyor? Son olarak... Onca acıyı yaşatan deprem toplumsal duyarlılığı uyandırmış görünse de işin sonunda kazanma/kaybetme ikilemi olunca bazıları kolayca çizgi dışına çıkıyor! Pedrinho korner kullanmaya gittiğinde yakın tribünden yağdırılanlar, ‘’unutma’’nın ‘’utanmama’’yla olan bağının göstergesiydi adeta...
Turgay Demir (Fotomaç)
Colley, Onur!
Beşiktaş, güle-oynaya kazanacağı maçta bir çuval pozisyonu harcayınca tek farkla yetindi. Takım baskı kurmuş ama ön tarafta iyi kullanamıyor ve elinde Maxim gibi bir oyuncu var. Böyle bir oyuncu son beş dakikaya kadar ne diye kenarda bekler? İnanılır gibi değil. Gerçekten... Cenk Tosun'un panik halinde sağa-sola koşturması ve ayağına gelen topların, ya önünde, ya arkasında kalması yakalanan pozisyonların heba olmasının en önemli nedeniydi. Aynı şekilde Redmond'un, ceza sahasına kadar fırtına gibi girmişken bom boş arkadaşlarına pas vermek yerine gereksiz denemeler yapması ya da çok bekleyip topu kaptırması farkın artmasını önledi. Beşiktaş'ın attıkları haricinde kaçırdığı beş net pozisyon var, Ankaragücü de üç net pozisyon buldu ve bir gol attı.
Bir büyük takım böyle dengesiz oynayamaz, oynamamalı. Beşiktaş Maxim'le başlasa ya da 2. yarı başında alsaydı çok daha iyi pas trafiği yapabilirdi Gedson-Amir- Maxim üçgeni Kartal'ı önde de arkada da rahatlatırdı bana göre. Öte yandan Siyah-Beyazlı oyuncuların kazanma iştahları, hırsları memnuniyet vericiydi. Yenilerden Omer Colley tam not aldı, Kayserispor'dan gelen Onur Bulut'un notu zaten tamdı!.. İkisi de harika oynadılar. Maxim'in kısa sürede ayak iç ve dışıyla verdiği paslar kalitesinin göstergesiydi. Bu oyuncu kesinlikle tahtaya ilk yazılacak isimlerden biri olmalı. Çünkü en çok böyle bir yeteneğe ihtiyacı var Beşiktaş'ın.. Sonuç olarak yeniler iyi, daha doğru tercihlerle yeni bir galibiyet serisi yakalamak mümkün.
Ali Gültiken (Sabah)
Önemli bir adım
Sezonun ortasında hedefler azalınca yeniden motivasyon yaratmak çok önemli hale geliyor. Özellikle iç saha maçları, kendi taraftarının önünde ayrı bir sınav. Büyük takımlar, hangi pozisyonda olurlarsa olsunlar, iç sahada iyi oynayıp, kazanmak zorunda. Tersi, can sıkıcı durumları ortaya çıkartabiliyor.
Beşiktaş, Ankaragücü karşısında yeni transferleriyle boy gösterdi. Genel performanslara baktığımız zaman 'geçer not' aldılar diyebiliriz. Onların yeni oyuncular olarak takıma kattıkları coşku önemliydi. Hadziahmetovic, Onur, Colley Beşiktaş formasının heyecanını yaşarken, diğer yandan da takımın ihtiyacı olan taze kanı getirdiler. Maxim az süre almasına rağmen klasını ortaya koydu. Aboubakar da attığı golle 'Evime döndüm' mesajını verdi. Oyun olarak bütünde istekli ve arzulu bir Beşiktaş vardı. Taraftarın maç boyunca muazzam desteği de bunda etkili oldu. Özellikle oyunun başlangıç bölümünde Beşiktaş maçı çok erken bitirebilirdi. Cenk'in ve Aboubakar'ın pozisyonları önemliydi. Şenol hoca, eldeki kadro ile kafasındaki oyun düzenini geliştirmeye çalışıyor. Bunu da elde var olan oyuncularla gerçekleştirmek için çabalıyor. Redmond ve Fernandes ofansif oynayabilen oyuncular olarak gole biraz daha katkı verebilse, Beşiktaş işleri daha kolay çözebilecek. Salih'in ayağından kazanılan ilk gol anlatmak istediğimizi daha iyi ifade ediyor. Orta saha ve kanat oyuncuları daha çok gol pozisyonlarının içinde olmalı. Beşiktaş her şeye rağmen şu anda bulunduğu durumun farkında ve bunu daha iyiye çevirebilme adına Ankaragücü karşısında tüm oyuncularıyla iyi bir irade ortaya koydu. Sonrası için iyi bir adım attı.
Ali Ece (Fanatik)
Beşiktaş devam edemedi
Beşiktaş için ya tamam ya devam niteliğinde bir maçtı. Maç başlar başlamaz bir dakikada iki tehlikeli pozisyon geliştirdi Beşiktaş. Ancak ilk yarının kalanında net bir hücum sürekliliği kuramadı. Sezonun ilk maçındaki 11’i ile Ankaragücü karşısındaki Beşiktaş 11’i neredeyse gece ve gündüz kadar farklı. Yani pratikte Beşiktaş yeni bir 11 kurdu, zaten teknik direktörü de sezon başında yoktu. Oyuncu kadrosu ve teknik direktör arasındaki karşılıklı etkileşimden çıkacak oyunun oturması için daha fazla zaman ister istemez gerekli. Beşiktaş, İsmael dönemindeki gibi iyi bir duran top organizasyonu sonucu öne geçmeyi başardı.
Birkaç dakikada...
İkinci yarıda ise daha etkili, daha çok pozisyon üreten bir Beşiktaş izledik. Daha bir Şenol Güneş takımı ofansif oyun hüviyeti vardı. Ancak Şenol Güneş’in gol prensi Cenk Tosun kötü bir günündeydi. Beşiktaş 80. dakikaya kadar 34 kez rakip ceza alanında topla buluşmuştu, skoru çok rahat arttıracak net pozisyonlar üretmeyi başardı. Son bölümde ise ilk iki topa dokunuşuyla adeta teknik simyacı katkısı veren bir Maxim vardı. Minimum sürede 'Maxi'mum katkı verdi. Maxim, birkaç dakikada içinde Dele Alli’nin ligde 711 dakikadır yaptığı katkıdan daha fazlasını yaptı.
Sinan Vardar (Fotomaç)
Özlemişiz
Durgun başlayan mücadeleyi Beşiktaş, dakikalar ilerdikçe tek taleye çevirdi. İlk yarının özellikle son 15 dakikası; Cenk Tosun-Gökhan Assan düellosuna dönüştü. Gökhan'ın hakkını verelim, çok iyi bir maç çıkardı ve takımını tarihi farktan kurtaran isim oldu. İkinci yarı 'Beşiktaş farkı artırır' diye düşünürken Cenk ve Masuaku'nun hatasıyla Ankaragücü'nün beraberliği yakalaması futbolun şakaya gelmeyen bir oyun olmadığını gösteren bir gerçekti. Hemen ardından Aboubakar'ın harika golü suya cemrenin siya düşüp Dolmabahçe'de ilkbaharı getirdi. Siyah Beyazlı takımın en iyisi toplu ve topsuz oyunda yıldızı parlayan Tayyip Talha'ydı. Bir ara öyle klas hareketler yaptı ki, tribanleri de coşturan isim oldu.
Redmond takım arkadaşlarını adeta bir maestro şefi gibi yönetirken Teknik Direktör Şenol Güneş'in saha içi özgürlük verdiği Gedson da bitmez tükenmez enerjisiyle zaman zaman takımın bir anda 5. vites hızına kavuşmasını sağladı. Salih güzel futbolunu bir golle süsledi. Son 14 dakikada forma giyen genç Semih ise yine göz doldurdu. Yeni tranfsere gelince... Özellikle Onur Bulut, çalışkanlığı ve orta ve harika paslarıyla çok iyi bir transfer olduğunu gösterdi. Amir hem çok koştu hem de yüksek pas yüzdesiyle dikkat çekti. Colley'in ise belli ki zamana ihtiyacı var. Maxim de katkı sağlayacak. Tabii bu güzellemenin yanı sıra Mert Günok'un maçın son anlarında köşeye giden kafa şutunu çıkarmasına alkışlaırımızı yollayalım. O muhteşem kurtarış olmasa Beşiktaş'ın galibiyeti de yandı gülüm keten helva olacaktı!